2. Bölüm
Nazlı Kerçin / LAZ İNADI / II.

II.

Nazlı Kerçin
nzlkrcn

"Zeynepçim.dünki sunumdan sonra bakan beyin senden özel bir ricası var sana iletmek istediğim" Koskoca bakan benden ne isteyebilidi ki.

"Buyrun hocam" diyerek beklemeye başladım.
"Kızım dün senden ve sunumundan çok memnun kalmış. Biliyosun önümüzdeki üç ay seminer ve konferans dönemi. Senden ricası bu dönem boyunca onun asisteliğini yapman"
" Nasıl olacak hocam o. Derslerim var sınavlarım var. Devamsızlık durumun var. Hocalara ne diyeceğim ben. Üstelik son dönemim."
"Herşey ayarlanacak zeynep eğer kabul edersen. Şimdi bu dönemde bir çok fakülte ve liselerde bakan bey seminerlere gidecek konuşma için sende biliyosun. Her defasında sunum için farklı birini bulmak adapte olmak zor oluyor. Ve bazen tahmin edersin rezalet sunumlar çıkıyor. Dün senden de sunumundan da fazlası ile memnun kalmış. Hem bunu öylece de yapmayacaksın. Gittiğin her sunum başına belirli bir ödeme alacaksın"
"Adem hoca kabul etmezki hocam. Zaten onun dersinde devamsızlık sıkıntım var."
"sence bakanın ricasına karşı gelebilir mi" dedi tek kaşını kaldırarak. Yiyosa gelsin demekti bu.
"Peki nasıl olacak tam olarak hocam. Sınavlarım"
"Zeynep devamsızlığın işlemeyecek görevli görüneceksin. Eğer sunum günü yada hazırlanma günün sınavına denk gelirse muaf olacaksın. O sınavın hazırladığın sunum üzerinden değerlenecek. Ve istersen eğer yanına kendi döneminden bir yardımcı alabilirsin. Aynı insiyatifler ona da sunulacak"
"Hocam çok güzel diyosunuz ama ben hala pek emin değilim. Son dönemim riske atmak istemiyorum"
"Kızım bakanın özel ricası diyorum. Birde şöyle bir özel durum var söylememem konusunda uyardı ama seni ikna etmek zor olacak gibi. Eğer bu üç aylık dönem sorunsuz aksiliksiz giderse, diplomanı aldıktan sonra iş imkanın da hazır sayılır." Ağzım acık kaldı
"Nasıl yani"
"E anla be kızım konuşturma beni"imayla gülümsedi.
" Anladım hocam. Anladım. Peki kabul ediyorum. Nasıl iletişim kuracağız"
"Ben iletişim bilgilerini bakan beye verdim. İki gün sonra bir seminee daha var sanırım. Onlar sana ulaşır kızım.. Hadi yüzümü kara çıkartma beni. Burda yaptığın sunumu mezuniyeti tezin olarak kabul edeceğim"
"Teşekkür ederim hocam. Müsadenizle ben çıkayım"
"Tamam kızım çık sen." Tam çıkarken tekrar seslendi "zeynep. Şu kartviziti al. Seminer günleri belli olunca bana haber ver. Sunumu bakana sunmadan önce bana getir inceleyelim beraber"
"Tabi hocam. Nasıl isterseniz. İyi günler"

 

Odadan çıktıktan sonra kendi bölüm başkanının yanına gittim. Zaten kendisinin bilgisi dahilinde olduğu için ona da kısa durumu özetleyip kantine indim. Fırat ve Aylin masada beni bekliyordu. "Ne oldu" dedi Fırat. "Neden aramış dekan seni" Onlarada durumu özet geçtiğimde benim adıma sevinmişlerdi. Peki ben yanıma yardımcı kimi alacaktım. Eğer dönem sorunu olmasa kesinlikle Aylini seçerdim fakat o bizden bir sınıf alttaydı. O yüzden teklifimi Fırata yaptım. Derslerden sınavlardan muaflık cazip geldiği için havada kaptı. Şimdi tek yapılması gereken haber beklemekti.

 

Öğleden sonra dersten çıktığımda otobüs durağına doğru ilerdim. 'lütfen boş gelsin.. Lütfen' Dua ederek beklerken gelen otobüse kendimi attım. Arkalardan boş yer bulunca duamın kabul olduğuna sevinerek oturdum. Kulaklığımı takıp başımı cama yasladım.

Eve geldiğimde Aylin çoktan eve varmıştı. Aslında onun sadece sabahtan bir dersi vardı. Ders çıkışı sırf haberleri öğrenmek için beklemişti. Bizde kim erken gelirse yemeği o yapardı. Bugün yemekler Aylindendi. Mis gibi patatesli köfte ve pilav yapmıştı. Yanına kolalarımızı koyarak karnımızı doyurduk. Sofrayı toplarken gelen arama ile telefobuma baktım.

05******** arıyor.

"alo"
"zeynep akyüz ile mi görüşüyorum"
"buyrun benim"
"iyi akşamlar zehnep hanım ben sayın bakanımızın özel kalem asitanı feridun"
"buyrun efendim"
"bakanımız adına sizi arıyorum. İki gün sonra. ....... Fakültesinde bir semineri var. Sanırım dekan beyle görüşmüşsünüz. Sizi bilgilendirmek için aradım"
"evet hocamla görüştük. Bilgim var."
"tamamdır zeynep hanım. Eğer sizin içinde uygunsa ben konu bilgilerini size mail olarak atacağım. Zaten son sunumla neredeyse aynı konular. Son hazırladığınız sunum üzerinde ufak tefek değişikler yeterli olacaktır."
"peki teşekkür ederim. Ben mailinizi beklıyorum ozaman"
"iyi akşamlar zeynep hanım "
"iyi akşamlar efendim"

Oha bu kadar hızlı mı başlangıç yapacaktık. Ben konuşmamı yapana kadar aylin mutfağı toplayıp kahveleri yapmıştı bile. Bende laptopumu açıp mailime girdim. Atılan konular inceledikten sonra son hazırladığım sunumu açtım. Gereksiz olanları silerken hala kalan konuları anlatış sırasına göre düzenledim. Yeni eklenecek konular için araştırmalar yapıp resimler ve tablolar seçerek sunumu ekledim. Son kez sunumu baştan aşağı inceleyerek yazım hatalarını ve problemleri düzenleyip sunumu kaydettim ve flaşa attım. Unutmamak için flaşı çabtama koyup yatağıma geçtim. Saat zaten çoktan gecenin üç buçuğu olmuştu. Şükür ki yarın en erken dersim onbir deydi.

 

Sabah zor bela uyandım. Aylin dersi erken olduğu için çoktan evdeb çıkmıştı. Kahvaltı canım istemediği için mısır gevreği atiştırıp evden çıktım.

Dersim bittikten sonra dekana sunumu onaylatıp fakülteden ayrıldım. Eve gelmeden önce ufak bir alışveriş yapmam şarttı. Zira benim dolabımdakiler bakan asisteliğine pek uygun değildi. Tamam absürt kıyafetlerim yoktu ama sonuçta yapacağım iş resmiyet isterdi. Bir kaç gömlek kazak etek ve pantolon alıp alışverişimi bitirdim. Eğer olurda sunum başarılı geçerde iş imkanım olursa ilk zamanlarda bu kıyafetlerle idare edebilrdim.

Evet en çokta iş imkanı için kabul ettim. Zira bu dönemde diplomalı işsizler olarak fazlasıyla kalabalıktık. Çoğu insan böyle konumlara gelebilmek için akraba bağlarını kullanırken ben kendi çabamla çalışarak önüme gelecek olan bu imkanı red edemezdim.

Okuldan ayrılıp eve geldiğimde Aylin hala gelmemişti. Bugün onun en yoğun günüydü. Erken çıkar geç gelirdi. Aldıklarımı makineye atıp mutfağa geçtim. Ee bugün yemekler bendendi. Ocağa mercimek çorbasını koyup ana yemek için malzemeleri çıkardım. Mantar soğan biber ve domatesleri soyup doğradım. Mantar sote ve mercimek çorbası hazır olduktan sonra ikisininde kapağını kapatıp makineden kıyafetleri alıp kurutmaya attım.

Şimdi diyorsunuzdur bu iki öğrenci evde neyle geçinip ediyor. Bu ev Gülten annemin bir tanıdığının evi. Gayet cüzzi bir miktarda kira ile idare ediyorduk. Ben 2 yerden aldığım burs sayesinde idare ediyorduk. Her ne kadar itiraz etsem bile Gülten annem her ay belirli bir miktar bana yatırdığı için öyle böyle hayat devam ediyordu. Evdeki makinelerin çoğunu Aylinin babası almıştı. O yüzden çok fazla derdimiz yoktu.

Yemekleri yedikten sonra erkenden duşumu alıp yarına giyeceğim kıyafetlerimi ütüledimütüledim ve erkenden yatağa girdim.

Sabah alarmon sesiyle gözlerimi açtım. Bugün sunum günüydü. Hızla banyoya girip işlerimi hallettim. Kısa bir kahvaltı faslından sonra dünden hazırladığım kıyafetlerimi giydim. Saçımı tepeden bir topuz yapıp bir kaç tutamını yüzümün etrafına düşürdüm. Doğal tonlarda bir makyaj yapıp Kahverengi çantamı koluma takıp odadan çıktım. Kapıdan çıkmadan önce beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirio son kez kapı önündeki aynadan kendime baktım. Tamamdım olmuştum.


(temsili kombin)

İneceğim yere geldikten sonra hızla otobüsten inip seminerin yapılacağı fakültenin konferans binasına ilerledim. Bina güvenliğine giriş kartlarımız bırakışmıştı. Kimliğimi göstererek giriş kartımı aldım. Geçen seferki gibi bir problemle karşılaşmak istemyordum.

"Zeyno"
Tam kapıdan girecekken adımın söylenmesi ile durdum. Dün akşam son anda Fırat'a haber vermek aklıma geldiği için burda buluşmaya karar verdik. Allahtan dün dekana Fıratı anlatmıştım yardımcı olarak. "Ne yaptın sunumu"
"Elimden neyin kaçtığını gördün" dediğimde ikimizde gülerek konferans salonuna doğru ilerledik. Tam kapıya yaklaştığım vakit adımlarım durdu.
"Ay bu gene mi burda"
"kim?"
Geçen gün bütün laz damarımı attıran herif yine burdaydı. Ama bu defa kartım elimdeydi. Başımı dikerek yanına doğru yaklaştım ve kartımı burnunun dibine kadar uzattım. "Kolay gelsin girebilir miyiz"
"Buyrun zeynep hanım" diyerek kapıyı açınca ona doğru bakmadan içeri girdim. "Got gafali" diye mırıldanarak bilgisayarların olduğu yere doğru ilerledim.
"Kız kim" dedi tekrar Fırat
"Aha o kapıdaki ayı"
"Ne?"
"sus sonra anlatırım"

Bilgisayar başına gelince flaşı takıp sunumu konrtol ettim. Ben son hazırlıkları dizenlerken Fırat projeksiyonu hazırlıyordu. "Kolay gelsin gençler" diyen bakanın sesiyle kendimizi toparladık.
"Saolun bakanım hoşgeldiniz"
"Zeynepti değil mi"
"Evet bakanım"
"Arkadaş kim"
"Dekanımız yardımcı birini alabilirsin demişti. Fakülteden arkadaşım bakanım. Fırat. "
"Memnun oldum delikanlı"
"Teşekkür ederim bakanım bende memnun oldum"

Bakan yerine geçtiğinde herşey hazırdı. Harika geçen bir seminerden sonra bakan fakültenin hocaları ile görüşürken bizde eşyalarımızı toparlıyorduk.
"Bizim ketum yine üzmedi demi seni zeynep" diyen komisere döndüm.
"Yok komserim kartı gözüne sokunca sesi çıkmadı" İkimizde gülğmseyince ben işime döndüm.

Herşeyi toparladıktan sonra bakanla beraber ayrıldık.
"Gençler neyle geliyorsunuz" diye sordu bakan.
"Kendi aracımla geliyorum bakanım"
"Ben toplu taşıma kullanıyorum bakanım"
"olmaz zeynep. Aldıralım sunum günleri seni. Fırat sana da yol ücreti ödeyelim"
"Teşekkür ederim bakanım ben idare ediyorum"
"Saolın bakanım gerek yoktu" dedi fırat yalandan. "İsterse ben zeynebi alabilirim"
"Ne dersin zeynep" diye bana döndü bakan.
"İkametimiz ters bakanım. Fırata ancak yük olurum"
"Benim için sorun olmaz bakanım"
"Siz aranızda konuşun ozaman. Eğer olmaz dersen sana araç ayarlarız zeynep." Hem konuşuyor hemde ilerliyorduk.
"Tamam bakanım siz nasıl isterseniz"
"Zeynep feridun yeni seminer durumunu iletir sana yeniden."
"Peki bakanım"
"İyi günler gençler"
"İyi günler bakanım"

 

Bakan gittikten sonra ikimiz Fırat'ın aracına bindik. "Ne istikameti karıştırıyon kızım. Bakan yapacak bir kıyak işte masrafı o çekecek. Elin adamları gelip alsa daha mı iyi"
"Ama sana da ters be fırat"
"Lan maksimum 20 dakika. Nesi ters"
"Yük olmiyim diye"
"Ağzına gelişine koyarım yükü görürsün sen. Sen şu ketumu anlat ketumu"
"Sorma valla bak aklıma geldikçe sinirim atıyor." Ona kısaca geçen durumu anlattıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladı.

"Gülme lan. Bütün şirazemi kaydırdı adi herif."
"Belli belli senin şive kaydıysa eğer iyi attırmış tepeni"
"Hemde ne attırmak" Araba evin önüne geldiğinde Fırat'a teşekkür ederek indim.

 

Eve girdiğimde aldığım patlıcanlı börek kokusu ile kendimden geçtim. Sabah ettiğim kahvaltı harici bişey yemeğe fırsatım olmadığı için resmen kokuya doğru çekiliyordum. Tam tepsiye elimi uzatacakken "sakın dokunma" diyen Aylin ile yerimde zıpladım. "Git önce üstünü değiş elini yüzünü yıka" İşte Aylin de böyle takıntılı biri. Yere bişey dökülse ben ıslak mendille alır geçerim ama o tüm ortamı baştan temizler. Eğer etrafınızda bir başak burcu varsa. İşiniz gerçekten zordur.

 

Yemekten sonra günün kritiğini yapıp odama geçtim. Kısa bir duş sonradı kendimi yumuşacık yastığımda uykunun kollarına bıraktım.

 

Heellööööö.

nasılsınız bakalım

ikinci bölümle karşınızdayım.

ilk bir kaç bölüm biraz sıradan gidebilir. Ufak tefek atışmalar harici. Ama sonra hikayemiz canlanacak.

evet beğendiniz mi bölümü.

hadi yorumlarda buluşalım okuyanlar yoruma 💕 koysun

oylarıda unutmayın heee.

yeni bölümde görüşürüz🖐🖐

Bölüm : 26.12.2024 13:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...