
Normalde hafta içi her gün 1 bölüm paylaşıyordum ama bu hafta baya sıkıntılıydı benim için yazmak için ilham falan filan yoktu bir şey yazsam saçmalayacaktım o yüzden bekledim sakin kafayla yazmak çok eğlenceli inşallah bundan sonra b u düzene devam yetişitirebilirsem bugün bir bölüm daha paylaşacağım ama lütfen şu beğeniler en az bir 15 i bulsun artık
------------&&&----------
Şimdi ne mi yapıyordular hazırlanmış söze gidiyorlar.Kimin sözü mü Levent le Aysun’un sözüne.Evet Levent çok fena inat etmişti ve ilk gece tanışmadan sonra bir sonraki seferde isteme olmuş ve şuan söze gidilecekti.Özge paramparçaydı resmen Levent yüzüne bakmıyordu kızların tüm itirazlarına rağmen o söze gitmeyi kafaya koymuştu.Siyah saten bir elbise giymiş saçlarını serbest bırakmıştı.Makyaj falan yapmamıştı aktığında kimseye dert anlatmak istemiyordu ama duru güzelliği beyaz teni siyah elbisesinde ay gibi parlıyordu.
Turgut her şeyi bildiğinden üzgündü.Leventle de Özge ile de konuşmuş hatta bir araya bile getirmişti ama daha büyük kavgayla çekip gitmişti Levent.
Ömer Asaf ve Zeynep çok güzel masum masum aşklarını yaşıyolardı.Bora ve Mihra da ise hala değişiklik yoktu.
Hep birlikte söze gitmişlerdi.Bora da Ömer Asaf ‘ta olaydan haberdar olmasada ortamdaki gerginliğin farkındaydı.Levent Aysun’a gülümsüyordu sürekli ama içi içini kemiriyordu.Bir sinirle evet demişti sonra da olaydan kurtulamamıştı ama hala Özge’ye siniri tavandı.Özge tüm gece boyunca kızlar olay çıkarır diye sürekli peşinde olmasına rağmen gayet sakindi.Kızları da bu sakinliği korkutuyordu zaten.
Neyse ki gece olaysız geçmiş ve mahalleye dönülmüştü.Tabi ki ıslatılacaktı bu söz kamelya.Gençler aileleri evlere gönderip kamelyaya yürüdüler.Özge ölü gibi ruhsuzdu.Bora farkındaydı o kişinin Levent olma ihtimali aklına düşeli çok oluyordu ama Özge söylemedikçe ses etmeyecekti.Platonik miydi acaba diye düşündü.Kızların Özge’ye daha iyi geleceğini bildiği için çok yaklaşmadan ama temkinle izliyodu kardeşini.
Ömer Asaf omzuna iki kez vurdu Levent’in ‘eeee ilk aramızdan ayrılan sen mi olacaktın kardeşimm’dedi sırıtarak.Levent sesini neşeli tutmaya çalıştı aynı zamandada Özge’den gözlerini zor alıyordu üzgün olduğu her halinden belliydi.
‘Yaaa ailelerle birlik içinde ilk ayrılan ben sayılırım ama ilk ayrılan sen değil miydin ‘dedi yandan Zeynep’i başıyla işaret ederek.Mahir olduğu için rahat değildi Ömer Asaf ve Zeynep.
‘oğlum sussana Mahir’in yanında’ diye kısık sesle konuştu Ömer Asaf panikle.
‘Mahir mi dedi biri’ dedi Mahir hemen kulak kabartarak kolunun altında ki Mihra ile Ömer Asaf’ların yanına geldi hızla.Ömer Asaf panikleyince Bora sazı ele aldı: ‘dedik ki bu sütlük ne zaman büyüdüğünün farkına varacak acaba almış gene Mihra’yı kolunun altına’ dedi.
Gülerek cevap verdi ‘ torunlarımda olsa Mihra’yı buradan ayırmayacam büyüdüğümü kanıtlamak için kolumuza illa hatun mu takalım be’ dedi yalancı bir sitemle.
‘aman aman demedik bir şey az ayrıl oğlum sülük müsün beee’ dedi Bora ikisinin kollarından tutup ayırmaya çalışırken.Mahir inadına iyice Mihra’ya sarılınca Bora işi inada bindirmiş daha sert tutmaya başlamıştı ‘Ulan,Lann LANNNN ayrılsaN…IZA beee’ dedi zorlarayark kollarını zor konuşmuştu.Mihra ile Mahir ise bu durumdan çok eğleniyor kahkaha atıyorlardı.
‘yaaa salsana benim Mihra’m bu sana ne oluyo git öteye’ ded Mahir.Ve Mihra’yı iyice kendine çekip az öteye gitti.Bora cidden çok kızmıştı ama daha fazlası mahallenin ağabeyliğinden başka yerlere çekilirdi durması gerekiyordu zorda olsa durdu.
‘aman be iyi saldım sülükler sizi’ dedi bıkkınlıkla Ömer’e dönüp ‘valla değişik bu süt oğlan yaa sen buna nasıl gıcık olmuyon ‘ dedi üzerini düzeltirken.
Ömer gülümseyerek cevap verdi ‘ Sevimli çocuk kabul et ‘ dedi.Turgut Bora’nın omzunu sıkıp gülümsedi ve kulağına fısıldadı ‘sakin ol şampiyon Mahir güvenli liman onu kıskanmayacaksın kıskanmayacaksın sana bi format atalım bana gelde gece’ deyip göz kırptı.
‘git be ne gelecem sana ‘ deyip Banu’nun uzattığı çayı aldı Bora.Banu sonra Turgut’un yüzüne bakmadan çayı verdi ve gitti.Turgutta tepsiden başka bir şeye baklmadan almış dilinin ucuyla sağol demişti sadece.Bora bu anı kaçıramazdı hemen Turgut’un omzuna elini attı ‘ eee kardeşim iyisimi sen bana gel de gece ben sana bi format atayım yere değil kıza bakacaksın böyle sevişme aşamasına geçemezsiniz turtacık bey’ dedi ve kahkahayı patlattı.
‘Laaannn’ dedi Turgut korkuyla Banu’ya bakıp ‘ oğlum sussana yanlış anlayacak manyak mısın aşk sana yaramadı ağzının yayları gevşedi sanayiye gidip değiştirt şunları’ dedi.
Yusuf yanlarına gidip’ sanayi mi dedi birisi valla beni de götürün şu sesin nerden geldiğini biraz daha bulamazsam çıldırıcam gitmedik usta kalmadı’ dedi.
Turgut daha bir tısmıştı Banu duymasın derken abisi gelmişti.
‘Evet evet Yusuf Turgut yarın gidecek kendi yaylarına baktırmaya onla gidersiniz ‘ dedi gülerek Bora.
‘valla doğru benim bu yaylarında bakımı gelmiş olur olmadık yerde salıyo’ dedi Bora’ya bakıp al yaptığından memnun musun der gibi bakarak.
Çaylar içilmiş yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı herkes.Levent sabah erken bir davam var diye eve geçmeye karar verince herkes Levent’i tebrik ediyordu tek tek.Sıra Özge’ye gelmişti elini uzatıp gözlerini gözlerine dikti ‘ Tebrikler Levent abi,bir ömür mutlu olursunuz inşallah çok yakıştınız’dedi.Ağlamamak için zor tutuyordu kendini.Levent güçlükle yutkunup etraftakiler şüphelenmesin diye elini uzattı ama ateşe dokunsa bu kadar yanmazdı eli.Sesi çıkmıyordu şuan çekip öpse her şeyi unutsalar nasıl olurdu çok güzel olurdu ama inat da girmişti işin içine.
‘teşekkür ederim darısı sizin başınıza artık’ dedi.Zoraki gülümseyip el sıkışmaya devam etti Özge ‘ öyle haklısın ‘ dedi ve elini çekip geri yerine oturdu.Kızlar çaktırmadan teselli etti onu.
ÖZGE’NİN AĞZINDAN:
Herkes gittikten sonra biz kızlarla takılıcaz deyip biraz oturduk ama ben konuşmak istemiyordum ve kızlarda anlayış gösterip eve gittiler.Kulağıma kulaklığımı takıp gözlerimi kapattım dizlerimi karnıma çekip başımı geriye attım.Durduramıyordum gözlerimden akan yaşları.Yüzüklerin takıldığı an birbirlerine bakışı, dans ederken Aysun’un Levent’in gözlerinden bir saniye gözünü ayırmaması, tüm gece elele olmaları çıldıracak gibiydim.Gitmesem duramayacaktım evet onları öyle görmek daha zordu benim için ama görmeden de olmayacaktı.Ben bu tezcanlılığım bu sinirim yüzünden çok şey kaybetmiştim geçmişimde de ama böylesi bir kayıp ilk defa yaşıyordum.
Birden arkamdan omuzlarıma dolanan kollarla gözlerimi açtım kimse sıkıca sarılmış kollarımın çözülmesine izin vermiyordu.Başımın üzerine kafasını gömüp öptü.Bu koku ….abimindi.Ne diyecektim ben şimdi.Uzanabildiğim kadarıyla kulağlığı çıkarıp ‘abiii’ dedim sorgularcasına senin burada ne işin var der gibi.
‘abimmm ‘ dedi abim kamelyanın duvarından atlayıp yanıma oturdu hemen kolunun altına alıp tekrar başıma öpücük kondurdu. Kedi gibi sokuldum keşke söyleyebilsem her şeyi.Hiç konuşmadan dakikalarca oturduk ben ağlıyordum abim saçlarımı okşuyordu.Ben ağladıkça vücudunun gerildiğini hissediyordum ama biliyordum ben anlatmadan asla sormazdı ne oldu diye.Rahatca ağlayabilirdim.Huzurdu burası.İyice sarıp sarmalayınca iyice şiddetlendi ağlamam.Başıma arka arkaya öpücükler koydu ve derin nefesler almaya başladı baya gerilmişti artık durmalıydım ama duramıyordum.
‘Özgeemmm ‘ dedi.
Gözlerim kapalı cevap verdim ‘hımmmm , abimmm’ dedim
‘Sakinlemedin mi daha bak kendimi zor tutuyorum gidip ağzını yüzünü dağıtıcam o Levent itininn’ der demez gözlerim kocaman açıldı hemen kendimi geri çekmek istedim ama abim sırtımdan bastırdığı için bu pek mümkün olmadı.
‘Nerden bildiğimi soracaksın biliyorum vardı sende bir şeyler bi kaç gözlemle bildim buldum diyelim ama neden be kızım madem seviyordun söyleseydin ya platonik değil anladığım kadarıyla oda tüm gece kaçamak baktı sana oda senden ayıramaıyor gözlerini ama sende üzüntü onda kırgınlık var bakışlarınızda,ne oldu ne yasadınız ne zamandır bilmiyorum sen anlatmazsan sormam da zaten ama düzeltemez miydik olaylar buralara gelene kadar’ dedi.
‘Düzeltemedim abi,utandım söyleyemezdim sana da ben fevri davrandım oda sen bana güvenmedin diye kopardı ipleri ona sormadan körü körüne inandım Aysun’un gerçekten onun sözlüsü olduğuna’ dedim oflayarak ağlamaya devam ettim.
‘aahh Özgem ahh sana herkes söylüyo her defasında söylüyoruz bu hırçın hallerin başına dert açacak diye ama yok sen uslanmaz bir kadınsın’ dedi eğilip burnumun ucuna dokunarak.
‘herşey için geç olmadan bir kez daha konuşsaydınız keşke’.
‘denedim abi defalarca denedim ama yüzüme bile bakmıyo çok kırıldı güvenle alakalı çok büyük takıntısı varmış ben nerden bileyim dedim.
‘evet Levent işi gereği biraz da sanırım güven en önemli noktası ama size yazık değil mi be güzelim şöyle baktım bugün tebrik ederken size de gerçekten çok güzelsiniz yazık etmeyin hiçbir şey için geç değil abicim bende elimden ne geliyorsa yapayım oda seni seviyo eminim gördüm bu gece bir inat uğruna yakmasın sizi’
‘dimi çok güzeliz abi ama elimden bir şey gelmiyor ki artık denemedik yol kalmadı’ dedim bıkkınca.
‘kuzum ben birde Levent’le konuşayım eminim senin kızlar kesin konuşmuştur onlarda olumsuz dönmüştür ama biz erkek erkeğe bi konuşalım sen üzme kendini bu kadar seni böyle görünce kırasım geliyo inat eşeğin çenesini’ dedi çenesini sıkarak abim.
‘Heyyy’ diye geri çekildim ‘dokunmak yok benim o’ dedim gülmeye çalışarak ‘yani benim olur inşallah’ dedim başımı eğerek.
‘orasına söz veremem o an seni üzgün görürsen kafayı çakarım arkadaş yerim ayrı abi yerim ayrı ‘ dedi abim göğsünü şişirerek.Biz böyle konuşurken kamelyanın az ilerisinden Levent geçiyordu muhtemelen bizi gördüğü için geri dönmüştü.ABim Levent’i görünce bana göz kırpıp seslendi ‘LEVENTT, gelsene LAN’ dedi.
Bizden tarafa bakıp dolaşmaya çıkmıştım sizi öyle görünce özel diye geri döneyim demiştim siz devam edin ben bölmeyeyim’ deyip yola devam ediyordu ki abim tekrar seslendi ‘ LEVEEENNNTT gel abi işte uzatma’.
Levent sözünü ikiletmeden kamelyaya doğru yürümeye başladı ben hemen gözlerimi silip oturmaya başladım abim şimdi mi konuşacaktı.Kamelyaya girip selam verdi tedirgince gözlerime bakıp hemen başını çevirdi.Abimle yan yana oturdular bende abimin sağında kalıyordum.
Abim biraz durdu ve direk daldı konuya.
‘levent kardeşim duydum ki Özge ile siz birlikteymişsiniz ve bir şeyler olmuş,gerek var mıydı bu inada ikinizde seviyorsunuz senin bakışlarını da gördüm neyin inadı bu’ dedi sakin tutmaya çalıştığı sesi sonlara doğru kırılmışçasına yükselmişti.
Levent şaşkınca abine nasıl söyledin gibisinden bana bakıyordu.Yada neden söylediğimi merak etmişti.Hemen savunmaya geçtim. Ellerimi havaya kaldırıp konuştum.
‘ben …ben söylemedim o fark etmiş’ dedim.
Abim Levent le konuşmak için yönünü ona döndüğü için ben arkasında kalıyordum o yüzden başını arkaya doğru çevirip :’ sen neden korkuyorsun neden hesap veriyorsun Özge sevdanın gizlisi saklısı mı olur utanılacak bir durum değil direk bana söylemeni isterdim ama onada kızamıyorum sen de haklısın ama seviyorsun ve sende bana söylemiş olabilirsin buna Levent de dahil kimse hesap soramaz’dedi burnundan nefes verip sinirle Levent’e dönüp.
‘ben hesap sormadım ki neden söylemek zorunda kaldı zorda olduğu bir durum mu yaşadı acaba diye düşünmüştüm zaten Bora’ dedi gayet net ve açık.
‘ayrıca keşke ayrılmak zorunda kalmadığımız bir durumda bu konuşmayı yapıyor olsaydık gerçekten çok isterdim ama bu inat falan değil bana güvenmedi Bora bi kez bile acaba demeden direk baskasına inanmıs başlamadan bitmesi en iyisiydi’ dedi bakışlarını ayak uçlarına çevirerek.
‘Peki daha birbirinizi bu kulvarda daha yeni yeni tanıyosunuz bir sansı daha hak etmedi mi görmüyor musun çok üzgün çok pişman ben kardeşimi tanırım burnu düşse eğilip almaz ben kullanmıyordum zaten der ama 2 haftadır hayalet gibi geziyo bugune kadar yaptığı en büyük gaf geri dönüşü olmayan yollara girmeden gel vazgeç bu işten.O kıza da yazık’dedi abim Levent’e bakark.Ben sessice izliyordum
Başını kaldırıp cevap verdi Levent’ neden yazık olsun aşk olsun Bora ben kötü bir adam mıyım kardeşini terk ettik diye beni kötü ilan edemezsin’.Ne yapıyordu bu bilerek abimin damarına basıyordu kırdıracaktı çenesinin sonunda o olacaktı.Burdan abimin boynundaki seğiren damarını görüyordum.Koluna dokundum sakin ol der gibi.Oda koluna dokunduğum parmaklarımın üzerine dokunup sakinim merak etme demek istedi.
‘Kardeşimi terk edemezsin diye hesap sormuyorum ben sana Levent sormam da zaten ben size diyorum ki bu kadar severken buneyin inadı diyorum sen kaşınıyosun acından ne yaptığını bilmiyosun bence biraz düşünerek konuş üzülmeyelim kardeşim’dedi sona doğru sakin sakin ve daha net konuşarak.
‘ben çok düşündüm zaten daha fazla düşünmeme gerek yok Bora hata yapmışım benim sevdiğim falan yok Aysun’a da yazık falan değil ben onu mutlu etmesini bilirim’ deyip kafayı bizden terse çevirdi.
Abimde başını benden yana çevirip gözlerini yukarıya dikip ‘la havle ‘ dedi eliyle çenesini sıvazlayıop konuştu.
‘tamam reis sen Aysun’u mutlu edersin,Bende Özge’yi biraz bi yerelere göndereyim bu yaşadığı gereksiz ilişki süresini uzatsın harap ettiğine değmediğini anlasın benim bildiğim Levent hayatta böyle konuşmaz dı ama aklı karıştı diyorum ve biz kaçalım yoksa şu elim uyuşmaya başladı çarpacak bi yerelere’ deyip ayağa kalktı elimden tuttu ben çoktan ağlamaya başlamıştım cevabını verirdim ama biri ağzıma kilit vurmuştu sanki.
Biz tam kapıdan çıkıyorduk ki salak Levent konuştu ‘ Yaaa çok gereksizdi aynen unutabilirse buyursun’ dedi ukalaca sırıtarak ve abimde film koptu. Dönüp yumruğu çenesine çaktı ve konuştu:
‘sana salak salak konuşma dedim köpek gibi seviyosun geldin kamelyaya aklın gitti bensizi öğrenince bir şey mi dedim de üzdüm kızı diye oturdun ağlamasına kıyamadın seni unutsun istedin üzülmeyi bıraksın istedin lan manyak deli gibi seviyosun işte öyle unutturulmaz biraz zamana ihtiyacınız var anladık ama valla benimde bu yumruğu atmasam içimde kalacakltı hoş sende acı çekip Özge’ye çektirdiğin acıların bedelini ödemek istemiştin aklınca’ deyip benim elimden tutup yürüdü ben şaşkınca etrafa bakıyordum yürürken bu abim ne zaman bu kadar analiz yapmayı öğrendi be.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |