47. Bölüm
Deniz / KARIŞIK NUMARALAR/YARI TEXTING / 45. BÖLÜM: Ortak Ateş

45. BÖLÜM: Ortak Ateş

Deniz
nightdarkgirl344

Merhaba arkadaşlar
İyi okumalar:)

"Neyine bağlandım ki bu kadar...Bana bakmayan gözlerine mi,yoksa benim olmayan kalbine mi?"

Özdemir Asaf

Hayal Kara:

Karşımdaki adamla resmen anlaşma yapmıştık. Ve buna gerek duymasam da bir yemek için öğle arası bulunmuştuk. Sebebiyet ise anlaşmanın ayrıntılarını konuşmak.

Bana gülümseyerek bakıyordu. Sanki hayallerini süsleyen o kızlardan biriydim. Ama o da biliyordu aramızdaki tek şey ortak ateşti.

"Ne gülümsüyorsun deli gibi?" Diye dayanamayıp sordum. Durmadan bana bakıp gülüyordu. Açıkta bir şey mi vardı?

"Gülümsetecek bir sebep buldum diyelim. Ki hemen karşımda." Göz devirdim. Güldü.

"Önüne dön, önüne!" Dediğimde başını iki yana sallayıp güldü bu halime.

Garson yanımıza geldiğinde ve sipariş istediğinde bakışlarım onu bulduğunda o da bana bakıyordu.
"Ne istersin?"

"Farketmez," diyecektim ama hemen vazgeçtim. "Ya da bol soslu kırmızı et ve yanında su."

"Sadece su mu?"

"Su dediysem?" Ne anlamazdan geliyor baksanıza.

Garsona dönüp,"Aynısından. Et ve sadece su!" Dediğinde az kalsa gülecektim ama kendimi tuttum.

Garson yanımızdan gittikten sonra bakışlarını tekrar bana çevirdi.
"Seni uzun zamandır arıyordum." Dedi derin bir sessizlikten sonra.

"İyi buldun işte. Tebrik ederim." İki dirseğimi kırıp masaya yerleştirdim.

O da benim gibi eğildi ama bir tek eli masadaydı.
"Evet...buldum."

Sanki beklediği kişiydim. Tamam beni arıyordu evet ama uzun zamandır arıyormuş gibiydi.

Konuyu değiştirme çabasına girerken elim ayağım birbirine dolaştı.

"Şey, şeyi mi konuşsak?"

"Ne,neyi konuşsak?" Benimle eğleniyordu şerefsiz.

"Şey işte," diye geveledim.

"Ne işte?" Dediğinde delirmeye az kalmıştı. Ne demek istediğimi anlamıştı ama beni kıvrandırmayı çok seviyor,belli.

"Hay senin ağ-" küfür edecektim son anda kendimi frenledim.
"Yani şu ortaklık. Ortaklık hakkında."

"Hımm." Diye geveledi. Ardından kendini çekip sırtını sandalyeye verdi.
"Bence odamda konuştuk diye biliyorum?" Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Sadece imza attık ve ortak olduğumuzu söyledik. Sadece bu. Ama ayrıntıları konuşmadık ki?"

"Gerek var mı?"

"Yok mu?"

"Bence yok."

"Sebep?"

"Çünkü bu antlaşma hem seni hem beni mutlu eder."

"Şey mi hıhı." Dediğimde anlamadı. Ona anlatmak istemediğim için sessiz kaldım.

*Şey mi hıhı: Hande Yener- Aşkın Ateşi
Sözüdür.

"Ne?" Dediğinde yüzüme bakıyordu.
Ama benim sessizliğimle ona bunu anlatmayacağımı bildiğinden kaşlarını çatıp o da sustu.

Yemek gelene kadar birbirimize bakıp durduk. Yemek geldiğinde yemeğimize döndük.

Arada bir o bana maddeleri söylerken ben de fikrimi belirtiyordum.

"Bu olmaz. Hayır kabul etmem. Ne demek esnek saat?"

Bunu yapardım ama bana da zaman lazımdı. Ben iki işi bir arada yapanlardan birisiydim. Ve eğer esnek olursa diğer işime yani hem komiser olan mesleğimi hem de genel olarak gizli yaptığım işler oluyordu.

"Olmaz hayır olmaz."

Benden bilgisayarımı ona bağlamamı istiyor. Bu özele girer bir kere.

"Bu da olmaz. Hayır kabul etmiyorum ya!"

Evime kamera koyacakmış. Mahrem denen şey yok olmuş.

"Bunu da etmiyorum."

Beni ilerde bir sorun olursa diye karşılıklı ölüme imzalatmaya zorluyor.

"Neyi kabul etmiyorsun ki anlamıyorum? Görevler var biliyorsun ve ne zaman biter ne zaman başlar belli değil ya hani!" Sinirle soludu.

"Bağırma bana!"

"Bağırttırtma!"

"Ben mi bağır demişim?" Ağzımdan 'hah' denen bir sözcük çıktı.
"Acayipsin."

"İltifat olarak alıyorum." Gülümsedi.

"Bunu iyi olarak alma bence. Acayipsin ama kime göre,değil mi?"

"Şuan sen varsın ve senin sözcüklerini iltifat almak beni mutlu eder." Dediğinde yavaşça gülümsedim.

"Bütün erkolar aynı işte, hepiniz aynısınız."

O da bana katılarak karşılık verdi.
"Ben ne yaptım abi? Ben televizyon izliyordum. Ne böyle erkeklerin belası ver böyle ver."

İkimizde güldük.

"Sanırım Instagram fazla kullanıyorsun." Dediğimde ondan cevap almama gerek yoktu ama yine de sordum.

"Evet,eh seni araştırırken bayağı yardımcı oluyordu. Tüm sülaleni buldum bir tek senin yüzün yoktu. Ama şimdi doya doya bakabilirim yüzüne." Gülümsedi. Gülümserken ortaya çıkan iki gamze beni benden alacaktı.

İfademi gizlerken,"Pekâlâ, ilk görevimiz ne zaman?"

O da ciddiye bürünüp sanki sır verirmiş gibi hafifçe eğildi ve dudaklarını oynattı.
"Bu gece."

Ve bu geceden sonra yeni bir dönem daha giriyoruz.

-Son-

Bölüm : 28.12.2024 20:39 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...