

Merhaba arkadaşlar
İyi okumalar:)
"Bir gün beni farkettinde,
beni farketmenin artık benim için farketmeyeceğini farkedeceksin."
Oğuz Atay
Bazı gerçekler vardı gün yüzüne çıkmak için. Bazı yalanlar vardı karşında yenilmek için...
Aşağıda onun sesini duyduğumda bir an ne yapacağımı bilemedim ama sonra yüzümü makyajla değiştirdiğim aklıma gelmişti. Yüzüm onun tanımayacağı şekilde estetik bir makyaj yapmıştım.
Derin bir nefes alıp verdim ardından sesleri duymak için sessizleştim.
"Anne,nerdesin?" Diyordu Umut Demirkan. Sesi boğuk ama samimiydi.
"Burdayım oğlum." Dedi Alya Hanım. Sesi oğlu için inceleşirken onu gördüğü için mutlu olduğunu düşündüm.
"Hayırdır gülümsüyorsun ne oldu?" Diye sordu Umut Demirkan.
"Hiç,seni gördüm daha mutluyum."
"Hım,ne çok özledim seni." Dedi Umut Demirkan.
Kahkaha sesleri birbirine girip ortalıkta yankı ederken bu katta bir odanın açılıp kapandığını hissetim. Kapıya doğru yürüdüm.
Kapı kolunu açıp dışarıya baktığımda kimsenin olmadığını gördüm. Tam kapatacakken merdivenlerde onu gördüm.
Umut Demirkan'ın kız kardeşi. Üvey kardeşi...
Uzun,siyah saçları beline geliyordu. Tahmini on altı yaşında idi. Gözleri ürkek bakıyordu ve meraklı duruyordu. Sanırım abisi için.
Ne var ki abisi onu görmek istemiyordu. Bu da edindiğim bilgilerden biriydi.
"Hey," diye seslendim. Korkuyla buraya,bana baktı. Sonra kaşlarını çattı.
"Sen de kimsin?" Diye sordu. Hem meraklı hem de nefret ediyormuş gibiydi.
"Yeni bakıcı. Buraya sana bakmaya geldim." Dedim gülümsemeye çalışarak. Zoraki bir gülümseme.
"Bana bakmak zorunda değilsin!" Dediğinde sinirlendiği belli eden ifadesi vardı.
"Bunu Ayla Hanım ile konuşmak zorundasın. Ben sadece işim için geldim." Dediğimde onu anlamaya çalışmaya devam ettim. Genç kızdı. Bakıcı ona küçük düşürücü gelmiş olabilirdi.
"Onunla konuşamam. Sen konuş,istemiyor, de." Gözleri hâlâ nefretle bakıyordu. Bana mı yoksa başkalarına mı hâlâ anlamış değilim.
Ağzımı açıp tam buna itiraz edecekken sesini duydum.
"Ne oluyor burada?" Diyerek ortaya çıkan Umut ile hafif bir gerildim ama beni tanıyamayacağı için içim rahattı.
Önce kısa bir an kız kardeşine baktı ama onu görmeye dayanamıyormuş gibi gözlerini bana çevirdi. Ve o an sanki zaman durdu.
Gözleri beni incelemek adına daha da derinlere bakıyormuş gibi gelmişti. Oysa tek yaptığı ilk kez gördüğü birisini incelercesine bakıyordu.
"Sen de kimsin?" Diye sordu. Sesinde merak yoktu ama neden burada olduğumu öğrenmek istercesine bakıyordu.
Kız kardeşi bir soluk verdi ama ona bakmadı. Ona sormadı. Onu görmezden geldi. Bu kız için acı bir duyguydu.
"Bakıcıyım."
"Kimin?"
"Kız kardeşinizin." Sesim olduğundan onun tanıyamayacağı bir şekilde değiştirirken epey zorlandım.
Dişlerini sıktı. Sanırım ona 'kız kardeşin' dediğimden dolayı.
"Oğlum, tanıştınız mı?" Diyerek Alya Hanım geldiğinde nefesimi verdim.
"Tanıştık anne tanıştık da gerek var mıydı bilemedim."
Alya Hanım gülümseyerek,"Vardı çünkü artık o burada yaşayacak."
Umut Demirkan şaşırdı.
"Neden,evi mi yok?"
Bu gurur kırıcı.
"Var, vardır değil mi?" Gözleriyle bana baktı Alya Hanım.
Zoraki bir gülümseme ile,"Var." Dedim.
"Varmış ama buna rağmen burada kalmasını istiyorum."
"Kendi evinde kalabilir. Bu kaçıncı anne ya? Hizmetçiyi bile arkadaşın yaptın. Burası hayır kurumu değil. Her geleni evine alamazsın." Burda belki de kardeşini hedef almıştı bilmiyorum ama kız titrediğini farkettim. Gözleri dolmuş abisine bakıyordu ama Umut Demirkan ona bir an bile bakmıyordu.
"Bırak da bu kararı ben alayım oğlum. Malum sen burada yaşamıyorsun." İnceden inceden ona laf sokuyordu.
"Of anne, of." Diye hafifçe sitem edip tekrar bana baktı.
"Kaç yaşındasın?"
"23"
"Evli misin?"
Niye bunu soruyordu?
"Değilim."
"İyi bu daha iyi."
"Neden iyiymiş bakayım?" Alya Hanım hafifçe kaş çatınca Umut Demirkan ona bakmadan sadece bana baktı.
"Gelin gelin diye tutturdun ya al sana gelin. Bununla evleneyim hem seninle yaşar,ve böylece beni darlamaktan vazgeçersin."
Bu adam ne diyordu ya? Bu derken? Bu, babasıdır.
Annesiyle kardeşi şaşırırken ben kaş çattım. Dayanamayıp söze girdim.
"Kusura bakmayın ya da bakmayın ama sizin gibi biriyle asla ama asla evlenmem." Başımı kaldırdım. Dik başlılığımı görünce hafif şaşırdı ama sonra alayla güldü.
"O kadar para o kadar şöhreti sırf benimle evlenirsen sahip olabilirsin ama yine de kabul etmiyor musun?"
Ben de alayla güldüm.
"Etmem. Neden biliyor musun?" İşaret parmağımla kendisini gösterdim.
"İşte böyle biri olduğunuz için."
Güldü.
"Tuhaf bir kızsın."
"Ve sen de ukala."
Bunu dememi beklemiyor gibiydi. Güldüm. Ben de.
Ve o an tanımıştı.
Çünkü ne olursa olsun yüzümü makyajla değiştirsem de tanımıştı. Ondan hiç mi bir şey kaçmıyordu.
"Siz,siz tanışıyor musunuz?" Diye sordu Alya Hanım şaşırarak.
Umut Demirkan'ın o meşhur gülümsemesi karşımda duruyordu.
"Onu nereden çıkardın anne?"
"Baksanıza birbirinize laf atıyorsunuz." Eliyle beni gösterdi.
"Adı Leyla."
"Leyla demek."
İki eli cebinde duruyordu. Kendinde bir öz güven boy gösteriyordu.
"İsim güzelmiş."
"Teşekkürler."
"Peki anneme gerçek adını söylemek ister misin,Hayal?"
"Hayal mi?"
-Son-
Ya hep ana karakterimi yakalatmam. Ne yapayım adam da kızı tanımasın mı?
Hem de o kadar ipucu veriyordu.
Ayrıca devam etmeden önce Umut Demirkan'ın bir sahnesi okuyalım diyorum.
Diğer bölüm başlıyor.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 14.17k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
55 Bölümlü Kitap |