

Evet merhaba arkadaşlar
Yine gelir mi özel bölüm bilmem ama şuanlık özel bölüm yazıyorum ve bu bölüm ne Ayçin ne de Savaş hakkında. Daha çok babalarının geçmişi hakkında yazacağım ve umarım güzel bir geçmiş yazarım.
Biliyorsunuz ki Kemal Bey bir zamanlar Savaş'ın annesini sevdi veya sevdiğini zanneti. Peki kim bu Savaş'ın annesi Hayat?
İşte lise yıllarından gelen küçük bir geçmiş...
Hepinize iyi okumalar:)
Bölümde yer alınan şarkı
Oya- Bora - Sevme Zamanı
Zerrin Özer - Her şey seninle güzel
GEÇMİŞ - ÖZEL BÖLÜM
Herkesin bir lise aşkı veya plotonik olduğu birisi vardı. Herkes bir defa da olsa birini sevmiştir ya da sevdiğini düşünmüştür.
Aşkın nereden vuracağını bilmeyen Kemal,daha yirmi dört yaşındaydı.
Yaşıtları evlenmiş hatta çocuğu olurken kendisi defalarca liseyi bitirmeye çalışmış. Sonunda lise son sınıfa kadar gelmişti.
Kendisinin renkli kişiliği vardı. Ama yine sert mizahı hiç eksik olmazdı. Yerine göre hareket ederdi. Bazen hocalarını sinir ederdi. Cezalar onu okuldan uzaklaştırıyordu ama yine atılamıyordu.
Sınıfta tek anlaşabildiği kişi Hakan'dı. Hakan on sekiz yaşında genç bir delikanlıydı.
Hakan zeki birisiydi ve derslerini diğer öğrencilere göre daha fazla çalışırdı.
Öğretmenleri ondan memnundu ama aynı şeyi Kemal için diyemezlerdi.
Çünkü Kemal dersleri takmıyordu ve bu yüzden hep tekrarlıyordu. Ama son sınıfa geldiği için çalışmak istiyordu. Hakan'la arkadaş olmaları bu yönden işe yaramıştı.
Yine bir gün sıradan bir gün iken Kemal, sırtında çantasıyla üzerindeki beyaz gömleği ve taktığı kravatıyla tüm kızları kendine hasta edecek derecede karizmatikti. Diğer öğrenciler gibi değildi. Yaşına vermiş olduğu çekiciliği ile kızların dikkatini çekiyordu.
Okula doğru giderken Hakan ile karşılaşır.
Üzerinde okulun forması vardı. Gözlerine taktığı gözlüğü ile tam bir inek gibi duruyordu. Onun da talipleri vardı ama ders çalışmaktan çevresine bakmaya fırsatı yoktu.
"N'ber kanka?" Diyerek Hakan'a selam verdi.
"Günaydın," dedi Hakan, arkadaşını görür görmez.
"Sana da günaydın," Kemal güldü bu selamlaşmaya.
Birlikte yürürken ikisi de sessizdi.
Sonra Kemal aklına ne geldiyse Hakan'a döndü.
"Bak ne diyeceğim, hazır bu son senemiz." Ardından güldü tekrar,"Tabii ben yine kalmazsam." Dedi.
"Çalışmazsan kalırsın." Dedi Hakan, hiç düşünmeden. Kemal yine güldü ardından başını salladı.
"Evet," Hakan'ı omzundan itti. Hakan yana doğru yalpanarak gittiğinde çantası düştü.
"Pardon kanka," dedi Kemal ama kendini tutamayıp güldü.
Hakan eğilip çantasını aldı ardından,"Önemli değil." Dediğinde ikisi yine birlikte yürümeye başladı.
Okula iki metre kala arkalarında birisi koşarak çarptı.
Kemal kaş çatarak ona çarpan kişiye baktığında kız olduğunu gördü.
Siyah saçları beline kadar gelmiş,beyaz tenli;küçük yüzlü bir kızdı.
Hakan'a da çarpmıştı. Küçük bir sarsıntı yaşayıp daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam ettiğinde yanındaki Kemal hâlâ kaş çattığını göremedi.
"Baksana?" Dedi kızı çağırarak. Kız o kadar dalgındı ki onu duymuyordu.
Hakan, arkadaşının ne yaptığını anlayamadı.
Bu sefer daha yüksek sesle bağırmış,sesini okulun kapısına doğru hareket eden öğrenciler tarafından duyulmuştu.
Kız panikle arkasına dönerek Hakan ve Kemal'a baktı.
O an Kemal kalbinde mi yoksa midesinde mi kelebekler uçuyordu, bilmiyordu.
Kızın yüzünü incelediğinde yutkundu. Böyle güzellik olamaz dedi kendi kendine.
Hayır olamazdı. Her kadın güzeldi ama bu kız daha güzeldi,diye düşündü.
Ama bunları dile getirmek yerine kaşlarını çatmış bir şekilde kıza baktı. Hakan da kıza bakıyordu ama öylesine bir bakmaydı.
"Görmedin mi bizi ufaklık?" Dedi, tüm düşüncelerini silerek.
Kız önce ona ufaklık dediği için sinirlendi ardından,"Görmedim." Dedi.
Kemal sırıtarak,"Belli, belli." Deyip onu süzdü. Ama bu süzme kötü amaçla değil öylesine yapılmıştı.
"Ne belli?" Dedi kız kaşlarını onun gibi çatarak.
"Daha yeni geldiğin belli,yoksa bizi görürdün." Dedi böbürlenerek. Omzunu dikleştirdi, başını yukarıya kaldırarak ona üsten baktı. Kızın boyu kısaydı.
Kız daha da sinirlendi. Bu dönem gelmişti bu okula ve şimdi onu zorbalayacak bir ahmak çıkmıştı karşısına.
Gözlerini devirdi, kız. Ardından Kemal'in üzerine doğru yürürken hâlâ Hakan'ı farketmedi.
"Ne bu, yoksa yeni geldiğim için aptal küçük bir gösteri falan mı?" Diye sordu, gözlerini Kemal'den almayarak.
Bu adam ne zannediyordu ki? Alt tarafı çarpıştılar ve şimdi okulun kapısında ikisi de karşı karşıya duruyordu.
Çoğu öğrenci onları izliyor olsa da diğerleri geç kalmamak için içeriye giriyordu.
Kemal ona diklenen kıza şaşırdı ama bunu belli etmeyerek alayla güldü.
"Boyun kadar konuş,desem de boyun çok kısa." Deyip güldü.
Hakan, bitse de gitsek havasında bir kıza bir arkadaşına bakıyordu.
"Öyle mi?" Dedi kız,o da güldü ardından Kemal'i baştan sona kadar inceledi.
Kemal'in kanı ısınsa da belli etmedi.
"Öyle," dedi tereddüt etmeden. Gülümsemeye çalıştı ama başarılı olamadı,Kemal.
"Bazıların da boyu uzun ama beyni kıt derler. Bilmem anlatabildim mi?" Deyip gözlerini kısıp Kemal'in gözlerine,mavi gözlerine baktı.
"Bana hakaret mi ettin az önce?" Deyip arkadaşına döndü,Kemal.
"Hakan ,bu kız bana hakaret mi etti şimdi?" Dedi inanamaz bir sesle.
Hakan dudaklarını birbirine bastırıp konuşmama kararı aldı.
Kemal tekrar kıza döndü ve bir adım atarak kızın üzerine yürüdü. Boyları arasında gözle görülür fark vardı.
Kız korkmak yerine o da üzerine gitti.
İkisi bir adım kala durdu ve birbirine öldürecekmiş gibi bakıyorlardı.
"Bundan sonra beni göreceksin, küçük." Dedi Kemal,ona ima yaparak.
"Bundan sonra beni göreceksin. Hem de her anlamda." Dedi kız.
Ardından Hakan'a baktığında durdu. Şaşırdı.
Bu egoist adamın yanında nasıl duruyordu bu çocuk,diye düşündü.
"Adın ne?" Diye sordu, Kemal. Kız önce cevap vermek istemedi ama gözü Hakan'a dönmüş iken hayır demek istemedi.
"Hayat," dedi bir anda ama bunu farkettiğinde gözlerini Hakan'dan çekerek Kemal'e baktı.
"Hayat," dedi seslice Kemal,sanki ismini ezberlemek ister gibi. Hakan gözlerini devirdi.
"Gitsek mi,ders kimya. Derse geç kalmak istemiyorum." Dedi bezgince.
Kemal, arkadaşına dönerek güldü,"Tamam oğlum ya," ardından Hayat denen kıza gözlerini dikti.
"Ben de Kemal ve bu da," deyip arkadaşını gösterdi.
"Hakan."
Hayat, Hakan'ın ismini duyduğunda kalbi çarptı. Demek ki bu çocuğun ismi Hakan,diye düşündü.
"Neyse ne, özür dilerim çarptığım için." Dedi Hayat uzatmadan. Uzatsaydı Kemal ile soğuk savaşa gireceğini biliyordu.
Kemal şaşırdı. Tam ağzını açıp konuşuyordu ki Hayat,Hakan'a döndü.
"Senden de özür dilerim." Dedi içtenlikle. Kemal'e kuru bir özür dilerken Hakan'a içtenlikle özür dilemişti. Bunu farkettiğinde sustu.
"Önemli değil," dedi,Hakan uzatmadan.
Hayat, hayal kırıklığı uğradı ama bunu belli etmek yerine arkasına dönüp okul kapısından içeriye girdi. Gözden kaybolunca Kemal yutkundu.
Ardından onlar da içeriye geçip kimya dersine girdiler...
...
Günler geçiyor,Hayat,Kemal ve Hakan bir şekilde arkadaş olmaya başlamıştı. Zaten Kemal,Hayat'tan hoşlanıyordu ve yanında olmasına bir şey demiyordu ama Hayat ona değil daha çok arkadaşı,Hakan'a bakıyordu. Bu durum onu üzüyordu ama yine de bir umutla onu sevmesini bekledi. Olmadı.
Hayat ne öbür gün ne diğer gün Kemal'e baktı. Sadece gözü Hakan'ın üzerindeydi. Hakan onu farketsin diye çok uğraştı. Her teneffüs onun sınıfa geliyordu.
Kemal artık alışmış bir şekilde sevmeye devam etti. Duygularını saklıyordu ona karşı.
Bir gün Hayat su istediğinde hiç düşünmeden su almaya giderken bir kızla çarpıştı yine. Gözlerini kaldırıp kıza baktığında onun Menekşe olduğunu gördü.
Son sınıflarda kendi başına takılan kız, Menekşe idi.
"Affedersin." Dedi Menekşe çekingen bir sesle.
Kemal başını sallayıp kantine girdi. Suyu alıp Hayat'a verdi.
Bu böyle giderken Menekşe kendinden yaşça büyük olan bu adama tutulmuştu. Her teneffüs onu ziyaret etmek için bahane arardı. Kemal ona değil,Hayat'a bakıyordu.
Hayat,Hakan'a, Kemal,Hayat'a, Menekşe,Kemal'e bakıyordu ama karşılık veren de yoktu. Bu aşk üçgeninde Hakan farketmiyor,tek derdi dersiydi...
...
Kemal bir gün artık sıkılmış bir şekilde bara gitmişti. Yanında Hakan'ı da çağırmıştı.
Birlikte içerken Hakan hafif içtiği için ona fazla etki etmiyordu alkol ama bu durum Kemal için geçerli değildi. O en ağır içerken iğrenç derecede alkol kokuyordu.
Kemal derdini anlatmak istiyordu ama sevdiği kız,en yakın arkadaşına aşık iken nasıl anlatacağını bilemedi bu yüzden telefondan birisini ararken kimi aradığını bilmiyordu.
Hakan,onunla gelme teklifi etse de kabul etmedi. Aslında ders çalışmak istiyordu ama o ortam da iyi gelmişti.
Yaklaşık yirmi dakika sonra birisi,Kemal'i götürmek için gelmişti. Bu kişi Menekşe'den başka birisi değildi.
Menekşe ona yardım ederek onu evine kadar götürmüştü. O geceden sonra her şey değişeceğini bilmeden.
Çünkü, sevdiği adam da ondan hoşlanmaya başlamıştı. Bunu anca yıl sonu balosunda partneri olmadığında ona teklif ettiğinde anlamıştı.
Bu durum aynı şekilde Hakan için de gelişmişti. Hakan o gecede Hayat'ı farketmişti.
Yıl sonu balosu geldiğinde herkes kendi partneriyle dans etmek için ortaya doğru gelmişti.
Evet. Kemal, arkadaşı sayesinde yüksek notlar alarak dereceyle bitirdi liseyi.
Bu durum Hakan için mutlu olma sebebiydi. Çünkü arkadaşı artık mezun olmasını istiyordu. Kendisi liseye başlarken o daha on birinci sınıftaydı. Ve sonra ikisi de on biri okumaya başlayıp on ikiyi bitirdi.
Dans başlarken herkesin bildiği, kulakları aşina olduğu bir müzikle dans etmeye başladı.
|Zerrin Özer - Her şey seninle güzel|
Her şey seninle güzel,yolda yürümek bile.
Olmayacak düşlerin peşinden koşmak bile.
Herbşey seninle güzel,bu toprak bu taş bile.
İçimdeki bu korku, gözümdeki yaş bile.
Beklenmedik bir anda, ayrılık gelip çatsa, seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana.(2x)
Ritimleriyle dans ederken Menekşe sevdiği adamın kolları arasında dans ederken çok mutluydu. Kemal de mutluydu.
Hakan,ondan kısa gelen Hayat'a rağmen kollarını ince beline sararak dans etmeye başlamıştı.
Şarkının nakaratlarıyla birbirine uyum içinde dans ediyordu.
Başka bir şarkı çaldığında, birbirinden ayrıldı ardından kol kola girip dönmeye başlamıştı.
Herkes dans etmeye devam etmişti.
|Oya-Bora - Sevme Zamanı|
Al aşkım beni yanına, dalmışım sarhoşluğuna.
Bir ömrü senle aşalım.
Al uçur beni sonsuzluğa...
Kaybetmek varsa ne çıkar
Aşkta yer yok hiç korkuya...
(...)
Biz dünyayı çok sevdik, ölüm bizden uzak olsun.
Aşık olduk yüreklendirdik.
Kader bizden yana dursun.
Hasretliği çektirme tanrım, gözümüz yollarda kalmasın.
Ne istersen al götür ama sevdayı bize, aşk bize kalsın...
(...)
Danslar devam ederken her bir parçanın güzelliği ile birbirine bakıyorlardı. Hakan,Hayat'a, Kemal, Menekşe'ye...
Bu iki çiftin de mutlu olacağı bir yıl olmuştu. Herkes aşkı bulmuştu. Bazıları yanlış aşkı bulsa da sonunda gerçek aşkı kollarına aldığı kişiler şanslı oluyordu.
Mutlu son vardı,mutlu sonu bulmak sizin elinizdeydi. Herkes kendi kaderini yaşardı. Bazı kaderler de kendi elleriyle oluşturuyordu.
Balodan sonra her biri mezuniyet keplerini fırlattı.
Kemal ve Menekşe o gece kendi evlerine giderken Hayat ve Hakan bara gitmiş içmişlerdi.
İçtikleri gün birlikte olmuşlardı. Bu durum Hayat için olumsuz,Hakan için sorun teşkil etmiyordu.
Hayat hamile kaldığı için üniversiteyi dışardan bitirmek zorunda kaldı ama Hakan, hem Hayat'a bakıyordu hem de üniversitese de dereceli bir eğitim görüyordu.
Sonunda çocukları doğduğunda ismini Savaş koymuşlardı.
Kemal ve Menekşe üniversite bittikten sonra evlendiler. İlk çocukları Kaya olurken, diğer bir çocukları da Ayçin olmuştu.
Her ik tarafta mutluydu ama Hayat, oğlu yirmi yedi yaşında olduğunda kaza yüzünden hayatını kaybetti.
Oğlu ve kocası bu duruma yıkılır. Birisinin annesi,birinin de karısıydı.
Kemal duyduğunda çok üzülmüştü. Cenzasine gelmişlerdi. O sırada yıllar sonra ortak olma kararı alarak bir okulu satın almışlardı.
Birinin kızı,birinin oğlu o okulda olacaktı.
Hakan Bey'in oğlu Savaş Aksoy, Kemal Bey'in kızı Ayçin Günay...
Her ikisinin de beklenmeyen kaderi bu ortak alınan okulda başlamıştı...
Merhaba arkadaşlar.
Geçmişe değindik. Biraz da Savaş'ın annesi olan Hayat'ı tanıdık diye umuyorum.
Kemal'in Hayat'a bir zamanlar duyguları olduğunu bir bölümde okudunuz.
Menekşe de bunu dile getirmişti zaten.
Hakan'ın lise sonda bu kadar çalışması yüzünden çevresini göremediği için eleştiriyor musunuz? Yoksa haklı mı görüyorsunuz?
90' lı yıllar olduğu için bu tür şarkılar seçtim.
Neyse, görüşmek üzere...

Hakan ve Kemal

Menekşe ve Kemal

Hakan ve Hayat
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 40.82k Okunma |
1.04k Oy |
0 Takip |
49 Bölümlü Kitap |