45. Bölüm
Deniz / KARIŞIK NUMARALAR/YARI TEXTING / 43. BÖLÜM: Umut Ve Hayal

43. BÖLÜM: Umut Ve Hayal

Deniz
nightdarkgirl344

Merhaba arkadaşlar iyi okumalar:)

"Birbirlerini sevenler,birbirlerini kızdırırlar."

Sigmund Freud

Yazardan anlatım:

Bir güçtü onların bir araya gelmesi. Hayal, nam-ı değer Hayalet ülke çapında herkesin ifşasını paylaşan bir hackerdi. Tabi bu işin görünen tarafıydı.

Kendisi aslında başkomiserdi ama teşkilata girdiğinde ona yazılımcı bilgisi olduğundan bu görevi vermişlerdi. Hiç sahada değildi ta ki ona kadar.
Umut Demirkan, ülkede bilinen sayılı zenginlerden biriydi. Ne iş yaptığı meçhuldu. Sözde şirket yönetiyordu ama günün sonunda onun da gizlediği şeyler vardı.

Hayal ilk kez karşı karşıya geldiği adamla ustaca oynamış, hiçbir şey çaktırmamıştı ancak o adam günün sonunda onu yakalıyordu. Bu durum canını sıkıyordu.
Nasıl oluyorsa bütün işini bozguna uğratıyordu.

Umut Demirkan hiç de hafife alınmaması gereken adamdı. Belki Hayal'in gözden kaçırdığı şey de buydu.

Onu küçümseyerek,onu hafife alarak işi ciddiye almadı. Aptal sanıyordu. Ama aksine Umut Demirkan hiç ummadığı kişi çıkınca asıl bozguna uğrayan o oldu.

İkisi Umut Demirkan'ın evinde karşılaşır karşılaşmaz başkandan 'çık' mesajıyla o evden çıkmış iki günlük olan tatilini bir haftaya uzatmıştı.
Bu zamanda ise ne ekiple ne başkanla konuşmuştu. Hatta mesajlarına, telefon görüşmelerine dahi cevap vermiyordu.
Tek yaptığı ülke gündemi olan meselelere karşı tutunduğu tavırlar.

Bazen kendi gündem oluyor ve bu yüzden başkanın araması ile karşı karşıya kalıyor ama susmayacaktı. Ona adaleti öğrettiler. Adalet demek susmak değildi. Susmayacaktı,susturamayacaktı.

Hayal bunu yaparken bu Umut Demirkan'ın da dikkatini çekmişti.
Ne yapıyor bu kadın? Diye düşündü bir süre ama sonra buna hak vermişti.

Aradan bir hafta geçmişti ve Umut Demirkan uzun zamandır sadece bir hafta öncesine kadar gördüğü kadını tekrar görme dürtüsüyle yanıp tutuştu.

Adamlarına onun evini izlemelerini söyleyip gerekli bilgileri ise General Remzi'den almıştı.

Artık uzun zamandır hiçbir bilgiye ulaşamadığı kadını bulabilirdi. Çünkü o da teşkilattaydı ve bu onun işini zorluyordu. Ama şimdi elindeki bilgilerle işin kolay olduğunu anlamıştı. Sadece tek sorun bunu yanlış yerde yapması...

Hayal daha genç yaşta ailesini kaybetmişti. Hatta çocuk yaşta. Yetimhanede büyümüştü.
Daha sonra ise bir şekilde polis okulunu başarıyla geçip başkomiser oldu.
Gençti ama demek ki yetenekleri buna engel değildi.
Ve en sonunda ise teşkilata girerek Hayalet lakabı aldı.

Güzel bir kadındı,mavi gözleri,siyah saçlarıyla oldukça çekiciydi Umut Demirkan için.

Telefonuna sarılıp,"Ne yapıyor?" Diye sordu adamına. Onu izletmek için adamını evine göndermişti.

"Hiç ışık yok abi, hiç dışarıya da çıkmadı. Ne yapalım?"

"Ne yapacaksın ise bekleyeceksin!" Dedim sinirle. Aptal mı bunlar?

"Evet,tabi patron." Detop kapattı.

Bir süre adamından haber bekledi ama o haber hiç gelmedi.
Bir daha önemli bir işi başkasına vereceğine kendisi yöneteceğine dair yeminler ederek kendini Hayal'in kapısında buldu.
Adamını aradı ama bulamadı. Kapıyı çaldı. Açan yok. Tekrar ve tekrar çaldı ama açan yoktu. Yanlış ev mi? Hayır. Koordinatlar burayı gösteriyordu.

Ümidini kaybetmeden önce son kez dendiğinde ve açılmadığını görünce derin bir nefes alıp verdi. Arkasına dönüp gidecekken içerden,evde kimse olmadığını ikna olduğu yerde bir ses duymuştu.
Ardından bir küfür. Sese bakılırsa bir kadına aitti.

"Hayal,sen oluğunu biliyorum. Eğer teşkilata gelmemi istemiyorsan aç şu siktiğimin kapısını." Diye küfür ederken kendini tutamıyordu.

"Git buradan!" Diye bir kadın sesini duydu ve yanılmıyorsa o ses,Hayal'indi.

"Gitmiyorum. Konuşmadan hiçbir yere gitmem, anladın mı? Şimdi açacak mısın şu kapıyı yoksa mahalleliyi başımıza mı toplayalım?" Bu herif ne yapacağını biliyordu. Şeytan tüyü denen bir şey vardı onda.

Birkaç dakika sonra kapı sesini duyduğunda zafer kazanmışcasına gülümsedi ama karşında eli silahıyla ve tam da ona karşı tuttuğunu bildiği kadını görmeyi beklemiyordu.

Saçları sıkı bir at kuyruğu ile topluydu. Üzerinde siyah bir kazak, altında mavi jean'lerden biri vardı.
O an karşında silahla durmasaydı onu öpmek istemişti. Ama bu hali de asiydi ve bu Umut Demirkan'ın hoşuna gidiyordu.

"Beni tehdit mi ettin az önce?" Sert sesiyle irkilip ona odaklanırken silahı görmezden geldi.

Rahat tavırla,"Beni buna mecbur ettin."

"Ben hiçbir şeye mecbur etmem,ne saçmalıyorsun? Evimi nerden buldun?"

Tam konuşacakken eliyle durdurdu.
"Bana sakın General Remzi'den aldım deme." Umut şaşkındı ama başını salladı.
"Onun belasını sikeceğim. Herif bizimle ne taşşak geçmiştir şimdi."

"Üstlerine biraz saygılı davranmıyor musun (!)?" Diye alayla sordu Umut Demirkan.

"Siktir git. İşim sizinle olmaz. Karışıma çıkma sen de!" Diye sertçe bir cevabı beklemiyordu. Ya da beklemeliydi.

Adının tam tersi hayal değil insanların kâbusu olmalıydı.

"O işler öyle olmuyor işte." Hayal kaşlarını çattı.
"Bundan sonra benimle çalışman için izin aldım."

"Af buyur?"

"Çalıştığın teşkilattan benim çalıştığım teşkilata transfer oldun demek."

"Nasıl?"

"Bunu düzenli bir şekilde sosyal medyada yazdığın yazılara bahşedebilirsin." Dediğinde kızgındı.
"Ne yapmayı düşündün sen?"

"Sana ne!"

"Sana ne öyle mi,al sana ne!" Deyip cebinden çıkardığı belgeyi Hayal'in yüzüne fırlattı. Önce şaşırdı sonra kaşlarını çattı Hayal.

"Bu ne?"

"Aç ve kendin gör." Adamın hareketlerine güvenmediği için yere düşen kağıdı, gözlerini adamdan ayırmadan aldı.

Arada gözü adama kaysa da kağıtta yazılan yazılar onu şoke etmişti.

Teşkilattan resmen kovulmuştu. Demek o yüzden başkan ona ulaşmak için her şeyi yapıyordu,diye düşündü. Ama tek yaptığı şey kendini kapatmak oldu. Sanal ile uğraşırken gerçek Dünya ile irtibatını kopartmıştı.

"Okudun mu bari?"

"Ne istiyorsun,mutlu musun sen?" Diye kızgın bakışları ile onu buldu.

"Bunun suçlusu ben değilim Hayal-" devam edemedi. Hayal onu kolundan çekip içeriye çektikten sonra sertçe kapattığı kapıya dayadı. Şaşkındı Umut Demirkan.

"Bana bak,bir daha adımı ağzıma alırsan seni öldürürüm."

Yavaşça gülümsedi Umut Demirkan, şaşkınlığı geride bırakarak.

"İsminle zıt düşüyorsun. Sessizliğinle masumluğunla hayal kurarken, gürültülü olman ve vahşiliğinle tam hayal kırıklığı yaşatıyorsun."

"Her zaman hayal kırıklığı yaşamaya devam edeceksin!" Dedi sertçe Hayal.

"Bunu öğrendiğim iyi oldu,seni hayal ettiğimde bunu düşünüp senden nefret edeceğim."

"Şimdi etmiyor musun?"

Cevap vermedi Umut onun yerine konuyu dağıtmadan direkt asıl olan konuya girdi.

"Benimle çalışmanı istiyorum." Dedi Umut Demirkan hiçbir taviz vermeden.

"Asla."

"Seni ekibime almazsam tüm ifşan ortaya çıkaracağını söylüyor Genaral Remzi." Yutkundu Hayal.
"Ve ifşan ortaya çıkması senden intikam almak için yanıp tutuşanlar bunu kullanacak."

"Seni ne ilgilendiriyor?" Diye sordu yavaşça. Onu ne ilgilendiriyor, canı tehlikede o'ydu ama onun için elinden geleni yapmaya hazır olan adam kafasını karıştırıyordu.

"Kaybetmek istemiyorum." Hayal'in onu yanlış anlamasını engellemek için hızlıca konuştu.
"Yani senin gibi zekayı kurban edemem. Bu yüzden benimle çalışırsan sırrın bende güvende olacak."

"Bana ne vaad ediyorsun?"

"Ne?"

"Seninle çalışmam ve sana güvenmem için ki sana güvenmiyorum bunun için bir neden ver!"

"Bilgiler bende güvende olacak dedim ya?" Daha ne istiyordu bu kız,diye düşündü.

"Bu yeterli değil."

Umut Demirkan şaşırdı ama şaşırmasını ustaca gizleyerek ne vereceğini düşündü.

"Hissenin %5'i." Çalıştığı şirket ona aitti. Yani gerçekten o zengindi.

"Yapma beni paranla alacağını mı zannediyorsun?"

"Ne istiyorsun?"

"Çalıştığın teşkilatın ortağı. Yani evet seninle ortak olmak." Şaşırmıştı ama bunu makul buldu.

"Ama her zaman sahada olacaksın."

"Bana sorun teşkil etmiyor."

"Her zaman istemediğin şeylerle maruz kalırsın."

"Sorun yok. Alışığım."

"Ne yaparlarsa yapsınlar öncelikli görevini unutma ve sessizliğini kullanacak,seni işkence etseler dahi hiçbir şey demeyeceksin."

Hayal bunları biliyordu. Sadece hacker olduğu için bu tür şeylere maruz kalmadığı için bilmiyordu.

"Başka bir şey var mı?" Umut Demirkan ne diyeceğini bilmedi. Karşısındaki kadın gözü kara olduğu belliydi ama bu kadarı fazlaydı da onun için.

"Pekâlâ,o zaman haftaya şirkete gel anlaşmayı orada imzalayalım."

Ondan uzaklaştı.

"Elini ver."

"Ne?"

"Elini ver şimdi anlaşalım."

"Belgeler -"

"Onu imzalarım,şimdi elini ver ve bu anlaşmanın kabul ettiğini göster."

Tereddüt etse de elini uzattı ve Hayal'in eline verdi. Hayal'in eli sıcaktı ve tabi yumuşak. Kendi kişiliğiyle ters düşen bir yer daha.

İki el anlaştı ve tüm kainatı yerle bir ettiler.
İki el birleştirildi tüm sıcak ve soğukluklar onları terk etti.
İki el yan yana artık onları kimse yıkamayacak güçteydi!

Hayal ve Umut işte şimdi bir düşman değil ortak olacaktı.
İşte şimdi istekler doğrultusunda yan yana duracak ve ortak düşmanları yenecekti.

-Son-

Bölüm : 26.12.2024 20:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...