46. Bölüm
Deniz / KARIŞIK NUMARALAR/YARI TEXTING / 44. BÖLÜM: Ortak

44. BÖLÜM: Ortak

Deniz
nightdarkgirl344

Merhaba arkadaşlar
İyi okumalar:)

"Bir çiçeği büyüten sevgi, insanı değiştirmez mi saniyorsun?"

Küçük Prens

Umut Demirkan:

Ona teklif sürmüştüm. Evine gittiğimde ilk defa onun evine gelmiş ve karşısına çıkmıştım. Sonunda onu bulmuştum.
Yıllardır herkes onu bulmaya çalışırken benim onlardan daha önce bulmam benim başarımdı.

Ona söylediklerimin hepsi doğruydu. Teşkilat arık onunla çalışmak istemiyordu. Bunu fırsat bilip kendimle çalışmasını istedim ama o ortak olmak isteyince ve orada ilk kez anlaşma yapmak isteyince onu kırmadım. Zaten onu istiyordum. Ortak olması hiçbir şey değiştirmiyordu.

Beni evinin içine çekip sertçe kapıya bastırması, ah o sinirli vahşi gözleri,kızdıkça seğiren o dudakları beni kendine mest ediyordu.

Aslı karşımda işlerimi söylerken onu dinlemiyordum çünkü aklım o kadındaydı.

"Efendim?" Dedi Aslı dikkati kendine çekmek için. Boğazımı temizleyerek gözlerimi ona çevirdim.

"Ne var?"

"Dinliyor musun beni?"

"Evet... Hayır. Aslı bugün hiçbir şey yapamayacağım. Birazdan özel konuğum gelecek. Onu karşıla." Dediğimde Aslı şaşırdı.

"Çok mu özel."

Gözlerinin içine baka baka "Çok."

Yutkundu. Gözleri hafifçe doldu ama hemen kendine gelerek başını salladı.
"Pekâlâ,onunla ilgileneceğim. Ne zaman geliyor?"

Kolumu kırıp saate baktıktan sonra dudaklarımı araladım.
"Birazdan. Sen aşağı in."

Tekrardan başını salladı.

O çıkarken ben tekrar işlerimin başına döndüm ama ne iş yaptığımı bilmiyordum.
Aslı çıkmadan önce söylemişti ama onu dinlemiyordum. Aklıma o gelirken nasıl dinlerim ki?

...

Aslı Duyar:

Umut Demirkan'ın gözlerinde farklı bir his görüyorum ve bu his çok güçlü bir histi. Ona günlük olan görevlerini söylerken dahi bana bakmıyordu. Bakıyordu ama ilgilenmiyordu.

Özel bir misafir geleceğini söylemişti. Ne kadar özel olabilir ki? Kız mıydı? Yoksa kız arkadaşı mı? Ama o söylemişti. Kız arkadaşı yok diye ama hiç hoşlandığı ya da nefret ettiği kişiden de bahsetmedi.

Biz kızların içine kurt düştü mü o kurdu oradan çıkarana dek durmayız.
Ve şuan içime öyle bir kurt düştü ki adımlarım hızla merdivenleri buldu. Kafa yüzünden asansör yerine merdiven kullandığımı daha merdivenlerin sonunda anlamıştım.

"Siktir ya!" Diye küfür edip danışman yani çıkışa doğru ilerledim. Orada Ömer denen herif vardı. Benden hoşlanıyordu ama ilgimi çekmediği için ona karşılık vermiyordum.

"Birileri geldi mi?"

"Buraya birileri hep gelir, söyle bakalım istediğin kişi kim?" Gülümsedi Ömer. Yakışıklı idi ama benim gibi geçimini zor sağlıyordu.
"Beni mi arıyorsun yoksa?"

"Zevzeklik yapma,Umut Demirkan'ın özel konuğu."

Güldü hafifçe sonra başını iki yana salladı.
"Hayır gelmedi."

"İyi, işine dön!" Arkama döndüm. Önüm giriş çıkışların olduğu kapıya dönüktü.

Bir süre bekledim. O süreçte Ömer gelip bana kahve vermişti. Reddetmedim. Kahveyi içip tekrar beklemeye başladım.

Tekrar Ömer'e döndüm.
"Ah kimse elimden alamazlar. Benim gibi bir kızı bekletmek gerçekten... bilemiyorum. Her kimse artık. Bir daha ayak işlerini yapmayacağım. Baksana beni bekçi gibi dikmiş o çok özel misafirini bekliyorum. Onsuz yukarı çıkamam ama burada bekleyemem de!"

"İstersen senin için beklerim. Kim olduğunu biliyor musun?"

"Hayır. Sorun da o ya! Tahminim var ama emin değilim. Kız olduğunu düşünüyorum." Gözlerimi kıstım.
"Kızlara olan düşkünlüğünü biliyorsun."

"Evet herif her kızı yanında tutup kendine aşık ettikten sonra yatıyor. Bu haberleri duyalı çok oluyor." Gülümsedi yine.
"Benim sevdiğim kadın böyle bir şey yapmasına izin vermem." Göz devirmemek elde değildi.

"Aman Ömer,senle o bir mi? O sayılı zenginlerden biri peki sen?"

"Ne ben?"

"Zengin değilsin,fakirsin." Gözlerim hızla onu buldu.
"Yanlış anlama onun yanında gerçekten fakir kalıyorsun."

"Çok teşekkürler ya!" Alınmıştı. Tam ağzımı acıyordum ki arkamdan seslenen sesle ona döndüm.

Siyah,at kuyruğu yapmış olduğu saçları omzuna düşen, yüzü keskin ve mavi gözleriyle dikkat çeken bir kadın karşımda idi.
Üzerinde siyah bir kaban ve siyah kot pantolon ile gerçekten güzel hatta kıskanılacak güzellikteydi. Ben tabi dolgun göğüslü ve kalçalı biri olarak ondan daha iyiydim.

"Buyrun?"

"Umut Demirkan'la görüşmek."

Kısa ve eksik cümlesi ile şaşkına uğradım.

"Siz kimsiniz?"

"Özel konuğu olduğumu bil yeter!"

Şaşırdım ama bu kez gerçekten hemen toparlandım.
"Buyrun lütfen,buradan." Elimle ona yolu gösterirken Ömer'n arkamdan seslendiğini duydum.

"Özel konuğu kızmış!" Bunu bana hatırlatıyordu ama zaten görüyordum. Kadın kendinden emin adımlarıyla sanki şirketin sahibi o'ymuş gibi davranması benim sinirlerimi bozuyordu.

"Burdan lütfen." Asansöre binip kata bastım. Yirminci saniyede kapı açılınca dışarı çıktık.

Umut Demirkan'ın odası gösterişli olanındandı.
Hep onunla evlenmenin hayalini kurarken aslında boşa kürek çektiğimin farkındaydım. Bu o kızlardan birisi miydi? Onunla yatmak için gelmişti değil mi?

Dayanamayıp "Pardon neden gelmiştiniz?"

"Sizi ilgilendirmez. Gidin kahve yapın yeter!" Sert sesiyle irkilsem de kaşlarımın çatılmasına neden oldu.

Tam bir şey söyleyecektim ki Umut Demirkan kapısını açtı. Gözleri ilk önce beni görmesini beklesemde sanki günlerdir hatta aylardır bunu beklemişcesine gülümsedi. İçten bir gülümseme yüzünde asılı kalırken kadına baktım. Çatık kaşla bakıyordu.

Aralarında ne vardı benim bilmediğim?

"Tamam Aslı sen git. Bizi baş başa bırak." Umut Demirkan'ın sesiyle irkilip başımı salladım.

Kadın hafifçe başını sallayıp Umut Demirkan'ın koluna çarparak içeriye girdi. Umut Demirkan kahkaha atmıştı. Onlar içeriye geçerken onları izlemem gerektiğini ama duvarların camdan olduğu için başka, onları göreceğim şekilde ilerledim.

Onları gördüğümde izlemeye başladım.

Kadın rahat bir şekilde koltuğa oturdu. Umut Demirkan iki eli cebinde önce bir süre kadını izledi. Kadın onunla konuşuyordu. Dudak okumayı biliyordum.

"Anlaştık değil mi? Buna imza atarsan artık benden kurtulamazsın." Dedi Umut Demirkan çapkın bir şekilde gülümsedi.

Kadında alayla gülümseyerek " Senden kurtulan mı var? Asıl benden kurtulamazsın."

"Harika, birbirimizi istediğimize göre bunu imzala ve bu resmiyete dönüşsün." Kadına kalem verip kağıdı imzalamasını istedi.

Kadın önce kağıdı okudu,ne olduğunu bilmiyorum.
Ardından kabul etmiş olmalı ki hemen imzaladı.

Kadın ayağa kalktı. Umut Demirkan da hafife eğilerek kendi kısmını imzaladı.

"Anlaştık o zaman ortak. Bundan sonrası hep beraberiz."

"Anlaştık." Elini uzattı Umut Demirkan. Kadın önce ona sonra eline baktı. Tereddüt yaşadı gibi ama en sonunda o da elini uzatıp bu işi fiilen kabul ettiğine dair bir iş yapmış oldu.

Ne oluyordu? Umut Bey ve o kadın neye imzalıyordu,neden ortak olmuştu?

-Son-

Bölüm : 26.12.2024 20:39 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...