

Merhaba arkadaşlar
Beni bu hikayede görmek biraz tuhaf buldu sanırım.
Neden geldin diye sormak isteyenler olursa iki ay önce bir hikaye okudum Wattpad'e.
Bir texting hikayesi ve güzel gidiyordu başlarda sonra finale yakın başrol adamın ©ldüğünü öğrenince o kadar üzüldüm ki aklımda şuan olmayan artarnativ bir bölüm yazmaya karar verdim. Daha doğrusu finali baştan değiştirmeyi düşünüyorum. Bir kesitten devam edip ilerleyeceğim ve sadece bir bölümden oluşan final bakalım nereye evriliyor?
Devamı:
"Benden vazgeçmek bu kadar kolay olamaz Hayal Hanım. Bir kez daha. Benden vazgeçtiğini kabul etmeyeceğim. Bu defa olmayacak."
O an anlaşıldı ki Hayal ve Umut tüm bunlardan önce tanışmışlardı.
Onların hikayesi;Hayal'in, Umut'u araştırmaya ve onu bulmasıyla başlamadı.
Onların hikâyesi;maziye dayanıyordu.
Umut Demirkan buna izin vermedi vermeyecekti. Bu kez terkedilmeyecekti. İkinci şansı bir hiç uğruna harcamayacaktı.
Umut Demirkan hiç vakit kaybetmeden üzerindekilerini umursamadan evden bir hışımla çıktı. Telefonu aradı ama bulamadı.
Küfür ederek tekrar eve girdi.
Telefonu ararken sinir krizi geçirdi.
"Nerde lan bu telefon?"
Telefonun koltuğunun üzerinde olduğunu görünce hızlıca alıp evden ayrıldı.
Telefonu kulağına koyup adamını aradı.
"Hemen havalimanındaki tüm uçuşları durdur."
"Patron-"
"Sana hemen,dedim. Bomba var de durdur. Yoksa kelleni elinde bulursun."
Yutkundu telefondaki adam,ona cevap vermeden yüzüne kapattı Umut Demirkan.
Telefonu sıkıp arabaya koştu. Arabasına binip hemen çalıştırdı. Camı açıp o sik telefonu camdan aşağı attı.
"Benden kaçamazsın bu sefer, hayır bu kez değil."
Arabası harekete geçti.
...
Yarım saat sonra havalimanındaydı. Arabasını öylesine gelişigüzel park edip çıkarken güvenlikçiler onu uyardı peki umrunda mıydı? Hayır.
İçeriye koştu. Anonslar,"Tüm uçuşlar güvenlik nedeniyle iptal oldu." Diye öterken çoğu insanın isyanını, bazılarının çığlıklarını duydu ama umursamadı.
Bilet kesen tarafa koşarken güvenlikçiler onu durdurmak istediler.
"Beyfendi uçuşlar iptal buraya gelemezsiniz." Diyordu ama dinlemiyordu.
"Buraya mavi gözlü,siyah saçlı,asi bir kadın geldi mi?"
"Buraya sizin tarif ettiğiniz kişiden bir sürü kişi geliyor."
"Sik sik konuşma. O bir tanedir. Yüzünden hafifçe benler var. Keskindir yüzü."
"Bilmiyorum. Ayrıca uçuşlar iptal gelse dahi uçamaz."
"Kahretsin!" Diye bağırdı Umut Demirkan ve arkasına dönüp etrafına bakındı. İnsanların garip bakışlarına umursamazca bakıyordu.
"Yaralısınız, gidip doktora bakının." Dedi bir kadın ama umursamadı.
Bir ileri bir geri gitti. Onu ikna etmek kolay değildi.
"Abi abi!" Hemen önünde bulunan adamı ile durdu.
"Ne var?" Oldukça sertti.
"Hayal Hanım buradaki havalimanına gelmemiş. Sabiha Gökçen havalimanına gitmiş. Son uçaklara göre şuan geç kaldık."
"Ne?" Sinirlenmişti. Onca tantana boşuna mıydı? Gitmiş miydi? Yanlış havalimanını mı durdurdu?
Kanlı eli adamın yakasına yapıştı.
"Senin ecdadını sikerim. Bana hemen pilotla iletişim kurdur. Yoksa seni andım olsun gebertirim."
"Abi ben nasıl -" ölümcül bakışlar üzerindeydi.
Yakasını itip kendine gelerek havalimanından uzaklaştı.
Doğru olduğu yere gelerek uçuş yönetim kabineye geldi. Burada tüm pilotla ve uçuş görevlileri ile iletişime geçebilirdi. Bunu sağlamak için Mit kimliğini kullandı.
"Bir iki bir iki Kaptan pilotla mı konuşuyorum?" Diye sordu Umut Demirkan sakin bir sesle. İçi cehennem ateşi gibiydi.
"Siz kimsiniz?" Diye bir ses geldi telsizden.
"Ben Umut Demirkan, uçağınızda benim sevdiğim kadın bulunmakta. Acilen ilk yere indirin uçağı."
"Ne,bunu neden yapalım? Bu yanlış."
"Bana bak-" Başkan,MİT'in başkanı da gelmişti.
"Derhal uçağı ilk yere indir pilot,bu bir emirdir."
"Başkan?" Pilot'un sesi şaşkındı. Ve o an anlaşıldı ki o da Mit'e çalışan birisiydi.
"Sana dediğimi yap, uçağı indir,uygun gördüğün ilk yer neresi?"
"Sanırım Kocaeli."
"Güzel orada indir ve bir açıklama yapmadan uzaklaş."
"Peki başkan."
Ardından ses kesildi. Umut Demirkan vakit kaybetmeden arabayla İstanbul'dan, Kocaeli'ye bir buçuk saatte ulaşıp havalimanına ulaştı.
Uçak büyük bir gösterişle durmuştu. Herkes tek tek çıkmaya çalışıyordu. Bazıları anlam veremiyordu.
Neden buraya geldiğine dair isyanlar ediyorlardı.
Umut Demirkan onların arasından geçerek uçağın içerisine girdi. Çıkanlara baktı,daha yeni çıkanlara baktı ama yoktu. Daha da geriye gitti.
Nefes nefes kalırken başını önüne eğdi ve soluklanmaya çalıştı. O kadar hengamenin içinde nefes dahi almamıştı.
"Umut?" Sesin olduğu tarafa o kadar hızlı dündü ki bir an dengesini kaybetti. Başını kaldırıp ona baktığında,o özlem duyduğu, o hep yanıp tutuştuğu yüzü karşısında şaşkınca bakıyordu.
"Sen... Nasıl?"
"Bu sefer olmaz." Umut başını iki yana sallarken Hayal anlamaya çalışıyordu.
"Ne?"
"Bu sefer olmaz. Bu sefer gitmene izin veremem." Göğsü şişerken yavaş adımlarla uçağın içerinde ilerledi. Ona yaklaştı. Tüm bunlara hâlâ anlam veremeyen Hayal ise oldukça şaşkındı.
"Umut..."
"Hayal,ne yapmış olursan ol,kim olursan ol ama hep benimle ol. Seni seviyorum." Bir itiraftan daha fazlasıydı bu sözler.
Umut Demirkan bu sözleri hep zihninde yer edinmiş sözcüklerdi. Sadece dışarıya çıkmak için fırsat kolluyordu.
Hayal bir an şaşırsa da kendine gelip kaş çattı.
"Saçmalamayı kes,Umut Demirkan." Yine aynı Hayal.
"Bu uçağı kendi isteklerin doğrultusunda mı durdurdun?"
"Gitmene izin veremezdim. Anlıyor musun?"
O sırada başkanın sesi duyuldu.
"Onu bulabildin mi Umut Demirkan?"
Hayal şaşkınca baktı. Başkan da mı bu oyunun içinde. Siktir, gerçekten mi?
"Buldum..." Birçok anlama gelebilirdi.
Hayal şaşkınlığı bir kenara bırakıp uçaktan inmek için hareket ettiğinde bileğine dolanan bir el ile daha ne olduğunu anlamadan dudaklarının üzerine kapanan dudaklar ile dondu. Umut Demirkan onu öpmekle kalmıyor, yılların acısıyla canını tatlı bir acıyla yakıyordu.
Hayal geri çekilmek istedi ama Umut Demirkan izin vermedi. Öptü. O öptükçe Hayal daha da çekiliyordu. Sonunda bu direnci kıramadı ve ona eşlik etmeye başladı.
Bir süre sonra başkanın sesiyle durmak zorunda kaldılar.
"Bari kulaklığı kapatsaydınız. Neyse ben kapatıyorum."
Kulaklık Umut Demirkan'ın kulağından düşüp yeri boyladığında Umut Demirkan,Hayal Kara'yı kucağına aldı ve onu doyasıya sevdi.
Sevdi hem de çok sevdi.
Aşk onlara yaradı ama en çok Umut'a.
Umudun Hayali hep bitmesin içimizde.
Bir umutla var olduk ve Umut içinde pek çok hayal ile dolalım.
İşte hak edilen son...
Teşekkürler.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 14.17k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
55 Bölümlü Kitap |