Yorumlara ve saygıyı bozmadan her türlü eleştiriye açığım
Soğuktan titreyen çenem ve kasılan vücudumla zar zor yürüyordum
Gecenin karanlık sokaklarını aydınlatan ay
Sokağın ıssızlığını hafifletmiyordu Beyoğlu'nda geç saatlere kadar çalışmak ve bu sokaklardan geçmek bir kadın olarak pek güvenli değildi oysa hele yalnız kimsesiz bir kadınsan kimse sesini bile duymazdı
Titrek ve korkak adımlarla yürüyordum
Saat gece yarısını çoktan geçmişti Ayaş'ların
Saatiydi artık içip içip sızanların
" Oooo ah siktir beynim fazla uyuşuyor dostum" kulaklarıma gelen ses ve kahkaha ile adımlarım geriledi onlar ise bana yaklaştı
"Vay vay nereye gidiyorsun böyle"
Önümde duran iki adam ile gerilemiştim kalbim fazlasıyla sert atıyordu korkuyu bi kenara bırakıp cesaret göstermekti yaptığım
" cehennemin en dibine sizin yabancı olmadığınız bir yer" dediğimde arkamı dönüp ilerlerken bir el durdurdu
" haklısın bide birlikte gidelim ha ne dersin küçük fare" demişti korku artıyor bedenimi ele geçiriyordu sanki ama çenem hala dikti titreyen bacaklarımın aksine
"Hadi sadece bir gece beni bu günahla şereflendir" demiştiki azına yediği yumrukla şaşkınlığa uğramışı
"Seni bu günahla ben şereflendireceğim" demişti kalın ve tıslayan sesiyle
Yumruklayarak dağıtmıştı adamın yüzünü arkadaşı arkasına bakmadan çoktan gitmişti o ise yalvarmakla meşguldü
yüzündeki kar maskesi olan adamın sadece kahvelikleri yada gecenin karanlığında tam seçemediğim gözleri kehribarları görünüyordu bileğimi kavradığı gibi beni çıkardı sokaktan bir arabanın önünde durduk " Ne işin var bu saatte böyle bir yerde" yine kalın ve tıslayan bir sesle
" sence tek sorum benim bu saatte dışarda olmamı yada böyle bir yerde olmamı, iş çıkışı evime gidiyodum mesaim uzun sürdü ama evime gidemedim bile şu halime bak tek sorun bir şekile yaşamaya çalışmak sanırım"
Demişti derin bir nefes vererek
" Ne iş yapıyorsun" sinirle adama döndüm sesindeki ima ile " bana bak ne ima ediyorsun umrumda bile değil ama bir bar restoranda çalışıyorum malum kadın olmak kadar okumakta zor bir yerden para kazanmam gerek"
Bana doğru bir adım ilerlediğinde boynumu dikleştirdim "düşündüğün gibi bir şey ima etmeye çalışmadım"
Gözlerim gözlerine dikmiş bir şekilde "her neyse saol" dediğimde yürümeye başladım kesinlikle gözleri kehribardı " bin arabaya bırakıcam seni" dedi soğuk bir tınıyla arkam dönüktü beni izleyip peşimden geliyordu. "yüzünü maske ile kapatmış birine ne kadar güvenebilirim hırsızmısın nesin sen "
Hemen ardından peşimden gelip "sana zarar vermem ayrıca hırsızda değilim " daha yeni ölümün eşiğinden dönmüştüm belkide
" yürüyelim o zaman yalnız olma en azında bu gece bu gece gördüklerim yüzünden vicdanım rahat olsun" demişti
Kafa sallamakla yetindim bir süre sonra evime geldiğimizde
" adın ne" diye sordum merakımla
Bir şey söylemeden gitmişti bi an bile arkasına bakmadan
Ufaktan bir kuşku düşmüştü içime
Ama zihnime unutamayacağım bir anı daha eklendi
Beyoğlu ve karanlık sokaklarındaki bir çift aydınlık kehribar gözler
Okur Yorumları | Yorum Ekle |