21. Bölüm

21. Bölüm

Hanife Karaağaç
nurkedisi03

Beni çok iyi tanıdığını amacının sapıklık vs olmadığını ve musaitsem de cumartesi günü benim belirleyecegim bir pastanede buluşmak kendini tanıtmak istediğini söyledi. Mesajlasirken bir taraftan hazırlandım.Arkadasimin pastanesi vardı yıllar önce babası başka bir semtte işletiyordu.Arkadaşım ve abisi devr alip daha işlek bir cadde de açmışlardı."Gülce Pastanesi" dediğim de pek bı memnuniyetle kabul etti bilinmeyen. Evden çıkıp okula geldim. Dalgın dalgin okul bahçesine girdiğim de gözlerime Yusuf'un gözleri takıldı.Sessizce balistik uzaktan.Deniz Beyin araba sesini duyunca o tarafa döndüm.Arabadan indi iyi görünüyordu ama adım attığında hafif aksadigini fark ettim. O bana doğru yürürken bende ona adimladim

-Günaydın hocam nasılsınız ayağınız daha iyi mi

-İyi iyi hocam onu bosverin uyuya kalmışım gece uyuyamadım mesaj attı mı o şe...o her kimse

-Bilinmeyen,dedim evet attı.

-Ne dedi rahatsız etmedi inşallah.

-Alin hocam kendiniz okuyun içiniz rahat etsin ,deyip telefonu uzattigimda hiç tereddütsüz telefonu alıp okumaya başladı bende o sırada başımı sağ tarafa cevirdigim de Yusuf burnundan soluyarak bize bakiyordu umursamadım. O Deniz beyi kiskandikca ben Deniz beye çekiliyordum sanki ama öyle aşk sevgi vs. değil çok daha huzur veren bir yaklaşma ...

-Bulusacak mısınız hocam gerçekten.

-Evet hocam gördunuz güven verici ve benim güvende olduğum bir yerde buluşacağız.

Sıkıntıyla nefes verip; -Bende gelsem eğer guvendiginiz birisiyse ayrılırım ordan ama tehlikeliyse sizi tek göndermek istemem.

-Yok hocam gelmeyin pastane güvenli.Ben zaten cumartesi bı araba var ona bakmaya gidecektim ordan bulusmaya geçerim.

-Araba mi?, dedi binaya doğru yürümeye başlamıştım.

-Evet hocam inşallah beğenirsem alacagim.

-Ne güzel hocam sevindim.Ustaya falan götürürsunuz cumartesi sanayi aktif olur.

-Ekspertize götürcem tanıdık usta yok ki nasıl guveneyim.

-Hocam gelin su buluşmaya geleyim benim ustaya gotururuz arabayı olmaz mı.

Yusuf'a doğru baktım ama gelmezdi artik o

Güldüm; Yusuf beyle gidelim demiştik ama malum sebeplerden gelmez diye düşünüyorum

Yusuf'a doğru baktı bana dönüp cevap verdi:

-Gelmeyebilir dedi.

-Aslinda bir bilen olsa yanımda iyi olacak

-Ben seve seve gelirim hocam anlaştık o zaman satıcıyla bulusacagimiz saati konumu atarım orda buluşuruz.

-Diger buluşmaya gelmiyor muyum

-Hayir hocam gelmiyorsunuz bilinmeyenin attığı mesajdan dolayı ayağınız bu halde bide saçma sapan bişey çıkarsa altindan sizin celallenmenizi istemem.

-Ben isterim hocam stres atarız az ,dedi yamuk gülüşüyle.

-Aman hocam ne stresi,dediğim an çocukların attığı top son hızıyla Deniz beyin ayağına çarptı tiz bir çığlık attı "Ahh" diye.

-Ahh hocam hocam iyi misiniz hemen koluna girip az ilerdeki banka götürdüm çocuklara oyuna dönmelerini söyledim.Hemen eğilip pantolonunun pacasini sıyırdım. Yer yer ayağı su toplamisti ve çarpmanın etkisiyle patlamislardi.Cani da o yüzden yanmıştı sanırım.

Eimle dokununca irkildi.

-Hocam hayirdir iyi misiniz top carpinca olmamıştır herhalde ayağınız böyle,dedi Yusuf.Telasla eğilip ayağına bakarak.

-Yok hocam dün yanmıştı acı falan yoktu ama top carpinca acayip bir sızı girdi.

-Gecmis olsun hocam sizi revire götürelim krem sürelim isterseniz.

Ben haklı bularak hemen ayağa kalkıp Deniz beyin sağ koltuğunun altına girdim sanki kaldirabilecekmisim gibi denedim ve olmadı başımı kaldırdım göz göze geldik.

-E hadi,dedim.Gulumsemeye devam etti kalkmaya çalıştı.Yusuf ta yardım etti hemen revire gittik.Kremleri bulup hemen sürdüm.

-Bu krem dün olsaydı keşke ilkten surseydik bu kabarcıklar da olmazdı hocam.

-Olsun hocam çok yok gene de ya su ve buz çok iyi geldi.

-İlla ki iyi gelmiştir ama keşke hastaneye gitseydik.

-Abartmayin hocam eve gidince de buz tutsaydim o kabarcıklar da olmazdı ama üşendim.

-Kalsaydiniz ben tutardım hocam ama rahat edemediniz diye düşündüm gitmenize ses etmedim.Keske gondermeseydim benim yüzümden oldu.

-Ben anlamıyorum? Ne senin yüzünden oldu? Deniz hocamın ayağıyla senin ne alakan var ki?

-Cay içerken dalmisiz hocam Hasret Hanım'ın eli çarpınca caydanlik devrildi oda kendini suçluyor.

-Ne zaman yandı ki ayağınız?

-Dün gece

-Yaa dün gece beraberdiniz yani.

-Evet Yusuf beraberdik,dedim ima ile sorduğu soruya.

-Ne güzel iyi ki komşusunuz Hasret ile yoldaş olursunuz.

-Aynen öyle Yusuf,dedim.

-İyisiniz sanırım Deniz hocam ben sınıfa geçeyim görüşmek üzere.

-İyiyim hocam müsade sizin.

Yusuf gittikten sonra krem biraz kuruyunca bizde çıktık revirden. İlk ders Yusuf'un da benim de bedendi. Çocuklara 3-5 egzersiz yaptırıp serbest bıraktım.Yusuf elinde iki kahveyle geldi birini bana uzatıp banka oturabilir miyim dedi.Oturdu.Bi kaç yudum aldığım kahvemi yanıma biraktim ne sormak istiyor biliyordum zorlansin istemedim.

-Konusmamiz gereken bir konu vardı sokak ortasında konuşmayalım diye yemeğe davet ettim konuşurken de çay döküldü biliyorum aklın karisik sormaya cesaret edemiyosun belki söyleyeyim için rahat etsin.

-Aynen bende onu soracaktım iyi oldu söylediğin.Gec mi kalktı.

-Gece yarısına geliyordu.

-İyi. Peki sabah ki o telefon meselesi neydi ne bu samimiyet telefonunu niye verdin?

-Tanimadigim biri mesaj attı da onla alakaliydi.

-Kimmis o

-Tanimıyoruz Yusuf.

-Deniz beye gosterdin bana da göster ne olacak belki ben taniyorumdur.

-Gostermeyecegim Yusuf ve sana bisey söylemem lazım.

Telaslandi birden .

-Ne oldu ne soyleyeceksin?

-Bizim niye her konuşmamızın sonu ya kavgaya çıkıyor yada ben hesap vermek zorunda kalıyorum.Ben dünkü 15'lik Hasret değilim hala sana niye hesap veriyorum ve cevap bile vermemem gerekirken niye herşeye cevap verdikten sonra bunu fark ediyorum.Kendim bile hesap vermek zorundayım gibi hissediyorum Bana niye böyle hissettiriyorsun.

-Ben sormazsam içim içimi yiyo kuruyorum sonra kafam da sorunca da sende mecbur hissedip cevap veriyorsun bilirim yalan soyleyemezsin gecistiremeyeceğin için de ben istediğim cevapları hep alıyorum.Geneli beni mutlu etmiyor ama olsun.

-Peki kavga? Biz eskiden nasıl güzel anlasirdik senle sohbete doyamazdim.

-Sen gittin dostluğumuz yıkıldı çünkü.

-Ahh tabi ya gene ben demi iyi bakalım.

-Seneler geçti bı tek buna cevap vermedin neden gittin 4 yıldır bunun cevabını arıyorum Neden?

-Dedigin gibi geçti artık önemi yok Yusuf.

-Soylemeyeceksin demi ,tamam Hasret söyleme...

-Deniz'e böyle yakın olman beni üzüyor.

-Yakin değiliz ki

-Uzakta değilsiniz ki daha ne kadar yakın olacaksiniz daha 3-4 günlük tanissiniz.

-Yusuf aynı yere geldik gene, seni ilgilendirmez kimle nasıl olacağım.

-Komsun diye her dakika sana mı gelecek bu adam biseyleri bahane edip.

-Yusuf gene ateşimiz yükseliyor lütfen uzatmayalım.

-Napayim Hasret bende mi senin sokağına tasinayim Deniz'i engellemek için

-Daha ne kadar sacmalaya bilirsin acaba daha ne kadar,deyip ayaklandım öğrencilerimin yanına gittim.Ders boyuncada Yusuf'a hiç bakmadım.Deniz Bey'in bı toplantı için ilçeye gittiğini biliyordum onu hiç görmedim.Eve geçtim dolabı açtığım da sütlaç lari görmüştüm yandık döndük derken unutmustuk. Yapacak bişey yoktu artık. Dolabı kapattigim an zil çaldı.Seslendim Deniz beydi.Gidip kapıyı açtım.

-Hocam dedi dirsegini kapıya yaslamış alninida dirsegine koymuş şekilde.Bende kapıyı açınca o uzun boyu sayesinde tam çenesi hizasında kalıyordum.Goz göze geldik.Bu adamın mavileri içimi ısıtiyordu.

-Hocam dedim bir adım çekilerek.Hayirdir,siz toplantidaydiniz.

-Evet hocam toplantidaydim ben biraz erken ayrıldım.Size sözüm vardı.

-Ne sözü hocam?

Tek kaşını kaldırarak yukariyi işaret etti: -Sutlaclar hocam dedi.

-Ahh evet hocam ne gerek vardı acele etmenize.

-Hocam acele etmezsek yarına kötü olurlar artik.

-Haklisiniz ben hemen getiriyorum dedim.

Ama ben ne kadar istemesem de oda gelip yardım etti 2 tane bırakıp gerisini arabaya koyduk.Okula gittik hemen çocuklara dagittik. 1 tane de Deniz beye vermistim.Sevincle aldı gözlerini kapata kapata yemeye başladı. O sıra Yusuf belirdi kapıda bir tanede ona ayırmıştım.Yusuf etrafa bakıp içeriye gececekken hızla ilerledim.

-Yusuf

Yusuf yavaşladı ben önüne geçtim sütlacı uzattım.

-Sutlac yapmıştım yemez misin

-Deniz beyden bana kaldı mı yiyeyim bari.

-Yusuf altını eşeleme sadece ye deyip yerime döndüm.Gene sinir etmişti beni. Oda karşı banklardan birine oturup Deniz beyin aksine gözlerini kapatarak değil bana baka baka yedi.

-Hocam ben tepsileri arabaya koydum bı ara veririm Şimdi toplantıya dönmem lazım.

-Hocam bitmemiş miydi toplantı.

-Hayir hocan ben izin almıştım biraz erken çıkmak için.

-Bunu sadece sutlaclar için yapmadım deyin lütfen

-Malesef hocam sadece sutlaclar için yaptım onların ziyan olmasina göz yumamazdim.

-Hocam yaa hep borclaniyorum size.

-Odesiriz hocam deyip göz kirpip gülümsedi.İzin isteyip yola çıktı. Döndüğüm de Yusuf'un kıskanç bakışlarıyla karşılaştım ama ona bakmadan sınıfa geçtim.

Aksam olunca eve geçtim. Markete çıktım dönüşte Deniz bey yeni gelmişti. Nasıl olduğunu sordum daha iyi olduğunu hatta acile gidip yanık için krem vs aldığını söyledi. Cuma son derse kadar Yusuf la ara ara göz göze gelmek dışında hiç konuşmadık.Deniz beyle de nasılsın faslı ve bilinmeyenin durumu dışında hiç konuşmadık.Cumartesi sabah durağa yürüdüm plan değişmişti önce bilinmeyenle tanışacak sonra arabaya gidecektim.Simdi durakta otobüs bekliyordum.Deniz bey geldi.

-Hasret hanım otobüsle değil beraber gidelim.

-Gerek yok Deniz bey siz işinize bakın ben saticiyla buluşmaya saat 13.00de gideceğim oda pastaneye gelecek bir gibi gelirseniz yeter.

-Hasret hanım aynı yere gidiyoruz lütfen.Siz arabanız olsa beni bindirmeyecekmissiniz herhalde yaa .

-Olur mu hocam ,deyip bindim arabaya.

Yol boyu ufak tefek konuştuk.Pastaneye gelince ben indim Deniz beye gelmemesini söyledim.Oda kırtasiye ye gidecekti. Pastaneden içeriye girdim sozlestigimiz gibi cama yakin orta masada arkası kapıya bakan siyah sapka siyah pardesulu birisi oturuyordu bilinmeyen oydu yavaş adimlarla ilerleyip boğazımı temizledim.

💐💫

Bölüm sonu bakalım kimmiş bu bilinmeyen.Hasret'imize yakışacak birisi mi acaba ??

Bir yıldızı esirgemezseniz çok çok sevinirim.

İyi okumalar canlar...

Bölüm : 27.08.2024 15:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...