47. Bölüm

47. Bölüm (Anne'm)

Nur
nurrunuuz

Yeni bölümden herkese selam.

 

Bakalım neler olacak.

 

Keyifli okumalar.

 

 

***

 

 

ŞİYAR BEDİHİ

 

Buketin Alaz diye bağırması üzerin onun baktığı yöne baktım. Biraz ilerimde durmuş olan az önce bu kız benim karım diyen adama bakıyordu. Adam Alaza silah doğrultumuştu.

 

Koşarak adamın üzerine atladım o an silah patladı. Önce kulağıma Avzemin, Alaz diye bağıran sesi geldi. Ardından da Şiyar diye aynı anda bağıran Avzem ve Buketin sesi.

 

Hızlıca etrafima baktım. Vurulan kimse yoktu. Adamın elimdeki silahı çekip köşeye attım ve adamın yüzüne ardı ardına yumruk atmaya başladım.

 

Son darbem ile bayılan adamın üzerinenden kalktım. "Şiyar iyi misin?" Diyen Avzem koşarak gelip bana sarıldı. "İyiyim hatunum korkma" dedim bende hemen ona sarılarak.

 

Burada bulunan herkes sorguya alınmak için karakola götürüldü. Bizde birkaç saat karakolda bulunduk. İşimiz bitince hepimiz eve döndük.

 

"Şiyar olmasaydı ben şimdi tahtalı köyde olurdum. Avzemin hamile hali ile bir ölü görmediği kalmıştı onu da görürdü tam olurdu" dedi Alaz alaya karışık bir şekilde.

 

"Allah korusun Alaz öyle deme. Çok şükür ki kocam oradaydı" dedi Avzem. Ona tebessüm etmekle yetindim.

 

"Ay burası yine vıcık vıcık aşk koktu kalk Alaz kalk evimize gidelim" dedi Buket hemen ayağa kalkarak. "Gidelim" diyen Alaz da ayağa kalktı.

 

"Gidin gidin belki siz de aşk kokarsınız" dedi Avzem. Bence çoktan koymuşlardı ama ikisi de henüz kabul etmiyordu. "Ne alaka" diyen Buket salondan çıktı.

 

"İyi geceler" diyen Alaz da arkasında gitti. Başbaşa kaldığımız nadir anlardan biri daha. "Biz de odanıza gidip uyuyalım hayatım" dedi Avzem ayağa kalkarak.

 

"Tamam hatunum" dedim bende ayağa kalkarak. Birlikte odaya gidip üzerimizi değiştirip yatağa girdik. Kafamı Avzemin göğüsün üzerine koydum. O da direk olarak saçlarımla oynamaya başladı.

 

"Saçlarını çok seviyorum. Çok güzel saçların vat" dedi. Bunu söylemesede biliyordum çünkü her fırsatta saçlarım ile oynuyordu. "Bende seni çok seviyorum. Benim bir de çok güzel karım var" dedikten sonra eğilip Avzemin karnının öptüm.

 

"Babanız sizi de çok seviyor prensesim ve aslan parçam" dedim. Çocuklarımın doğmasını sabırsızlıkla bekliyordum. Kızıma barbie bebek alacağım günleri oğlum ile futbol oynayacağım günleri iple çekiyordum.

 

Oğluma sevmek nasıl bir şey onu öğreteceğim. Kızıma da sevilmek nasıl bir şey onu öğreteceğim. Benim kızım ve oğlum hem sevmenin hemde sevilmenin ne demek olduğunu en güzel şekilde öğreneceklerdi.

 

Kızım asla ama asla sevgiyi başkalarında, yanlış insanlarda aratmayacaktı.

 

Oğlum asla ama asla bir kızı üzmeyeceti. Bir kıza nasıl davranması gerektiğini onun kalbini kırmaması gerektiğini öğrenecekti.

 

Ben yaşadığım sürecek çocuklarımın temiz kalpli mükemmel birer insan olmalarını sağlayacaktım ki ben olmasam bile Avzemin onları en güzel şekilde yetiştireceğini biliyordum..

 

BİRKAÇ AY SONRA

 

Soymuş olduğum elmayı Avzeme uzatırken kapı çalmaya başladı. Elindeki tabağı sehpanın üzerine bırakıp gidip kapıyı açtım.

 

"Hoş geldiniz" dedim kapıdaki Payiz ve Diyara. Payiz hoş bulduk giyip içeriye girerken suratı asık olan Diyar bir şey demeden girdi. Bende kapıyı kapatıp arkalarından girdim.

 

"Diyar abi neden somurtuyor yoksa bebişler yine mi cinsiyetlerini göstermedi" diye sordu Avzem. Ben huysuz yeğenlerim bir türlü cinsiyetlerini göstermiyorlardı.

 

"Yok belli oldu" dedi heyecan ile Payiz. "E bu niye somurtuyor o zaman" diye sordum hemen.

 

"Cümle aleme kızım olacak diyen Diyar ağa'nın iki erkek bebeği olacak çünkü" diyen Payiz üzerine gülmeye başladım. "Gülme lan" diye çıkıştı hemen Diyar.

 

"Ay çok sevindim sağlıkla gelsin paşalar" dedi heyecanlı heyecanlı Avzem. Gidip Diyarın yanına oturdum. "Somurtup durma kız çocuğun olmasını çok istiyordun ama olsun iki tane aslan parçası olacak. Bir dahaki sefere kız olur" dedim hemen.

 

"Sipariş mi veriyoruz lan" diye kızdı bu defa Diyar. "Ben öyle mi dedim Diyar. Yazık değil mi yeğenlerime demezler mi babam bizim cinsiyeti öğrenince neden üzüldü diye. Erkekler diye baba sevgisinden mahrum mu kalsın benim yeğenlerim" dedim saçma bir duygu sömürüsü ile.

 

"Manyak mısın niye sevmeyeyim çocuklarımı. Sadece biraz hayal kırıklığına uğradım" dedi bu defa Diyar.

 

"Bir şey olmaz Diyar abi bizim kızı sizin oğlanlardan birine veriz" dedi Avzem alaya karışık bir şekilde. "Olmaz onlar kardeş Avzem daha doğmamış çocuğum adına ne diye söz veriyorsun" dedim hemen. Avzem gülmeye başladı.

 

"İyi tamam kardeşler yemedi kimse kızını" dedi yine alaya karışık bir şekilde. "İsim düşündünüz mü? Diye sordu bu defa Avzem.

 

"Diyar hep kız isinleri seçti ama ben ikisi de erkek olur diye bir şey düşünmüştüm. Ne dersin Diyar o isimleri mi koyalım evlatlarımıza" dediye sordu Payiz. Diyar da kafası ile onu onayladı.

 

"Cihan ve Dahan koymak istiyorum sizce nasıl" dedi Payiz. Bence çok güzeldi. Kulağa hoş geliyordu iki isimde. "Çok güzeller" dedi hemen Avzem.

 

"Bence de güzel" diye cevap verdim bende. Bugünlere geleceğim hiç aklıma gelmemişti. Ben ve Diyar daha dün çocukken şimdi ikimizin de ikizleri olacaktı zaman çok hızlı geçiyordu.

 

"Yemek söyleyeyim ben o zaman kızlar canınız ne istiyor" diye sordum ayağa kalkarak. "Şiyar bana acılı Urfa söyle" dedi Avzem.

 

"Bana da iskender söyle" dedi Payiz. Dönüp Diyara baktim. "Sen ne istiyorsun" diye sordum bu defa. "Bende acılı Urfa" dedi.

 

Üç acılı Urfa bir de iskender sipariş ettim. Yemekler gelince soğumadan yedik. Daha sonra çay demleyip içeriye geçtim. Avzemin karnı iyice büyüdüğü ve hareket etmekte zorluk çektiği için bu tür seyleri artık ben yapıyordum.

 

Çayları herkese verip gidip Avzemin yanına oturdum. "Avzemin karnı ne güzel şişmis çocuklar iceride top oynuyor resmen. Payize bak çocuklar içinde nefes nasıl alıyor çok merak ediyorum" dedi Diyar.

 

Payizin hamilelik ayına göre karnı biraz küçüktü ama kişiden kişiye değişiyor diye biliyorum. "Diyar abi sen bana şişko mu dedin" diye sordu Avzem.

 

"Şişko demedim de karnın baya büyümüş" dedi bu defa Diyar. "Şiyar, Diyar abi bana şişko diyor" diyen Avzem ağlamaya başladı.

 

"Sen şişko değilsin ki hatunum Diyar boş konuşuyor işte" dedim hemen. "Avzem ben sana şişko demedim gerçekten sadece karnın çok şişmiş" dedi Diyar.

 

"Bak hala bana şişko diyor" diyen Avzemin ağlaması daha da arttı. "Diyar sen neden benim eltime şişko diyorsun" diyen Payiz de ağlamaya başladı.

 

"Gerizekalı şu dilini biraz tutsan ölür müsün?" Diye Diyara kızdım hemen. "Şiyar ben şişko muyum?" Diye soran Avzem ağlamaya devam ediyordu.

 

"Değilsin tabiki de Diyar boş konuşuyor hatunum" dedim Avzemi kendime çekip sarılarak. "Balım ağlama ama ben Avzeme şişko demedim valla" diyen Diyar da Payize sarıldı.

 

Kızlar zor olsa da sonunda sustular. İkisi de fazlası ile hassastı. Diyar sağolsun ikisini de her seferinde ağlatacak bir sebep buluyordu.

 

***

 

Pür dikkat televizyona bakıyordum. Bugün Fenerbahçe'nin maçı vardı. Bu maçı kesinlikle almamız gerekiyor. "Hayde evet hayde!" Maç izlerken sanki beni duya bileceklermiş gibi birde bağırıyordum.

 

"Şiyar bağırma ben ve çocuklarım korkuyoruz" dedi yan tarafımda ki koltukta uzanmış olan Avzem. "Tamam tamam özür dilerim" dedim hemen. Avzem telefonu ile oynamaya devam ederken bende maça bakmaya devam ettim.

 

İlk yarı 0-0 bitti. Olduğum yerden ayağa kalktım. "Hatunum kalk da biraz yürüyelim ikinci yarı başlayana kadar" dedim Avzemi olduğu yerden dikkati bir şekilde kaldırdım.

 

Canan sürekli yürüyüş yapmamız gerektiğini söylemişti. Ben Avzemin koluna girerken evin içinde yürümeye başladık. "Şiyar yarın sen işe gitmeyeceksin dışarıda yürüyüş yapalım mı?" Diye sordu.

 

"Olur hatunum" dedim hemen. Hafaya içi gündüzleri annem gelip Avzemin yanında kalıyordu ne olur ne olmaz diye. Konağa gelmemiz için çok ısrar etmişti ama Avzem bu halle evde daha raht ediyorum diyip kabul etmemişti. Onun için annem geliyordu. Haftas sonu da ben yanındaydım zaten.

 

"Dur Şiyar yoruldum" diyen Avzem olduğu yerde duru bende onunla birlikte durdum. Olduğu yerde biraz nefes aldı. "Gel uzan hatunum ikinci yarı bitince devam ederiz yürümeye" dedim daha sonra birlite salona girdik. Az önceki yerine oturmasını sağladım.

 

Mutfağa gidip bir bardak su alıp Avzeme verdim. "Meyve getirmeyim mi hatunum" diye sordum boş bardağı alarak. "Yok yok ağzıma kadar doluyum" diyince kafam ile onu onaylayıp gidip boş bardağı bırakıp geldim.

 

"Nasıl hissediyorsun nefesini düzene koydun mu?" Diye sordum Avzemin yanına oturarak. "İyiyim iyi" diye cevap verdi Avzem. Eğilip Avzemin yanaklarından sulu sulu öptüm.

 

"Seni seviyorum kadın" dedim. Avzem gülmeye başladı. Avzem gülünce benim için tüm dünya dursun istiyordum. Hep onun gülüşünde kalalım istiyordum.

 

"Bende seni seviyorum adam" dedi o da yanaklarımdan öperek. "Babanız sizi de seviyor çocuklarım" dedim eğilip Avzemin karnını öperek. "Çocuklarım da babalarını çok seviyor" dedi Avzem.

 

"Uzan dinlen hatunum" dedim olduğum yerden kalkıp Avzemin uzamasına yardımcı olarak. "Şiyar benim uykum var odaya uzansaydım keşke" dedi Avzem.

 

"Olmaz Avzem hatun yanımda uyu. Söz çok ses yapmam" diyince kafası ile beni onayaldı. Gidip odadan bir çarşaf alıp Avzemin üzerini örttüm. O uyuya kalırken bende ikinci yarının başlamasıyla sesiz sesiz televizyona bakmaya başladım.

 

Maçın bitmesine on dakika dakika kalmıştı. İki takım da gol atmamıştı. Sanırım sıfır sıfır bitecekti bu maç. Son dakika bir gol atsaydık çok güzel olurdu.

 

"Ağağaa" Avzemin bir anda bağırıp uyanması ile olduğum yerde sıçradım. "Avzem! Avzem ne oldu!" Dedim hemen yanına koşarak. "Kar-karnı ağaa" olduğu yerde ter içinde kalmıştı.

 

"Şi-şiyar doğum başlıyor Şiyar suyum ağağaa" söylediği şey ile şok olmuş bir şekilde baktım. "Hemen hastaneye" dedim Avzemi ayağa kaldırarak. Kucağıma alıp koşarak salona çıktım.

 

"Şiyar dolpta bebek çan-ağaa" hemen Avzemi kucağından indirdim. "Duvara tutun hemen çantayı alacağım" dedim. Dolabı açıp Avzem ile önceden hazırladığımız çantayı aldım.

 

Her şeyi anladığımdan emin olunca kapıyı açıp acele ile çıktım. "Şiyar ne bu telaş" diye sordu merdivenlerden inen Alaz. "Görmüyor musun Avzemin doğumu başladı" dedim telaş ile.

 

"Lan Avzemin doğumu başladıysa Avzem nerede" diye sorunca etrafıma baktım. "Avzemi içeride unuttum" elimdeki her şeyi Alazın üzerine atıp telaş ile kapıyı açtım.

 

"Sen doğurmuyorsun Şiyar ben doğuruyorum. Beni almadan nereye ağaa Allah seni kahretsin Şiiyağğrr" diye acı içinde bağırıyordu Avzem.

 

"Özür dilerim çok özür dilerim" dedim hemen Avzemi kucağıma alarak. "Alaz koş arabayı çalıştır" dedim. Alaz önümden giderken bende arkasından koşmaya başladım.

 

O arabaya nasıl bindik nasıl hastaneye yetiştik hiç bilmiyordu. Hastanenin önünde durunca Avzemi kucağıma alıp hastanenin içine girdim.

 

"Acil sedye biz doğuruyoruz hemen sedye getirin" diye bağırmaya başladım. "Alaz Cananı aradın mi?" Diye sordum telaş ile.

 

"Ağaaa dayanamıyorum hep senin yüzünden Şiyar Allah seni kahretsin" diye bağırıyordu Avzem.

 

"Kahretsin hatunum Allah beni kahretsin. Sedye getirin hemen dayanamıyoruz biz" dedim bu defa. Sonunda bir hemşire sedye getirdi hemen Avzemi uzandırdım.

 

"Siz hastanın nesi oluyorsunuz" diye sordu hemşire. "Dedesi oluyorum bu ne biçim soru. Soru soracağına bizi doğumhaneye yetiştir burada doğuracağız yoksa" dedim hemen.

 

"Sen değil ben doğuruyorun Şiyağğrr. Ağhahaha" Avzem bağırırken bir yandan da beni azarlanayı ihmal etmiyordu. "Tamam hatunum kızma sen doğruyorsun sakin ol derin nefes al ver" derken ona göstermek amaçlı derin nefes alıp verdim.

 

"Şiyağğr" diye çığlık attı. Bir yandan da doğumhaneye doğru yürümeye devam ediyorduk. "Söyle söyle hatunum" dedim hemen.

 

"Allah seni kahretsin Şiiyağğrr" dedi bu defa. Kız acıdan ne dediğini ne yaptığını bilmiyordu. "Kahretsin hatunum, kahroldum oldum zaten" dedim bende. Sonunda doğumhanenin önüne geldik.

 

"Siz burada bekleyin" diyen hemşireye baktım. "Ne demek burada bekle az önce dedesiyim lafını ciddiye mi aldın bacım ben kocasıyım kocası tabi geleceğim" dedim hemen.

 

"Lütfen o da gelsiğgn" diye bağırdı Avzem acı içinde. Hep birlikte içeriye girmemiz ile Avzemi hemen doğuma hazırlayıp aldılar. Canan da çoktan gelmişti.

 

"Hayde Avzem biraz daha zorla kendini" dedi Canan. Avzem kendini biraz daha zorlarsa tüm organları dışarıya çıkacaktı. "Şiyağğr" diye çığlık attı Avzem.

 

"Ağahaha" bir yandan çığlık atıyor diğer yandan da acı içinde ağlıyordu. Onun böyle acı çektiğini görünce ben kahroluyordum. Ben kendim doğursam bu kadar acı çekmezdim. Avzeme bakarken benim canım ağırıyordu resmen.

 

"Hepsi senin yüzüğden Şiyağğr ahh" Avzem bağırırken tutmuş olduğu elimi var gücü ile sıkıyordu. Bir anda odayı ağlama sesi doldurdu. "Oğlumuz doğdu sonuda" dedi Canan.

 

Bir anda her şey bulanıklaşmaya başladı. Bende Avzem gibi ağlamaya başlamıştım. Ağlama sesi daha da artmaya başladı. "Kızımız da doğdu" dedi bu defa Canan.

 

"Şiyar" dedi Avzem deli gibi ağlıyordu. "Avzem" dedim eğilip anlını öperek. "Annesi bebeklerini görsün" diyen Canan üzerine kızımı da oğlumu da Avzemin kucağına verdiler.

 

"Annem" diyen Avzem ağlayarak ikisini de tek tek öptü. "Kurban olurum ben size" dedikten sonra bende tek tek üçünü öptüm. Şuana kadar yaşadığım bütün hissleri unuttum çünkü bu bambaşka bir şeydi.

 

"Bebeklerimizi yıkayıp giydirelim. Annemizi de odaya alınca bebekleri getirelim" diyen Canan üzerine bebeklerin ikisini de hemşire alıp götürdü.

 

"Hayırlı olsun" dedi bu defa Canan. "Teşekkür ederim" diyen Avzem ağlamaya devam ediyordu. Bunlar hepsi mutlukuk göz yaşıydı..

 

 

***

 

Bölüm sonu.

 

Hemen yorumlarınız alayım.

 

Bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz.

 

Finale çok az kaldı desem..? 👉🏻👈🏻

 

Bundan sonra neler olacak sizce.

 

Olay dolu bölümlere devam mı edelim yoksa biraz sakin bölümler mi okuyalım ne dersiniz??

 

Yıldız'ı patlamayı unutmayın.

 

Duyurular için takipte kalın.

 

Instagram; nurrunuuz

 

Tiktok; nurrunuzq

 

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

 

Bölüm : 19.02.2025 19:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Nur / Ağa'nın Rüyası / 47. Bölüm (Anne'm)
Nur
Ağa'nın Rüyası

51.4k Okunma

3.63k Oy

0 Takip
54
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...