Bölüm 5: İlk Görev

Arefe Tarikatı’nda geçen aylar sonunda eğitimlerde ustalaşmıştım. Hem saldırı hem de savunma derslerinde gösterdiğim üstün performans, eğitmenlerin dikkatini çekmişti. Ela Usta, her eğitim sonunda bana küçük bir baş selamıyla takdirini gösterirdi. Ancak başarımın gerçek sınavı henüz gelmemişti.

Bir gün, manastırın büyük salonunda toplandık. Yaşlı liderimiz, bize ilk görevimizi açıklayacağını söyledi. Gözlerini benim üzerimde biraz daha uzun süre tuttuğunda, bir şeylerin değişeceğini hissettim.

"Yaren," dedi liderimiz ağır bir sesle. "İlk görevini almaya hazırsın. Bu görev, hem kararlılığını hem de sadakatini test edecek."

Nefesimi tuttum. Oda sessizleşti.

"Liyakat Belediye Başkanı Necdet Sezgin’i infaz edeceksin."

Görevin Detayları

Kasabaya geri dönecek ve Necdet Sezgin’in yozlaşmış yüzünü ortaya çıkaracaktım. Dışarıdan bakıldığında, Necdet herkesin hayran olduğu biriydi; yardım etkinliklerine katılır, halkın sevgisini kazanırdı. Ancak Tarikat, onun perde arkasında insanları sömürdüğünü, gizli anlaşmalarla kasabanın zenginliğini kendi cebine aktardığını öğrenmişti.

Görevim sadece onu infaz etmek değildi; aynı zamanda suçlarını ifşa ederek halkın gözündeki maskesini düşürmekti. Ve en önemlisi, bunu hiçbir iz bırakmadan yapmaktı. Eğer yakalanırsam, sadece kendi hayatımı değil, Tarikat’ın varlığını da riske atacaktım.

Hazırlık

Görev için bir hafta hazırlandım. Kerem bu süreçte hep yanımdaydı. Görev bana verilmiş olsa da onun rehberliği olmadan bu kadar emin hissedemezdim.

“Necdet’in en zayıf noktası, gücüne olan aşırı güveni,” dedi Kerem. “Kimse ona yaklaşamaz sanıyor. Ama sen bu avantajı kullanabilirsin.”

Planımı ayrıntılı bir şekilde oluşturdum. Necdet’in her akşamüstü belediye binasındaki ofisinde yalnız vakit geçirdiğini öğrendim. O saatlerde giriş ve çıkışların çok az olduğunu biliyordum. Bu benim en iyi fırsatımdı.

Görev Başlıyor

Görevin olduğu gece, siyah bir pelerin ve yüzümü gizleyen bir maske taktım. Sessiz adımlarla belediye binasının arka girişine yaklaştım. Tarikat’ın bana öğrettiği sessizlik teknikleriyle hiçbir güvenlik görevlisinin fark etmediği bir hızla binanın içine girdim.

Koridorlar loştu. Kameraların kör noktalarını ezberlemiştim, bu yüzden bir gölge gibi ilerledim. Necdet’in ofisine ulaştığımda içeride yalnızdı. Masasının başında oturmuş, bir dosyayı karıştırıyordu.

Kapıyı sessizce araladım. İçeri girdiğimi fark etmesi saniyeler sürdü. Göz göze geldiğimizde yüz ifadesi dehşete döndü.

“Sen… kimsin?” dedi, sesi titriyordu.

Sessizce bir adım attım. Kullandığım silah, Tarikat’ın özel olarak hazırladığı, hiçbir iz bırakmayan zehirli bir iğneydi. Hareketlerim hızlı ve kararlıydı. Necdet bir çığlık atmaya bile fırsat bulamadan iğneyi boynuna sapladım. Gözleri donarken, fısıldadım:

“Gerçekler her zaman ortaya çıkar.”

İfşa

Necdet’in ofisindeki kasayı açmak için Kerem’in bana öğrettiği şifre kırma tekniğini kullandım. İçinde, onun yasa dışı faaliyetlerini kanıtlayan belgeler buldum: sahte imzalar, kara para aklama işlemleri, tehdit mektupları… Bunların hepsini çantama koyup binadan hızla ayrıldım.

Halkın Necdet’e olan sevgisini bitirecek belgeler, ertesi sabah kasabanın her köşesinde ortaya çıktı. Yerel gazetelere ve ilan panolarına yayılan belgeler, Necdet’in gerçek yüzünü gösteriyordu. Halk şoktaydı. O, artık bir kahraman değil, bir hain olarak anılıyordu.

Manastıra Dönüş

Görevden döndüğümde manastırda bir törenle karşılandım. Ela Usta ve diğer üyeler, başardığım işi takdir etti. Liderimiz konuştu:

"Yaren, bu görevde gösterdiğin cesaret ve zeka, Tarikat’ın ruhunu yansıttı. Artık sadece bir acemi değil, Arefe’nin gerçek bir üyesisin."

Kerem, törenin sonunda yanıma yaklaşıp omzuma dokundu. Gözlerinde hem gurur hem de bir şey daha vardı… belki de bizden ikimizin bile emin olamadığı bir bağ.

“Başardın,” dedi gülümseyerek. “Ama kendine dikkat et, Yaren. Bazen cevaplar bizi daha büyük karanlıklara götürebilir.”

O an, Kerem’in benim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Ama aramızdaki bu yakınlık, daha ileriye gider mi? Zihnimde bu soru yankılanırken, bir şeyden emindim: Tarikat beni değiştirmişti, ama kimliğimi bulma yolculuğum yeni başlıyordu.