
Selam canlarım<3
Nasılsınız?
Şimdi size güzel bir Kaya Zehra özel bölüm okutmak istiyorum hazır mıyızzz?
İyi okumalar dilerim.
⚖️
Zehra önündeki dosyalarda yazanları okuyor bir yandan da sinirden dört köşe oluyordu. Büyük bir sahtekarlığa resmen göz yumacak hainler vardı.
"Rakiplerimizin elinde bizim olan bir yazılımın ne işi var?" diyerek karşıdaki adama baktı. Bunun için de bir dava açılmıştı ve kazanmışlardı.
"Avukat hanım sanki ben vermişim gibi konuşuyorsunuz. Yaptığınız ima hoşuma gitmiyor." diyerek ona yükselen adama baktı. Kumral saçlarını geri atarak siyah ceketini düzeltti.
"Bunlardan sorumlu olan siz değil misiniz Fehmi bey?" dediğinde karşısındaki adam ona kaşlarını çatarak baktı. Bu sefer fena batmıştı ama hala paçayı kurtarmanın derdindeydi.
"Bakın Avukat Hanım-" diyerek kendini açıklama derdine düşecekken Zehra sinirle ayağa kalktı. "Bak bana, bak bak. Sizin gibi tonlarcasını gördüm ben. Sizin yalanlarınıza inanır mıyım sanıyorsunuz?" bağırarak kapıyı gösterdi. "Çık şuradan." dediğinde Fehmi sinirle kapıya ilerledi. İki sene önce şirkete gelmişti. 27 yaşlarından bir adamdı ve bu şirkete ihanet etmişti.
O kapıdan çıktıktan sonra sinirle mini eteğini düzeltti Zehra. "Senide Kaya sinir olsun diye giydim beni sinir ediyorsun." diyerek söylenmeden edemedi. Üzerindeki siyah bir badi vardı ve ceket iyiden iyiye sıkmıştı. Üzerindeki sinir ile ceketi çıkartıp odadaki koltuğa fırlattı.
Birden masanın üzerindeki telefon çaldı. Zehra hızla ilerledi ve açtı.
"Evet." dedi sinirle.
"Odama gelin Zehra hanım." diye eğlenen Kocasının sesini duydu. Sinirle kapattı ve hatalı olduğuna emin olduğu dosyayı alıp çıktı. Odaya girdiğinde oyuncakları ile oynayan kızını görünce dahi siniri geçmedi ama ona belli etmedi.
"Güzelim?" diyerek yanına yaklaştı. Aşağı egilemeyecegi için yukarıdan baktı. "Yerde oynama bebeğim soğuk geçer." diyerek kalkmasını bekledi.
"Anne ama başka nerede oynayacağım?" dediğinde aklına gelenle gülümsedi. "Gül ablanla parka gitmek ister misin?" dediğinde hızla ayağa kalktı Sare.
Kaya ise ona verilmiş bu iki güzel varlığa bakıyordu. İkiside birbirinin kopyasıydı.
"Sor bakalım Gül ablana müsait mi?" dediğinde Sare oyuncaklarını alarak odayı son hız terk etmişti.
Zehranın gülen yüzü elindeki dosya aklına gelince direk soldu. Bunu gören Kaya kazamız mübarek olsun diyerek ona bakıyordu.
"Ben birini net parçalayacagım." diyerek dosyayı Kayanın önüne koydu. Kaya muzır bir ifadeye büründü. "Kıyafetlerimden başlayabilirsin." dediğinde Zehranın sinirli ifadesi sekteye uğradı.
"Ne?" dediğinde Kaya bu haline güldü. Ama kıyafetlerini gördüğünde bütün gülüşü soldu. "Bu eteği giymek zorunda mıydın?" dedi sanki tek konuları buymuş gibi.
"Az kalsın büyük bir zarara giriyordu şirket sence tek konumuz benim eteğim mi?" dediğinde Kaya sinirli olan karısına baktı.
Sinirlenince ayrı bir tahrik edici olduğu gerçeği aklının kıyılarına en sert şekilde bir darbe indirdi. Şu anda yatak odalarında olmak için neler vermezdi.
"Sen çok sinirlenmişsin. Kendini çok kasmışsın. Kocan olarak seni gevşetebilirim." diyerek seçenek bırakmadan sevdiği kadının belinden tutup kucağına çekti.
"Kaya, Sare gelir." diyerek ayağa kalkmaya çalışsada Kaya kucağında yan otutturdu. Elini çıplak bacağının iç tarafına atarak yavaşça okşadı. "Sare çoktan parka inmiştir bile." diyerek kafasını Zehranın boynuna gömdü.
"Çalışanlardan biri falan gelir. Delirdin mi?" dedi panikle. Kaya bu dediğini umursamadan gömüldüğü boynuna bir öpücük kondurdu. Eli rahat durmuyor gittikçe ileri gidiyordu.
"Kaya," diyerek ağzından anlamsız bir mırıltı koptu. "Kaya Bey." dediğinde Kaya gömüldüğü boyundan kafasını kaldırdı. "Patron sekreter fantezisi mi yapacağız?" dediğinde Zehra öylece baktı.
"Ben tamam diyorum o zaman." diyerek kucağındaki kadının dudağına yapıştı. Zehra ellerini ensesine sardığından o da diğer elini beline attı. Bir eli bacağında hedefine giderken diğeri kıvrımlı belin her santimini ezberlemek istercesine okşuyordu.
Ama bu sırada kapının çalınması ile ikiside öylece kaldı. Kapı bir kere daha çalındığında Zehra hızla kalktı. Kaya bölünmenin verdiği sinirle "Gir!" diye hiddetle bağırdı. Zehra bu haline gülmeden edemedi.
"Kaya Bey toplantı için Furkan Bey sizi çağırıyor." diyen adamla saatine baktı. Gerçekten de toplantıya geç kalıyordu. "Birazdan geliyorum." diyerek adam kapıyı işaret etti. Adam durumu direk kaparak odadan hızla çıktı. Kaya gözlerini Zehraya çevirdi.
"Bunun devamını akşam izleriz. Unutturma." diyerek hızla kalkıp yanağına bir öpücük kondurdu.
"Sare de öyle diyordu." diyerek peşinden ilerledi.
"Yengem bakar." diyerek bu ihtimali göz önünde bulundurdu.
"1 aylık bebeği var farkındaysan." dediğinde Kaya derin bir nefes verdi. Dünyalar tatlısı bir yeğeni daha olmuştu. Annesinin kopyası olan güzel bir kız çocuğuydu.
Kayayı yıkan bir detay vardı; Sare tek başına yatamıyordu. Aslından bütün çocukları aynı odaya koyma fikri vardı aklında ama zilli kızı Kurtuluşa o kadar çok yaklaşıyordu ki bütün babalık damarları kabarıyordu. Ama bu gidişle karısından hep mahrum kalacaktı.
"Şu oda fikri için bir konuşayım." dediğinde Zehra bu dediğine güldü.
Kaya toplantıya giderken Zehrada odasına geçip evrakları incelemeye başladı.
⚖️
Evin ortasından koşuşturan çocuklara bakarak tekrar güldü Zehra. Pazar sabahları kahvaltıdan sonra oluşan curcuna onu çok güldürüyordu.
"Anne ya! Kurtuluş saçımı çekti." diyen kızına baktı. Gerçekten çok yaramaz ve hayat doluydu.
"Teyze ben niye onun saçını çekeyim." dediğinde Zehra bile bunu mantıklı bulmuştu. Kızı ilerledi ilerledi ve Kayanın bacağına sarıldı. Furkan ile satranç oynuyorlar ve sanki bunu da hayat memat meselesiymiş gibi yapıyorlardı.
"Baba Kurtuluş saçımı çekti." Diyerek duygu sömürüsü yapmaya başladı ama beklemediği bir tepki aldı. "Sende onun saçını çek." diyerek piyonu öne sürdü.
"Baba kısa onun saçları." diyerek homurdanmadan edemedi. Kurtuluş yine kaşları çatık bir şekilde Zehraya, yani teyzesine ilerledi.
"Teyze kızının benim peşimi bırakması için ne kadar istiyorsun?" dediğinde Zehra gülerek arkadan kızı ile gelen Leylaya baktı.
"Sesiniz bütün konağı inletiyor." diyerek koltuğa oturmuştu. "Şimdi uyutma sırası sizde." dediğinde Kurtuluş sakince koltuğun arkasına saklandı. Ortada arabaları ile oynayan Özgürse annesine ne oldu dercesine bakıyordu. Çocuğun hiçbir şeyden haberi yoktu.
Sare ise babasının dizine kafasını gömmüş saklandığını düşünüyordu.
"Hayırsız evlatlar." diyerek homurdandı Leyla.
"Şah ve mat." diyerek konuşan Furkanla Zehra sabırla gözlerini yumdu. Kaya ne kadar kalıplı taş gibi dursada tam bir çocuktu. Ama çok güzel bir çocuktu.
"Hile." dedi direk. "Kızımla ilgilenirken yaptın." diyerek bacağındaki kızını gösterdi.
"Baba bana dönmedin bile!" diyerek sitemle konuşarak Kurtuluşun saklandığı koltuğun arkasına o da koşarak saklandı. Leylanın tatlı gazabından tırsıyorlardı.
"Yeğenim doğru söylüyor. Bakmadın bile." diyen Furkanla, Kaya, Zehraya döndü. Birden bir aydınlanma gelmiş gibi hızla kalktı.
"Ben sana bir evrak gösterecektim." diyerek hızla karısının elini tuttu. "Sare size emanet." diyerek hızla orayı terk ettiler.
"Ne evrakı?" diyerek onu sürükleyen adama baktı. Adımlarının ondan büyük olması işine gelmiyordu. Kayanın çalışma odasına değilde bir üst kattaki yatak odasına çıktıklarında ne olduğunu anlamıştı. "Sare dün akşam babasını ne kadar zora soktu farkında değil ama sen farkındasın değil mi karıcım?" diyen Kaya hızla kapıya yaslamıştı Zehrayı. Zehra bu haline bakınca yutkundu. Pamuk gibi adamın içinden çıkan bu aleve inanamıyordu.
"Kocam sen de çok dayanıksız çıktın." diyerek omuzlarındaki tozları silkeliyormuş gibi yaptı. Kaya hemen elini beline atarak kendine çekti. "Ne kadar dayanıklı olduğumu göstermemi ister misin?" dediğinde Zehra dudağını ısırarak kafasını salladı. "Hemde en ince ayrıntısına kadar." diyerek dudaklarına ilerlerken çalınan kapı ile öylece kaldı.
"Seni dağ başına götürüp koynumdan hiç çıkarmayacağım." dedi yemin eder gibi.
"Anne." diyen sesle Kayanın dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Kayaya yetmezdi ama onun durması için minik kızının öksürmesi bile yeterdi.
"Gelebilirsin annecim."
Sare küçük adımlar ile odaya girmiş ve hemen babasına yönelmişti. "Amcam şimdi baban ağlıyordur dedi. Agalama baba." Diyerek babasının bacağına sarılmıştı. Zehra devasa bir kahkaha atarken Kaya homurdanmıştı.
"Ben emzigimi bulurdum." Diyerek gülen karısına baktı. "Ağzıma aldığım zaman sorun kalmazdı." dediğinde yaptığı pis ima ile Zehra ilk önce Sareye bakıp sonra Kayaya çatık kaşlar ile bakmıştı.
"Ama sen emzik yaşını geçtin baba." diyerek ona kendi çapında bir hatırlatma yaptı Sare.
"Daha yeni geldik o çağa." diye çok sessiz bir şekilde Zehraya göz kırpmıştı.
"Babacım şimdi sen amcanın yanına git tamam mı? Biz anne ile bu gece eve gelemeyecegiz." dediğinde Zehra sorgular gibi bakıyordu. Kaya hem Furkanın başı ağrısın diye hemde karısına doymak adına kızını kısa zamanlıgına başından atmaya çalışıyordu.
"Eve gelmeyecek misiniz?" dediğinde kafasını salladı.
Sarenin gözleri dolarken-
Ben kime anlatıyorum ya. Sevinçle ellerini çırparak "O zaman ben de Kurtuluşla uyurum." diyerek sevinçle çığlık atarak odadan çıkmıştı Sare. Kaya arkasından şaşkınca bakarken Zehra buna da güldü.
"Eve gelmeyecek miyiz? Nereye gidiyoruz?" diyen Karısının sesiyle anca şoku atlatmıştı.
"Kurtuluş dedi. Yatmak dedi?" diyerek kızının çıktığı kapıyı gösterdi.
"Abartma Kaya. Kurtuluş sinir olduğu için yapıyor." diyerek onu sakinleştirmeye çalıştı.
"Ben anlamam." diyerek dışarı çıkacakken kolundan tutuldu. "Nereye gidiyoruz?" diyerek dudaklarına doğru konuşan kadına odaklandı.
"Ses yalıtımı yüksek olan bir otele karıcım. Bu detaya özel olarak dikkat ettim. Sonuçta seni benden başkasının duymasını istemem." diyerek belinden tuttu.
"Ne?" diye şokla konuştu Zehra.
"Hazırlan güzelim." diyerek burnuna bir öpücük kondurarak odadan çıktı Kaya. Kızına kesmesi gereken bir baba raconu vardı.
⚖️
Deniz kenarında yanındaki dev cüsseli adamla yürürken güldü Zehra. "Bana burada aşkını itiraf etmiştin." diyerek deniz kenarını gösterdi. Akşam yemeğini yemiş deniz kenarında geziyorlardı. Karanlıktı ama eşi böyle istemişti. Kaya karısının isteklerini hiçbir zaman geri çevirmemiş ve çevirmezdi.
Her anlamda.
"Pişman değilim."
"Evimin önünde beni kıskandığın günü hatırlıyor musun?" dedi heyecanla Zehra.
"Seni duvar kenarında öptüğümü dahi hatırlıyorum." diyerek karısına göz kırptı. Zehra utançla gözlerini kaçırdı.
"Biraz üşüdüm. Otele geçelim mi?" dedi Zehra yanındaki bedene daha da çok sokularak. Kaya onu onaylayarak tuttuğu otele gitmek için arabalarının yanına ilerlediler. Kısa bir yolculuğun ardından otele gelmişlerdi.
Odalarının anahtarını aldıktan sonra gülüşerek odalarına çıktılar.
Ama odanın kapısı bir türlü açılmıyordu. Ne kadar deneselerde kapı sanki yemin etmişti.
"Ben bunu bir değiştireyim bir şey yapayım." diyerek sabırla anahtarı elinde çevirdi. Üzerinde kırmızı mini elbisesi ile ona masumca bakan karısına baktı.
"Şimdiden söyleyeyim bu odaya girdiğimizde bir saniye durmayacağım." diyerek ona bir hatırlatmada bulundu.
"Bende durmayacağım." diyerek göz kırptı Zehra.
Kaya hızla ilerledi ve açılan asansöre bindi. Zehra sabırla kapının önünde dikildi.
Mutlu bir evlilikleri vardı. Çok güzel aile olmuşlardı. Huzurlarını bozacak hiçbir şeye izin vermiyorlardı.
"Selam güzellik?" diyen sese bakmadı.
Yanına bir bedenin yaklaştığını fark ederek kafasını kaldırdı. Sarışın bir adam ona doğru geliyordu. Yüzünü buruşturdu. Allahtan bir bela istemiyordu ama o hemen dibinde bitiyordu.
"Naber yavrum?" dediğinde Zehra daha da yüzünü buruşturdu.
"Evliyim, defol git." diyerek onu eliyle kışkışladı.
"Bende evliyim." diyerek elindeki yüzüğü gösterdi. "Ama herhangi bir sorun görmüyorum." diyerek Zehraya göz kırptı.
Bir daha kırpacak bir gözü olur muydu o muammaydı.
"Kardeşim siktir git." diyerek kumral saçlarını geri attı.
"Kardeşim deme lazım olur-" derken kapanan asansör kapısı ile bakışlar oraya döndü.
Kaya sakince ilerledi ve karısının yaninda dikilen adama baktı. "Sen kimsin?" diyerek Zehranın belinden tutarak kendine çekti ve anahtarı eline verdi.
İçeri gir.
Zehra bu sözsüz emre uydu ve içeri girdi. Ama içindeki merak kırıntıları ona büyük eziyet ediyordu.
Birkaç dakikanın -20 dakika- sonunda Kaya içeri girdi ve Karşısındaki bedene baktı.
Kırmızı elbisesinin içinde ona merakla bakan bedene baktı.
"Nerede kaldın?" derken sorusu yüzüne tutulan görüntü ile kesildi.
"Kardeşim siktir git."
Zehra kamera görüntüsünden sadece bu cümleyi duydu ve sonra belinden tutularak sertçe çekildi. "Bir küfrünü bile beni bu kadar tahrik etmesi ve bambaşka birine dönüştürmesi normal degil." diyerek elini sevdiği kadının kalçasına indirdi.
"Ben seni her halinle seviyorum kocam." diyerek Zehra da elini Kayanın boynuna doladı. "Birde sen bu kamera görüntülerini hep nasıl buluyorsun?"
Kaya elini elbiseye atarak elbiseyi Zehranın beline kadar çıkarttı. Hızla kucağına aldı. Sorusuna cevap vermedi.
"Beni hiç görmediğin kadar otoriter göreceksin." diyerek direk dudaklarına gömüldü.
Sonrası ise alev almıştı. Ateşle barut yan yana durmaz diye boşuna demiyorlardı ama onlar yan yana gelmek için zaten tutuşuyorlardı.
⚖️
Sabahın güneşi ile uyanan Sare ile Kaya ve Zehranın mesaisi başlamıştı. Gördüğü korkunç rüya sonucu anne ve babasının kollarına koşmuştu.
Sakince bir nefes aldı Kaya. Aralarında yeni yeni uykuya dalan bedene baktı ilk önce. "Biz çocuk için acele ettik güzelim." dedi Kaya ciddiyetle.
"Korunacagım zaman 'saçmalama' diyerek bir kez daha beni yatağa atan sendin Kaya." diyerek göz kırpıştırdı.
"İyikide yapmışım da," diyerek Zehranın bedenini süzdü. "Bende böyle senden mahrum kalıyorum." diyerek fısıldadı.
"Şirkette yaptıgın kaçamaklar yetmiyor mu?" dedi Zehra sinirle.
Kaya bu haline bakarak çapkın bir ifadeye büründü. "Konu sen olunca doyumsuz bir adam olmak benim suçum değil." diyerek kalçalarını gösterdi. "Benim yerimde olsan sen bile kendine yapacaklarını çözümleyemezdin." dediğinde Zehra utançla kızına baktı. İyice uykusuna dalmıştı. Kaya bunu fark ettiğinde yataktan çıkarak yavrusunu alıp hala odada ne işi olduğunu anlamadığı beşigine koydu. "Allahtan büyük almışız." diyerek içinden de geçirmeyi ihmal etmedi. Yatakta onu sorgulayan karısına baktı ve ilerledi. Üzerindeki tişörtü bir çırpıda çıkartıp kenara fırlattı. Zehra gelecek olanı bildigi için kaşlarını çattı.
"Sabah sabah bir dur Kaya." dedi ama yatağa hızla girip üzerlerini örten adamla öylece kaldı. "Bu gün seni bir yere götüreceğim." dedi ve Zehranın iki bacağının arasına girerek kafasını göğüslerine koydu. Orada biraz yatmak istiyordu.
"Küçük oğlum benim." diyerek Kayanın saçlarını sevdi. Kaya bu haline yüzünü buruştudu.
"Meme vermeyeceksen yapma şunu güzelim." diyerek kafasını oynattı. Zehra kafasını kısa bir an yorgandan çıkartıp kızına baktı. Gayet güzel uyuyordu.
"Tamam sadece uyu." dedi sonra. Kayanında planı buydu.
"Nereye gideceğiz?" dedi Zehra heyecanla. "Bir mekana gideceğiz. Evet, mardinde olabiliriz orada bir sürü serseri olabilir ama kocan yanında. İstediğini giy karışmayacagım." diyerek hemen önünde olan göğsüne bir öpücük kondurdu.
"Hiç tarzın değildir?" dedi Zehra soru dolu sesiyle.
"Sen seversin diye düşündüm."
Zehranın bir kez daha kocasına içi gitti.
⚖️
Akşam olduğunda ikiside hazırlanmış kendilerine bakıyorlardı.
Zehranın üzerinde dar siyah bir elbise vardı. Kaya ise biraz daha rahat hareket edebileceği bir takım giymişti.
"Bu sanki biraz," dedi ama devamını getirmedi Kaya. Zehra ise Kaya'nın açık olan üç düğmesine baktı.
İkiside bu gece zor zamanlar geçirecekti.
Evden çıktıktan sonra ikiside sürekli birbirlerine bakıyor ama belli etmiyorlardı. Kaya serseri gibi duruyordu ve bu Zehrayı anlamsız bir şekilde yükseltiyordu.
Zehra nefes alsa Kaya zaten yükseliyordu.
Mekana geldiklerinde ikiside arabadan indi ve kol kola girdiler. Kapıdaki ifadesiz güvenlikleri geçerek içeri girdiler. İçeride dans edip eğlenen insanları görünce gülümsedi Zehra.
Zehra cilve ile Kayanın koluna girerken etrafa ifadesizce baktı Kaya. Burada karısı eğlensin diye kendi namusu elinden gidecek gibi hissediyordu. Kenardan ona göz kırpan kadınla karısının beline attı elini ve saçına bir öpücük kondurdu. İlerlediler ve alkolsüz iki içecek istediler.
İçeceklerini barda içerken eğlenen insanlara baktı Zehra. Sonra dudağının rujunun tamamen kaybolduğunu bardağa bakarak anladı.
"Ben lavaboya gidip geleyim." dediğinde Kaya ayağa kalkacakken onu durdurdu. Hemen gidip geleceğine dair şeyler söyleyip kalktı. Zehra kalktığı an bara doğru bir kadın geldi ve oturdu. Kaya yüzüne dahi bakmadan karısının çantasını inceledi.
"Selam yakışıklı." diyen kadınla yüzünü buruşturdu. "Yakışıklımı? Bacım Allahını seversen git şu kertenkele taklidi yapan adama yavşa." diyerek orayı gösterdi.
"Ne kadar kabasın. Seni eglendirmek için geldim." diyerek koluna dokunan elle elektrik çarpmış gibi kolunu geri çekti ve elindeki çanta ile hala ona uzanan ele ufak darbe indirdi.
"Evliyim." dedi Kaya sinirle.
"Çok evli adamla yattım." diyerek göz kırptı kadın.
Kaya sinirle kadına baktı ve sabır çekerek çantayı incelemeye devam etti. Birden kucağına oturan bedenle panikle itecekken hayatını adadığı kumral saçları görmesi ile durdu ve kolunu beline sararak yerini saglamlaştırdı.
"Siz kimsiniz?" dedi Zehra alayla.
"Öylesine biri. Müsade ederseniz beyefendi ile konuşuyorum." diyerek göz deviren kadının gözlerine baktı. Kahverengiydi ve platin sarı saçları vardı.
"Kocam sizle konuşmuyor gibiydi." diyerek diğer erkekleri gösterdi. "Şansını digerlerinde dene." diyerek göz kırptı Zehra. Bu kadını yolarak gecelerine renk katamazdı.
Kadın sinirle kalkarak onlardan uzaklaştıgında kalkmaya çalıştı ama Kaya izin vermedi. Hatta Zehra boynuna değen dudaklar ile şokla döndü.
"Kaya insanlar var." diyerek panikle baktı.
"Sana buranın arka odalarını göstermemi ister misin?" dedi ve etrafı işaret etti. "İnsanlar birbirlerini burada yiyor bitiriyor ben karımı elleyemiyorum." dediğinde Zehra bu dediğine güldü. Kaya ise boynuna dudaklarını bastırmaya devam etti.
Ortama çok loş bir şarkı kendini yaydıgında dans eden insanlara baktı. Sonra onların ayakta yaptığını arkasındaki kocasına uyguladı. Kalçalarını hareket ettirerek Kayaya sürtündügünda Kaya bunu beklemediği için öylece kaldı. Zehra ise saçlarını bir eline toplayarak Kayaya kısa bir an gülümsedi.
Kendini yavaş hareketlerle Kayaya sürtüyordu ve Kaya da ona yardım amaçlı elini beline atmıştı. "Bunu yapmaya devam et. Evet, harikasın." dediğinde Zehra altındaki şişliğe kendini sürtmeye devam etti.
Zehra aniden kalkıp önünde dans etmeye başladığından Kaya öylece baktı. Sonra şarkı değiştiğinde ortama dolan şarkı ile Kayanın arkasına geçerek şarkıyı kulağına söylemeye başladı.
Ben hep yalnızdım
Ama bu sefer
Teni tenime teni tenime ah
Ten dokunur ruh denene
Beni bir öper hissederek
Aklımı yıkıp dans ederek
Teni tenime teni tenime ah
Ten dokunur ruh denene
Belimi sarar hissederek
Yüreğimi tam hapseder
Tam yüreğimi tam hapsederekten sonra ortamı yabancı bir şarkı hapsetmişti.
Kaya hızla geri döndü ve kadınının belinden tutarak kendine çekti. "Aynı şarkıyı tekrar istiyorum." dediğinde Zehra cilve ile "Beğendin mi?" dediğinde Kayanın dudağı usulca kıvrıldı.
Bayılmıştı hatta bayıldı bayılacaktı.
Şarkı ile dans etmeye başladı ve Kayayı da tutarak kaldırdı. Daha doğrusu Kaya zorluk çıkartmadan kalktı. İnsanların arasına karıştıklarında Kaya kendi kadınından gözünü bir saniye çekmedi. Çok iyi dans ediyordu. Hemde fazlası ile. Arada sürtünerek onu çıldırtması ise cabasıydı. Kaya sadece dikiliyor onu izliyor arada onu döndürüyordu.
"Dans etmek ister misin?" diyen adamla Zehra durdu. Kaya da durdu. Hatta zaman, mekan herşey durdu.
"Kocamla ediyorum." dedi direk reddederek.
Adam Kayaya baktı ve yüzünü buruşturdu. Kaya bu ifadesi ile Zehrayı yanına çekti "Uza buradan." dediğinde adam sırıtarak "Gitmezsem ne olur?" demeyi tercih etti.
Zehra Kayanın göğsüne koydu elini. Bu bir dur işaretiydi. "Hem bir kadına sarkıntılık yaptın hemde evli bir kadına sarkıntılık yapıp rahatsız ettiğin için hapse girersin." dediğinde adam güldü.
"Aynen giyer takım elbisemi çıkarım. Kimsede bir şey diyemez." dediğinde Kaya gelecek olanı bekledi.
"Bende giyer cübbemi çıkarım." dediğinde adam bir durdu. Sonra tedirgin bir ifadeye bürünüp onlardan uzaklaştı. Zehra ilk önce Kayaya döndü. Giden adamın arkasından bakarak telefonundan birine mesaj yazıyordu.
"Gidelim mi?" dedi yorgunca. Buranın tadı kaçmıştı.
"Gidelim güzelim." diyerek belinden tuttu ve oradan çıktılar. Sonra konağa geçtiler ve Kaya minik kızını Kurtuluş ve Özgürün arasında yatarken gördü.
"Bu kız beni büyüyünce deli eder." dediğinde Zehra onu onayladı. "Gıcık olduğu için yapıyor. Kurtuluşun hoşuna gitse yapmaz. Ama işte canım yeğenim öyle değil." dediğinde Kaya güldü.
"Okuldan birini seviyor Sare." dedi anın büyüsü ile.
"Kim o?" dedi Kaya sinirle.
"Bilmem adını söylemiyor." diyerek Kurtuluş ihtimalini ortadan kaldırdı. Yoksa eşi yeğenine düşman kesilecekti.
Sonra kendi odalarına geçtiler.
Ömürleri mutluluk huzur arada kaynayan keder ve sıkıntıyla geçti.
"Ne demiş haklı bir düşünür. Biz sona geldik ama en azından göte gelmedik."
Sende yokmusun Kaya!
________________________
OYLARI GÖRELİM
Eğer olursa diyelim ki oy sayısı 100 üzeri olursa ve ben nefes alırsam Kaya Zehra Hayali sahne gelebilir. Evet bu satırada belirtin istiyoruz diye lütfen.
Şimdi kendinize iyi bakın.
Bir sonraki özel bölüm;
🗝Ayhan&Zeynep🗝
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 34.19k Okunma |
2.59k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |