
Merhaba arkadaşlar.
Bu hikaye tamamen uydurmadan ibaret olup, gerçeklikle alakası yok.
Yazar,bu tür ilişkiye karşı olmaktadır.
Bu bir BXB hikayesidir.
İçimdeki sıkıntı büyüyordu. O giderken artık gerçekten ne yapacağımı ne edeceğimi bilmiyordum.
Bazen ona haksızlık ettiğimi,beni düşündüğünü ileri sürer bu yapacağımdan vazgeçmeme neden olacakken bazen ise yap bunu Ha-Ru diyordum.
Sıkıntı dolu bir nefes koyuverdiğimde apartmana doğru yürüdüm. Bae burada yaşıyordu. Bizden uzak yaşıyordu ama bu en yakın arkadaş olmamıza engel değildi.
Merdivenleri tek tek çıkarken aklım onda olması saçmaydı. Ama maalesef aklımı ondan alamıyorum. Bir kez daha arabanın kaybolduğu yola, omzumun üstünden baktım. Koca bir sessizlik.
Derin bir nefes verdiğimde önüme döndüm ardından apartmanın içine girdim. Asansör yerine merdiven kullandığımda hızlı olmak istemedim.
Merdivenler bittiğinde kapı numarasını bulup kapıyı çaldım. Ayakta duruyordu.
Kapı saniyeler içinde açılınca gülümsemek istedim ama dudaklarım bırak iki yana kıvrılmayı, aşağı doğru büzüldüler.
Bae beni görünce gülümsedi ama yüzümün halini görünce gülümsemesi soldu onun yerine kuşkucu gözlerle beni süzmeye başladı.
"Dostum,ne oldu böyle duruyorsun?" Diye sordu. Çok belli etmemeye çalışsam da anlaşılıyordu.
"Seni görmeye geldim." Sahte sevinçle.
Tek kaşı havaya kalktı,"Peki beni görmeye bu ifadeyle mi geldin?" Diye sorduğunda ona tip bir bakış attım.
Evine geliyoruz,beğendiremiyoruz kendimizi beyfendiye (!)
"Beğenemedin mi Bae, çekil de içeriye geçeyim." Deyip onu itmek istedim ancak elim yanlışlıkla vurulduğu yere değince Bae kısık sesle inledi. Gözlerim korkuyla büyürken yutkundum.
"Bae,iyi misin dostum,cevap ver!" Dediğimde içeriye geçmiş üzerimdeki smokini çıkarmak istedim. Bae iki büklüm olmuş bir vaziyette karnını tutuyordu. Elim omzunu bulduğunda niyetim onu kontrol etmekti.
Yüzü kızarmış,terler yüzünden akıyordu.
"Do-dostum ne yaptın?" Diye titreyerek sordu ardından bilinci hafifçe gitmeye başlayınca korkum büyüdü. İçeri geçmek istemiştim ve yanlışlıkla elim onun karnını bulmuştu. Bu korkunçtu. Bu gerçekten kötü bir durumdu.
"Yanlışlıkla oldu Bae, özür dilerim dostum. İyi misin?" Karnında hissettiği kan eline bulaşınca bir kana bir bana baktı ardından yere düşüp bayıldı.
O,kandan korkuyordu.
Evet o gün vurulmuştu ancak kandan dolayı bayılmıştı.
Bu da onun hakkında kimsenin bilmediği sırdı. Sadece ben ve Lee biliyorduk.
Onu taşımak istedim ancak ağırdı. Güçsüz değildim ama onu bu şekilde götüremezdim.
Hemen cebimdeki telefondan Lee'yi aradığımda aceleci bir tavırla karşı tarafın bağlanmasını bekledim. O sırada Bae yerde, karnında kan bulunuyordu. Bu da onun dikişlerinin patladığını gösteriyordu.
"Dostum,gece gece ne istiyorsun,sabah konuşalım?" Uykulu sesi geldiğinde nefesimi verdim.
"Bae yaralandı dostum, çabuk buraya gel."
"Ne, nasıl? Ha-Ru nasıl yaralandı? İyi mi o?" Birbiri ardına sorduğu soruları es geçtim.
"Elim yanlışlıkla onun karnına değdi. Vurulduğu kısmına,tam da dikiş izine denk geldi."
"Tanrım, Ha-Ru daha dikkatli olamaz mıydın?"
"Olamadım işte!" Diye bir anda patladım.
"Tamam,sakin ol geliyorum." Deyip kapatınca gözlerim yerdeki Bae'yi buldu.
"Bae iyi misin,merak etme Lee gelince hastaneye götüreceğiz. Sen bu süreçte gözlerini kapatma."
İnliyordu. Kısık sesle inliyordu.
Gözlerini yoğun acıyla kapatmış dişlerini sıkıyordu. Yere eğilip onun durumuna bakmak istedim. Elim onun karnını bulunca ıslaklık elime bulaşmıştı.
Kandan etkilenmezdim ama elimdeki görüntü hiç hoş değildi. Kan daha fazla gelmeye başlamıştı. Boynumda sıkıca bağlanmış papyonu çıkarıp karnında tampon uygulamaya başladım. Lee gelene kadar umarım bu onu bir süre durdurur.
"Gözlerini kapatma Bae, lütfen." Dedim titrek bir nefes verirken diğer elim alnını bulmuştu.
"Biliyor musun Ha-Ru,o adam..." Dedi Bae zorlukla konuşurken.
"Ondan uzak durman gerekiyor."
Bir anda söylediği ile kalakaldım. Bae ardından büyük bir kan kustuğunda gözlerim irice açıldı.
"Hayır hayır hayır. Bae hayır. Dostum hayır olmaz şimdi olmaz." Dememe rağmen onun gözleri kapanmaya başlamıştı. Gözlerim sızlandı ardından derin bir hıçkırığa boğuldum. Gözlerimdeki yaşlar görmemi pusulandırırken tampon yapmaya devam ettim.
...
Onu hastaneye götürdüğümüzde kalbim korkuyla atıyordu. Bu gerçekten olamaz diyordum.
Saatlerdir aynı yerde durup, gözlerimi duvardaki saatten bir an olsun çekmiyordum. Hemen yanımda Lee bulunuyordu.
Dizlerinin üzerine bıraktığı eller ve hemen üzerine boyun eğmiş bir kafa.
Saatlerdir buradaydık. Kimin yüzünden?Benim!!!
Arkadaşımı itmek kötü bir fikirdi. Hayır bu çok kötü.
"Ona bir şey olursa kendimi affetmem." Dedim kısık ama titrekçe. Titriyordum. Elimin altında hâlâ kan vardı ve silmeye bile fırsat olmamıştı. Kan kustuğunda üzerimdeki smokin siyah olmasına rağmen beyaz gömleği kırmızıya boyamıştı.
Buradaydık ama gelen yoktu,giden de.
Bu durum beni korkutuyordu.
Az sonra polisler geldiğinde korkum daha da büyüdü hat safhaya ulaştı.
Gözleri önce Lee'yi sonra da beni gördüler.
"İçerideki hastanın nasıl bu hâle geldiğini kim açıklamak ister çocuklar?" Kırklı yaşında gösteren, saçlarına hafif kır vurmuş hafif kilolu polis, gözlerini kısıp bize baktı. Daha çok üzerimde durdu bakışları.
"Senin üzerinde neden kan var evlat?" Ondan daha yaşlısı olan adam bir adım öne çıkıp beni inceledi.
Gözlerim önce Lee'yi sonra polisleri buldu.
"Cevap versene evlat,sabrımızı zorlama." Sert bir tonda konuşunca irkildim.
"Be-ben..." Dedim. Titrediğim için kelimeler ağzımdan yamuk çıkıyordu.
"Konuşsana evlat,dilini mi yuttun?" Diye bir anda bağırınca irkilip sırtımı hemen arkamda duran duvara serdim.
"Arkadaşımın kusuruna bakmayın memur bey gelin size durumu izah edeyim ." Lee,polislerle gözden kaybolunca gözlerim yeri buldu.
Bana ne oldu? Neden dilimi yutmuş gibi hareket ettim?
"Küçük," dedi biri. Hemen yanıma yaklaşan kişiye çevirdim gözlerimi. O'ydu. Alex Kim.
O an kendimde olsaydım bunu yapmazdım ama yapmışım. Ayağa kalkıp sarılmıştım.
Kollarım omuzları bulurken başımı göğsüne yasladım. Gözlerimi kapatıp ona sıkıca sarıldım.
Kaskatı kesildi. Hareket edemedi. Bunu gerilen omuzlarından,nefes alamamasından anlamıştım. Buna rağmen gözlerimi sıkıca kapatıp ona daha fazla sarıldım.
Sanırım daha fazla dayanamayıp kollarını belime sardı. Nefesi düzene girdiğini, saçlarımda hissettiğim küçük esintiden anlamıştım.
"Tamam geçti küçük,hadi bana anlat." O an anladım o da değiştirmemişti üzerindeki smokinini.
"Bae, arkadaşım, vurduğun yani. Onun evine... geçerken onu ittim geçmek için...Onun karnına vurmuştum...Sonra bir anda kan geldi. Korktum. Alex, çok korktum. O bayıldı. Onu kontrol etmek istedim ancak kan kustu. Her yer kan oldu." Sonra farkettiğim bir şeyle gözlerimi açıp ondan uzaklaştım. Elimi ondan uzaklaştırıp yüzüne baktığımda o da bana bakıyordu.
"Ne oldu?" Diye sordu.
"Üzerim kandı." Gözlerimi onun giydiği smokine çevirdim. Hafifçe kırmızı olmuştu orası.
"Özür dilerim." Dediğimde dudakları kıvrıldı.
Beni belimden çekip sıkıca kendine çekti. "Gel buraya küçük." Deyip kollarını belime yerleştirdi. Onun kanla karışık erkeksi kokusu burnuma gelince huzuru hissetim. Çok saçma ama buna ihtiyacım olduğu için kaldım.
Ne kadar kaldım bilmiyorum ama o an kapı açılmıştı. Ameliyathane kapısı açılmıştı. Ondan ayrılıp hemen kapıdan çıkan doktora doğru yürüdüm. Tabi o da arkamdan gelmeye başlamıştı.
"Durumu ne doktor. Arkadaşım Bae,iyi mi,bir şey söyleyin doktor bey?" Gözlerim sabırsız bir şekilde doktor bey'in üzerindeydi.
"Daha önce dikişi olmuş, sanırım vurulmuş. Aldığı darbeden dolayı dikişleri patlamış. Kanı durdurduk ancak maalesef onu kurtaramadık." Dediğinde üzgün gözüküyordu. Her doktor ölüm haberi verdiğinde zaten üzgün değil miydi?
Başımı olumsuz anlamda iki yana sallarken bunu kabul etmemeye çalıyordum.
"Doktor bey... hayır hayır bunu kabul etmiyorum." Diye bağırmaya başladım.
"Üzgünüm elimizden geleni yaptık ama maalesef arkadaşınızı kurtaramadık. Geçmiş olsun." Deyip gidince onun peşinden gitmek istedim ama hemen arkamdan belime sarılan iki elle durmak zorunda kaldım.
"Bırak... bırak beni." Diye bağırıyordum.
"Küçük..."
"Bırak."
"Küçük."
"Bı-rak..." Gözlerim kapanmaya başlamıştı bile.
Bilincimi kaybetmeden önce onun kollarına düştüğümü hatırlıyordum.
Yeni bölümle görüşmek üzere:(
Pardon final bölümü ile görüşmek üzere:(
Evet diğer bölüm final
Final olduğu için diğerlerine göre daha uzun olacağını söyleyebilirim.
Hadi görüşmek üzere:)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |