Yaren, Tarikat’ın içinde kendi kimliğiyle ilgili bir şeylerin gizlendiğini hissediyordu. Geçmişine dair hiçbir şeyin net olmaması, onu kurucu üyelerle birlikte bir araştırmaya yöneltti. Ancak bu araştırma sırasında, hayatını ve Tarikat’taki varlığını kökten değiştirecek sırlarla yüzleşecekti.
---
Aras ve Yaren Arasındaki Kıskanılan İlişki
Aras, Yaren’e olan hislerini daha fazla saklamamaya kararlıydı. Ama bunu yalnızca Yaren’le baş başa kaldıkları anlarda belli ediyordu. Bu durum, özellikle Kerem’in ve diğer üyelerin dikkatini çekmeye başlamıştı.
Bir akşam, Yaren kütüphanede notlarına gömülmüşken, Aras içeri girdi. Kapıyı çalmadan Yaren’in masasına yaklaşarak karşısına oturdu.
“Yaren,” dedi, sesi hem ciddi hem de samimi bir sıcaklık taşıyordu.
Yaren, başını kaldırıp ona baktı. “Kapıyı çalmak, senin için hâlâ gereksiz bir ayrıntı sanırım.”
Aras hafifçe gülümsedi. “Kapıyı çalsam, beni içeri alır mıydın?”
Yaren, bir an sustu ve kaşlarını çattı. “Aras, eğer benimle dalga geçmek için geldiysen, yanlış bir zamanlama.”
Aras, masanın kenarına oturarak ciddi bir tavır takındı. “Seninle dalga geçmek mi? Hayır. Ben yalnızca senin o durmadan çalışmanı, kendini yıpratmanı izlemek istemiyorum.”
Yaren, Aras’ın gözlerindeki derinlikten kaçmaya çalışsa da bu mümkün olmadı. Onun yanındayken, bir şekilde içi ısınıyor ama aynı zamanda bir savunmasızlık hissediyordu.
“Aras, böyle yapmayı bırakmalısın. İnsanların dikkatini çekiyoruz,” dedi sert bir sesle.
Aras, hafif bir tebessümle eğildi ve alçak bir sesle konuştu. “Umurumda değil, Yaren. Onların değil, yalnızca senin dikkatini çekmek istiyorum.”
Yaren, kalbinin bir an hızlandığını hissetti ama yüzündeki ciddiyeti bozmadı. “O zaman burada oturacaksan, çalışmama yardım et.”
Aras, masadaki bir belgeyi alarak gülümsedi. “Sana yardım etmek için her zaman buradayım.”
---
Kerem’in Yaren’den Kopamaması ve Ayda
Kerem, Yaren’in hayatında artık Aras’ın daha fazla yer aldığını fark ettikçe, kalbinde bir kıskançlık alevi yanmaya başlıyordu. Ancak Yaren’e ulaşmanın giderek imkansız hale geldiğini biliyordu.
Bu sırada, Ayda da Kerem’e olan hislerini giderek daha fazla hissediyordu. Onun acısını anlamaya çalışıyor ama bir yandan da bu yaralı kalbi iyileştirebileceğini umuyordu.
Bir gün, Ayda ve Kerem eğitim sahasında vakit geçiriyordu. Ayda, Kerem’in dalgınlığını fark etti ve konuyu açmak için cesaretini topladı.
“Kerem, Yaren’e bu kadar takılı kalmak seni tüketiyor. Bunu görmüyor musun?” dedi, sesi hem yumuşak hem de endişeliydi.
Kerem, bir süre sessiz kaldı ve ardından başını kaldırıp Ayda’ya baktı. “Onu unutmaya çalışıyorum, Ayda. Ama bu o kadar kolay değil.”
Ayda, derin bir nefes aldı ve ona doğru bir adım attı. “Belki de onun peşinden gitmek yerine, seni burada bekleyenlere bakmalısın.”
Kerem, Ayda’nın gözlerindeki ciddiyeti fark etti ama yine de hiçbir şey söyleyemedi. Çünkü Yaren’i unutmaya hazır değildi, ama Ayda’nın yanında hissettiği huzur da giderek büyüyordu.
---
Yaren ve Kurucu Üyelerin Araştırması
Yaren, Tarikat’ın kurucu üç üyesiyle birlikte geçmişine dair araştırmalar yapıyordu. Amaçları, Tarikat’ın düşmanı olan Dr. Ahmet Bener’in sırlarını çözmekti. Araştırmalar ilerledikçe, Yaren’in geçmişine dair çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı.
Bir gün, kuruculardan biri, Yaren’i geniş bir çalışma odasına çağırdı. Masanın üzerinde eski belgeler, notlar ve video kayıtları vardı.
“Yaren,” dedi yaşlı kurucu, derin bir sesle. “Araştırmalarımız, Dr. Ahmet Bener’in seni bir denek olarak kullandığını gösteriyor.”
Yaren, duydukları karşısında kaşlarını çattı. “Denek... yani, bir kobay faresi gibi mi?”
Kurucu üye, elindeki eski bir belgeyi masanın üzerine bırakarak başını salladı. “Evet. Dr. Bener, insanların korkularını ve cesaretlerini manipüle ederek daha üstün bir insan yaratmaya çalışıyordu. Sen, bu deneylerin yaşayan sonucusun. Ancak bu süreçte, senin bu dengeyi kurabildiğini fark etti. Ama onun amacı, korkusuz bir insan yaratmaktı.”
Bir diğer kurucu, ekledi: “Ahmet Bener’in, Cihan Saydam’la olan bağlantısını bulduk. Saydam, Bener’in projelerine finansal destek sağlayan kişilerden biriydi. Eğer bu adamın işlerini ortaya çıkarırsak, seni bu duruma sürükleyen tüm düzeni yıkabiliriz.”
Yaren, bir süre sessiz kaldı ve ardından derin bir nefes aldı. “Bu, benim sorumluluğum. Eğer bu adamların dünyaya zarar vermesine izin verdiğimizi öğrenirsem, kendimi affetmem.”
---
Adarhan ve Yaren Arasındaki Anlaşma
Kurucuların topladığı bilgiler, Dr. Ahmet Bener ve Cihan Saydam’ın karanlık geçmişini ortaya çıkarıyordu. Ancak bu bilgilerin son hamlesini Yaren’in yapması gerekiyordu.
Bir gece, Yaren ve Adarhan, manastırın sessiz bir köşesinde bir araya geldiler. Adarhan, ona babacan bir tavırla yaklaştı.
“Yaren,” dedi, ciddi bir tonla. “Dr.Ahmet Bener’in ifşası ve ölümü, Tarikat için bir dönüm noktası olacak. Ama bu henüz değil araştırmalar bittiğinde bu işi bitirecek kişi sensin.”
Yaren, bir an duraksadı. “Bu görev benimse, yapacağım. Ama neden ben?”
Adarhan, elini onun omzuna koyarak hafifçe gülümsedi. “Çünkü sen, korku ve cesaretin dengesisin. Bu görev, yalnızca seni değil, Tarikat’ı da tamamlayacak.”
Yaren, bu sözleri kabul ederek başını eğdi. “Söz veriyorum. Bu işi bitireceğim.”
---
Bölüm Sonu: Geçmişin ve Geleceğin Yükü
Bu bölüm, Yaren’in yalnızca geçmişiyle değil, Tarikat’ın geleceğiyle de yüzleştiği bir dönüm noktası oldu.
Aras’ın Yaren’e olan aşk dolu ilgisi, Kerem’in unutmaya direnişi ve Ayda’nın sabırlı sevgisi arasında, Yaren’in hayatı giderek daha karmaşık bir hale geliyordu. Ancak Adarhan’ın rehberliği ve kurucuların bilgisiyle, Yaren kendisini ve misyonunu daha net bir şekilde görmeye başlamıştı.
Geçmişin sırları bir bir ortaya çıkarken, bu sırlar geleceğin temelini oluşturuyordu. Ancak Yaren, bu yolda daha büyük fedakarlıklarla yüzleşmek zorunda kalacaktı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
409 Okunma |
154 Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |