
Hyunjin'den
Alışveriş bittikten sonra sorunsuz bir şekilde geri döndük. Yol boyu Chan hakkında ya da Zoe hakkında saçma düşüncelerini dile getirmişlerdi. Bu ne kadar rahatsız edici olsa da kendimi belli etmemem gerekiyordu.
"Chan güçlüdür arkasında Yang Jeongin var. Sırttı kolay kolay yere gelmez."
Daeho, "Bakıyorum da hayranısın galiba."
"Güçlü olanı övmek gerek dimi Daeho? Aynısı sen yapabilir misin? Bence hayır."
Böyle devam edersek eğer birinin cesedi çıkacaktı. Neyse ki Vegas konuyu değiştirip bundan sonra izleyecekleri yolu anlatmaya başladı.
Vegas, "En az 2 gün sonra Kelvin ile masaya oturalım. Çok fazla uzadı bu iş."
Soojin, "Bugün birşeyler ayarlamaya çalışırım. Kız o güne kadar yaşasın yeter."
Vegas sigarasını yakıp dudaklarına götürdü. Bir nefes çekip dumanı içeri bıraktı. "Kelvin kesinlikle bundan bir ders almıştır. Daha fazla birşey yapamaz artık."
Bu konu hakkında daha fazla birşey konuşulmamıştı. Malikanenin önüne geldiğimizde içeri geçtik. Çantaları Taejun ve Daeho içeri taşıdı. Kalanlar ile salona girdik.
Masa güzelce donatılmıştı. Belli ki misafir gelecekti. Burada kaldığım zamanda hiç böyle bir masa görmemiştim. Genelde yemekler dışında bilgisayarlar, planlar, silahlar olan masa şimdi kraliyet ailesi masası gibiydi. Gelen kişi gerçekten önemli biri olmalıydı. Daha kötüsü ise içimde kötü bir his vardı.
"Bu arada Jin Ho bir misafirimiz gelecek haberin olsun."
Kafam ile onaylayıp odama çıkacağımı söyledim. Güya duş alacaktım ama sadece oturacaktım. Gelecek kişiyi de bir o kadar merak ediyordum. Telefonu çıkarıp Chan'a bilgi verdim.
Misafir gelecek. Büyük ihtimalle önemli biri.
Mesajı yazıp telefonu tekrar kapattım. Birkaç saat buradan çıkmasam iyi olacaktı. Yatağa kendimi bırakıp birkaç dakika gözlerimi kapattım. Huzurumu bozan yine Daeho olmuştu.
"Jin Ho misafirimiz birazdan gelir hazırlan."
"Tamam."
Şu misafiri oldukça merak ediyordum. İçimdeki kötü his hâlâ vardı. Aldırış etmeden aşağıya indim. Herkes aşağıda bekliyordu ve hiçbir şekilde konuşmuyordu. Kapı çalınca Soojin kapıyı açmak için ilerledi.
İçeri giren ise hiç beklemediğim biriydi. O kadar çok gelmiştim ki şuanda buradan cesedim bile çıkabilirdi.
Nam Kyunghoon
Jeongin'den sonra gelen en güçlü yeraltı mafyasıydı. Chan ve Jeongin'in ezeli düşmanıydı. Jeongin'in başa geçmesine neden olan, Yang ailesinin fertlerine kumpas kuran adam Nam Kyunghoon şuanda karşımdaydı.
Vegas ile tokalaşıp masaya geçtiler. Ben en köşeye fazla bakılmaya yere oturmuştum. Hiç karşılaşmamıştık ama oldukça gergindim.
Neyin peşindesin Vegas? Bu adamla ne işin var?
"Hoşgeldin Kyunghoon davetimi kabul ettiğin için teşekkürler."
"Sağlam adamları kaçıracak kadar salak değilim Vegas değil mi?"
Vegas gülümseyip yemeğe başlayabileceğimizi söyledi. İştahım şuanda hiç yoktu. Ağzıma bir lokma bile atsam anında geri çıkartırdım. Gitmemem aksine burada kalmam gerekiyordu. Ne olursa olsun bir bilgi için mantıklı hareket etmem gerekiyordu.
Yemeği kısa tutup asıl meseleye gelmişleridi. Bu kısacık zaman bana bir ömür gibi gelmişti. Soojin birkaç fotoğrafı ileri doğru uzattı. Vegas fotoğrafları alıp Kyunghoon'un önüne koydu.
"Chan'ı ikimizde sevmiyoruz ve ortadan kaldırmak istiyoruz ama aynı amacı hedefleyen güçlü biri var."
"Lee Minho," diye yanıtladı Kyunghoon.
Vegas ise sadece başını salladı. "Chan ile yakın bir geçmişi var. İki planım var ya Lee Minho'nun canını yakacağız ya da işbirliği yapacağız."
"İşbirliği yapacak biri değil. Esir alsak Chan'ın ne yapacağı belli olmaz."
Kesinlikle öyleydi. Minho mesleğine bağlı bir polisti. Kolay kolay prensiplerinden vazgeçmezdi. Chan ise eski defterler için kendini tehlikeye atmazdı.
"Yine de şansımızı denemekten zarar gelmez öyle değil mi?"
"Kesinlikle ama planını genişlet ve detaylandır. Daha sonra ise tekrar görüşelim."
Konuşmayı burada bitirmişlerdi. Kyunghoon yerinden kalkıp kabanını giymişti. Vegas kapıya kadar uğurlanmıştı. Derin bir nefes alıp koltuğa geçtim.
Soojin bir telefon görüşmesi için bahçeye çıktı. Taejun ise kahve yapacağını söylemişti. Vegas ve Daeho ise görünürde yoktu. Odaya çıkıp telefonu açmam gerekiyordu. Tam yerimden kalkacakken Soojin içeri girdi.
"Kelvin ile yarın için buluşma düzenledim."
Taejun, "Bu mükemmel. Diğerleri nerde?"
"Bilmiyorum."
Birazdan Vegas burada olurdu ve yarın ki operasyonu konuşurduk. Hızlıca telefonu çıkarıp açtım. Kimse mesaj atmamıştı. Chan ile olan sohbete girip nokta attım. Bu şifreli bir mesajdı. Geri telefonu cebime koydum. Vegas ile Daeho salona girdi.
•
Operasyon günü tekrar ekibin yanına gittim. Son ana kadar yanlarında olmalıydım. Lara buradaki kulübede durmaya devam edecekti. İşaret gelince de buradaki adamlardan biri işini bitirecekti. Tabiki buna izin vermeyecektik. Han Lara'yı almak için buraya gelecekti.
Vegas, "Tek bir hata bile istemiyorum. Kısa tutup bu işi de başarılı bir şekilde bitireceğiz."
Dün planı konuştuktan sonra diğerlerinin yanına geri dönüp olan herşeyi anlatmıştım. Vegas'ı bugün bitirmemiz gerekiyordu. Yoksa başka türlü önümüze çıkacaktı.
Bütün silahları hazırlayıp arabaya koyduk. Büyük bir grup bizimle gelecekti. Dün konuştuğumuz kadarıyla bunlar Vegas'ın değil Kyunghoon'un adamlarıydı.
Soojin, "Herşey hazır çıkalım."
Vegas, "Siz çıkın geliyorum."
Soojin ve ben önden ilerledik. Taejun ise arkadan geliyordu. Daeho diğer adamlara bilgi veriyordu. Soojin'in işareti ile bineceğimiz arabaya yöneldim. Kısa sürede Vegas'ta binmişti.
Herkesten önce operasyonun yapılacağı yere gelmiştik. İçimde hâlâ o kötü his vardı. Vegas ve Daeho içeriyi kontrol etmek için yanımızdan ayrıldı. Soojin ise diğer adamlara yerlerini söylüyordu.
Minho'nun ekibi buralarda bir yerde belirlenen yerlerde bekliyorlardı. Bende silahları ayarlıyordum. Kelvin birazdan gelecekti.
Vegas, gelip içeri geçmemiz için komut verdi. "Kelvin birazdan burada olacak içeri geçin."
Soojin ile ilerden yürümeye başladık. Taejun ve Daeho ise biraz arkadan geliyordu. Aralarında sessizce birşeyler konuşuyorlardı ama buradan işitiliyordu.
"Jin Ho bir şeyler çeviriyor hiç gözüm tutmadı."
"Ortalığı karıştırma Daeho şimdi sırası değil. Şu gerginlik bitsin konuşuruz."
Başka birşey konuşmadılar. İçeri girdiğimizde bazı adamlar yukarıya çıktı. Biz tam ortada Kelvin'i bekliyorduk. Gözüm eski güvenlik kamerasındaydı. Kırmızı ışık iki kere yanıp söndü. Bu bir işaretti ekip buradaydı.
"Jin Ho sana eski bir dövüşçü olduğumu söylemiş miydim?"
"Hayır Daeho bilmem mi gerek?"
"Hafızan çok kötüymüş Hwang Hyunjin. Seo Changbin'in işlettiği dövüş salonunda çok kapışmıştık. Bu Jin Ho falan değil Chan'ın ekibinden Hwang Hyunjin."
Şimdi işler karmaşık hale geliyordu. Vegas bir bana birde Daeho'ya bakıyordu. Soojin çoktan silahını çıkartmış bana doğru tutuyordu.
İlk kurşun ise kameraya geldi. Daeho baktığım kamerayı parçalamıştı. Buradan çıkışım neredeyse imkansızdı.
"Tek bir soru Jin Ho bu doğru mu?"
•
Chan'dan
Alışveriş bittikten sonra ekiple birlikte eve geçtik. Hyunjin ise bir aksilik olmazsa birazdan gelecekti. Herkes kendini ayrı bir köşeye atmıştı.
Ben çok oyalanmadan odama çıkıp üstümdekilerden kurtuldum. Telefonuma gelen bildirim sesi ile ekrana baktım. Hyunjin bir mesaj atmıştı.
Misafir gelecek. Büyük ihtimalle önemli biri.
Büyük misafiri merak etmiştim. Bir yandan ise içime garip birşey oturmuştu. Odamda da oyalanmadan aşağıya indim. Changbin elinde çay tepsisi ile benimle birlikte salona geldi.
"Hyunjin geç gelecek. Vegas önemli bir misafir ağırlayacakmış."
Changbin, "Büyük misafir mi? Vegas iyi oynuyor."
Büyük ya da küçük oynaması önemli değildi. Yarın işi bitecekti. İsterse bütün dünyayı yanına çeksin bir önemi yoktu.
"Yarın ilk fırsatta Vegas'ı yok ediyoruz. İlk önce onu hedef alacaksınız."
Daha fazla söze gerek yoktu. Herkes ne demek istediğimi anlamıştı. Changbin'in getirdiği çaylardan birini alıp tekli koltuğa oturdum. Şuan sadece bekleyecektik.
Kapının çalması ile Han kapıyı açmaya gitti. Gelen Hyunjin'di. Hepimiz meraklı bir şekilde ne diyeceğini bekliyorduk.
"Nam Kyunghoon. Vegas Nam Kyunghoon ile görüştü."
Kyunghoon ezeli bir düşmandı. Bir sürü düşmanımız olmuştu ama hiçbiri Kyunghoon kadar büyük olamazdı.
Zoe, "Bir şey anlamadılar değil mi? Amaçları ne peki? Boş boş durma da anlat."
"İki planları var ya Lee'yi kaçırıp işkence edecekler ya da işbirliği yapacaklar."
Minho asla bir mafya ile anlaşma yapmazdı. Bu onun ilkelerine fazlasıyla aykırıydı. Bir amacı ya da planı olmasa bunu kabul etmezdi.
"Ne düşünerek bunu planlamışlar."
"Seni kullanacaklar. Magazinciler sizin eski fotoğraflarınızı yaydıktan sonra bunu görmeyen kalmadı. Vegas eğer Minho'ya işkence ederlerse senin birşey yapacağını düşünüyor."
Changbin, "Vegas gözümde salaktı daha da salaklaştı. Bu adam hiç destan okumamış. Chan için leş yediğini söylüyorlar."
Öncelikle bu tamamen söylentiydi. Acımasız biriydim evet ama bu kadar da abartıydı. Eğer Minho'yu sırf beni devirmek için kullanırlarsa bu rivayeti gerçekleştirebilirdim tabii ki.
Han, "Biz ne yapacağız? Jeongin'e bunu söyleyecek miyiz peki?"
"Şu anlık hayır. Baktık karşımıza çıkmaya devam ediyor bir şeyler düşünürüz."
Şu anki odağımız yarınki operasyondu. Hyunjin detaylı bir şekilde operasyonda olacak detayları anlattı. Bugün gidip bir kamerayı çalıştırmıştık. Bu bizim iletişim aracımız olacaktı. Lara tutulduğu yerde kalmaya devam edecekti.
Biz de ona önemli detayları anlattık. Minho'nun ekibinin durduğu bölge, bizim çıkış yapacağımız yer, bulunduğumuz yer. Toplantı bittikten sonra herkes odasına çekildi.
Sabah Hyunjin burada durmadan Vegas'ın inine geri döndü. Bizde oyalanmadan operasyonun olacağı mekana doğru yola çıktık. Han ise bizden ayrı şekilde Vegas'ın evine girecekti.
Minho'nun ekibi çoktan oraya gitmişti. İlk önce Minho ile kısaca konuşacaktık. Fazla dikkat çekmemek için aramızda anlaşmıştık. Kimsenin yanında fazladan bir adam olmayacaktı.
"Tam zamanında Minho." Her zamanki gibi uzatığım elimi sıkmadı. Sadece bakmakla yetindi.
"Uzatma konuya gir."
"Konuştuğumuz gibi biz arka taraftan giriş yapacağız. İşaret gelince de siz gireceksiniz. Aksi olursa ya da içerde bir karışıklık olursa beklemeden girin."
Bu kadar konuşma anlaşılır olmuştu. Onaylayıp geri ekibinin yanına ilerledi. Bende aynı şekilde ters yöne ilerledim. Elibim arabanın arkasıda içerdeki kamera ile ortamı takip ediyordu.
"Sonuç?"
Changbin, "Herkes içerde sorun yok. Kelvin yerini aldı birazdan giriş yapacak."
Hepimizde birer telsiz vardı. Kelvin telsizden işaret alınca içeri girecekti. Ardından ise biz ve polis.
Zoe, "İçerde sorun var silah çektiler."
"Silah mı? Ne oluyor?"
Daeho denen adam silahını kaldırıp bağlantı kurduğumuz kamerayı vurmuştu. Deşifre olmuştuk.
"Kelvin plan iptal Hyunjin deşifre oldu! İçeri giriyoruz dikkat edin!"
Arka girişten içeri girecektik. Şansımıza adamlar daha yerlerine geçmemişti. Arka tarafı temizlemek bu yüzden kolay olmuştu. Çoğu adam ön tarafaydı.
"Oyunumu beğendin mi Vegas?"
"Lanet olası Cris! Seni burada geberteceğim!"
Silahını bana doğrultup bir el ateş etti ama ıskalamıştı. Hyunjin yumruğu koluna geçirip silahın dengesini bozmuştu. Hazırda bekleyen Soojin ise hamle yapamadan vurulmuştu.
"Herkes siper alsın!"
Dışardaki adamaların hepsi içeriye akın etti. Tamda beklediğim gibi plan kendiliğinden devam ediyordu. En son içeriye polis ekibi girince part başladı.
"Polis atın silahları!"
Bu emniyet amiriydi. Hemen arkasında ise Minho vardı. Çok ciddi bir şekilde adamlara konsantre olmuştu. Vegas şimdi köşeye sıkışmıştı. İlk önce Daeho vuruldu. Minho tam göğüsünden vurmuştu. Sonra ise Taejun ölümcül olmayacak derecede bir kurşun isabet etmişti.
"İşaret gönderin!"
Han bizden işaret gelince eve girecekti. Şuan tam zamanıydı. Zoe cebindeki kumandayı çıkartıp yeşil tuşa baştı. Han şimdi eve girecek ve Lara'yı bulunduğu yerden alacaktı.
Changbin, "Çıkalım burayı hallederler!"
Hızlıca etrafa göz gezdirdim. Vegas'ın adamlarının çoğu yerdeydi. Destek ise gelmeyecekti. Adamlarıma işaret verip geldiğimiz kapıdan çıktık. Minho sözünde durmuştu. Arkada tek bir adam yoktu.
"Herkes hızlıca araçlara binsin. Arkadan araç geliyor mu diye kontrol edin."
Hepimiz temiz bir şekilde operasyonu bitirdik. Her zaman ki gibi tek bir sıyrık bile almadan. Şoför koltuğuna Changbin geçti. Kalanlar ise arka tarafa geçti.
"Kelvin ve Lucas arkamızdan eve gelecek. Jeongin'de bizi evde bekliyor."
Jeongin'e olanları anlatmam gerektiğine karar vermiştim. Kyunghoon önümüze bugünden itibaren çok çıkacaktı. Yine önünü kesmiştik. İçerlenip bir hamle yapacaktı. Bizde hazırlıklı olacaktık tabii ki.
Changbin, "Minho'ya güvenmiyorum yakın zamanda evi değiştirelim. Uzun zamandır buradayız zaten."
Şu aralar evi sık değiştirmiyorduk. Bir yer ayarlayıp oraya geçsek iyi olacaktı. Eve vardığımızda Jeongin kapıda bizi bekliyordu.
"Operasyon tamam Vegas ortadan kaldırıldı. Tek sorun avukat ve daha daha büyük bir sorun."
"Asıl sorun başarısız olduğumuz Chan. Han az önce yakalandı. Biri bizimle çok kötü oynuyor!"
Changbin, "Ne demek yakalandı kim yakaladı?"
"Kyunghoon."
"Ne? Kyunghoon'un olay ile alakası ne?"
"Olay şu ki Jeongin, Kyunghoon dün alışveriş sonrası Vegas ile masaya oturmuşlar."
"Benim niye haberim yok bundan?"
Duvara büyük toslamıştık. Han'ı en kısa zamanda oradan çıkartmam gerekiyordu. Ne Han ne de Lara elimizdeydi ve ben ilk defa ne yapacağımı bilmiyordum.
Mayıs 2025
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.15k Okunma |
230 Oy |
0 Takip |
29 Bölümlü Kitap |