

Yeni bölümden herkese selam.
Keyifli okumalar.
***
AVZEM BEDİHİ
Amcamın kuşağımı bağlamasını ben istemiştim ama şimdi ne de çok isterdim babamın bağlamasını. Belki beni amcam gibi sevseydin burada amcam değilde babam olurdu.
"Çelimsiz sen yine mi ağlıyorsun" dedi amacam geriye doğru çekilerek. "Mutluluktan amca" dedim gülümseyen. Bundan sonra eğer aglayacaksam bu da mutluluktan olacaktı.
Kuşak bağlama ile beraber düğün de sona ermişti. Tüm misafirlerimiz gitmiş geriye biz ailece kalmıştık.
"Normalde sana bu yaptığın şey için kızmam gerekiyor Şiyar ama her şeyi mükemmel ayarlamışsınız kızacak yere bulamıyorum" diyen Mirşat dede üzerine güldük.
"Ama yine de beni her şeyden habersiz bırakıp düğün yaptığınız için kızgınım size" dedi bu defada. Mirşat dede yine illa kızacak bir yer buluyordu. "Söyleseydim sürpriz olmazdı dede" dedi Şiyar.
"E hayde konağa o zaman orada devam ederiz konuşmaya" diyen Mirşat dede üzerine Şiyarla birbirimize baktık. Asıl şimdi olay çıkacaktı. "Biz ev aldık dede evimize gideceğiz" dedi Şiyar.
"Ne demek ev aldık Şiyar. Senin bir evin var zaten konak" diye adeta kükredi Mirşat dede. "Konak ikinci evimiz dede hep geliriz ama merkezde ev tutuk hem benim hastaneye yakın hemde Avzem için açtığımız büroya" dedi Şiyar.
Bu sürede benim içinde Ferzan abi burada bir büro açmışti. "Hemen o evi satıyorsun ve konağa dönüyorsunuz" dedi Mirşat dede. Burnundan soluyordu resmen.
"Dede daha fazla ısrar etme" dedi Şiyar. Mirşat dede hiç bir şey demeden sinirli sinirli yürüyüp salondan çıktı. "Ben konuşurum Şiyar rahat ol hayde size iyi geceler" diyen Vedat baba, Zozan anne ile baraber Mirşat dedenin arkasından gittiler.
"Evet gençler after partisine hazır mısınız" dedi Diyar abi. Düğün sonrası bir de parti ayarlamıştı Diyar abi hatta düğünden çok o parti hazırlıkları ile uğraştıgına adım gibi emindim.
"Geçen ki gibi sıra gecesi ayarlamadın inşAllah Diyar" dedi hemen Şiyar. İlk nikahımızdan sonra gittiğimiz sıra gecesinden hiç eğlenmemişti kedisi. "İyi fikir aslında ama yok partiliyoruz" dedi Diyar abi.
"E hayde daha gidip üstümüzü değiştireceğiz" dedi Zerya abla. Bunun üzerine hep birlikte yola çıktık. Hepmiz Burak abinin evine gidip üzerimizi değiştirdik. Bizimkiler after partisi için giyeceğimiz kıyafetleri sabah buraya bırakmışlardı.
Hazırlanan salona çıkıyordu. Bende hazır olduğumda salona çıkıp, çoktan çıkmış olan Şiyarın yanında durdum. "Bence insan her giydiği ile güzel olamamalı" diye kulağıma doğru fısıldadı Şiyar.
Bu sözler karşısında gülümsedim. "Sen gülünce nasıl tatlı olduğunun farkında mısın?" Diyen Şiyar yanağımdan öptü. Ben daha fazla gülümserken bu güzel anımızın içine yine Ferzan abi girdi.
"Hop hop burada aile var. Evinize gideceğiniz saati bekleyin" dedi hemen. Ben ona göz devirdim. "Güzel anların katilisin Ferzan abi" dedi Şiyar bıkkın bir sesle. Daha sonra kolunu üzerime atıp beni kendine çekerek sarıldı. Bende ona iyice sarılırken Ferzan abiye dil çıkardım.
"Bu Sanemden daha da çocuk" dedi Ferzan abi yüzünü ekşiterek. Onu duymazlıktan gelmeyi tercih ettim.
Buket odadan fırlayarak çıkınca bakışlar onu buldu. "Çabuk otur hemen otur" dedi beni çekiştirerek. "Ne oluyor Buket" dedim hemen. Buket beni çoktan oturtmuştu.
"Çıkar şu spor ayakkabını hemen ismimi yaz. Topuklu ayakkabının altına yazmayı unuttuk spor ayakkabının altına yazalım bari gece bitmeden" dedi kalemi elime tutuşturarak.
Hemen dediğini yapıp ayakkabımı çıkardım ve kalemi alıp. "Bastırmadan yaz benim ismimi silik silik" diyince gülmeden edemedim. Dediği gibi silik silik yazmaya başladım.
"Yenge benimkini de yaz. Buketin ki gibi silik silik" diyen Kerim, Buketin kafasının üzerinden bana baktı. Buket de bu ani çıkıştan korkup altan altan çatık kaşlarla Kerime baktı.
"Aşk olsun kerim öyle gelinir mi ödüm koptu" dedi hemen. "Olsun zaten onun için diyorum ya yaz" diyen Kerim, Buketin korkmasini umursamadı. Bende Kerim'in isimini yazdıktan sonra Sinem ve Kereminkini de yazdım.
"Ferzan enişte, Sanemin ismini de yazdım" dedim gıcıklık olsun diye. "Sil çabuk kız" diye çıkıştı Ferzan abi. "Yazdım bir kere silersem kızın bebek gelin olur" dedim kahkha atarken.
Hep o mu bizi sinir edecekti biraz da ben edeyim. İşim bitince ayakkabımı tekrar giyinip ayağa kalktım. "Bol bol zıpla Avzem hemen silinsin" dedi Buket. Bu kızı anlamıyordum hem herkesi red ediyordu hemede hemen birini bulsun istiyordu.
Sonunda herkesin salona gelmsi ile birlikte evden çıktık. Kısa bir sürede Diyar abinin ayarlamış olduğu mekana geldik.
Diyar abi muhteşem bir şekilde hazırlamıştı her şeyi. Her şey o kadar güzeldi ki en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.
Saatlerce dans edip oynadık. Sanki düğünde hiç yorulmamışız gibi burda daha beter bir şekilde oynayıp dans ettik. O kadar çok eğlenmiştik ki.
Kızlar ortada zıplamaya başlayınca ben gidip oturdum. Şiyar da hemen arkamdan geldi. "Hatunum sen neden oturdun böyle zıplamalı şeyleri seviyorsun normalde" dedi Şiyar.
"Yoruldum zıplamak istemiyorum" dedim. Oynuyordum iyi hoş da zıplamak bana fazla gelirdi. Çok fazla yorulmuştum zaten. "Ne yorulması Avzem hatun daha bunun evi var" diyen Şiyara göz devirdim.
O sırada ablam gelip ikimizi de kaldırdı. Sezen Aksu'nun kaçın kurası şarkısı çalıyordu. "Gönül gözüm kapalı
Bilerek sana yazılıyorum
A penceresi aralı
Her yerine bayılıyorum" dedim Şiyara doğru.
"Yavrum baban nereli
Nereden bu kaşın gözün temeli
Sana neler demeli
Ay seni çıtır çıtır yemeli" dedi bu defada Şiyar bana bakarak.
Şarkı tekrardan değişti. Bim bam bom çalmaya başladı. "Oldu en sonunda oldu bim bam bom" dedim bağırarak.
"Rüyalarim gercek oldu bim bam bom" dedi Şiyar. Gerçektede rüyası gercek olmuştu.
"Duyduk duymadik demesin hic kimse Iste ilan ediyorum herkese" dedim Şiyarın etrafinda dönmeye başladım.
"Oh oh oh çok şükür dostlar
Benimde artık bir sevgilim var
Hırsından çatlasın düşmanlar
Şimdi benimde bir sevgilim var" son sözü söylerken Şiyarı gösterdim.
"Kim demiş kimse ona bakmaz diye
Kimse onu koluna takmaz diye
Evde kalmaktan kurtulamaz diye
Çatlasın patlasın dönsün deliye" bu sözleri de burada bulunan herkes söyledi.
Kumralım şarkısı çalmaya başladı. "Kapatın lan bu şarkıyı biz ikimiz de esmeriz" diyen Şiyar üzerine herkes güldü. Şarkıyı kapattılar.
"Gençler saat 3 olmuş su pastayı kesip geceyi bitirelim" dedi Ronahi abi. Çok iyi olurdu fazlası ile yorulmuştum çünkü artık dinlenmeye ihtiyacım vardı.
Hep birlikte pastanın etarfinda toplandık. Biz Şiyar ile pastayı kestikten sonra oturup yemeye başladık.
Sonunda mekandan çıktık. "Buket, Sinem siz bizimle konağa gelin gece gece otelde sürünmeyin" dedi ablam kızlara. "Kerem seni de konağa almak isterdim ama konakta iki bekar kız varken sen gelirsen dedem seni vurur" dedi Ferzan enişte.
"Ama abi Allah korusun" dedi hemen Kerem. "Kerem sen bizim ile gel otele gitme" dedi Burak abi. "Yok abi otele giderim sizin ev kalabalik zaten" dedi hemen Kerem.
"Ne kalabalığı oğlum alt tarafı Melek, Faruk ve Kerim var. Kerim'i atarız evden olur biter" dedi Burak abi. "Nereye atıyorsun abi" dedi hemen Kerim.
"Annemin evine git işte oğlum" diye cevap verdi Burak abi. "Annem bu saate kapıyı açmaz bana abi" dedi bu defa Kerim. "Sen abini boşver gel bizimle" dedi Canan abla.
"Yerleşmeniz bittiyse biz artık gitsek mi" dedi Şiyar. Konuşma uzadıkça uzuyordu. "Damat bey de sabırsız" dedi Diyar abi. Bunlar bu kadar açık sözlü olmak zorunda miydi?
"Ne sabırsızı Diyar saat dört oldu" dedi Şiyar bıkkın bir şekilde. Saat epey geç olmuştu. "Şiyar haklı gençler artık dağılalım" diyen Zerya abla üzerine sonunda herkes arabalara binip yola çıktı.
Biz ikimizin de ilk kez göreceğimiz eve doğru yol aldık. Gerçi Şiyar evi ayarlarken her şeyi fotoğraflar eşliğinde görmüştü ama bana göstermemişti.
Uzun bir yolun ardından bir binanın önünde durduk. Arabadan indip dışarıdan binaya baktım. "Şiyar boncuk evde mi?" Diye sordum. Buraya geldiğimizde boncuğu Burak abilere bırakmak zorunda kalmıştık.
"Burada burada da sen boncuğu bırak bizim daha önemli işimiz var" diyen Şiyar arabanın etrafında dolanıp gelip yanımda durdu. Bir anda beni kucağına aldı.
"Şiyar! Şiyar ne yapıyorsun" dedim korkuyla. Bu hareketini beklemiyordum. "Adetten hatunum" dedi Şiyar. "Tamam da kapının önünde alsaydın yukarıya nasıl çıkacaksın böyle" dedim hemen.
Şiyar beni umursamdan yürüyüp binanın içine girdi. Merdivenlere doğru yürümeye başladı. "Şiyar asansöre bin bari" dedim ama o yürümeye devam etti.
"Kolaya kaçamam hatunum" dedi Şiyar. Hiç zorlanmadan merdivenleri çıkıyordu. "Belini inciteceksin sevgilim" dedim hemen.
"Belimi kuş kadar seni taşırken değil başka şekillerde incitmeyi tercih ederim karıcığım" dedi çapkın çapkın gülerek. Ona göz devirdim. "Terbiyesiz" dedim hemen.
İkinci katta durdu Şiyar. "Evet geldik evimize" dedi. Beni kucağından indirmeden anahtarı cebinden çıkarıp kapıyı açtı. Daha sonra içeriye girdi.
Kapının hemen önünde bıraktı beni. "Evet Avzem hatun gecenin en güzel yerine geldik mi?" Dedi beni kendi ve kapı arasına bırakarak. "Senin bu kapılar ile alıp vermediğin ne Şiyar. Oda diye bir şey yok mu?" Dedim.
"Şhh senin ağzından başka şeyler duymak istiyorum" diyince sustum. Şiyar çarpık bir şekilde güldü. Daha sonra eğlenip dudağımdan öptü..
***
Kestik!!
Hemen yorumlarınızı alayım.
Bundan sonraki bomba gibi bölümlere hazır mısınız sevgili okurlarım.
Oy vermeyi unutmayın.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 51.41k Okunma |
3.63k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |