
Egenin evine gelince ege bizden önde yürüyüp kapının önüne gelince cebinden anahtarlarını çıkardı ve kapıyı açtı. Hepimiz ayakkabılarımızı çıkarıp içeriye girdik. Hemen kapıdan girdiğimiz gibi sağ tarafımızda kalıyordu salon. Ben koşarak salona gittim ve televizyonun karşısındaki en güzel koltuğu kendime kapıp üstüne atladım. Ege ve Aras bana gülmeye başladılar. Televizyonun kumandasını almayı unutunca hızlıca kalkıp koşarak televizyonun önündeki kumandayı alıp koltuğa döneceğim sırada Arasın koltuğumu kaptığını gördüm. Ona sinirli bir bakış attım. adımlarımı sert bir şekilde yere basarak yanına doğru ilerledim ve kolundan tutup kaldırmaya çalıştım. Öküz gibiydi kalkmıyordu. Ege bizim bu halimize güldü. Baktım Aras da pis pis sırıtıyordu. Daha da sinirlendim ve daha güçlü çekmeye başladım. Aras bana kıyamayıp kotluktan kalkmıştı. Hemen onun yerine geçip televizyonu açtım. Ege ve asır da benim sağ tarafımda kalan kotluğa oturmuşlardı yan yana. Onlara pis bir sırıtış attım. İkiside bana yan bir bakış atınca kahkaha attım.
ege-"ne izliyoruz güzelim"
ben-"bende bilmiyom"
kanallarda dolaşmaya başladım en son bir kanalda ki haberi görünce duraksadım. Kanalda ailemden bahsediliyordu.
spiker-"kayaların en büyük düşmanı olan Zebercek kaya dün gece saat 3 civarında kayaların depolarından birinde ölü halde bulundu."
hemen ayağa kalktım. Arasa ve egeye döndüm.
ben-"ne diyor lan bu"
ege-"sakin ol gece"
aras-"sevgilim bir dur anlarız şimdi hemen öfkelenme"
bağırmaya başlamıştım artık.
ben-"ne sakini ya benden nasıl sakin olmamı beklersiniz. Resmen benden habersiz adam öldürüyorlar üstüne de bu kişi beni kaçıran adam."
resmen gözüm dönmüştü. Benden gizli il çevirilmesi benim en nefret ettiğim şeylerden biriydi ve öz ailem kalkıp benim arkamdan bir iş çevirip benim kırmızı çizgime basmışlardı. Salondan çıkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp arkamdan ise sert bir şekilde kapattım daha sonrasında kapının açılış sesini duysam da pek umursamadım. Hemen motoruma doğru ilerledim ve binip çalıştırdım. Ekipmanlarımı bile giyinmemiştim. Motoru son sürat eve sürdüm. Bir kaç dakika içinde evde olmuştum. Dikkatli ve seri bir şekilde motordan indim. Koşarak kapıya gittim ve yumruklamaya başladım anahtarımı yanıma almayı unutmuştum. Kapı birden açılınca benim yumruğum havada kalmıştı. Annem benim bu halimi ilk defa gördüğü için hem şaşırmış hem korkmuş hemde bir şeyler olduğunu anlamıştı.
annem-"ne oldu kızım"
ben-"bence siz ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz"
hızlıca içeriye girdim bütün ev halkı beni görünce ayağa kalktı. Bağırmaya başladım.
ben-"ne demek lan benim arkamdan iş çevirmek. Nasıl yaparsınız bunu"
Babam-" kızım sakin ol bir dinle"
ben-"ne dinlicem ya"
sinirli bir şekilde odama çıktım. Kitap okumak sakinleştirir diye düşündüm ve kitaplığıma doğru ilerledim. Oraya baktığımda çok değişik ama siyah kapaklı bir kitap gördüm. Çok fazla ilgimi çekmişti alıp okumak istedim ben kitabı çeker çekmez kitaplığım geriye doğru çekildi ve bir geçit açıldı. Çok fazla şaşırmıştım ve heyecanlanmıştım. Benim odamda böyle bir şeyin ne işi vardı?
İçerisi çok karanlık görünüyordu. Girmekle girmemek arasında kalmıştım. Ya girsem ve kapı arkamdan kapanırsa? Bende bir daha çıkamazsam? Ya da bilmemem gereken bir şey varsa ve öğrenirsem ne olucaktı? Acaba ailemle mi ilgili veya başka biriyle? Peki öğrenirsem onlara karşı ya bakış açım değişirse ne olucak? Bu gizli yerin odamda ne işi olduğunu ve ne zamandır hangi amaçla buraya yapıldığını bilmiyorum. İçeride ne olduğunu merak ediyorum fakat bir yandan da korkuyorum. Zaten doğduğumdan beri karanlıktan korkarım üstüne bir de bu çıktı. Kafam karma karışıktı en iyisi bu kapıyı kapatmak ve bu yaşanankarı unutmaktı sanırım. Aşırı merak etmeme rağmen kitabı yerine koyarak kapıyı kapattım ve elime rasgele bir kitap alarak okumaya başladım. O kitabı neden daha önce fark etmedim ki diye aklımdan geçirdim. Düşünmekten okuduğum kitaba odaklanamıyordum. Merakım ağır basıyordu ama üstüme bir bela daha çekmek istemiyordum. Düşünmekten kitaba odaklanamadığımı fark edip kitabı bıraktım. Uğraşacak başka şeyler bulup kendimi sakinleştirdim. Kapıyı tamamen aklımdan çıkardım. Aradan biraz zaman geçti ve sıçrayarak kan ter içinde uyandım. Uyuya kaldığımı fark ettim. Kötü bir rüya görmüştüm. Bir süre kendime gelmek için uğraştım. Gözüm yine kitaplığa takıldı. Gördüğüm rüya da bu kitaplıkla ilgiliydi ve içimden bir ses açmalısın diye fısıldıyordu. Dayanamayıp kitaplığa yöneldim usulca kitabı çektim, hafif tıkırtılı ve gıcırtılı bir ses ile kaşı açıldı. Evdekilerin uyanmasından korkarak biraz bekleyip etrafa bakındım. Kimse gelmemişti. Devam edebilirim. Harbiden saat kaçtı? Bir hareket ile telefonuma uzandım. Saat gece 3 olmuştu. En hayırsız saatlerdeyiz diye bir düşünce geçirdim içimden. Telefonu orada bırakıp içeriye girdim. Karanlıktan korkarak ışık aradım. Odamdan sızan ışık yetersiz kalıyordu. Geri dönüp telefonumu aldım ve ışığını açarak girdim odaya. Beklediğim gibi bir yer değildi. Işığı biraz odada gezdirdim. Bir masanın üzerinde bir kaç belge vardı. Yavaşca masaya yaklaştım. Oldukça tozlu bir yerdi. Herhangi bir böcek görürsem ruhumu teslim edebilirim. Korkarak bir kaç adımdan sonra belgeleri almaya yeltendim. Okumaya başladım. İlk belge bir evlatlık alma ile ilgiliydi. Biraz göz gezidrdim kim bu diye. Çocuğu tanımıyordum fakat bir kaç bahsi geçen çocukları tanıyordum. Küçükken aynı okuldaydık. Aile bilgilerine baktığım da ise annemin ve babamın isimlerini gördüm. Gerçekten onlar mı emin olamadım. Defalarca kontrol ettim. Fakat başka biri değildi onlardı. Peki madem evlatlık aldılar ben neden bilmiyorum ve bu çocuklar neredeydi? Diğer belgelere göz attım. Bir kısmı evlatlık alınma bir kısmı ise bu evlatlık alınan yetimlerin ölüm belgeleriydi. Bunlar ne böyle? Neler oluyordu? Korkmaya başladım. Belgeleri alıp hemen çıktım. Herkes uyuyorken çıkabilirim diye düşündüm. Sessiz olmaya çalışarak odamdan eşyalarımı aldım. Evden çıkıp Ege'nin evine sürdüm. Geldiğim gibi hızlıca motordan inip kapıya yürüdüm hızlı ve aceleci bir şekilde kapıya vurdum. Kapı açıldığında benim elim hava da kalınca hemen indirdim. Kapıyı Aras açmıştı.
aras-"iyi misin güzelin seni çok merak ettik"
ben-"size göstermem gereken şeyler var"
aras kapıdan çekildi bende ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim üzerimdekileri girişteki dolaba bırakıp salona doğru yürüdüm. salonun kapısından içeri girdiğim an ege yatar pozisyondayken beni görünce hemen ayağa kalktı.
ege-" iyi misin yavrum"
ben-"konuşmalıyız"
ege-"konuşalım"
kaşlarını çatıp ciddileşmişti. arasa baktığım da ise arasın da çok fazla ciddileştiğini gördüm. onların benim hakkımda böyle ciddileşmeleri beni düşündüklerinin göstergesi olduğu için buna çok sevindim ama şimdi konumuza geri dönelim. egeye döndüm.
ben-"toplantı odan var mı"
ege-"olmaz olur mu güzelim senden sonra yaptırmak zorunda kaldım."
dediği şey beni ilk başta güldürse de aklıma olanlar gelince gülüşüm yüzümden silinmişti. bizimkiler benim gülüşümün yüzümden silindiğini görünce bir şey oılduğunu anladılar. ege hemen önden salondan çıktı.
ege-"beni takip edin"
aras ve ben egeyi takip etmeye başladık. bodrum katına inmiştik gördüğüm kadarıyla onunda bodrumunda bir spor salonu vardı. sanırım hepimizin evlerinde bu vardı. en sonunda ege bir odanın önünde durdu. kapının kenarında şifre vardı.
ben-"oha be buraya da mı şifre koydun"
ege pis bir sırıtış attı.
aras-"başka nerelerde şifre var ki"
ben-"bu manyak kendi yatak odasına da şifre koymuş ve tuvaletine ondan başkası giremiyor ama nadir bir an yaşayıp geçen haftalarda girebildim o kilitli tutulan alanlara."
aras-" vay be adama bak aynı benim kafadan"
arasın ve egenin bu hallerine sırıttım artık ezbere bildiğim o şifreyi onlar konuşurken ben gi,rip içeri geçtim hemen karşımızda bir toplantı masası vardı ona doğru ilerleyip elimdeki dosyaları üzerine bıraktım. sonra bizimkilere seslenip çağırdım ikisi de benim içeriye girdiğimi yeni fark etmişlerdi. onlara gülümsedim.
ben-"hadi gelin"
ege-"anlat bakalım güzellik neler öğrendin"
ben-"benim odamda kitaplığımın arkasında bir gizli oda buldum nasıl buldum sorgulamayıon uzun hikaye anlatmam şu an o kısmı sonra içeriye girdiğimde masanın üzerindeki bu evraklarla karşılaştım"
evrakları elime alıp önce onlara gösterdim daha sonra ikisinin eline de evrakları verdim.
ben-"bu evrakların içinde ailemin evlatlık alıdğı çocuklar var bendun bunu gizlemişler en kötüsü ise evlatlık alınan bütün çocukların ölümlerinin olduğu bir dosya olması bunlardan haberiniz var mıydı ? "
ege-"benim vardı ama kim olduklarını bilmiyordum uzun zamandır onları arıyoruz"
aras-"benimde vardı fakat bende kim olduklarını bilmiyordum."
gözlerimi kapatıp uzunca ofladım .
ben-"nasıl böyle bir şey yapabilirler ya ben nasıl onlara güvenebilirim bu konuda"
ege-"tamam sakin ol elimizde yeterince kanıt var onlara istediğimizi yapabiliriz."
içeriyi bir anda ateş almaya başladı bize sıkıyorlardı hemen masanın altına girdik.
ben-"buldular bizi"
aras-"yer altında gizli bir depom var bizi orda kimse bulamaz kalkın oraya gidiyoruz ve dikkat edin beni takip edin yeterli."
çapraz ateşe mağdur kalmıştık ama benim zeki kardeşimin yani egenin gizli bir çıkışı varmış bu gibi durumlar için insanın iyi ki asker arkadaşı var ya kendi kendime gülmeye başladım bizimkiler bana bakıp ne oluyor anlamında bir bakış attılar onlara dönüp bir şey yok anlamında başımı salladım. en önde ege olmak üzere evden çıktık ve arabalara doğru yol aldık.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |