
Cahit Saydam'ın Tehdidi
Küller Kardeşliği, güçlenerek büyürken, Cahit Saydam boş durmuyordu. Eski Tarikat’tan arta kalan casusları sayesinde, Yaren ve ekibinin hareketlerini öğrenmişti. Yeni Tarikat’ın bu kadar hızlı güçlenmesi, onun planlarını tehdit etmeye başlamıştı.
Bir gece, Yaren ve Aras manastırın toplantı odasında, yeni Tarikat üyelerinin eğitim programını konuşuyorlardı. Kapı bir anda hızla açıldı ve Efe içeri girdi.
“Cahit Saydam, izimizi bulmuş,” dedi nefes nefese. “Bize saldırmayı planlıyor. Ve yanında bizim tanımadığımız bir grup paralı asker var.”
Adarhan, sakin bir şekilde ayağa kalktı. “Bu anın geleceğini biliyorduk. Ama bu onların sonu olacak, bizim değil.”
Yaren, yüzündeki kararlılığı gizlemeden konuştu. “Bizi test etmek istiyor. Gücümüzü ve dayanıklılığımızı. O zaman biz de ona karşılık vereceğiz.”
---
Kerem'in Yeri ve Güveni
Kerem, Küller Kardeşliği’ne yeni kabul edilmiş olmasına rağmen bu tehdit karşısında kendini kanıtlama isteğiyle doluydu. Ancak geçmişteki hataları nedeniyle herkes ona tam anlamıyla güvenmiyordu. Özellikle Aras, ona her fırsatta soğuk davranıyordu.
Bir gün, eğitim sahasında Yaren, Kerem ve Aras arasında bir gerginlik yaşandı. Kerem, yeni gelen öğrencilerden birine eğitim verirken Aras yanlarına geldi.
“Senin burada bulunman hâlâ bir risk. Daha fazla sorumluluk almak için erken değil mi?” dedi, sesinde açık bir öfke vardı.
Kerem, sakin kalmaya çalışarak yanıt verdi. “Buradayım çünkü bu Tarikat’a sadık olmak için her şeyi göze aldım. Senin onayını almak için değil.”
Yaren, aralarındaki gerilimi hissederek araya girdi. “Yeter!” dedi sert bir sesle. “Aramızda böyle çatışmaların olmasına izin veremem. Hepimiz aynı amaç için buradayız.”
Aras, Yaren’e bir an baktıktan sonra başını eğdi ve uzaklaştı. Ancak bu gerginlik, kolayca çözülmeyecek gibiydi.
---
Cahit’in İlk Hamlesi
Cahit Saydam, yeni Tarikat’ın manastırını kuşatmak için adamlarını görevlendirdi. Paralı askerler, gece karanlığında Tarikat’ın sınırlarına yaklaştı. Ancak Yaren ve ekibi hazırlıklıydı.
Aras, öğrencilere savunma pozisyonlarını öğretirken, Efe, manastırın savunma sistemlerini kontrol ediyordu. Yaren ise lider olarak en ön safta yer almıştı.
Saldırı başladığında, Küller Kardeşliği üyeleri son derece organize bir şekilde hareket etti. Ancak paralı askerlerin arasında, Cahit’in ekibine sadık eski Tarikat üyeleri de vardı. Bu durum, savaşın daha kişisel bir hale gelmesine neden oldu.
Aras, Yaren’in yanında dövüşürken bir anda karşısında eski bir Tarikat üyesini gördü. “Sizden bir şey olmaz demiştim,” diye alaycı bir şekilde güldü adam.
Aras, gözlerini kısmış bir halde yanıtladı. “Hadi gel, bunu konuşmak yerine dövüşerek çözelim.”
---
Kerem’in Fedakarlığı
Savaşın ortasında, Cahit’in paralı askerlerinden biri Ayda’yı hedef aldı. Ayda, dövüş tekniklerinde iyi olsa da, bir an dikkatsizlikle tehlikeli bir pozisyona düştü. O anda Kerem, tereddütsüz bir şekilde araya girerek Ayda’yı korudu ve ağır bir yara aldı.
Ayda, Kerem’in yere düştüğünü görünce yanına koştu. “Kerem! Bunu yapmana gerek yoktu…” dedi, gözyaşlarını tutamayarak.
Kerem, zorlukla gülümseyerek yanıt verdi. “Senin için her şeyi yaparım, Ayda. Sen benim ikinci şansımı hak ettiğime inandın… ve ben bunu kanıtlayacağım.”
Bu fedakarlık, Kerem’e duyulan güveni artırdı. Özellikle Aras, Kerem’in bu hareketinden sonra ona daha farklı bir gözle bakmaya başladı.
---
Savaşın Sonu ve Yeni Tarikatın Gücü
Saatler süren çatışma sonunda, Cahit Saydam’ın adamları geri çekilmek zorunda kaldı. Ancak bu, savaşın sona erdiği anlamına gelmiyordu. Bu sadece bir başlangıçtı.
Adarhan, zaferin ardından herkesi topladı. “Bugün, yalnızca bir savaşı kazandık. Ama bu bizim kim olduğumuzu ve neler başarabileceğimizi gösterdi. Hepinizle gurur duyuyorum.”
Yaren, ekibine baktı ve ilk kez içinden büyük bir umut hissetti. “Bu daha başlangıç. Cahit Saydam’ın korktuğu şey, birlikte ne kadar güçlü olabileceğimizi görmesi. Onu tamamen yok edene kadar durmayacağız.”
---
Ayda ve Kerem’in Yakınlaşması
Kerem, aldığı yara nedeniyle bir süre dinlenmek zorunda kaldı. Bu süreçte Ayda, sürekli onun yanında oldu. Aralarındaki bağ, yavaş ama sağlam bir şekilde güçleniyordu.
Bir gece, Ayda Kerem’in odasına geldi. “Sana teşekkür etmek yetmez, biliyorum. Ama… bana tekrar güvendiğin için mutluyum.”
Kerem, zayıf bir sesle gülümsedi. “Sadece senin bana güvendiğini bilmek yetiyor.”
Ayda, hafifçe gülümsedi ve elini onun eline koydu. “Birlikte güçleneceğiz, Kerem. Her şey daha iyi olacak.”
---
Bölüm Sonu: Yeni Bir Tehdit
Savaşın sona ermesinden birkaç gün sonra, Efe önemli bir bilgiyle Yaren’in yanına geldi. “Cahit Saydam, kendine yeni müttefikler bulmuş. Ve bu müttefikler, bildiğimizden daha tehlikeli.”
Yaren, derin bir nefes alarak başını salladı. “O zaman, bu savaşı tamamen bitirmenin zamanı geldi. Hazır olun, çünkü asıl mücadele şimdi başlıyor.”
Devam Edecek…
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 446 Okunma |
154 Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |