

Selam sevgili okurlarım<3
Nasılsınız?
Hazırsanız bölüme geçelim..
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
🌑
Tarık ve Esma nikahtan sonra evlerine gelmişlerdi. İkisinin üzerinde de bariz bir tedirginlik yer edinirken onlar öylece durdular. Akşam olunca odalarına geçmişlerdi. İkiside sessizce yanyana oturuyordu. İkisindende tık çıkmıyordu. Aynı oda içerisinden yatacaklar ve bu gece onlara gerdek diye adlandırılan bir geceydi.
Tarık kendine buradan bir ev almıştı ama özenmemişti. Kendi kalacaktı zaten. Şimdi Esma vardı.
"Herşey çok ani oldu." dedi Tarık. Esma sustu. "Şimdi iyi günde kötü günde eş olduk farkındayım. Ben şimdi sana bir yıl sonra boşanırız kimsenin ruhu duymaz falan demeyeceğim." dedi ve yanındaki kadına döndü. "Madem evlendik gerçek bir karı koca olalım." dediğinde Esma ona baktı.
"Biz sahte miyiz?" dedi en makul soru olarak.
"Hayır, birbirimize yabancı olmayalım diyorum." dedi. Esma gülümsedi. "Olur." dedi heyecanla. "Güzel bir aile olabiliriz." dediğinde Tarık olumsuzca salladı kafasını.
"Sana bir aile veremem." dedi.
"Bunu nereden biliyorsun?" dedi Esma. Utanma duygusu hücum ederken bir cesaret. "Denemediğin için testlere bakarak bence buna kapılmamalısın." dediğinde Tarık kafasını eğdi. Esma utangaç bir şekilde ona bakıyordu.
"Ben daha önce evlendim. Ve benim çocuğum olmadı. Eşim beni en yakın arkadaşımla aldattı." diyerek kısa keserek bir çırpıda söyledi. Esma yutkunarak baktı.
Onun ilki değildi. Onun hiçbir zaman ilki olamayacaktı.
Ama Tarık Esmanın ilkiydi.
"Anlatabilir misin?" dedi Esma gelinligini eli ile sıkarken.
"Geçmiş kurcalanmamalı." dedi gözlerine bakarak. Yanındaki kadının gözleri onu içine çekiyordu.
"Biraz anlat." dedi ellerini yanındaki adamın ellerine atarak. Tarık eline değen elle kaşlarını kaldırdı. Ay yüzlü kadının gözlerine baktı tekrardan. Gülüşünde hissettiği burukluk onun canını yaktı.
"Neden?" Dedi sadece. Esma omuz silkti. "Çocuğumuz olmasa bile bu sorun değil." dedi ilk önce. Sonra yeniden eski isteğinin cevabını bekledi.
Ne vardı geçmişinde bu adamın?
"Karımla severek evlendik." dedi ve alayla yanındaki kadına göz kırptı "Senin gibi bir Melek edası ile hayatımın içine girmedi." dediğinde Esma kıkırdadı. Gerginliği kurtarayım diye fark etmeden ona iltifat etmişti.
Yani Esma öyle sanıyordu. Tarık bütün herşeyi bilerek söylüyordu.
"Sonra işte olmadı çocuğumuz. Test verdik ve benim kısır olduğumu söyledi doktor." diyerek gözlerini tavana kaldırdı. "Çok üzüldü eski eşim."
Eski eşim. Adını anmıyor, diyerek içinden geçirdi Esma. Yani ona karşı bir duygu yoktu içinde.
"Adı neydi?" dedi merakla Esma.
"Ezgi." dedi Tarık meraklı kadına. Sonra burnuna bir fiske attı. "Fazla merak iyi değildir." diyerek ufak bir uyarıda bulundu.
"Devam etmelisin." dedi tuttuğu elle oynarken Esma. İri eller avucundan taşıyordu ama o genede hepsini sarmaya çalıştı.
"Sonra ben bir gün eve erken geldim. Ama kapıyı çalmadım. Sürpriz yapacaktım." diyerek güldü. Salaklığına güldüğünün ikiside farkındaydı ama belli etmediler.
"İçeri bir girdim, ikiside yatakta. Ama bak insaflı çıktılar bizim yatagımızda değillerdi." diyerek güldü. Esma bu haline buruk bir tebessümle baktı.
"Canın yandı ve belkide hala yanıyor." dedi tuttuğu elleri daha da sıkı kavrayarak. "Bu belkide rüyana bile giriyor?" dedi sorarcasına. Tarık gözlerine baktı tekrardan.
"Evet, ama sen belkide beni koynunda uyutursan bir daha görmem." diyerek göz kırptı. Esma bu haline utangaç bir şekilde bakarak tekrar ellerine döndü. Sonra tam bir çocuk gibi hareket ettiğini fark ederek oynadığı elleri bıraktı. El oynamak kaçıncı derece bir salaklıktır?
"Neden bıraktın?" dedi Tarık sorgularcasına.
"Çocuk gibiyim değil mi?" dediğinde Tarık onu söyle bir süzdü "Üzerindeki gelinlik çıkınca buna daha net karar vereceğim." dedi. Esma utançla ona baktı.
"Beni utandırmaya çalışıyorsun." dedi tatlı bir sinirle.
"İşe yarıyor ama. Kabul et." dedi ceketini çıkartırken.
"Sencede biz fazla samimi olmadık mı?" dedi olayın garipliginin farkına varması için "Kırk yıllık sevgiliymişiz gibiyiz." diyerek eliyle ikisini gösterdi.
"Şimdi bırak sevgili mevgili." diyerek Esmayı tutarak sırtını kendine çevirdi. Esma yutkunarak baktı.
"Bu düğümleri kim attı?" dedi sabırla.
"Leyla abla." dedi mahcup bir şekilde. Birde üzerine gülüp "Bana o kadara nazlanacagına hemen kabul etseydi." demişti. Ama bunu söylemedi. "Sana aranızda geçen bir şeyin cezasını kestigini söyledi." diyerek üstü kapalı söyledi.
"Ben her türlü bu gelinliği çıkartırım ama." dediğinde sesindeki ifade ile yutkundu Esma.
Avını yakalamış bir aslan gibiydi
Tarık düğümleri çözerken bol bol Esma ile ugraşmıştı. Sonra en sonunda bitirdiğinde üzerindeki gömleğin önceden açtığı iki düğmeye bir düğme daha ekledi. Resmen yorulmuştu.
Gelinliğin fermuarını bilinçsizce indirdiginde ne yaptığının sonradan farkına varmıştı. Önünde çıplak sırtı duruken yutkundu. "Ben özür dilerim. Bir anlık oldu." diyerek kapatacakken eline dokunan elle durdu. Fermuara giden ellerini tutan küçük ama uzun ince parmaklara baktı.
"Devam et." dedi Esma utançtan kısılan bir sesle.
Tarık içindeki ateşi harlayan cümle ile yutkundu. Bu kadını gördüğü an içinde oluşan ateş şu anda arzu, şehvet her bir şeyle harmanlanmıştı.
Bedeni kesinlikle bu gece onunla bir olmadan durmayacaktı o da bunun farkındaydı.
Tarık elini yavaşça gelinliği sağ omzundan indirdi. Küçük bir öpücük kondurarak geri çekildi. Bu öpücükle Esmanın içi titredi.
Tarık diğer omzunu da indirerek orayada bir öpücük kondurdu. Sonra elini karnına dolayarak kadını kendine çekti.
Sırtı, sert göğsüne değince Esma nefesini tuttu. Bu adamdan bu kadar etkilenmek akıl işi değildi. Daha kaç saat olmuştu?
ESMA'DAN
Dudakları tam kulağımın altından başlayarak omzuma kadar öpücükle doldurmuştu. Dudaklarının değdiği her yer alev alırken ben sanki kül olacağım sanmıştı. Daha ilk geceden böyle bir şeye kalkışacagımı hiç tahmin etmezdim ama onu şu anda buram buram istiyordum.
Tarık kafasını geri çektiğinde kafamı ona çevirdim. "Durdur beni." dedi sadece.
Kollarından sakince kurtularak ayağa kalktım. Belimde duran gelinlikten iki elimle iterek kurtuldum. O gideceğimi sandığı için böyle bir hamleyi beklemiyordu.
"Durma." dedim sadece. İç çamaşlarım ile karşısında dikiliyordum. Bu dediğimi destekleyerek ona ilerledim. Cilve namına bir şeyi olmayan kızlardan olduğum için ne yapacağımı bilmiyordum.
Sadece kitaplarda bol bol okuduğum o sahneyi gerçekleştirerek bacaklarımı açarak kucağına oturdum. O da bunu yapmamı beklemiyormuş gibiydi. Bende beklemiyordum ama dediğim gibi başka ne yapabilirdim?
İki elimide omuzlarında gezdirerek omuzlarına sabitledim. Belimde hissettiğim ellerle dikleştim. O da belime sabitlemişti.
"Çocuk değilmişsin." dedi Tarık göz kırparak.
"Bir kadın da değilim." dedim. Utanç duygusunu camdan aşağı yollamıştım resmen. Bu içimden çıkan kişi kimdi?
"Olacaksın. Benim kadınım olacaksın." diyerek elini sırtımda gezdirmeye başladı. Camdan atamadıgımı hissettim çünkü utanma duygusu geri yükleniyordu. Çünkü açık bir imada bulunmuştu ve ben gerçek anlamda çocuk degildim.
"İcraat." dedim sakince. Yanaklarımın kızardıgını hissediyordum ama o utangaç karakterime izin vermedim.
Eli iç çamaşırımın ipini tutarak çekti ve aniden bırakması ile dudaklarımdan bir inleme kaçtı. Bunu beklemiyordum!
İnlemem ile altımda hissettiğim sertlik biraz daha belirgin bir hale gelmişti.
"Bu geceyi hiçbir zaman unutmayacaksın." dedi gözlerime yemin edermiş gibi bakıyordu.
"Sende unutamayacaksın." dedim bende aynı ifade ile.
Bu gece unutulmaz şeyler yaşanacaktı.
🌒
1 Hafta Sonra
"Bilerek girmedim!" diye bağırarak kaçmaya başladım. Banyoya bilerek çıplak girmiştim ama şimdi ona bunu söylersem beni her an oraya sokabilirdi.
"Yalancı kadın!" diyerek peşimden geldi. Altına sadece eşofmanını giymiş peşimden koşuyordu. "Yalan borcum mu var benim sana!" diyerek masanın etrafına dolandım. Karşıda kızgın boğa gibi bana bakıyordu "Namusumu kirlettin." dediğinde şokla baktım.
"Elletmedin bile!" diye sinirle bağırdım.
"Ha yani elletsem ellerdin?" diye bir kaşını kaldırarak o yavşak ifadesi ile sorduğu soruya şok dolu gözlerle baktım.
"Sapık." dedim direk. Masanın etrafında dolanıyorduk. "Gösterip de vermemek kul hakkıdır yavrum. Şimdi odaya gidiyoruz hadi." diyerek bana yaklaştı ama hemen kaçtım. Aramızdaki mesafe artınca nefes aldım. "Ben yürümek istiyorum ama!" dedim sinirle.
"Gece beni kaldırıp öpen sendin küçük şeytan!" dediğinde şokla baktım. Bu adamla evlenmek beni bambaşka biri yapmıştı resmen.
Ama şöyle taş gibi kocan olunca istiyordun tabii.
"Sende vermeseydin!" dedim sinirle.
"Üç çocukla ortada bırakılmış gibi hissettiriyorsun." dediğinde gülerek çapkın bir ifadeye büründüm. Resmen rol degiştirmiştik.
"Alan razı veren razı." dediğimde sinirle bana baktı. "Seni elime geçirirsem güzelim sana yemin ederim ki yürüyemeyecek hale getireceğim." dediğinde kaçarak tekrar bana yetişmesini engelledim.
"Biraz daha yaklaşırsan bir daha o yavrularım dediklerini göremezsin." dememle durdu ve gögüslerime baktı. "Memelerini mi?" dediğinde elimi sanki çıplakmış gibi oraya attım. "Hayır hayvan herif göğüs."
"Aynı şey." dedi umursamazca.
"Sen çok sapık biri oldun."
"Azgın diyoruz halk arasında ve karımı arzulamak beni azgın yapacaksa öyleyim. Şimdi izleyicilerimize teşekkür eder ve gözlerini kapatmalarını rica ederim." diyerek bana yaklaştı.
"Yoruldum ben ama." diyerek biraz daha uzaklaştım.
"Enerjini boşa harcıyorsun. Ölene kadar kaçacak halin yok."
Sinirle durdum ve bana gelmesini bekledim. O sadece beni tuttu ve yanağıma derin bir öpücük kondurdu. "Benim bu gün biraz işlerim var akşam yemek yemeğe gelebilir miyim bilmiyorum." dediğinde somurttum.
"Zaten tek başımayım." dedim.
"Gece koynundayım." dedi göz kırparak.
"İlk gün naz yapmalıydım." dedim homurdanarak. Bu halime güldü "Sabırla seni beklerdim." dedi sadece.
Şimdi sen gel de bu adama kız.
"Tamam tamam hadi git." dedim.
Bu halime gülerek yukarı çıktı ve 15 dakika içinde aşağı indi.
Sonra beni öperek evden çıktı.
🌓
Akşam evde yemek yerken annemin dolduruşuna gelerek en yakın arkadaşımla Tarıgın hala ne iş yaptığını bilmediğim şirketine geldik. Ben kocama güveniyordum. Bir haftalık evli olabilirdik ama o öyle biri değildi.
Yanımdaki Selin kolumu dürterek çıkışı gösterdi. Tarık çıkmış arabaya biniyordu. Bizde Selinin arabasında bekliyorduk. Araba hareket edince peşine takıldık. "Eve gider nereye gidecek." dedim ortaya homurdanarak. Yorgunca kafamı cama yasladım. Ama Tarık başka yola sapmıştı. Arkasından bir araba daha gelince ona baktım. Camı açtı diğer araba.
Selin, "Esma." dediğinde kafamı camdan çektim. "Erkektir." dediğimde beni onayladı. Bir yere geldiğimizde bir davet alanı vardı. Oradan uzak durarak kenara çektik arabayı. Esma bir oraya bir bana bakarken ben kocama bakıyordum. Arabadan indiğinde yan arabadan mini elbiseli taş gibi bir kadın inmişti. Tarıgın koluna girerek ilerlediler davet alanına. Üzerimde kırmızı bir kazak ve altımda bir pantolon varken kendime baktım.
Benden daha güzeldi.
Hızla arabadan indim. Selin de indiğinde hemen oraya ilerledik
Kapıdaki güvenlikler, "Siz kimsiniz?" dediğinde "Esma Çetin. Tarık Çetinin eşiyim." dedim.
"Bacım saçmalama Tarık bey sevgilisi ile girdi içeri. Bizim alnımızda enayi mi yazıyor?" dediğinde öylece kaldım. Güvenliğin yanındaki adam bir küfür savurdu ve içeri baktı.
"Sevgilisi mi?" dedim o adama bakarak.
"He sevgilisi hadi uzayın buradan. Burası önemli bir yer. Sizin gibilere gelmez." diyerek kış kışladıgında "Sizin gibiler? Fakirlere mi diyorsun?" dedim gözlerim dolu dolu.
"He." dediğinde gözlerine bakarak kendimi gösterdim. "Sen bilmezsin ama ben Kurtoglu aşiretinin Hanımagası Esma Kurtoglu." dedim ama o sadece fakir olmadığımı anladı. Hala önemli değildim.
"Şimdi sadece buradan içeri bakacağım o kadar." dediğimde oflayarak kafasını çevirdi. Yanındaki adamsa eline telefonunu almış bir şey yapıyordu.
Tarıgın yanındaki güzel kadın Tarıgın kulağına giderek bir şeyler söyledi. Tarık gülümsedi. Bense yıkıldım.
Sevgilisi mi?
Tarık elini telefonuna attığında bir şeylere bakarak kaşlarını çattı ve yanındaki kadın telefonu elinden akarak yanağına bir öpücük kondurdu.
Tarık kafasını kaldırıp olduğum yöne baktı.
Bense buruk bir tebessümle gülümsedim. Gözümden bir damla yaş akarken ellerimi çırptım. Müzik sesinden bunu sadece Selin ve iki koruma duydu. "BRAVO!" dedim sevinçle ağlarken. "Harika, yılın çifti." diyerek arkamı döndüm ve tekrar o tarafa döndüm artık kadında bana bakıyordu. "Küfür etmek adetim değil ama ben sizin rahatlıgınızı sikeyim." diyerek Seline döndüm. "Sikeyim, sikeyim, sikeyim ben güvendim ya!" diyerek göz yaşlarımı sildim. "Beynime sokayım." dediğimde Selin kolumu tutarak beni kendine çekti ama müsade etmedim.
"Gidelim, sana hiç bunu dememeliydim." dediğinde onu elimle durdurdum.
"Bir saniye bir kere daha bakayım." dedim ve baktım. Hala aynı yerde kol kola duruyorlardı.
Bir kahkaha attığımda görüş açımı bir adam kesti. Esmer bir adam bana doğru geliyordu. Bana ilk önce öylesine baktı sonra sorgularcasına. "Siz kimsiniz." dediğinde "Kimse. Burada değer görülmeyecek bir insan." diyerek sinirle ilerledim. Kolumu tuttuğunu fark ettiğimde sinirle ittim.
"Sakin ol. Bir sorun mu var? İçeri mi girmene müsade etmediler?" dediğinde gözlerime baktı.
"Bu gibi ucuz bir yere giremediğim için ağlayacak birine mi benziyorum beyefendi?" dedim yüzümü göstererek.
"Bence de aglamamalısınız." dediğinde ondan uzaklaştım.
"Eğer vaktiniz varsa-"
"Yok vaktim falan." dedim sinirle. "Evliyim beyefendi." dedim ve yüzüğümü gösterdim.
"Anladım. Eşiniz kim?" dediğinde sinirle gözlerine baktım. Ama bu adam hoşuna gidiyormuş gibi baktı. "Kocam kim mi?" dedim ve bana az önce kocamı söylediğimde ciddiye almayan adama baktım. "Bilmiyorum. Kocamın sevgilisi varmış. O zaman benim kocam olamaz. Kim benim kocam?" Diye gereksizce ona yükseldim. Bu halime gülerek geriledi. O korumanın yanındaki adamsa eline tekrar telefonunu almıştı.
"Selin gidelim." diyerek ona yöneldim ama tekrar kolumu tuttu. İçeriden bize doğru gelen adamı fark ettim ve kolumu tutan eli geri ittim. "Bir daha bana temas edersen seni mahvederim." dedim sinirle.
"Mafya babasını tehdit eden küçük Mardinli." dediğinde ona tuhafça baktım.
"Bay David." diyerek kolunu tuttu Tarık ve geri cekti. İngilizce bir şeyler sorduğunda adam beni gösterdi ve onları Türkçe söyledi. "Kızı istiyorum. Kocasını gebertin." dediğinde Tarıgın boynundaki damar sinirle şişti. David dediği adam bana bakarak göz kırptı bir arabaya geçti. Tarık ilk önce peşinden gitti ve arabaya uzanıp geri çıktı. Kapıyı sertçe örtüp bana ilerledi.
"Esma-" diye bağırdığında tokatım yüzü ile buluştu. "Sevgilin?" dedim yanına gelen kadını göstererek. Kadın ise arabaya ilerledi ve korumada hızla gidip arabayı sürmeye başladı.
Tarık yana düşen yüzünü kaldırdı ve bana baktı. "Dinleyecek misin?" dedi sadece.
"Açıkla." dedim sinirle. Oysa beni omzuna atarak "Bacım arabana bin git. Hadi eyvallah." diyerek selini göndermişti. "Bırak beni!" dedim sinirle. Beni kendi arabasına bindirdi ve kemerimi bağladı. Kendi tarafına geçip kapıları kilitledi. "5 dakika sus ve bekle." dedi.
Beş dakikanın sonunda polis arabaları geldiğinden etraf ana baba gününe dönmüştü. O gaza basıp ilerlerken bende öylece bekledim. "Sevgilin." dedim. Bana baktı ve derin bir nefes vererek arabayı yavaslattı.
İlk önce kendi kemerini açtı ve sonra benim kemerimi. Beni hızla kucağına çektiğinde sinirle omzuna vurdum. "Açıklama yap!" diye bagırdıgımda o ise susarak kafamı göğsüne yasladı. Arabayı tek elle sürerek bir eli ile saçlarımı okşuyordu. "Sır tutabilirmisin?" dediğinde yüzüne baktım.
"Ben bir ajanım ve seninle konuşan adam bu gece davet alanından çıkartmaya çalıştığımız şerefsiz." dediğinde ona baktım.
"Senin sevgilin olmasını açıklamaz bu." dedim.
"İşin saçma tarafı o. Bu adam kendinin olmayan herşeye ilgi duyuyor." dedi ve saçlarıma bir öpücük kondurdu. "O yüzden ekip arkadaşımla bir oyun oynamamız gerekiyordu güzelim. Eğer ki adama evli olduğunu söylemeseydin geri döner ve ekip arkadaşımı isterdi." dediğinde kaşlarımı çatarak baktım.
"Söylememem hoşuna gider miydi?" dedim.
"Bacaklarını kırarım." diyerek arkadan direksiyonu tuttu ve bacaklarımı okşadı pantolonun üzerinden. Sinirle kafasına bir fiske indirdim. "Seni öptü." dedim sinirle.
"Benim olduğunu kanıtlaması gerekiyordu." dediğinde sinirle saçını çektim. Ama bu onda ters tepmişti.
"O kadın senin değil."
"Ama sen benimsin ve eve gidiyoruz. Çek saçımı, çek çek." dediğinde yutkundum.
"Ee işe yaramadı seni niye öptü." diyerek öptüğü yeri sildim elimle.
"Aslında işe yaradı ama tahminimce sen bize ana avrat dümdüz girdiğin için adamın küfür etmen daha fazla ilgisini çekti. O sik kırığı umrumda değil ama bu benim de dikkatimi çekti. Ne dedin orada." diyerek arkadan saçlarımı okşadı ve diğer eli ile direksiyonu çevirdi.
Bense öylece baktım.
Rahatlıgınızı sikeyim? Buydu.
"Hiç bir şey." dedim sadece. Eve geldiğimizi fark ederek yutkundum.
"Bu arada güzelim beni kıskanman çok hoşuma gitti. Arada beni böyle bas." diyerek göz kırptıgında kaşlarımı çattım.
Arabadan beni kucağında indirdi ve beni eve soktu. Eve girdiğimizde yukarı da kucağında götürdü. Yatak odasında bıraktı.
"Senden başkasını gözüm görmeyecek." dedi güven vermek istercesine. "Bu benim görevim sadece." dedi ve çenemi okşadı. "O kadınlar umrumda değil. Sadece benim kadınım beni alakadar eder." dediğinde ona gülümsedim.
"Ödül olarak bir öpücük verebilirim." diyerek yanağından öptüm. "Ve beni aldatırsan ölürsün. Aşiret kızıyım ben oğlum ayağını denk al." dediğimde kahkaha attı.
Onun yanımda kendimi gerçek bir kadın gibi hissediyordum. Hemde önemsenen bir kadın gibi.
🌔
6 Ay sonra
8 Aylık evliydik. Tam 8 Ay olmuştu. Tarık içeri girerken elimde tuttuğum teste baktım.
Hamileydim.
Evet hamileydim.
Önceden hemen bebek istemediğim için korunmuştum. Ama geçen zaten zor olan bir şeyi neden imkansız yapıyorum diyerek o hapı kullanmamıştım.
"Güzelim." dediğinde gözümden sevinçle bir damla yaş düştü. "Bir şey mi oldu." dediğinde ona döndüm.
Gözlerime baktı ve kaşlarını çattı. "Kim ağlattı seni?" dedi ve yaklaşarak gözümdeki yaşı sildi.
"Sen." dedim gülümseyerek.
"Ben mi?" dedi şokla bakarak.
"Evet," dedim bende.
"Ne yaptım?" dediğinde elimdeki testi yukarı kaldırdım. Elim titrerken kıkırdadım. "Rahmime bir bebek bıraktın." dediğimde çatık kaşları ile teste baktı.
"Bir daha." dedi ve elimdeki testi tutup koltuğa fırlattı. "Bu konu ile ilgili bir şaka yapma." diye sinirle konuşması ile öylece kaldım.
"Şaka değil." dediğimde daha da kaşlarını çattı. "Sana bu konuda inanmam." dediğinde kaşlarım sinirle çatıldı. İlla insanı deli edecekti.
Kolundan tutarak yukarı çekiştirdim. Bir tane daha test almıştım. "Gel bir daha yapalım." dediğimde lavaboya çoktan girmiştik. Ben gerekli malzemeyi alıp onu teste döktüm ve bekledim. Tarıksa sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Ama tek bir sorun vardı. Midem bulanıyordu. "Arkanı döner misin." dediğimde kafasını olumsuzca salladı. Pür dikkat teste bakıyordu. Bense hızla koşup klozete eğildim.
İçimdeki bütün yemekler çıkarken saçlarıma sarılan elle nefes verdim. Oradan desteği ile kalkarken sinirle suratına baktım. O hala elindeki teste bakıyordu. Ağzımı çalkalayıp hızla dişlerimi fırçaladım.
"Yalan bu test." dediğinde bu haline güldüm.
"Çocuk için de benim değil dersen seni parçalarım." dediğimde elindeki teste birde bana baktı.
"Ben baba mı oluyorum?"
Söylediği cümle ile kafamı salladım "Ama imkansız." dedi ve sonra bana ilerledi. "Mucize dediler. Olması mucize dediler nasıl." diyerek karnıma dokundu. Beni hızla kucağına alarak banyodan çıkarttı.
"Bence kaç aylık olduğunu öğrenmek için doktora gitmeliyiz. İstersen sen tekrar test yaptır." dediğimde beni onayladı ama hala şoktaydı. Sadece şok onun muzır ifadesine zarar vermiyordu.
"Sana 9 Ay dokunamayacak olmama sakın aldanma." Ne diyordu bu adam? "Dokuz ay sonra yakanı bırakmam." dediğinde onu ciddiye almadım.
🌖
2 Ay sonra
Yaklaşık üç aylık bebeğimle sabah önümde soyunan kocamın üzerinde oturuyordum.
"Bebeğe bir zarar vermiş olmuyorsun inatçı keçi." dediğimde elini belime attı. "Vermek istemiyorum." dediğinde sinirle "Ne demek vermek istemiyorum. Söke söke alacağım." diyerek boynumu gösterdim "Burama geldi. Beni olmak istemediğim birine dönüştürüyorsun.
"Böyle devam edersen babamın evine dönerim. Vermek istemiyorum." dediğinde rollerin değiştiğini anladım. Gülerek elimi çenesine attım. "Yavrum canın acımayacak." dediğimde beni süzdü.
"Sana inanmıyorum." dedi.
"Yani gerçekten ben erkek sen kadın olsaydın çoktan işimi halletmiştim Tarık." dediğimde bu dediğimde güldü. "Bir şey değişmiyor. Karnından çocuğumuz olmasa yatağı kırana kadar devam ederdim." diyerek göz kırptı.
"Yatak kırma fantezisi?" dediğimde bu dediğime gülerek elini kalçama attı.ve biraz daha kendine çekti. "İçin doluyken Beni içeri alamazsın." dediğinde "İçimde sana ait bir yer var." dedim.
Bu dedigimle dudağıma bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. Ona hüzünlü gözlerle baktım.
Kocam resmen bana vermiyordu.
"Sana şu anda bu karınla cilve yapsam sıfır etki yapacak." diyerek üzgün gözlerle ona baktım.
"Sen bana üflesen ben tahrik olurum güzelim." dediğinde sinirle bir yumruk vurdum. "Ee o zaman ne istiyorsun daha?" dediğimde bana sadece gülümsedi.
Bu aylar nasıl geçecekti!
🌗
3 Ay sonra
Bebegimizin cinsiyetini öğrenmiştik. Yani daha doğrusu doktora bir kağıda yazdırıp cinsiyeti almıştık.
Sonra bir pastaneye gidip derdimizi anlattıgımızda kadın bize yarım saatte bir pasta hazırlamıştı. Dışı beyaz, çilek ve yaban mersini ile süslü olan pastaya baktım.
"Videoyu başlattın, değil mi?" dediğimde beni onayladı ve heybetli bedeniyle yanıma geldi.
"İçimden bir ses kız diyor." diyerek kameraya gülümsedi.
"Oğlum olacak gibi hissediyorum." dedim bende.
"Erkek olursa seni ememez. Şimdiden anlaşalım orası benim." dediginde şokla baktım.
"O senin oğlun." dedim daha cinsiyetini bilmeden.
"O göğüsler benim." diyerek gögüslerimi işaret etti. Çoğu zaman evde olmuyor ve evde olduğu zamanda en çok vakit geçirdiği yer tam olarak orası oluyordu.
"Tapulu malın mı?
"Sen benim kadınımsın." diyerek kaşlarını çattı.
"Neyse şimdi kesiyoruz." diyerek bıçağı tuttum o da elimi tuttu. Elini belime sardıgında ilk bıçak darbesini indirmiştik. Sonra onu bir dilim haline getirmek için ikinci bıçak darbesini indirdik. Dilimi ben tutarak yavaşça havaya kaldırdım.
Mavi.
"Oğlumuz olacak." dedim ve dilimi hızla tabağa bıraktım. O ise beni kucağına alarak öptü.
"Hala aynı fikirdeyim."
"Ama onu görünce fikrin değişecek." dememle yutkundu.
"Benim gerçekten çocuğum oluyor." dediğinde inanmaz gibiydi.
Birden kapı çaldığında o beni bıraktı ve kapıya ilerledi. Bende çektiğimiz videoya baktım. Bir türlü içeri gelmeyince bende peşinden gittim. Adım seslerimi duyduğu an başını çevirdi.
"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok. Sana hayatında mutluluklar." diyerek kapıyı kapatacakken kapıdaki kadın ayağını araya koydu.
"Dinle bir. Çok pişmanım Tarık. Her şeyi en başa alalım. Lütfen." diyen kadına sinirle baktı.
Ezgi, yani eski eşi.
Kadın beni görmediği için kapının arkasına geçtim ve kapıyı bırakması için kaşlarımı çattım. Kapı aralanınca iki adım içeri girdi.
"Seninle bir başlangıcım yok." dedi sinirle.
"Ben senin ilkinim. Ne demek yok. Yaşadığımız o güzel geceleri bir çırpıda silemezsin."
"Bende öyle sanıyordum ama güzel bir sana dair olan her şeyi sildi." dedi bağırarak.
"Bir eskort mu?" dedi ve alayla güldü. "Hayat kadınlarına mı sildirdin?" dediğinde gözünde bir alev oluştu. Şu anda bu kadını boğmak istediğini anlamak zor değildi.
"Benim ilkim Esma." dediğinde gülümsedim. "O senden kalan bütün çöpleri kapı dışarı attı. Kendi kadınım sildi. Gösterebilirim temizlik izlerini." dediğinde önündeki kadın hıçkırdı.
"Ama bunu yapamam şu anda izleri silindi." dediğinde Ezgi elini omzuna koymaya çalıştı ama o hemen itti. Elini cebine attı ve karıştırdı. Sonra bebegimizin ultrason fotoğrafını çıkarttı. "Kendisi hamile olduğu için yüklenmiyorum. Senin foyan da ortaya çıktı." diyerek fotoğrafı cebine soktu.
"Canımı acıtmak için yapıyorsun? Hala beni seviyorsun. Nerede hani şu kadın göster." dediğinde at kuyruğu yaptığı saçını tutarak geri çektim. O bağırırken dudaklarımı kulagına yanaştırdım. "Bir daha evli olduğunu ima eden biri ile konuşma Ezgi. Hele de benim kocamla göz göze dahi gelme." dedim ve iterek bıraktım. Kadın karnıma bakarak şok geçirdi.
"Bunu bana yaptın mı?" diyen kadınla "La havle sen kimsin ya kimsin." diyerek kolunu tuttum. "Kimsin, sen kocasını arkadaşı ile aldatan bir sürtükten fazlası değilsin. Buldun da bunuyorsun." diye iterek kapıyı örttüm. Tarıga döndüğümde bir alkış yaptı. "Bravo bundan sonra bulaşıklar bende." dediğinde güldüm. "Sen versen yeterli." dememle beni kucakladı ve yukarı götürdü.
Ama vermedi.
🌘
10 Ay Sonra
Yerde oturan oğluma baktım. Koltuğa koyunca huysuzlanması çok komiğime gidiyordu. 6 aylık ve tam babasına benziyordu.
Koyu gözler o koyu kahve tutamlar. Kesinlikle babası gibi koyu kahve saçları olacaktı.
"Anne emzirsin mi seni?" dedim gülümseyerek. İçeri giren Tarıkla gülümsemem kesildi. "Anne beni emzirsin bu nedir!" diyerek geldi ve kendini koltuğa attı. Geçen aydan beri ona sinirliydim. Eve hiç gelmemiş bir görev var diyip görevi de söylememişti.
"Yok sana. Sadece oğluma var." dediğimde güldü. "Güzelim bu sefer sen vermiyorsun." dediğine omuz silktim ve oglumu kucağıma aldım. Onun için önü fermuarlı olan cropu açıp onu emzirmeye başladım. Hemen susarak karnını doyurmaya odaklandı. Yanımdaki adamsa beni arsızca süzüyordu. Ben çocuğumu alarak göz hizasından kalktım.
"Hayırdır?" dediğinde sorusunu yanıtsız bıraktım. Yatak odasın çıkıp daha rahat oturdum. Oğlumun karnı doyunca sakince beşigine yerleştirdim. Önümü kapattım ama çok da değildi.
Adını Barlas koymuştuk. Güzel bir isimdi ama ben oğlum demeyi daha çok seviyordum.
İçeri giren adamla bakışlarım ona döndü.
"Sen bana küs müsün?" Dediğinde altımdaki eşofmanı çekiştirdim.
"Güzelim kocaya küsülmez." dediğinde gözlerine baktım.
"Ben meraktan öldüm öldüm dirildim sen bana kocaya küsülmez diyorsun." dediğimde çenemi nazikçe tutarak yukarı kaldırdı. Dudaklarıma yumuşak bir öpücük kondurup geri çekildi. "Merak mı ettin beni?" dediğinde olabildiğince kafamı salladım.
"Eskiden çok özenirdim evinde merak eden insanları olanlara." diyerek çenemi bıraktı ve belimi tuttu. "Merak edilmek nasıl bir duygu hissetmek isterdim." dediğinde kollarımı omuzlarına koydum. Oradan ensesine sardım.
"Nasıl bir duyguymuş?"
"Çok değerliymiş."
Cümlelerini bitirir bitirmez beni kucağına aldı ve yatağa attı. O üzerime çıkarken gözlerine baktım.
"Bende sevmek nasıl bir duygu diye merak ederdim." dedim dürüstçe gözlerine bakarak.
"Nasıl bir duyguymuş?"
"Çok özelmiş."
İkimizde birbirimize öylece baktık. Sonra derin bir nefes aldım.
"Seni seviyorum Tarık Çetin."
"Seni seviyorum Esma Çetin." dedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu "Seni sevmeyi seviyorum." diye ekledi.
Mutlu ve huzurlu bir ömür isterdim. Bu kadarı bana da şov olmuştu.
_______________________
Selam sevgili okurlarım.
Bölüme oy verdiysek;
Hangi karaktere özel bölüm istersiniz sormak istiyorum?
Kurtuluş ve özgüre 20 yıl sonraya özel bölüm gelmesini istiyorsanız bu satıra yorum yapınız.
Daha başka şeyler istiyorsanız bu satıra dile getirirseniz sevinirim.

| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 34.19k Okunma |
2.59k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |