

Merhaba arkadaşlar
İyi okumalar:)
"Ve beklenenler,neden hep vazgeçildikten sonra gelir."
Oğuz Atay
Umut Demirkan:
Onu görmek,onu tanımak bu dünyada onunla yaşamak gerçekten bambaşka bir şey.
Ona dair her şeyi öğrenmek gibi arzuyu bastıramıyordum.
Bir mesaj atmıştım. Ve o,bu mesaja cevap vermedi ama biliyordum ki karşılaşma uzun sürmeyecek çok yakında tekrar yüz yüze gelecektik.
Ertesi sabah olduğunda Aslı ile eskisi olmaya karar verdik. Onu buna zorladım diyelim.
Çok fazla duyguya bağlıyordu ve buna gelemiyordum.
Kapı çalınıp içeriye Aslı girince hiçbir tepki vermedim. Dün gece onu becerirken onu değil ama o kadını hayal etmem gibi sik bir durum oluştu.
Elindeki dosyayı bırakıp tam çıkıyordu ki onu durdurdum.
"Fazıl Bey ile olan toplantıyı iptal et." Dediğimde şaşırdı ve doğal olarak nedenini sordu.
"Neden? Yani bu toplantı için bir haftadır notumda yer alıyordu."
"Canım öyle istedi Aslı. Şimdi çıkabilirsin. Öğle arası boş olacağım. Şirkette işim yok."
"Anladım... Dün gece...yani unutmamı söylemiştiniz ama unutamıyorum." Diye itirafta bulundu.
Gülümser gibi oldum ama dudaklarım kıvrılmadı.
"Unutmalısın, Aslı."
Gözlerini kaldırıp bana baktığında çok acı çekmiş gibi hali vardı.
"Neden benimle olmuyorsunuz? Birisi yoksa...yani yok demiştiniz."
"Yani?"
"Birisi yoksa o zaman neden beni geri çeviriyorsunuz?" Diye o baklayı çıkardı.
"Dediğim gibi güzelsin ama aptalsın. Bunu dün konuştuğum için üzerinde durmayacağım." Derin bir nefes verdim.
"Çık şimdi." Alındı ama umrumda bile değildi.
O çıkarken telefonumun çaldığını duydum. Elimi cebime yerleştirip telefonu alırken kimin aradığını baktım.
Annemdi.
Ah güzel kalbi temiz annem...
Telefonu hemen yanıtladım.
"Anne?"
"Oğlum, nasılsın yavrum?" Diye sordu o sıcacık sesiyle.
Gülümsedim.
"İyim anne,sen nasılsın bir ihtiyaç veya istek varsa söyle hemen."
"Biliyorum oğlum biliyorum. Onun için aramadım ama söylemem gereken bir şey var." Kaşlarımı çattım. Kötü bir şey mi olmuştu?
"Ne oldu anne, kötü bir şey mi oldu?" Derken sabırsız birisi gibiydim.
"Hayır oğlum, hayır. Sadece bakıcı tutmaya karar verdiğimi söylemek istedim." Bunu beklemiyor oluşumdan kaynaklanan bir şaşırma belirdi yüzümde.
"Neden?" Diye sordum merakla.
"Bilmiyorum,yani o kız... babanın kızı," Gözlerimi yumdum. Bir süre annemden ses gelmedi.
"Yani işte onun için."
"Ne gerek vardı,orada yaşıyor işte ne gereği var ona bakıcı tutmak?" Bu durum iyicene tuhaflaşıyordu. Annem ne yapmaya çalışıyordu?
"Yaşıyor demek buna kifayetsiz kalır. Kız ne benimle konuşuyor ne başkasıyla. Az yemek yiyor o da yaşamak adına,suyu da kendince alıyor ve böylece hayatına devam ediyor."
"İyi ya ediyormuş gerek yok bakıcıya. Kaç yaşına gelmiş. On altı değil mi kız?" Nefretle söylemiştim.
"Nesi iyi oğlum, kız kendinde değil. Bazen bayılarak buluyoruz onu. Bunu sana söylemek istemedim çünkü ondan hoşlanmıyorsun."
Sözünü kestim.
"Bir tek ben değil sen de hoşlanmıyorsun,anne!" Diye itirazda bulundum.
"Ama en azından senin gibi onu görmezden gelmiyorum. Onu neden kabul ettim?"
Yine kestim sözünü.
"Neden kabul ettin Allah aşkına söyle anne,babama mı aşıksın hâlâ...ölüsüne?" Dediğimde, sözlerim ağırdı bir kadın için. Özellikle bu kocası tarafından aldatılıp bir kızı olarak yanına geldiğinde. Babam olacak o herif ne düşünüyordu ya da annemin hangi zaafını kullanıyordu bilmiyorum ama başarmıştı.
"Ağır gidiyorsun." Sesi titremişti. Burnunu çekti.
"Neyse bunu tartışmak için aramadım seni." İşte yine yapıyordu. Konuyu değiştirme.
Derin bir nefes alıp verdim.
"Kız için bakıcı tuttum. Yarın gelecekmiş sen de gel gör şu kızı."
"Ha yani kız?"
"Evet,erkek mi getireyim? Saçmalık. Bu devirde bir erkeğe güvenmek çok zor bunu biliyorsun oğlum. Sakın yanlış anlama. Sen benim oğlumsun tabi ki de sana güveneceğim ama milletin erkeklerine öyle güvenip de kızı ona emanet edemem." Dediğinde göz devirdim.
"Niye cinsiyetçi oldunuz Ayla Hanım, açıklayabilir misiniz?" Diye sordum.
"Cinsiyetçi filan değilim!" Aksi bir tonda.
Güldüm. Hem de pişince.
"Bence öylesin,öylesin."
"Değilim diyorum!!!!" Kadını çıldırttık iyi mi?
"Tamam,tamam anne değilsin."
"Yarın geliyorsun eve, işte o kadar!" Deyip telefonu yüzüme kapattı.
Kahkaha attım. Ah anne ya,ne komik kadınsın.
Annenizin kıymetini bilin bakın (iyi annelere sözüm.)
Tekrar işlerimin başına geçerken derin bir soluk aldım.
...
Ertesi gün şirkete uğradıktan sonra direkt eve geçtim.
Kapıyı açan hizmetçi ile içeriye geçtim.
"Anne,nerdesin?" Diye sordum. Gözlerim annemi ararken etraftaydı.
"Burdayım oğlum." Annem ortaya çıkarken onun dudaklarında bir gülümseme vardı.
"Hayırdır gülümsüyorsun ne oldu?" Diye sordum,ben de gülümserken.
"Hiç,seni gördüm daha mutluyum."
"Hım,ne çok özledim seni." Dedim ve ona sarıldım. Annem kahkaha atarak karşılık verdi.
Sarılma faslı bittiğinde annemin mutfakta işi olduğunu ve birazdan geleceğini söyledi.
Ben de onu beklerken yukarıdan sesler duymaya başladım. Bir tartışma gibiydi. Sesler boğuktu ama merdivenlere ilerledikçe o kızın ve sesi tuhaf bir şekilde tanıdık olan kadının sesi olduğunu anladım.
Merdivenlerden tek tek çıkıp yukarıya doğru ilerledikçe sesler daha yakından geliyordu.
"Ne oluyor burada?" Diyerek son basamağı da çıktıktan sonra
önce kısa bir an kıza baktım ama onu görmek istemediğim için direkt karşımda duran ve tanıdık gelen o kadına baktım. Yüzü makyajla biraz daha keskin duran ifadesi ama bir hayli tanıdık gelmesi beni kuşkulandırdı.
"Sen de kimsin?" Diye sordum. Öylesine sorduğum bir soruydu.
Yanımda babamın kızı soluk alıp verdi ama ona inatla bakmıyordum.
"Bakıcıyım."
"Kimin?"
"Kız kardeşinizin." Dedi o tuhaf genzinden gelen sesle.
Dişlerini sıktım.
"Oğlum, tanıştınız mı?" Diyerek annem geldiğinde kaşlarımı çattım.
"Tanıştık anne tanıştık da gerek var mıydı bilemedim."
Annem gülümseyerek,"Vardı çünkü artık o burada yaşayacak."
Ne?
"Neden,evi mi yok?"
Bazıları için kırıcı olabiliyorum. Yapacak bir şey yok.
"Var, vardır değil mi?" Annem sorarcasına o kadına baktığında ben de ona baktım.
Zoraki bir gülümseme ile,"Var" Dedi.
"Varmış ama buna rağmen burada kalmasını istiyorum." Dedi annem kati suretle.
"Kendi evinde kalabilir. Bu kaçıncı anne ya? Hizmetçiyi bile arkadaşın yaptın. Burası hayır kurumu değil. Her geleni evine alamazsın." Annem böyle yaparak ne yapmaya çalışıyordu. Burasının hayır kurumu filan mı? Zaten şu ilerde duran kız yüzünden laflarıma dikkat ediyordum. Bir de onun böyle davranması...
"Bırak da bu kararı ben alayım oğlum. Malum sen burada yaşamıyorsun." İnceden inceden bana laf sokuyordu.
"Of anne, of." Diye hafifçe sitem edip tekrar ona baktım.
"Kaç yaşındasın?"
"23"
"Evli misin?"
Niye bunu soruyor,diye düşünüyordur kesin.
"Değilim."
"İyi bu daha iyi."
"Neden iyiymiş bakayım?" Diye lafa girdi annem. Anneme değil o kadına baktım.
"Gelin gelin diye tutturdun ya al sana gelin. Bununla evleneyim hem seninle yaşar ve böylece beni darlamaktan vazgeçersin." Dediğimde her ikisi hatta şu ilerde duran babamın kızını da sayarsak üç kişinin de şaşırması ani oldu.
"Kusura bakmayın ya da bakmayın ama sizin gibi biriyle asla ama asla evlenmem." Başımı kaldırdı. Dik başlılığını görünce hafif şaşırdım ama sonra alayla güldüm.
"O kadar para o kadar şöhreti sırf benimle evlenirsen sahip olabilirsin ama yine de kabul etmiyor musun?"
Alayla güldü.
"Etmem. Neden biliyor musun?" İşaret parmağıyla beni gösterdi.
"İşte böyle biri olduğunuz için."
Güldüm.
"Tuhaf bir kızsın." Dedim onu tanıdığımı belli edercesine.
"Ve sen de ukala." Dedi cesurca.
Şaşırdım.
Güldü.
Ve o an tanıdığımı anlamıştı.
"Siz,siz tanışıyor musunuz?" Diye sordu annem merakla.
Kendimden emin gülüşümü ortaya serdim.
"Onu nereden çıkardın anne?" Dedim rahat tavırla.
"Baksanıza birbirinize laf atıyorsunuz." Eliyle onu gösterdi.
"Adı Leyla."
"Leyla demek." Dedim ağzımdan hımmm gibi bir ses duyuldu.
"İsim güzelmiş."
"Teşekkürler." Dedi,sanki gerçek ismi o'ymuş gibi.
"Peki anneme gerçek adını söylemek ister misin,Hayal?" Diye bombayı bıraktım.
"Hayal mi?" Annem şaşkınca ona dönerek sordu.
Buraya kadarmış Hayal Hanım, bakalım nereye kadar kaçıyorsun görelim.
-Son-
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 14.17k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
55 Bölümlü Kitap |