
Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim🌼🌼🌼
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Günaydın dünya günaydın güneş ilk kez günaydın diyordu dünyaya çünkü sonunda artık günleri gerçekten aydın olacaktı.Hasret çoktan formalarını giymiş odasında Yusuf'u bekliyordu Yusuf izin isteyip hasretin odasına girdi ilk kez hasreti formalı görüyordu.Örgülü saçları gülen deniz gözleri beyaz tenindeki o gamzeler kibar elleriyle ve vücudu ile adeta bir doğaüstü varlık olmuştu Hasret
Hasret koşarak kapının yanında donakalmış Yusuf'a sarıldı Yusuf hasretin kokusunu ciğerleri parçalanırcasına içine çekiyor ona sımsıkı sarılıyordu.Daha sonra okul heyecanı bastırınca birbirlerine gülerek okulun yolunu tuttular.
Hasret 8. sınıfa kadar okulda okumuş ama imkanlar el vermeyince okulu bırakmıştı.Ama Yusuf ona her gün ders çalıştırmış onu çok iyi yetiştirmiş resmen bütün kitapları hasret ezberlemişti. Bu yüzden Yusuf'un ısrarlarının sayesinde sınavları dışarıdan vermiş ve gene Yusuf'un ısrar ve çabalarıyla son yılını lisede geçirebilecekti sadece bir sınava tabi olacaktı Hasret.
Yusuf da Hasret de eve gelirken yürümüyor adeta uçuyorlardı.Hasret eve gelince yıllardır hep karamsar anılar yaşadığı için yazmadığı günlüğünü yazmaya başlamıştı günlüğün son sayfası 11 Kasım 1987 yi gösteriyordu."Artık babam da yok!"yazıyordu.Bu son yazdığı günlüktü bir daha hiç günlük yazmadı çünkü biliyordu ki onun günlüğünde karamsarlıklar asla olmaz hep sevinç olur.Kasım 11'den sonra hiç mutlu olamamıştı ki.
02.10.1994
Yıllardır peşimi bırakmayan karanlıklar bugün benimle uğraşmaktan vazgeçti sonunda okuluma kavuştum. Okuyacağım,bu vatana hayırlı birisi olacağım annemin isteğini yerine getireceğim öğretmen olacağım.Yusuf'la ilkokul günümüz çok güzeldi o beni kardeşi gibi görse de ben ona kardeş gözüyle bakamıyorum.Her gün onun tatlılığına daha da çok kapılıyorum bir an durup onu kardeşim olarak düşünmeye çalışıyorum ama o anda Yusuf'un gülen gözleri ile karşılaşınca her şey alt üst oluyor. Yaşadığım dünya bir cennete dönüşüyor akşama kadar bu kardeşlik oyununu sürdürmeye çalıştım ama başaramadım.Yine de her ne olursa olsun Yusuf ona olan sevgimi bilmeyecek ben de sevgimi içimde büyüteceğim.Anneciğim babacığım artık ben çok mutluyum.Bu zalim dünya güzel yüzünü sonunda bana da gösterdi ben okuyup öğretmen olacağım kimsenin cahil kalmasın izin vermeyeceğim.
Hasret günlüğüne bunları yazarken defterinin sayfalarına gözyaşlarında eklemeyi unutmadı.Evet yine ağlıyordu ama bu sefer mutluluktan bu sefer özgürlükten ağlıyordu.Okula başlamadan önce evden dışarı hiç çıkmadığı için hiç arkadaşı olmayan Hasret daha okulun ilk gününden kendisi gibi zeki iyi kalpli bir o kadar da güzel olan Yasemin'le dost olmuştu.Yasemini daha önceden tanıyordu ama okula sadece sınavlar için geldiği ve sınavdan çıkar çıkmaz yengesi den dayak yememek için koşarak eve gittiğinden dolayı selamlaşmak dışında ileriye gidememisti muhabbetleri. arada Yusuf aracılığıyla selam gonderiyorlardi. Yusuf ve Hasret kapıdan henüz girmişlerdi ki Yasemin koşarak yanlarına geldi ve müjdeyi verdi.Hasret canım arkadaşım artık tüm problemler çözüldü sınavın beklediğimiz gibi iyi geçmiş sen de bizimle aynı sınıfta okuyacaksın Hasret heyecanla uçuyordu önce Yasemin sonra da Yusuf'la sarıldılar beraberce sınıfa girdiler dersler keyifle geçiyor tenefüsler ise Yusuf'un futbol oynayışını izleyerek geçiyordu.Artık Hasret ve Yasemin derttaş olmuştu.Yasemin Hasretin öyküsünü dinlerken gözyaşlarına boğulmuş kendi haline şükret etmeye başlamıştı.O kadar zorluğa rağmen buralara kadar gelebilmesi onu çok şaşırtmış bir o kadar da sevindirmişti Yasemin'e göre Hasret çok güçlü bir kizdi.
Hasret yengesi izin vermediği için annesinin vefat ettiği eve gidemiyordu okuldan dönerken evlerine giden yol gözüne takıldı Hasretin gözleri buğulandı.Yusuf onu böyle görünce onu eve götürmeye karar verdi.Hasrete gülen gözleriyle baktı.
- Gidelim mi hasret görmek ister misin evini ?
Hasret biraz düşündü ağlamaya başladı o ev annesinin öldüğü babasının cenazesinin yıkandıgi hayallerinin yıkıldıgı evdi . Orayı görmeyi çok istiyordu hayal meyal hatırladı evini çok özlemişti.
-Hayır Yusuf oraya gitmek istemiyorum.
Hasret her ne kadar çok özlemiş olsa da evini, hazır değildi acıları ile yeniden yüzleşmek için biraz daha güçlenmesi gerekiyordu.
- Peki sen bilirsin madem gitmek istemiyorsun o zaman ağlama neden ağlıyorsun ki ?
-Bilmiyorum Yusuf orayı çok özledim! Özledim özlemesine ama orayı gördükten sonra kendimi toplayabileceğimi hiç sanmıyorum.
-O zaman kendini hazır hissettiğinde gideriz, olur mu Hasret ?
Hasret gözyaşlarını silerek tamam anlamında başını salladı Yusuf tebessüm etti eve geldiklerinde yengesi kapıda bekliyordu hasretle konuşmak istediği belliydi ama biliyordu ki Yusuf onları yalnız bırakmazdı onları güler yüzle karşıladı Yusuf'a birkaç ilaç verdi ve bunları köyün sonundaki ev olan Aysel hanımlara götürmesini acil olabileceğini söyleyince Yusuf her ne kadar istemese de gitmek zorunda kaldı.
-Bak Hasret ben salak değilim senin neyin peşinde olduğunu biliyorum zorla kendini okula yazdırdın iki kuruş para ile amcanı da kandırdın, zaten Yusufu elinde oynatıyorsun Yusuf'u kendi tarafına çekerek onu benden uzaklastirdin geldiğinden beri.
-Yenge neler söylüyorsun söylediklerine anlam veremiyorum ben öyle bir çaba içinde değilim zaten
-Sus konuşma ben her şeyi görebiliyorum benim yuvamı yıkamazsın duyduğuma göre üniversite sınavına girecek missniz üniversiteyi seçerken Yusufla aynı okulu seçmeyeceksin.Yusuf bizim topraklarımızda okuyacak.Sen şehir disinda bir okula gideceksin tamam mı?
-Ben anladım ki ne desem boşa tamam yenge ben zaten burada okumayı istemiyorum.Ben öğretmen olmak istiyorum.Benim istediğim okul burası değil zaten.
-Aferin böylece herkes rahata kavuşacak ama bu anlaşmayı sakın unutma.
-Merak etme yenge ben verdiğim sözü tutarım karşımdaki her kim olursa olsun.
Bu sırada Yusuf eve geldi içeriye girdiğinde bu gergin ortamı fark etmişti.
- Ne oluyor burada Hasret?
Hasret cevap vermedi susmayı tercih etti.Bu sefer Yusuf annesine döndü:
- Ne oldu yine ? Ne dedin sana soruyorum anne yine neler planlıyorsun?
-Yok oğlum ne planı Hasretle kadınsal bir mevzu konuşuyorduk önemli bir şey değil.
-Ondan mı beni Aysel ablalara o ilaçları ihtiyaçlari olmadığı halde gönderdin.
-Ama oğlum Aysel onu önceden istemişti benim de yeni aklıma geldi götürüver dedim sana belki lazım olur diye. -Anne ben çocuk değilim sen yine Hasreti üzülmüşsün belli ve yine Hasret susuyor her ne kadar o söylemese de her halinden belli bak anne sana son ikazım bu son olsun Hasreti bir daha üzersen Hasreti de alır bu evden giderim.
Zaten daha önce gergin olan ortağım şimdi daha da gerilmişti. Üçünun de aklındaki bambaşkaydı ortaya koyulan hayatlar sanki yeniden biçimleniyordu. Hasret susuyor kaderine razı oluyor,Emine hanım bencillik yapıp iki genci birbirinden uzaklaştırmaya çalışıyor,Yusuf da annesinin planlarının tam tersine Hasrete daha çok bağlanıyordu. Hasret ve Yusuf üniversiteyi buraya yakın açılacak olan öğretmenlik fakültesinde Yusuf'la beraber okumayı planlıyorlardı.Üniversite zamanı geldiğinde elbette sözünü tutacaktı.Peki ya Yusuf'a ne diyecekti biliyordu ki Yusuf onları öğrenecek ve evi terk ederdi. O zaman da yengesi ona kin beslerdi. İkisininde olmasını istemezdi Hasret tüm gece boyunca evden gitmeyi her şeyi bırakmayı bu aileyi unutmayı bir diğer yandan da okulunu Yusuf'u düşünmüş ve en doğru yolun gitmek olduğuna karar vermişti
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 10.4k Okunma |
546 Oy |
0 Takip |
41 Bölümlü Kitap |