5. Bölüm

5.BÖLÜM

nnesli
nnesli.sah

Baran elinde ki kalemi yavaşça çevirmeye devam etti. Gözü arada dışarı kayıyor, arada tahtanın önünde ders anlatan Ceylan hocaya bakıyordu. Ne anlattığı hakkında bir fikri yoktu ama beline kadar uzanan saçları, konuşurken sınıfa dönen iri yeşil gözleri ona bakmasına sebep oluyordu.

Kadının ayağındaki geniş paça pantolonu yüzünden sadece uçları gözüken topuklulara baktı. Nasıl duruyor bütün gün onların üzerinde diye düşündü. Bakışları yukarı çıktıkça darlaşan pantolonu kadının sıkı gözüken kalçalarını sarıyordu. Üzerinde ki beyaz gömleği ve siyah yeleği ile oldukça güzeldi.

Dün akşam yaşanılanlar aklına düştü. Kadın ürkek dursa da kritik anlarda ortaya çıkan cesareti onu şaşırtıyordu. Elinde ki poşetle adamın kafasına vurduğu anlar gözünün önüne gelince dudakları kıvrıldı.

Başka zamanlarda, bambaşka şartlarda tanışmış olsalardı kadın onun yüreğini hoplatabilirdi. Ama bu haldeyken asla olmayacak şeyler için kafa yormayı bıraktı.

‘’Baran?’’ İsmini duyunca hocasına çevirdi bakışlarını. İri yeşil gözler ona bakıyor, yüzündeki ifadeyi sorguluyordu.

‘’Tahtada ki soruyu sen yapar mısın?’’ Bakışları tahtaya döndürdü. Konuyu dinlemiyordu ama geçmişten gelen bazı hatıralar sorunun cevabını aklına getirmişti.

Sınıfta ki öğrenciler Baran’a sorulan soruya alayla güldüler. Baran ile iki yıldır aynı sınıftalardı. Ama Baran hiçbir zaman ona sorulan soruya doğru cevap vermez ya da cevap vermeye bile yeltenmezdi. Ama ne hikmetse sınavları hep çok iyiydi.

Okulda ki çoğu kız onun bu gizemli yanına hayrandı. Çoğu peşinden koşsa da Baran onlara gözünü bile çevirmezdi. Bazı kızlar onun bu tavrı yüzünden eşcinsel olduğunu bile düşünüyordu. Çoğu öğrencinin aksine gerekmedikçe kavgaya karışmaz, elini bile sürmezdi. Kantinde ki olaya bile karıştığında bazısı şaşırmıştı.

Şimdi ise yeni hocaları Baran’a soru soruyordu. Sınıftakiler alayla gülmesini, cevap vermemesini hatta sınıftan bile çıkmasını bekliyorlardı ama asla Baran’ın tahtaya ilerleyip Ceylan hocanın elinde ki kalemi alıp soruyu çözmesini beklemiyordu.

Öğrenciler şokla Baran’a bakarken o hiçbirini umursamadan kalemi hocasının eline tutuşturdu. Ceylan onun soruyu doğru çözmesiyle gülümsedi. Sınıftakiler bir yerine geçen Baran’a bir de gülümseyen Ceylan’a baktı.

Birkaç dakika sonra çalan zille Baran yerinden kalktı. Halletmesi gereken bir iş vardı. Öğretmenler masasının yanından geçerken Ceylan’ın sesiyle durdu.

‘’Bunu dün unutmuşsun.’’ Kadının elinde ki okul kimliğine baktı. Dün akşam cebinden düşürmüş olmalıydı. Sigara paketini de bulamıyordu.

Sınıftan çıkan öğrenciler ikisine bakarak bir şeyler konuşuyordu ama ikisi de durumun farkında değildi.

Elini uzatıp kimliği aldı. ‘’Sağolun.’’

‘’Bir şey daha var ama onu okul çıkışında veririm.’’ Baran bunun sigara paketi olduğunu anlayıp başıyla onayladı. Soğuk bakan gözleri birkaç saniye daha kadının üzerinde oyalandı ve hızlıca sınıftan çıktı.

Kaşının sızlamasıyla elini götürüp küçük bandı yokladı. Dün Ceylan hoca gelmeseydi daha iyi olacaktı ama yapacak bir şey yoktu. O iş biraz daha uzayacaktı. Okulun merdivenlerinden hızlıca inerken gözleri etrafı kolluyordu. Bodrum katına geldiğinde biraz daha etrafa bakıp daha önceden belirlediği odaya girdi.

‘’Nerde kaldın? Bir an önce yanına dönmem lazım.’’ Baran gözlerini devirip ellerini cebine soktu.

‘’Uzatma da konuş. Var mı bir haber?’’ Karşısında ki çocuk tedirginlikle baktı.

‘’Herhangi bir şey söylemedi daha. Buluşmaya o gider mi o da belli değil. Ama gergin bayağı bu günlerde, ters giden bir şeyler olduğu belli.’’ Baran sıkıntıyla bir nefes verdi.

‘’Ne yapıp edip öğrenmemiz lazım. Yanından ayrılma, kulağın gözün açık olsun. O buluşma çok önemli.’’ Çocuk onayladığında birkaç şey daha söyleyip çocuğu gönderdi. Az önce cebinde titreyen telefonunu eline aldı. Gelen mesajla yüzünü ovuşturup ofladı. Bir an önce bitsin istiyordu.

****

Kitaplarımı dolabıma koyup kilitledim. Öğretmenler odasından çıkarken bugün beni daraltan saçlarıma küfür mırıldandım. Saçlarımı çok toplamayı sevmezdim ama bugün tahammül edemiyordum. Bileğimde ki lastikle tepeden gevşek bir at kuyruğu yaptım. Rahatladığımı hissederken kalabalık yemekhaneye girdim.

Yemekhanedeki uğultu, tabak çanak sesleri ile yüzümü buruşturdum. Oldukça büyük bir yemekhaneydi. Okul hocaları için en başta bir bölüm onlara ayrılmıştı. Birkaç öğrenci yanımdan bana bakarak geçerken umursamadım. Geldiğimden beri yaşıyordum bu durumu, alışmıştım.

Tepsime köfte ve patates püresi alırken arkamda ki iki kız öğrencim halimi hatırımı sormuştu. Bazı öğrenciler beni hemen benimsemiş sevmişti. Bu da beni mutlu ediyordu. Çorbamı da alıp sıradan çıktım. Öğretmenlerin oturduğu kısımda gözüme kestirdiğim boş yere ilerledim.

O sırada bana doğru ilerleyen iki kıza takıldı. Birinin diğerini itmesiyle çekilmeme fırsat kalmadan kız omzuma sertçe çarptı. Elimdeki tepsi büyük bir gürültüyle yere düşerken kolumda ki yanmayla çorba olmuş gömleğime baktım. Yemekhane de sessizlik olurken Ayça hoca kalkıp koşarak yanıma geldi.

‘’Ceylan iyi misin? Yandın mı?’’ Telaşlı sesine aldırmadan bana çarpan kıza döndüm. Yüzünde ki şaşkın ifadeyle onun da bunu beklemediği açıktı.

Arkasında ki kıza baktım. Son sınıflardan Aleyna beni baştan aşağı süzerken kaşlarımı çattım.

‘’İyiyim Ayça hocam, yanmadım çok zaten.’’

‘’Kızım neden dikkat etmiyorsunuz?’’ Selahattin hoca kızları paylarken Ayça’nın uzattığı peçeteyle kolumu silmeye çalıştım.

‘’Sıkıntı değil hocam.’’ Kızlara baktım. ‘’Yanlışlıkla oldu sonuçta, önemli değil.’’ Aleyna’ya bakıp imalı konuşmamla başka yere baktı. Çoğu öğrenci önüne dönerken elimden akan çorbayı sildim. Şaziye abla yerdekileri toparlarken Ayça bir mendil daha uzattı.

‘’Hocam, iyi misiniz?’’ Gelen sesle yanıma döndüm. Baran merakla koluma bakıyordu. Gülümsedim.

‘’İyiyim iyiyim, önemi yok.’’ Bir şey demeyip koluma bakmaya devam ederken konuştum.

‘’Ben bir lavaboya gideyim.’’ Kızların yanından geçerken Aleyna’nın sinirli bakışları Baran’a takılmış sonra da arkasını dönüp gitmişti.

Koşar adım öğretmenler lavabosuna girdim. Gömleğimin kol kısmını suya tuttum. Kolum bayağı ıslanmıştı ama idare ederdim. Zaten yapacakta başka bir şey yoktu. Aleyna’nın tavrı aklıma gelince duraksadım. Resmen bile isteye arkadaşını üzerime itmişti. Bir öğrencinin öğretmeniyle ne derdi olurdu bilmiyordum ama onunla özel olarak konuşacaktım.

Lavabodan çıktığımda kapının önünde duran Baran bana yaklaştı.

‘’İyi misiniz?’’ Gözlerim onu süzerken konuştum.

‘’İyiyim Baran. Çok sıcak değildi zaten.’’

‘’Bilerek yaptı.’’ Duraksadı. ‘’Bilerek itti onu sizin üzerinize.’’ Bunu bende görmüştüm. Ama bir öğrenciyi başka öğrenciye şikâyet edecek halim yoktu.

‘’Sanmıyorum Baran. Yanlışlıkla olmuştur, boşver geçti zaten.’’ Elimle gömleğimim kolunu havalandırdım.

‘’Sen bunun için mi bekledin?’’ Sorumla bakışları etrafta gezdi. ‘’Hayır. İzinliyim öğlenden sonra, çıkıyorum.’’

İzinliydi, gidiyordu ve bana haber veriyordu. Yutkundum.

‘’Haber vermek için mi bekledin?’’ Sesimde ki tonla boğazımı temizledim. Saçmalama Ceylan kafayı mı yedin?

Dudakları kıvrıldı. Başını eğerken baş parmağını dudaklarının üzerinde gezdirdi.

‘’Sizde bana ait olan bir şey var.’’ Eğlenen bakışları bana döndü. ‘’Sigara paketim. Onu almam lazım.’’

‘’Ha.’’ Kaba tabirimle gülüşü biraz daha belirginleşti.

‘’Ta-tamam gel. Dolabımda vereyim.’’

Arkamı dönüp giderken bir adım arkamdan geliyordu. Saçma sapan davranıyordum. Çoğu öğrenci yemekhane ya da bahçedeydi. Koridor sakindi.

Baran’ı pek gülerken görmemiştim. Şimdi gülmesine şaşırmıştım. Başka bir şey olamazdı. Ne olacak başka Ceylan Allah aşkına?

Dolabımdan sigara paketini alıp yanımda duran Baran’a uzattım. Başıyla selam verip odadan çıkarken derin bir nefes verdim.

Bu çocuğun parfümünün markası neydi?

 

Bölüm : 22.12.2024 21:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...