37. Bölüm
Nur / Ağa'nın Rüyası / 37. Bölüm (canım acıyor)

37. Bölüm (canım acıyor)

Nur
nurrunuuz

Yeni bölümden herkese selam.

 

Bakalım neler olacak.

 

Keyifli okumalar.

 

***

 

YAZARIN ANLATIMIYLA

 

Avzem duyduğu sözler üzerine şok oldu. Yanında duran Şiyarın da ondan bir farkı yoktu. Avzem bir kaç adım sendeledi. Kendisinin bile zor duyacağı bir şekilde "ne" diyen Avzemin gözünden usulca bir yaş düştü.

 

Duyduğu şeylerin doğru olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Henüz Avzemin varlığını fark etmeyen Hasan "Avzem benim kızım abi" diye bağırdı takrardan.

 

"Kapıma atıp gittiğinde kızım demiyordun Hasan" diye bağırdı bu defa Haşmet ağa. Avzemin eli ister istemez karnına gitti, elini karnımın üzerine koydu.

 

Şiyar karısının bu halini görünce panik ile Avzemin kolundan tutarak destek oldu. "Kor-" Hasan lafını tamamlamadan Avzem "yeter!" Diye bağırdı. Avzemin sesi üzerine ikili Avzemin varlığını fark etti.

 

İkisi de korku ile Avzeme baktı. Avzem birkaç büyük adım atıp onların hemen karşında durdu. "Ne!? ne diyorsunuz siz!" Diye bağırdı Avzem. Böyle bir şey nasıl olurdu aklı almıyordu.

 

"Ben her şeyi açıklaya bilirim" dedi hemen Hasan. Avzemin kalbi deli gibi çarpıyordu. "Ne-neyi açıklayacaksın" dedi Avzem. Az önce her şeyi duymuştu zaten.

 

"Avzem lütfen dinle kız-" diyen Hasan'ın sesini Avzemin haykırış böldü. "Sus! Sus! O kelimeyi kullanma sus!" Diye bağırdı. Herkes Avzemin bu halinden çok korkmuş ve sus pus olmuştu.

 

"Ben sana baba dedim baba!" Diye bağırdı Avzem, Haşmet Ağa'nın yüzüne doğru. "Ben, senden öldüresiye dayak yerken bile sana baba dedim" diye haykırdı.

 

Şiyarın canı bildiği ama ilk kez Avzemin ağzından duyduğu gerçekler ile yandı. Avzemin dayak yediğini ilk kez ağzından duyuyordu.

 

"Ben bu avlunun ortasında dayak yerken sen neredeydin!" Diye Hasan'ın yüzüne doğru bağırdı bu defa da. "Ben senin gözünün içine baktım hep" dedi Avzem tekrardan Haşmet ağaya doğru dönerek.

 

"Hep senin gözünün en derinine baktım. Beni gör istedim beni sev istedim. Bana bir kez olsun kızım de istedim. Ablam gibi benim de başımı okşa istedim. Bir kez tek, tek bir kez beni sev istedim baba" Avzem sondaki baba kelimesini buruk bir şekilde söyledi.

 

"Neden bunu bana yaptın neden! İnsan sokaktan alıp getirdiği köpeğe böyle davranmaz neden bana bunu yaptın! Sen, beni döverken aç susuz bırakırken bile beni sev istedim. Ben o zaman bile sana baba dedim. Neden yaptın bunu bana!

 

İki evladın vardı senin hep! Ben, ben hep yoktum. Ben var olmak istedim. Ben senin gözünün içine bakıp baba derken hiç mi vicdanın sızlamadı" dedi Avzem ağlaması izin verdikçe.

 

"Ben dayak yerken. Sevgisiz büyürken, Şanlıurfada adım şansız Avzeme çıkarken neredeydin! Babam sandığım bu adam beni zorla Serhate veremeye çalışırken neredeydin sen! Ben Şiyar ile evlenirken neredeydin sen!" Diye bağırdı Hasna doğru.

 

"Neden beni bıraktın! Neden beni istemedin! Öldürseydin ya öldürseydin!" Diye haykırdı. Herkes ağlayarak Avzeme bakıyordu. "Kız-" diyecek oldu Hasan ama Avzem yine lafını böldü.

 

"Sakın! Sakın bana o kelimeyi kullanma" dedi Avzem. Fazlası ile öfkeliydi. "Neden beni bıraktın" işte bu sözleri sesiz bir şekilde söyledi Avzem.

 

"Korktum" diyen Hasan üzerine Avzem sinir ile güldü. "Korktun! Korktun öyle mi!?" Avzem artık sinirlerine hakim olamıyordu.

 

"Ben de baba dediğim adam bacağımda sehpa kırınca korktum" diyen Avzem eteğini havaya kaldırıp izi gösterdi. "Ben yıllarca bu izi sakladım. Şiyar bana bu izle yaşamayı öğretene kadar!"

 

"Bende korktum biliyor musun!? Baba dediğim adam bu avlunun ortasında beni saatlerce döverken korktum! Beni karanlık odada aç susuz bıraktığında korktum! Ben bu avlunun ortasında dayak yedikten sonra yağmurun altında şimşekler çarparken sabaha kadar oturduğumda korktum!" Diye haykırdı Avzem.

 

"Söyle kimin korkusu daha çok söyle kimin korkusu daha acı söyle!" Diye bağırdı. Şiyar artık Avzem için endişe etmeye başlamıştı. Bebeklere ve Avzeme bir şey olmasından korkmuştu.

 

"Avzem lütfen sakin ol bak sana bir şey olmasından korkuyorum" dedi Şiyar edişe ile. "Buraya neden geldim biliyor musunuz? Anne olduğumu söylemeye geldim. Belki dede olduğunu duyunca bana karşı yumuşarsın umuduyla geldim" dedi Avzem ağlayarak.

 

"Annem kim peki? Bana annelik yapamayan annem kim?" Diye sordu korku ile bu defa Avzem. Bu sorunun cevabını duymaya hazır miydi kendisi de bilmiyordu. "Avzem onu bu halde bugün öğrenme" dedi Hamiyet xanım.

 

Avzemin bakışları onu buldu. "Sana da yazıklar olsun Hamiyet xanım. Anne dedim ben sana anne! Sen annesin benim olmasa bile iki çocuk annesisin hiç mi vicdanın varsa. Hiç mi üzülmedin bana. Gerçi ben kimse diyorsam beni korumak yerine dayak yerken beni izleyen kadına ne diyeyim" dedi Avzem öfkeyle.

 

"Bu adam seni kapımızın önüne atıp gitti diye kin güttüm sana. Hep bu adam yüzünden" dedi Hamiyet xanım

"Bahanen çok iyi hemen affederim seni. Pamuklara da sarayım mi seni Hamiyet xanım" diye adeta kükredi Avzem.

 

"Annem kim peki? Beni sizin gibi vicdansız insanların eline bırakan bir diğer vicdansız kim?" Diye takrardan sordu Avzem. "Avzem bunu daha son-" diyen Hamiyet xanımın sözünü kesti Avzem.

 

"Size annem kim dedim" diye bağırdı. Avzem kendisini sevmeleri için uğraştığı anne ve babasının, yengesi ve amcası olduğu gerçeğinin yükünü taşıdı. Avzem bir anda annesiz babasız kaldı.

 

Avzem, annesi ve babası varken de annesiz babasız değil miydi zaten..?

 

"..... Pavyonunda çalışıyor annen adı Sevtap" Avzem duyduğu şey ile şoka uğradı. Annesi pavyonda mi çalışıyordu. "Hasan buradayken Sevtapın çalıştığı yerde onunla tanışmış. Sonra sen olmuşsun ama ikisi de seni istemedi. Sevtap düşürmek için her yolu denemiş ama düşmemişsin. Sen doğduğun gün getirip seni Hasana vermiş. Hasan da seni kapımıza koyup kaçtı gitti" dedi Haşmet ağa.

 

Avzem duyduğu şeyler ile kafayı yemek üzereydi. Daha beter ne öğrene bilirdi ki genç kız.

 

Bir insan daha fazla nasıl paramparça olurdu ki?

 

Yıllardır bir yalan üzerine kurulmuştu Avzemin hayatı.

 

Daha doğdu gün terk edilmişti Avzem..

 

"Neden" diye bir çığlık koptu Avzemim ağızdan.

 

"Neden" dedi bir daha Avzem.

 

"Daha ağzı süt kokan bir bebek neden sana da o kadına da ağır geldi neden" diye haykırdı Avzem.

 

"Sen neden beni dövmek benden nefret etmek yerine yurda vermedin" dedi bu defa da.

 

"Babam beni neden sevmiyor dövüyor demek yerine o zaman beni istememiş terk etmiş derdim. Ölmüş olarak kabul ederdim" dedi Avzem.

 

Genç kadının canı şuan öyle bir acıyordu ki bu acıya bir isim veremiyordu.

 

"Ben, babası ve kızı iyi anlaşan her kıza özenerek baktım. Ben sana ve ablama hep özenerek baktım. Sen her Avzem diyişinde acaba beni de ablam gibi sevmek için mi çağırıyor derdim ve senin beni her çağırışında dayak yerdim" dedi Avzem.

 

"Neden bunu yaptınız bana. Ben ne derseniz yaptım. Ağzım vardı dilim yoktu. Beni sevmek bu kadar mı zordu" dedi Avzem bitkin bir şekilde.

 

Artık hiç bir şeye gücü kalmamıştı genç kızın.

 

"Beni çok seven amcama bak. Her şey vidanın rahatlasın diyeyedi değil mi?" Dedi Avzem. Hasan, Haşmet ve Hamiyet suçlarından dolayı sesiz kalmışlardı.

 

Bedihi aşiretininin üyeleri gözleri yaşlı bir şekilde gelinlerine bakıyordu.

 

Şiyar, Avzemin bu haline ölüp bitmiyordu. Genç adamın en az karısı kadar canı yanıyordu ama elinden bir şey gelmiyordu.

 

"Avzem" diyecek oldu Haşmet ağa. Avzem elini havaya kaldırarak susturdu yaşlı adamı. "Hiç konuşma" dedi genç kız.

 

"Sizi de, sadece kötü anılarımla dolu bu konağı da bırakıp gidiyorum. Bu gidişin bir daha dönüşü yok. Gözünüz aydın istemediğiniz nefret ettiğiniz Avzem tamamen hayatınızdan çıkıyor. Umarım bir daha huzur size haram olur" dedi genç kadın.

 

Birkaç adım atıp ağlayan küçük Agitin yanında durdu. "Sen her zaman benim kardeşim olarak kalacaksın ablacım. Evimin kapısı sana hep açık ama ben bir daha bu cehenneme gelmeyeceğim" dedi.

 

Agit ablasına sarılırken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ailesinden nefret ediyordu o da.

 

Avzem geriye doğru çekilerek Şiyarın yanında durdu. Genç adam yaşlı gözler ile gözlerinin önünde harap olan karısına baktı.

 

Şiyar, Avzmemin bu haline kahrolmuştu.

 

"Şiyar beni götür buradan" dedi genç kız adeta yalvarırcasına. Şiyar hiç düşünmeden Avzemi kucağına aldı. Genç kızın yürüyecek hali yoktu buda onun farkındaydı.

 

Avzem kafasını Şiyarın göğsüne koydu. Ondan güç almaya çalıştı. Göz yaşlarının usul usul dökülmesine izin verdi.

 

"Diyar arabayı aç ve sen kullan" dedi Şiyar konaktan çıkarak. Diyar ağa hemen gidip arka kapıyı açtı. Şiyar kucağında Avzem ile beraber arabaya bindi. Kapıyı kaptan Diyar ağa şoför koltuğuna oturdu. Payiz de hemen yan tarafa oturunca yola çıktılar.

 

Uzun bir yolun ardından binanın önünde durdular. Avzem yol boyu göz yaşı döktü.

 

Kapının açılması ile beraber Şiyar kucağındakı Avzemle birlikte indi. Genç kızın enkazdan bir farkı yoktu.

 

Aile hep birlikte eve çıktı. Herkes salona geçip otururken Şiyar kucağındakı Avzemle birlikte odaya gitti.

 

Dilçem koltuğa oturur oturmaz yol boyunca tutuğu goz yaşlarını serbest bıraktı. Ferzanın gelip ona sarılmasıyla berbar hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı genç kadın.

 

Odanın kapısını kapatan Şiyar kucağındaki Avzemi yavaş bir şekilde yatağa bıraktı. Avzem dizlerini kedine doğru çekti elini karnın üzerine koydu.

 

Şiyar ağa karısının bu haline kahroldu. Elinden bir şey gelmiyor diye kendine kızıp durdu.

 

Avzem ne yapacağını ne düşüneceğini bilmiyordu. Sadece içinden ağlamak geliyordu.

 

Sahi bir insan bu durumda ne yapa bilirdi ki..?

 

Şiyar, Avzemin yanına oturup Avzemin yönünü ona dönmesini sağladı. Avzem, Şiyar ile göz göze geldiği an hıçkırıklara boğuldu.

 

"Ca-canım çok yanıyor Şiyar" dedi genç kadın zoraki bir şekilde konuşarak. Şiyar kahrolup bitti.

 

Karısını çekip sıkı sıkı sarıldı. "Senin canına kurban olurum ben" dedi genç adam. Ne diyeceğini bilmiyordu ne tepki vereceğini kestiremiyordu.

 

Şiyar ağa eğilip Avzemin göz yaşlarını eli ile sildi. Arından iki gözünü de öptü. "Dökme incilerini dayanamıyorum kurban olduğum" dedi genç adam.

 

Avzem yüzünü Şiyarın goğüsüne gömdü. Genç kız konuşacak gücü kendinde bulamıyordu.

 

Kaç saat daha o şekilde kaldı ikli bilmiyordu. Sonunda Avzem ağlarken uyuya kaldı. Şiyar geriye doğru çekilip Avzemin mahsum yüzüne baktı.

 

"Seni bu hale getiren herkesi öldürmek istiyorum" dedi genç adam. Eğilip Avzemin yanağından öptükten sonra geç kızın üzerini örtüp odadan çıktı.

 

Herkes perişan bir haldeydi. Dilçem olduğu yerde Ferzanın dizlerinin üzerine kafasını koymuş o da Avzem gibi ağlayarak uyuya kalmışti. Ferzan ise karısının saçları ile oynarken boş boş duvara bakıyordu.

 

"Sakinleşti mi?" Diye sordu Payiz salona gelen Şiyara. "Uyuya kaldı" diyen Şiyar kendini bir köşede yere attı. Bir dizini kendine doğru çekerken diğer ayağını yere uzattı.

 

"Siz biliyordunuz değil mi baba" dedi Şiyar. Vedat ağa kafasını salladı. "Dedem bunun için Avzemi istemedi" dedi bu defa Siyar. Daha çok kendiyle konuşur gibi.

 

"Neden bize söylemediniz" dedi hemen Diyar ağa.

 

"Söylenecek bir şey değil ki oğlum" dedi Zozan xanım.

 

Son konuşma bu olmuştu. Bundan sonra kimse konuşmamıştı. Aradan yarım saat geçtikten sonra Avzemin çığlık sesiyle birlikte Şiyar ağa olduğu yerden sıçradı.

 

Korku ile koşarak odaya gitti. Avzem yatağın üzerinde oturmuş ağlıyordu. Hemen gidip Avzemin yanında durdu Şiyar ağa.

 

"Ne oldu Avzem iyi misin" dedi endişe ile. Elini Avzemin yanağına koydu. "Gi-gitme" diyen Avzem, Şiyara sıkı sıkı sarıldı.

 

"Senden başka kimsem kalmadi gitme" dedi Avzem sayıklar gibi. Genç kız uyandığında Şiyarı yanında görmeyince istem dışı çığlık atıp ağlamaya başlamıştı. Bu yaşadıkları ağır geliyordu ve tek güç aldığı kişi Şiyardı onu da yanında göremeyince korkmuştu.

 

"Şhh sakin ol ben buradayım gitmiyorum hiç bir yere gitmeyeceğim" dedi Şiyar, Avzemin saçlarından öperek.

 

Şiyar yatağa uzanıp Avzemi de uzandırdı. Genç kız bir eli ile kocasına sarılırken diğer elini de karnının üzerine koymuştu.

 

Şiyar da bir eli ile Avzemi sararken diğer elini de Avzemin karnının üzerine koymuştu.

 

Avzem uyduktan sonra bir daha uyanmadı. Şiyar Avzemin yanından kalkmadı.

 

Bedihi üyeleri de Dilçemin uyanması ile gitmişti. Ama Diyar ağa ikizini bu halde bırakıp gidememiş misafir odasına geçip karısıyla beraber uyumuştu.

 

Avzem sabah kadar uyanmazken Şiyar gece boyu uyumamıştı..

 

***

 

Bölüm sonu.

 

Hep birlikte ağladık mı??

 

Bölümü nasıl buldunuz.

 

Hemen yorumlarınızı alayım.

 

Sizce bundan sonra ne olacak??

 

Bölüm : 06.01.2025 20:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Nur / Ağa'nın Rüyası / 37. Bölüm (canım acıyor)
Nur
Ağa'nın Rüyası

51.4k Okunma

3.63k Oy

0 Takip
54
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...