
Yeni bölümden herkes selam.
Bakalım neler olacak.
Keyifli okumalar.
***
Sabah kapının çalınma sesi ile gözlerimi açtım. Şiyara sarılmış bir şekilde uyuyordum. Şiyar da kapının sesinde olsa gerek uyandı. Saate baktığımda 9 u gösteriyordu.
"Bu saate kim gelir ki" dedim. Daha dün bu eve taşınmıştık. Bugün bu evde ilk günümüzdü. Bu saate kim gele bilirdi ki? "Ben bir bakayım" dedi Şiyar yataktan kalkarak. O odadan çıkarken bende yataktan kalktım.
Kapı açılma sesinin ardından "günaydın" diyen Melek ablanın sesi geldi. Şiyar da günaydın diyerek karşılık verdi. "Kusura bakma ortak Melek zorla getirdi beni sabah sabah" dedi Faruk abi.
"Napim ilk misafiriniz ben olayım isterdim" dedi Melek abla. Şiyar onları içeriye alırken bende gidip elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdim. Ben banyodan çıkıp yatağı düzeltirken Şiyar banyoya girdi.
Bende hemen sonra odadan çıktım. "Hoş geldiniz" dedim salonda oturan Faruk abi ve Melek ablaya. "Hoş bulduk Avzem. Kusura bakma.
habersiz geldik" dedi Melek abla. "Olur mu öyle Melek abla ne kusuru" ben diyince oda gülümsedi.
"Ben kahvaltı hazırlayayım" derken mutfağa gittim Melek abla da arkamdan Mutfağa geldi. "Biz gelirken taze ekmek ve simit aldık Avzem" dedi Melek abla. Daha sonra birlikte kahvaltı hazırladık. Bu evde ilk kahvaltım olacaktı.
Biz sofrayı kurunca Şiyar ve Faruk abi de geldi. Hep birlikte kahvaltı yaptık. Sofrayı toplamaya Şiyar ve Faruk abi de yardım etmişti. Daha sonda hep beraber gezmek için evden çıktık.
İzmir gerçekten çok güzel bir yerdi. Gezilecek o kadar yer vardı ki günlerce hiç durmadan gezsek anca biterdi. Gecenin sonuna doğru dışarıda yemek yedikten sonra herkes evine gitti.
"Beğendin mi İzmir'i" diye sordu Şiyar. Oturduğum yerden ona döndüm. "Beğenmek kelime mi bayıldım" dedim sesimdeki heyecana engel olamayarak. "Senin okul açılana kadar İzmir'in altını üstüne getiririz" diyince gülümsedim.
İzmir'in her yerini gezip görmek istiyordum. Her yerde bir anım olsun istiyordum. Siyarla beraber binlerce anımız olsun istiyorum.
***
Tam bir ay boyunca hiç durmadan gezdik. Hafta sonları bize Melek abla ve Faruk abi de katıldı. Hep beraber o kadar eğlendik ki bunun tadı tarifi anlatılamazdı.
Sanırım en son İstanbul'da bu kadar çok eğlenmiştim. Orada da yine Şiyar benim yanımdaydı. Ben en güzel anılarımın hepsini Şiyar ile beraber yaşamiştim. Ve bundan sonrası güzel anılarımı da onunla yaşamak istiyordum.
Hep onun yanında olmak, hep onunla gülmek istiyordum. Ama belki de ben hayallerime kavuşup tam analmi ile bir avukat olduğumda Şiyar benden gidecekti. Her ne kadar Şiyara fazla alışıp bağlanmak istemesem de aramızda çözemediğim bir çekim beni ona onu da bana çekiyordu.
İzmir'in sokaklarında el ele gezerken ben bunu daha iyi anlamıştım. İzmir bize iyi gelmişti. Şiyar sayesinde İzmir'de gezmedik yer bırakmamıştık.
Ala çatı, Yalı (konak) cami, Atatürk evi ve Müzesi, kardon ve daha nicesi. Hepsinde de Şiyar ve benim olduğum birer fotoğraf vardı. Anılarımızın bir resmide vardı artık.
Siyarla anlaşmıştık. Yaz tatlini Çeşme de geçirecektik. Urfa'ya konağa geri dönemiyorduk çünkü..
Ablamın söylediğine göre herkes normal hayatına devam ederken Mirşat dede çok sesizleşmişti. Bu beni her ne kadar üzese de olan olmuştu.
Ben en çok Şiyara üzülüyordum. Dedesi ile arasının bozuk olması onu çok fazla etkiliyordu. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da çok üzülüyordu.
Düşüncelerimden sıyrıldıp aynadaki yansimama bakatım. Üzerime bej rengi ceket crop altıma da bej rengi kumaş pantolon giymiştim. Ve olmazsa olmaz bandanam.


Tam anlamıyla hazır olduğumda el çantamı alıp odadan çıktım. Şiyar salonda beni bekliyordu.
"Avukat hanım bu ne şıklık" dedi beni görür görmez. Kocaman gülümsedi. "Kocam seçti" dedim kıyafetimi kast ederek. "Öyle mi pek zevkliymiş" dedi beni süzerek.
"Öyledir" dedim gülerek. Oda güldü. Gülüşü çok güzeldi. İnsanın içini ısıtan cinsten bir şeydi. "Gidelim mi Avzem hatun" diyince kafam ile onu onayladım. Birlikte evden çıktık.
Bugün okula başlıyordum. Çok fazla heyecanlıydım. Tam anlamıyla hayallerime kavuştuğum o ana gelmiştim.
Bu bir ay içerisinde sadece gezmemistik. Ben okul işlerini hallederken Şiyar da kendi işini halletmişti. Bir hafta sonra oda burada özel bir hastanede işe başlayacaktı.
Araba durduğunda ikimizde indik. Koca fakülteye baktım. Kocaman bir binaydı. Göz alıcı ve büyüleyiciydi. Uykusuz kalıp sürekli ders çalışmama değmişti.
"Şiyar ben çok heyecanlıyım" dedim ona bakarak. "Sakin ol hatunum sınava girerken bile bu kadar heyecanlı değildin" dedi. Haklıydı bu heyecan apayrı bir şeydi. Tarifi yoktu.
Her türlü zorluğun ardından hayallerine kavuştuğun o anın hiç bir bir şekilde tarifi yoktu. Bambaşka bir seydi bu. İfade edilemeyecek derece güzel bir şey.
"Ben gidiyorum hatunum çıkışta gelir alırım seni" diyince kafam ile onu onayladım. "İlk okul günün hayırlı olsun" diye de ekledi. Kocaman gülümsedi. "Teşekkür ederim" derken gidip ona sarıldım.
Birbirimizden ayrıldıktan sonra o arabaya binerken bende binaya giriş yaptım. Dersim'in olduğu sınıfa gittiğimde sınıf çok kalabalıktı. Kocaman sınıf dolmuştu.
Gözlerim boş bir yer aradı. Buranın yabancısı olmanın verdiği bir çekingenlik vardı. Ben etrafa bakılırken gözüme kestiridiğim boş yere doğru yürümeye başladım.
Ben boş yere oturduktan bir beş dakika sonra iki kız gelip yanımda durdu. "Boşsa otura bilir miyiz" diye sorunca yana doğru kayıp "tabi" dedim. İki kız da gelip yanıma oturdu.
"Merhaba ben Sinem" dedi sarışın olan kız. "Bende Buket" dedi yine onun gibi sarışın olan bir diğer kız. "Bende Avzem" dedim çekingen bir sesle.
Biz kızlarla biraz daha sohpet ederken arkadaş olmuştuk. "Sen hangi KYK da kalıyorsun Avzem" diye sordu Buket. "KYK kalmıyorum evim var burada" diye açıklamada bulundum.
"Ay ne güzel. Keşke bizim de evimiz olsa" dedi Sinem. Onun bu haline güldüm. "O zaman buralısın" dedi Buket. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "yok Şanlıurfalıyım. Buraya taşındık" dedim.
"AA hemşeri sayılırız bende Gaziantepliyim" dedi Sinem heyecan ile. Her konuşması böyle heyecan doluydu. "Ben sizden uzağım kızlar Edirneliyim" dedi Buket. Biz sohpet ederken hocanın gelmesi ile sustuk.
Bu günü bitirirken beklediğimden daha güzel geçmişti. Açıkça korkmuştum. Ama korkacak hiç bir şey yokmuş. Hepimiz insanız sonuçta.
Biz kızlarla bahçeye çıkarken girişi kısmında Şiyar görüş alanıma girdi. "Ben gidiyorum kızlar" derken onları arkamda bırakarak koşar adım Şiyarın yanına gittim. Yanina yetişir yetişmez ona sarıldım.
"Günün nasıl geçti hatunum" dedi Şiyar bana sarılarak. "Çok güzel" dedim geriye doğru çekilerek. Bana gülümseyerek baktı. "Yüzünden belli oluyor" dedi biz arabaya binerken.
"Seninki nasıl geçti" dedim hemen. "Sen yoktun diye sıkıcı geçti" dedi. "Birşey olmaz bir hafta sonra işe başlarsan adımı bile unutursun" dedim alay eder bir şekilde.
"Seni unutmak bu kadar kolay mı zannediyorsun Avzem hatun" diyince utançla gülümsedim. Şiyar o kadar güzel şeyler söylüyordu ki ona karşılık verecek tek bir kelime bile bulamıyordum.
Eve geldiğimizde ben hemen odaya gidip üzerimi değiştirdim. Çok fazla acıkmıştım. Hemen gidip bir şeyler hazırlamalıydım. Ben mutfağa geldiğinde kurulmuş olan sofra ile kaşlarımı çattım.
"Hatunum gelince birde yemek ile ugraşmasin dedim. Gerçi tek bildiğim şeyi yani sadevic yaptın ama" dedi mahçup bir şekilde. Kocaman gülümsedim. "Ya Şiyar sen bir tanesin" dedim boynuna sarılarak.
"Sende benim bitanemsin" dedi. Gülümsemem daha çok büyürken o da gülümsedi. Birlikte oturup yemek yedik.
1 HAFTA SONRA
Derslerin bitmesi ile beraber kızlarla birlikte fakülteden çıktım. Yine ilk görüş alanıma Şiyar girdi. Göz göze gelince ikimiz de gülümsedik.
"Kızım bu seni her gün almaya gelen yakışıklı çocuk kim" diye soran Sineme bakti. Kocam o benim kocam dedim içimden. "Allah sahibine bağışlasın çok yakışıklı" dedi Buket. Bu defa da içimden amin amin dedim.
"Bu yakışıklı abin mi yoksa kuzenin mi Avzem" dedi bu defa da Sinem. "Ne aval avla bakıyorsun Avzem tanıştırsana bizi" diye de ekledi. Bakışlarını kocamanin üzerinden çek Sinem yoksa kan çıkacak.
"Tabi tanıştırayim" dedim Şiyara doğru yürümeye başladım. Kızlar da arkamdan geliyordu. Şiyarın yanında durup koluna ahtapot misali yapıştım. Kızlar anlamaz gözlerle bakıyordu.
"Tanıştırayim Şiyar, arkadaşlarım Buket ve Sinem" diyerek kızları tek tek gösterdim. "Memnun oldum hanımlar" dedi Şiyar gülerek. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Şiyar kızlara mi gülüyordu bana mı öyle geliyordu.
"En çok ben memnun oldum" dedi Sinem. Bu duyduklarindan sonda da Memnun olacak misin acaba Sinem hanım diye geçirdim içimden.
"Kızlar bu da Şiyar, kocam" dedim sondaki kelimeye baskı yaparak. Sinem ve Buketin gözleri kocaman açılırken ikisi de aynı anda.
"Kocam mı?"
"Kocam mı?"
Dedi. Kafam ile onları onaylarken Siyarın koluna ağaca yapışan koala gibi yapışmıstım.
***
Hemen yorumlarınız alayım.
Kıskançlık kokusu alıyorum. Sizde alıyor musunuz.
Bakalım d
iğer bölümde neler olacak.
Yorum yapıp yıdızı parlatmayı unutmayın.
Takipte kalın.
Tiktok; nurrunuzq
Instagram; nurrunuuz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 51.4k Okunma |
3.63k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |