
Sevgili okurlarım. Seviyorum sizi. Ben bu kitapta çok cidileştim. Neden bilmiyorum. Ama bana kibir (ego) yaptı. Jsjsjsjjs. 5k olalım bu iş baya baya ciddileşicek. Neyse kitaba dönelim. Çok iyi shiplerim var. Aklıniz durabilir. Ve Gözdeyi idâm ettim hepinize hayırlı günler.
Eveet. Derse geçelim.
Nasuhadan derslere hoşgeldiniz. Bugün mükkemmel hayatın sırrını vericem(yalan). Çoğu kişi nasıl bu kadar relax olduğumu sormuşlar (iki kişi sordu). Neyse dersimiz başlasın:
Enişteciyse: Isırın
Aldatıyorsa: Isırın
Sevip söyliyemiyorsan: Isırın
Gıcıksa: Isırın
İnatsan: Isırın
Öfkeliysen: Isırın
Mutluysan: Isırın
Yani her bokta : Isırın
Isırmak Nasuha kültürdür. Neyse ben şımardım. Bunlar size hayat dersi olsun. Kullanırsınız bir gün. Baya boş yaptım bölüme geçelim.
***
Yalan olmasın ablamın bu kadar iyibir avukat olduğunu bilmiyordum. Sonunda mahkeme salonundan çıktık. Halil amcaya sordum
"Halil amca?" dedim
"Efendim"
"Sence polislere kim ihbar etti ?"
"Bilmiyorum ama bulduğum an geberticeğim o şerefsizi"
"Biliyorum bunu yapacağını ama kim yapmış olabilir?"
"Ona sonra bakıcaz" dedi.
Salih arkamdaydı. O gözlerini üzerimde hissediyordum. Sabit ve Ablam önde ilerliyordu. Sohbet ediyorlardı. Ve baya baya iyi anlaşıyordu. Ablamdan bu performansı beklemiyordum. Halilde bunu fark ettiğinde kenardan sırıttı.
" Bunların sonu benim senden ablanı istememe gidecek" dedi
Kıkırdadım.
"Başka bir gün Salihe senden beni ister o sıra ben seni görürüm" dedim
" İyisiniz hoşsunuz ama seni ona verirmiyim tartışılır" dedi
"Biliyorum. O gecenin sonunda Salihi silahla kovalarsın." Dedim.
Salih çaktırmadan belimden tutup kendine çekti
"Sohbetinize doyum olmuyor".dedi. Kıkırdayarak cevap verdim.
"Şu ilerideki ikiliyi konuşuyoruz" dedim onları gösterek.
Oda güldü. Ardından koridoru sadece ablamla Sabitin sesi kaplıyordu.
Ben şoklar içerisinde ona bakıyordum.
Arabalara bindik. Sabit ablamla beni eve bıraktı. Arabadan çıkarken "Sonra görüşürüz Defne hanım" dedi. Ben şaşkınca baktım. Bu Sabitin ağızından çıkması zor bir kelimeydi. Ablam evet anlamında başını salladı. Eve girer girmez sordum.
"Bakıyorumda Sabitle çok iyi anlaşıyorsun"
Salona geçti peşinden gittim.
"Yaniii. Dediğim kadar kötü birisi değilmiş"
"Demek artık benim dediğime hak veriyorsun"
Oturdum. Devam ettim.
"Aslında Sabitte öyle iyi bir adam değil. Kaçakçılık, dolandırıcılık, Gaspçılık yapıyordu zamaninda" diye yalan söyledim.
Şaşkınca "Neeee. Hem ben sana demiştim kötü birine benziyor diye"
Ne kadarda çabuk hal değiştiriyordu.
"Şaka Şaka. Sadece zamanında kafes dövüşü yaptı"
Ciddileşti ve bana odaklandı.
"Bir şey diyecem"
"Af buyur"
"Sen kafes dövüşlerine giriyor musun?"
"Doğrusu şu an sadece adam seçiyorlar. Tabi sonra kafes dövüşleri başlayacak. Bazılarında kafesin içinde bazıların dışında olucam"
"Yani kafesin içinde olucaksın"
"Evet" dedim.
Ablamın yüzü düşmüştü. Biliyordum. Benim için endişeleniyordu.
"Merak etme bana bir şey olmaz" dedim tesselli ederek. Ayağa kalkıp odama gittim. Uyumadım. Nedense tek başıma kaldımmı daha çok ağrıyordu başım. Belki 'Sen yanlızsın' demek istiyordu. Saatlerce bunu düşündüm.
*** *Üçüncü şahıs*
Salih eve gelmişti. Umutun gereksiz aramalarını kapatıp salona girdi. Odun olduğu yerden kalkıp Salihe koştu. Salih tam sevecekken tekrar ters köşe yaptı Odun. Odun üzerine zıpladı. Salih dengesini kaybedip düştü. Salih "Helal lan. Hem beni dövüyorsun. Hemde senin sayende Rüya ile barıştım." Dedi. Salih mutfaktan mama çıkarıp kasesine koydu.
Ardından tişörtünü çıkarıp yatağa attı kendini. Düşündü. Rüyanın bu kadar acıya nasıl dayandığını düşündü. Boğazına dokundu. Aklına o gün geldi.
Salih çok küçüktü. Babası beyaz şarabı kafasına dikti. Mutfakta oturuyordu. Küçük Salih kapının kenarından bakıyordu. Annesi evlere temizlik yapmaya gitmişti. Babası Salihi gördü yaklaştı. Salih korktu. Gözlerini kapattı. Asla açmadı kendisini sıktı.
Birden nefesi kesildi. Sonunda gözlerini açtı. Babası onu urganla asmış bir şey olmamış gibi evden çıkıyordu. Salihin boyu yetmiyordu. Çırpını ama olmadı. Küçüktü bir şey yapamıyordu. Ellerini iple boğazının arasına koydu.
Öylece bekledi. Saatlerce. Elleri yaralandı. Ama burdan çıkması imkansızdı. Yerle arasında çok büyük mesafe vardı. Kapı açıldı. Annesi onu hemen indirdi.Ne olduğunu sordu. Salih asla konuşmadı. Bir laf dahi edemedi. Tek bir cümle çıktı ağızından "Baba evi terk etti" başka bir şey yoktu. Annesi ağladı Salih sadace baktı.
Annesi çok ağladı. Sonunda yanına gidip oturdu. Annesinin hüzünü öfkeye dönüştü. Salihe bağırdı kızdı. Salih binlerce kez özür diledi. Affetmedi. Kızdı.
Salih elini boğazından çekti. Yattı saatlerce Rüyayı düşündü. Uyumadı. Rüya için uyumadı. Salih "Sen uyuyamıyorsan bende uyumam sevgilim" dedi. Ve saatlerce tavana baktı ve onu düşündü.
***
Evettt. Bu bölüm nasildı. Neyse. Yorum ve oy unutmayın. Seviliyorsunuzzzzzzzzzzz.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |