
Yeni bölümden herkese selam.
Bakalım bizleri neler bekliyor.
Keyifli okumalar.
***
ŞİYAR BEDİHİ
Kafamı kaldırıp önümdeki kocaman papatya tarlasına baktım. Ucu bucağı görünmeyen kocaman bir tarlaydı. Sadece beyaz papatyalar vardı. Bir tane bile sarı papatya yoktu.
Önüme dönüp oturduğum yerde dizimin hemen önünde olan papatyayı kopardım. Kopardığım papatyayı yapmakta olduğum papatya tacına ekledim.
"Baba sen ne yapıyorsun" diye markalı bir şekilde bana bakan küçük oğluma baktım. "Papatya tacı yapıyorum oğlum" dedim yapmaya devam ederek.
"Kime yapıyorsun onu" dedikten sonra gelip hemen yanıma oturdu. "Kardeşine yapıyorum oğlum" dedim. Son papatyayı da taca ekledim. Elimdeki tacı havaya kaldırıp baktım.
"Baba çok güzel olmuş. Bana da öğret anneme yapacağım" dedi hemen. Onun bu haline gülmeden edemedim.
"Tamam öğreteyim" dedikten sonra birlikte Avzeme de taç yaptık.
"Baba baba" diye yanımıza doğru koşan küçük kızıma baktim bu defa. "Efendim babacım" dedim. O sırada küçük kızım gelip yanımda durdu.
"Siz ne yapıyorsunuz" diye merak ile sordu. "Prensesime taç yaptım" dedim tacı kızımın kıvırcık saçlarına takarak. "Baba bu çok güzel. Çok teşekkür ederim" diyen küçük kızım boynuma sarıldı.
"Sen ve annenden güzel olmasa da evet güzel" dedim hemen onu öperek. "Abi sen kime yaptın" diye bu defa merak ile abisine sordu.
"Anneme yaptım" dedi hemen küçük oğlum. "Anne" diye seslenmeye başladı. "Efendim annem" diyen Avzemin sesi uzaktan geliyordu. Kafamı kaldırıp baktığımda görüş anlamına girdi ama çok uzaktaydı.
"Sana taç yaptım babam öğretti gel de takayım" dedi küçük oğlum. "Çok teşekkür ederim oğlum o sende kalsın ben sonra geleceğim" dedi Avzem.
"Şimdi gel anne" dedi küçük kızım bu defa. "Gelemem annecim" dedi bu defa Avzem. Neden gelmiyordu ki? "Anne nereye" diye tekrardan sordu küçük kızım.
"Sizinle saklambaç oynayalım mı?" Diyen Avzem hala uzaktan konuşuyor yanımıza gelmiyordu. "Evet evet oynayalım" dedi tekrardan kızım.
"Şimdi ben saklanacağım ama siz beni çok uzun bir süre bulamayacaksınız" diyen Avzeme anlamaz gözlerle baktım. "Ne demek bulamayacağız" dedim hemen.
"Ben çok gizli bir yere saklanacağım siz yıllar sonra benim yanıma geleceksiniz" diyen Avzem üzerine kaşlarımı çattım. "Anne saklanma artık oyun oynamak istemiyorum gel buraya" diyen kızım ağlamaya başladı.
"Oynayacağız kızım ben saklanacağım" dedi tekradan Avzem. "Nereye saklanacaksin anne bari onu söyle bulmamız kolay olsun" dedi hemen oğlum.
"İkizinin yanına saklanacağım oğlum" diyen Avzem üzerine hemen ayağa kalktım. "Anne ikizim gibi sende mi beni bırakacaksın" diyen oğlum da ağlamaya başladı.
"Avzem" diye bağırdım. Korku ile elin ayağım titriyordu. "Çocuklarıma iyi bak Şiyar hepinizi çok seviyorum" diyen Avzem yürüyerek gözden kaybolmaya başladı.
"Avzem" diye avazım çıkana kadar bağırdım. Avzemin arkasından koşmaya başladım. Ben ne kadar hızlı koşarsam koşmayım ona bir türlü yetişemiyordum.
"Avzem! Avzem dur! Oğlumuz gibi sende gitme Avzem! Beni düşünmüyorsan çocuklarını düşün Avzem!" Bir yandan bağırıyordum bir yandan da koşuyordum.
"Seni seviyorum Şiyar" diyen Avzem tamamen gözden kayboldu. Ben olduğum yere çöküp kalırken arkamdan oğlum ve kızımın ağlama sesi geliyordu.
"Avzem!" Ani bir şekilde kendimi yataktan attım. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Terden su gibi olmuştum. İlk bir kaç saniye nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım.
Odamda yatağımdaydim. Yan tarafa döndüm Avzem yoktu. Korku tüm bedenimi esir aldı. İçeride kız ağlama sesi geliyordu. Az önceki şeyler rüya değil miydi?
Korku ile yataktan kalktım. Elimi odanın kapısının kulpuna attım. Kapıyı açıp salona gitmekten korktum. Ya az önceki her şey gerçek ise. İçeride ağlayan kızın sesi daha da şiddetlendi.
Korkudan nefes alış verişlerim hızlandı tekrardan. Kapıyı açarak koşar adım kendimi salona attım kendimi. Salonda oturmuş olan Ferzan abi ve Dilçem yenge bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Şiyar iyi misin?" Diye sordu Ferzan abi. Dönüp ağlayan kız sesine baktım. Sanem ağlıyordu. "Avzem nerede" diye sordum hemen.
"Mutf-" Dilçem yenge lafını tamamlamadan kendimi mutfağa attım. "Avzem" dedim hemen. Avzem dönüp bana bakarken birkaç büyük adım atıp Avzemin yanında durdum ve kendime çekip sarıldım.
"Şiyar iyi misin" diye sordu Avzem. İçimden şükür ediyordum. Her şey bir kabustan ibaretti. "İyiyim" dedim geriye doğru çekilerek. "Asıl sen iyi misin" dedim elimle yüzünü avuçlayarak.
"İyiyim" dedi Avzem ama üzerinde şaşkın bir ifade vardı. Elimi Avzemin karnının üzerine koydum bu defa da"evlatlarım" dedim. Hepsi iyiydi.
Çocuklar doğmamıştı. İkizlerin ikisi de iyiydi. Biri tek değil ikisi de iyiydi. Avzem buradaydı. Hiç bir yere gitmiyordu. Aklım almıyordu o nasıl bir kabustu. Ben neden böyle bir şey görmüştüm.
"Şiyar ne oldu hiç iyi görünmüyorsun" diyen Avzem endişeli bir şekilde bana bakıyordu. "İyiyim, iyiyim hatunum sadece kötü bir kabus gördüm" dedim.
"Sanem neden ağlıyor. Ferzan abiler ne zaman geldi. Ayrıca beni neden uyandırmadın" diye art arda sorularımı sıraladım.
"Sanem çikolata istiyor fazla yedi diye ablam vermiyor ondan ağlıyor. Yarım saat önce geldiler. Seni uyandırmaya çalıştım ama sen uyanmayinca karışmadım" diye tek tek sorularımı cevapladı.
"Kahvaltı yaptın mı?" Diye sordum hemen. "Yok sen uyanınca yaparım dedim. Sen ne gördün Şiyar hic iyi görünmüyorsun" diyen Avzem hala endişeli endişeli bakıyordu.
"Önemli bir şey yok hatunum. Sen neden kendini aç bıraktın" dedim hemen. Bu halde birde benim yüzümden aç kalmıştı. "İştahım pek yok ayrıca o kabus bana anlatılacak" dedi hemen.
"Tamam tamam önce gidip Sanem kuşuma bakayım sende bir şeyler ye" dedikten sonra mutfaktan çıkıp içeriye girdim. Ağlayan Sanemi kucağıma aldım.
"Sanem ne oldu" dedim. Öyle bir ağlıyordu ki gören diyecek ne oldu acaba. "Aymca çiko" dedi ağlaması izin verdikçe.
"Tamam amcacım sen sakin ol ben sana çikolata vereceğim" dedim kucağındaki Sanem ile mutfağa doğru giderek. "Şiyar sakın verme sonra karnı ağrıyacak' dedi arkamdan Ferzan abi.
Ben onu duymazlıktan gelirken biz mutfağa geçtik. "Teyzesiz bak Sanem ne istiyor" dedim Avzemin yanında durdudum. "Ne istiyorsun teyzem" dedi Avzem hemen.
"Tiyşe çiko" dedi Sanem ağlaması durmuştu sonunda. "Teyzesi dolaba bak çikolata var mı?" Dedim. Avzem gidip dolaba bakıyormuş gibi yaptı.
"Çikolata bitmiş amcası" dedi Avzem takrardan bize doğru dönerek. "Aymca çiko" diyen Sanem tekrardan ağlamaya başlayacaktı.
"Sanem kuş ister de amcası almaz mi? Teyze ve kuzenlerin acımış yemek yesinler amca da acımış yemek yedikten sonra gidip markete Sanem kuşa çikolata alacak amca" dedim hemen.
"Çiko" dedi tekradan. "Evet çiko" dedim. Sanem artık tam anlamıyla sakinleşmişti. "Sanem kuşum sen anne ve babanın yanına git. Bizde yemek yiyip seni markere götürelim" diyen Avzem üzerine Sanem kafasını salladı.
Ben onu alıp salona geçtim. "Nasıl susturdun" diye sordu hemen Dilçem yenge. "Siz çocuklardan hiç anlamıyorsunuz. İki saatir ağlamaktan helak oldu çocuk" dedim Sanemi, Dilçem yenge vererek.
"Anne aymca çiko alacak" diye bizi hemen ele verdi Sanem. "Bu mu senin çocukluktan alnlama şeklin" dedi hemen Ferzan abi.
"Amcayim ben amca tabi ki de o ne derse yapacağım. Biz kahvaltı yapacağız siz yaptiniz mi?" Diye sordum. Yaktık diyen Ferzan abi üzerine mutfağa geçtim.
"Buket nerede" diye sordum masya otururken. "Alışverişe gitti oradan konağa geçecekmiş biz sıkıcıymışız" diyen Avzem üzerine güldüm. Annemle iyice kaknka olup bizi unutmuştu.
Bir yandan kahvaltı yaparken bir handan da sohpet ediyorduk. Avzem ne kadar zorlasa da rüyamı ona anlatmadım. Birde saçma bir rüyaya kafasını takmasını istemiyordum.
Telefonuma gelen bildirim ile açıp baktım. Gördüğüm şeye buruk bir sesle gülümsedim. "Ne oldu gözlerin doldu" diyen Avzem üzerine gözlerimin dolduğunu fark ettim.
"Diyar kendisini ve kucağındaki bebek hastasının fotoğrafını atmış" dedim fotoğrafı Avzeme göstererek. "Çocukların çok seviyor ayrıca kucağına da çok yakışıyor umarım onun da hemen bir çocuğu olur" dedi Avzem hemen.
"Umarım" dedim durgun bir şekilde. Hepinizden çok o istiyordu baba olmayı ama o hariç hepmiz baba olmuştuk. "Neden umutsuz bir şekilde umarım dedin" diye sordu Avzem.
"Bilmiyorum içimde garip bir his var. Umarım tek engel Payizin şuan için çocuk düşünmüyor olmasıdır" dedim dedin bir iç çekerek.
"Kötü düşünme Şiyar bence de sadede Payiz abla istemiyor. Başka türküsünü aklına getirme" diyen Avzem üzerine kafamı salladım ardından Diyara cevap yazdım.
"Gençler bitmedi mi şu kahvaltı dışarıya çıkalım artık" diye Ferzan abi içeriden seslendi. "Nereye gideceğiz" diye sordum. Geç uyandığım için her şeyden habersizdim.
"Ben büro için son alışverişi yapacağım. Ablamalar da genel bir alışveriş yapacak" dediğinde anladım dersi kafamı salladım.
AVZEM BEDİHİ
Şiyarın sen git hazırlan ben mutfağı toplarım demesi üzerine odama gidip hazırlandım. Daha sonra salona döndüm.
"Avzem de geldiğine göre çıkalım" diyen ablam üzerine hep birlikte evden çıktık. Biz aşağıya iner inmez "Sanem sen gel amcaya sana çikolata alacağım" diyen Şiyar, Sanemi kucağına alıp markete gitti. Bir kere söz verdi mi tutmasa olmazdı.
Biz Şiyarı beklerken Alaz binadan çıktı. "Alaz senin neyin var" dedim hemen. Yüzü asıktı belliydi morali bozuk. "Anneannem dönmek istedi her şeyi öğrendiğimi ve gelmemesini söyledim. Uzun bir süre onu görmek istemiyorum" dedi.
İçim burkuldu. O kadınla bildikte büyümüştü. Şimdi ise en büyük suçlunun o olduğunu öğrenmişti. "Pek ona ne oldu" diye sordum.
"Annemiz iyi Avzem. Dediğim gibi ev tutum ona. Aylık da para vereceğim ki o işe muhtaç olmasın" diyince anladım dercesine kafamı salladım.
"Alaz şey bende aylık para versem ama benim verdiğimi söylemesen olur mu?" Dedim onun bende emeği hakkı yoktu ama vicdanım el vermiyordu nede olsa beni doğuran oydu.
"Neden bilmesin" diye sordu Alaz. Bu sorunun cevabını bende bilmiyordum ama bimesini istemiyordum. "Alışverişe gideceğiz biz sende gelmek ister misin?" Diye hemen konuyu değiştirdim.
"Benim işe gitmem gerekiyor size iyi eğlenceler" diyen Alaz gelip bana sarıldı. "Canını sıkma Alaz bu günler de geçecek" dedim bende ona sarılarak.
"Sende canını sıkma" diyen Alaz gitti. Alaz gittikten beş dakika sonra Şiyar geldi. Sanemin elinde çikolata varken Şiyarın elinde kocaman bir poşet vardı.
"Bu poşet ney Şiyar" diyen Ferzan abi, Sanemi kucağına aldı. "Sanem hangi çikolatayi alacağına karar vermediğini için bende tüm çikolatalardan aldım" dedi Şiyar.
"Ben çocuğun karnı ağrır bir tane bile verme diyorum adam tüm çikolataları almış ya sabır" diyen Ferzan abi arabaya doğru yürümeye başladı.
"Bana yok mu" diye sordum hemen. Sanemin elindeki çikolatayı görünce canım çekmişti. "Sana da tüm çikolatalardan almak isterdim Avzem ama" dedi ve durdu.
"Sen karam seversin" derken cebindeki üç tane karamı çıkarıp bana uzattı. "Ya Şiyar çok teşekkür ederim" dedim hemen çikolataların elime alarak. "Afiyet olsun hatunum" dedi o da.
"Neden üç tane aldın" diye sorarsan bir yandan da çikolatalardan birini açıyordum. "Biri senin için diğer ikisi de izkilerimiz için" diyince kocman gülümsedim.
"Teşekkür ederiz babası" dedim elimi karnımın üzerine koyarak. "Afiyet olsun babalarının canları" diyen Şiyar da elini karnımın üzerine koydu.
Sonunda yola çıktığımızda ilk olarak benim büro için alışveriş yaptık. Benim alışverişim bitince de Sanem için çocuk mağazasına girdik.
Ablam ve Ferzan enişte, Sanem için kıyafet alırken bende bebek eşyalarına bakıyordum. Şiyar da ortalarda kaybolmuştu.
Şuan buradaki her şeyi almak istiyordum. Ama daha çocuklarımın cinsiyeti belli değildi. Bir kaç beyaz şey almak istesem de kendimi zor tutuyordum çünkü cinsiyetleri belli olunca zaten bir sürü şey alacağım.
"Avzem bak ne aldım" diyen Şiyarın sesi üzerine arkamı döndüm. Elinde çocuklar için olan iki tane Fenerbahçe fomasi vardı. Bu adam gerçekten kafayı bozmuştu.
"Hayatım bunlar ne belki çocuklarım Fenerbahçeli olmayacak" dedim hemen. Kaslarını çatarak bana baktı. "Fenerbahçeli olunmaz Fenerbahçeli doğulur hatunum. Benim çocuklarım Fenerbahçeli tabiki de" diyince gülmeden edemedim.
"Peki hayatım sen öyle diyorsan öyle olsun" dedim hemen. Alışveriş bitince gidip yemek yedik. Hala pek iştahım yoktu ama Şiyar her şeyi bana yedirmeye çalıyordu.
Yemekler bitince ablamlara konağa geçerken bizde eve döndük. Çok yorulmuştum. Hemen üzerimi değiştirip salona geçtim. Şiyar da üzerini değiştirip yanıma geldi.
"Sonunda başbaşa kala bildik Avzem hatun" dedi yanıma oturarak. "Başbaşa değiliz çocuklarımız da burada hayatım" dedim elimi karnımın üzerine koyarak.
"Çocuklarımız her şeyi görmez değil bu babacım" diyen Şiyar karnıma doğru konuşuyordu. "Daha doğmamış çocuklara ne diyorsun Allah aşkına Şiyar" dedim hemen.
"Şşhh sesiz ol karıcım. Bak ne güzel sakinlik sesizlik. Şanlıurfa'ya geldiğimizde beri sen hiç böyle bir sesizlik sakinlik gördün mü? Hazır sesizlik sakinlik hakim iken tadını çıkararlım" dedi Şiyar.
"Bence de uyuyalım" dedim esneyerek. "Bu gece uyumak yok karıcım" dedi Şiyar bana doğru yaklaşarak. "Ama çocuklarımızın uykusu var" dedim.
"Onlar uyusun zaten karıcım. Çocuklar için uyku vakti bizim için gün yeni başlıyor" dedi dudaklarımdan öperek.
"Şiyar" dedim geriye doğru çekilerek. "Ne Şiyar, özledim kızım" dedi tekrardan dudaklarıma kapanarak..
***
Bölüm sonu.
Hemen yorumlarınızı alayım.
Bölüm başlığı bulamıyorum ben neden?
Sevgili okurlarım ben açık sahneler yazamıyorum benden bu kadar.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 51.4k Okunma |
3.63k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |