4. Bölüm

4. Bölüm

Nehir
nehr.ararr

4. 

Tugay eğilerek ağırlığını bana verdi.

Onun altındayken çaresiz ve kapana kısılmış hissediyordum ama iyi anlamda. Bir tarafım boyun eğmek kendimi bu tanrı gibi adama teslim etmek istiyordu.

Parmağını baldırımın iç kısmında gezidirirken dudaklarını köprücük kemiğime indiriyordu.

Arzudan sığlaşmış sesimle "Tugay" diye fısıldadım.

Telefonun çalmasıyla bölündüğümüzde gözlerini gözlerimden hiç ayırmadan derinden hırladı.

Sinirleri bozulduğu anlaşılan Tugay "Bana bir dakika ver , aşkım" dedi. Ayağa kalkıp şifon yere doğru yürürken bende nefes almak için fırsat buldum.

Kalbim adeta göğüs kafesi mi delio geçmeye çalışıyordu.

Sahiden beni kaçıran adamlamı yatacaktım ?

Burdan çıkmalıydım. Lanet olsun! Polisi aramalıydım.

Tugay sırtını dönmüş telefona bakıyordu.

Ya şimdi ya hiç.

Ayağa kalkıp kapıya doğru olabildiğince hızlı koşmaya başladım.

Koridorda koşarken arkamdan şiddetli ve sinirli bir homurtu duydum. Sesin ondan geldini düşündüm. Koridorun sonundaki merdivene ulaştığımda titreyen bacaklarım yüzüne düşmemek için duvardan destek alarak hızla aşağı inmeye başladım.

Aşağı indiğimde otel odalarından oluşan bir kat daha görmeyi beklesemde kendimi hemen yan tarafında kocaman bir mutfak bulunan, lüks, açık bir oturma odasının ortasında bulunca şaşırdım. Bu otel odası iki katılımı? Burası ne tür bir otel?

İşime yarayabilecek birşey bulabilmek için delice etrafima bakındım.

Biri başka bir odadan " Mira ne yapıyorsun? Alfa nerede ?" Diye seslendi.

Onu tanıdım. O ucaktaydı! Tugay ı öpmemi söyliyen adam oydu!

"Ah tanrıya şükür!" Diye bağırarak mutfağa koştum.

"Sen..." Derken oda aniden dönmeye, boynumdaki ıssırık, zonklamaya ve yanmaya başladı. Boğucu düşüncelerden kurtulmak için başımı iki yana salladım.

"Yardım et bana! O adam beni kaçırdı. 911' i aramam lazım!"

Ayağa kalkıp sanki ani bir hareket yapınca kaçıcak bir vahşi bir hayvan mışım gibi yavaşça bana yaklaştı. " Hey,hey. Sakin ol o seni kaçırma..."

Gözleri aniden griye dönüşünce cümlesini yarıda bıraktı. Transa geçmiş gibi boşluğa bakıyordu. İrkilerek ondan uzaklaştım.

"Evet,evet. Öyle."dedi.

"Ne" diye sordum. Benimlemi konuşuyordu?

Dikkatini bana vermedi boşluğa öylece bakmaya devam etti.

"Elbette,Alfa" Dedi. Gözlerinin rengi normale dönünce bana baktı." Üzgünüm ama hiçbir yere gidemezsin."

Peki,demek oda deli! Not edildi.

Arkamı dönüp bir çıkış yolu bulmak için odayı taradım. Mutfağın diğer tarafında bir kapı vardı. Görünüşe göre evin çıkış kapısıydı. Evet!

Tugay' ın deli arkadaşının yanından geçip kapıya ilerlemeye çalışsamda tökezledim. Yan tarafımdaki duvara yaslandım.

Neler oluyor? Tugay kötü hissetmeye başlıcaksın dediğinde bundanmı bahsediyordu?

Acıya bastırmaya çalışarak kapıya doğru ilerlemeye devam ettim. Ama başım hızla dönerek dizlerimin bağı çözüldüğü için hızla yere düştüm.

Adam arkamdan. "Luna!" Diye bağırdı.

İçimdeki ateş kaldıramıcağım kadar harlarken, gözyaşlarım akmaya başladı. Çığlık attım.

"Durdur şunu!" Diye bağırdım " durdur şunu!".

Yanımdaki adam" üzgünüm Luna! Alfa birazdan gelecek!"dedi.

Omzuna dokununca vücudumda dolaşan alevler dahada körüklendi.

Elini üzerimden uzaklaştırdım. Kollarımı kendime sarıp hıçkırarak ağlarken "Dokunma,bana!" Diye bağırdım.

Adam "Alfa, lütfen elini çabuk tut!" Diye bağırdı.

Tugay " Mira!" Diye bağırdı.

 

 

 

 

 

Arkadaşlar akşamları gelicek bölüm yoğunum ondan elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum

 

 

 

 

Bölüm : 10.09.2024 22:37 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...