
Akşam olmuş hava iyice kararmıştı. Horon çekenler iyice azalmış herkes bir köşeye çekilmiş akşamın tadını çıkarıyordu. Kimisi küçük çemberler oluşturmuş bişeyler çalıp dinliyordu. Kimisi aralarında sohbet ediyorlardı. Bizimkiler ve yabancı beş on kişilik bir grup büyük bir çember oluşturmuştuk. Aramızda gitarı olan bir çocuk vardı. Hem çalıyor hem söylüyordu. Etraftaki diğer kişiler de onu dinliyordu. Elimizde termoslarda çaylar vardı havanın serinliğini onlarla dindiriyorduk.
Çocuk tekrardan çaldığı şarkıyı bitirince çayından bir yudum aldı.
"Eee ne çalıyoruz" diyerek gruba döndü.
"Galevera deresi söyler misin" dedim kibarca.
"Eşlik eden olursa neden olmasın?" Gözlerini grubun üstünde gezdirdi.
"Ben eşlik ederim" diyince
"Yok artık" dedi Aylin. "Ciddi misin"
"Neden şaşırdın ki" diye sordu Yusuf.
"Zeyno şarkı söylemez ki öyle"
"Niye sesi mi kötü?" Bunu diyen Eymendi.
"Yoo aksine su gibi sesi var ama şe-"
"Tamam Aylin." dedim uyarır gibi. "Başlayalim mı" diye çalan çocuğa döndüm. Gitarın tellerine dokunup ritmi verdiğinde gözlerimi kapattım. Bir o bir ben söyleyecektik.
🎶🎶🎶🎶
Koyverdun gittun beni oy koyverdun gittun beni
Allah'undan bulasun oy Allah'undan bulasun
Kimse almasun seni, kimse almasun seni
Yine bana kalasun
Kimse almasun seni oy, kimse almasun seni
Yine bana kalasun
Sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar
Hiç mi duşunmedun sen
Hiç mi duşunmedun sen oy
Sevduğun boyle ağlar
Sevduğun boyle ağlar
Hiç mi duşunmedun sen
Hiç mi duşunmedun sen oy
Sevduğun boyle ağlar
Sevduğun boyle ağlar
Gelevera deresi oy Gelevera deresi
İki dağun arasi oy iki dağun arasi
Yuzunden silinmesun, yuzunden silinmesun Piçağumun yarasi
Yuzunden silinmesun oy, yuzunden silinmesun Piçağumun yarasi
Sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar
Hiç mi duşunmedun sen
Hiç mi duşunmedun sen oy
Sevduğun boyle ağlar
Sevduğun boyle ağlar
🎶🎶🎶🎶
Şarkıyı bitirdiğimde gözlerimi açtım. Açmamla yemyeşil ormanlarla gözgöze geldim. İçimden bi yerlerden bişeyler uçuştu. Ne oluyordu bana. Biz şarkıyı bitirdikten sonra büyük bir alkış tufanı koptu. Böyle bir tepki beklemediğim için utanıp başımı önüme eğdim. Birileri daha isteklere geçince dikkat benim üstümden dağıldı.
🍀
🍀
🍀
Şenlikler bitmiş rutin döneme dönmüştük. Bu sürede bir iki kez daha bakana sunum hazırlamıştım. Fırat Eymen ile iyice kanka olunca bizi unutmuştu. Ara ara beraber takılsakta iki kız aralarında fazla sırıttığımız için pek onlara katılmıyorduk.
🍀
İşin aslı çok daha farklıydı. Son zamanlarda aklımdan çıkmayan komiser bey yüzünden ben pek aralarına girmek istemiyordum. Adı geçince bile içim titrerken yüzyüze gelmek fazlası ile heycanlandırıyordu.
Şuan profil fotoğrafını açmış yatakta sırt üstü yatmış ona bakıyordum. "Çıksana sen aklımdan" dedim ekrandaki resme. Dikkatli gözleri sanki yüzümü izliyor gibiydi. "Olmaz komiser bey olmaz. Sana kendimi kaptıramam" Çıkması lazımdı aklımdan. Ben aptal aptal ekrana bakarken biranda kapı açıldı. Aylin elinde kahvelerle odaya geldi. Hızla telefonu saklamaya çalışsamda dikkatinden kaçmadı.
"Ne çeviriyorsun sen"
"Hiiiç yok ki bişey" Desemde yemedi. Elindeki kupaları sehpanın üstüne koyup yanıma oturdu.
"Neye bakııyodun sen? "
"Hiiç öylesine ya bi elbise gördüm de ondan yani"
"Nasılmış o elbise bakayım bende bakim"
"Ayy boşver boşver sen ya" desemde elini arkama atıp telefonu çoktan eline almıştı bile. Şifremi bildiği için rahatça açıp ekrana baktığında ellerimi yüzüme kapattım.
"Zeyno noluyo Allah aşkına" Hızla elinden telefonu alıp yastığın altına soktum.
"Bişey olmuyo Aylin.
" Zeynom anlamıyorum ben mi çok salak gösterdim kendimi sana. Yoksa sen mi kendini çok akıllı sanıyosun? "
"Ne alakası var ki? " Şirinliğe oyna Zeyno şirinliğe.
"Ne mi alakası var? Kızım seni tanımasam tamam dicem. Ya bak inatsın okey, dediğim dediksin tamam ama sen kimseyle böyle uğraşmazsın baktın olmuyo tınlamaz geçersin. Ne diye didişip duruyosun bununla"
"O sataşıyo napiyim"
"Yeme beni Allâh aşkına. Sana tek sataşan o değil ki. Okulda bile seninle uğraşan kaç kişi vardı. Hangisiyle böyle uğraştın. Sen gıcık olmuyo muydun bu adama"
"Oluyorum.. Bazen bir kaşık suda boğasım geliyor. Bazen de.. "
"Bazen de ne? "
"Offf Aylin yaaa." deyip burnumdan bir nefes aldım. "Bazen de sarıp sarmalayasım geliyor"
"Komiseri?" dedi şaşkınca. "Kızım sen vuruldun mu bu komsere"
"Hayır yaa nerenden uyduruyosun"
"Nereden acaba. Kızım şenliklerde resmen gözünün içine baka baka serenat yapacaktın nerdeyse"
"Abartma be!! "
"Ben mi abartıyorum. Yoksa adamın resmine melül melül bakan sen mi? "
"Ooff Aylin uğraşma benle. Bilmiyorum tamam mı ne oluyo bilmiyorum. Hem gözüm onu arıyor hemde gözüme görünmesin istiyorum. O orman yeşili gözlerine baktıkça kendimi memlette gibi huzurlu hissediyodum. Bana ne oluyor bilmiyorum. Hem boğasım var hem onda boğulasım. Kafayı yiyicem ya. Neden aklımdan atamıyorum. Neden sürekli onu düşünüyorum."
"Zeyneep"
"Mesela neden sürekli sesini duyuyor gibiyim"
"Zeynep"
"Bak yine. Sanki sürekli adımı söylüyor gibi"
"Zeyno galiba o sesi bende duyuyorum"
"Nasıl ula"
"Zeyneeep" Bu defa gelen sesi ikimizde duyduk kocaman olmuş gözlerle yastığıma doğru baktık. Umarım hayaldir diye umarak yastığı kaldırdım. "Hassiktir" Telefonda arama ekranı açıktı ve arama süresi 24 dakikaydı. kocaman hasiktir.
"Zeynep" dedi tekrar telefondan gelen ses. Kapatma tuşuna basarak aramayı sonlandirdim.
🍀
"Siktir siktir siktir. Ayliiin. Duydu mu ya da ne duydu ne kadarını duydu."
"Bilmiyorum zeyno. Arama süresi uzundu ama."
Biz telaşla birbirimize bakarken telefon çalmaya başladı.
"Kahretsin arıyor"
"Napıcaksın"
Reddedip "açamam" dedim. Ama o durmadı tekrar aradı. Tekrar tekrar ve tekrar.
-laz kızı aç şu telefonu
şimdide mesaj atıyordu. Ardından tekrar aradı.
-açmazsan kapına gelirim.
Yapardı. En az ben kadar deliydi.
-saçmalama lütfen.
Ve arama.
-aç o telefonu ozaman.
-açamam diyorum.
Müsait değilim.
-zeynep. Geliyorlar bana
sağdan sağdan. Konuştuklarını duydum. Aç şu telefonu.
-ya rahat bıraksana beni.
-konuşmadan bırakmam. Açıyor musun geleyim mi?
-ikisine de hayır!
-geliyorum!
-dur.tamam ama burdan
konuşalim
-zeynep liseli ergenler
miyiz biz Allah aşkına!
-banane!
-tamam lan buna da tamam.
konuştuklarını duydum Zeynep!
bu konu hakkında demek
istediğin bişey var mı?
-duymamış gibi
yapabilirsin ne dersin?
-yok öyle yağma
derim. Zeynep sen ciddi miydin?
-şaka mı olsun isterdin?
-evet!
-şaka say o zaman!
-zeynep delirtme beni!
-bak tamam ben konuşuyorum ozaman. O bahsettiğin hislerden vazgeç Zeynep. Çünkü bende o hislerin karşılığı yok!
-senden bir karşılık beklediğimi
söylemedim zaten.
-şimdilik! Ama birgün elbet bekleyeceksin.
-eeee?
-o beklediğin şey benden
sana gelmez Zeynep.
-eyvallah!
-Zeynep yapma. Ben sadece baştan uyarmak istedim.
-Üzülmeni istemiyorum. Sonradan
neden diye karşıma çıkma.
-merak etme. Boş bulunup o
telefon açık kalmasaydı
duymazdın zaten.
-iyi akşamlar Murat bey!
-Zeynep. Lütfen.
-Peki böylesi daha doğru. İyi akşamlar..
🍀
🍀
Sinirlerim alt üst olmuştu. Hepsi Aylin yüzünden o telefonu elimden almasa elim o tuşa değmeyecek ve aramayacaktım. Aptal adam! Kim dedi sana vana karşılık ver diye. Peki neden hala umut var içimde.
"Zeynom" dedi Aylin mahçupça.
"Sorun yook. Zaten öylesine bişeydi. Üzülmedim ki" derken sesim istemsiz titremişti.
"Özür dilerim kuşum. Üstüne gelmesem bunlar olmayacaktı"
"Olacakla öleceğe çare yokmuş canım. Takma sen kafana"
"Bi'şeyler yiyelim mi? "
"Şimdi değil canım. Ben sanırım biraz hava alsam daha iyi olacak"
"Nereye? Bende geleyim."
"Yanlız kalsam daha iyi Aylin. Gücenme olur mu? "
"Saçmalama endişeleniyorum sadece senin için"
Ayline sıkıca sarılıp sorun olmadığını ikna ettikten sonra evden çıktım. Bana iyi gelen tek şey deniz havası ve kokusuydu. Üstüme montumu alıp sahile indim. Denize yakın olan banklardan birine oturup ellerimi cebime soktum. Başımı bankın arkasına yaslayıp uzun uzun denizin sesini dinledim.
'haklı' dedi iç sesim. 'Seni kim neden sevsin ki. Anne baban bile seni sevmedi. O adam seni neden sevsin ki' iç sesimde haklıydı. Hep ben mi haksız olacaktım bu sıçtığımın dünyasında. Hep kolum kanadım kırıkken nasıl uçmamı beklerlerdi benden. Çok güzel gülüyosun diyor çevremdekiler. Acısı çok olanın gülüşü güzel olur derlermiş. Onlarda haklı. Sikeyim böyle adaleti. Uzun zaman sonra aktı gözyaşı yanağıma. Hemen sildim. Kimseye ne göz yaşını nede zayıflığını göstermeyeceksin bu dünya da çünkü ilk ordan yaralarlar seni.
Ne kadar oturdum o bankta bilmiyorum. Ama soğuk iyice içime işlediğine göre baya olmuş olması lazım. Yanımda bir hareketlilik sezdiğimde başımı yasladığım yerden kaldırıp yanıma çevirmemle şok olmam bir oldu. Yanımda oturmuş denizi izleyen komiseri görmem gözlerimi büyütmeme yeterli oldu. Sessizdi benim gibi. Bir süre de onunla dinledim denizin sesini.
Genç kız evden çıktıktan sonra iki saat geçmesine rağmen hala dönmemişti. Arkadaşı endişelendiği için defalarca aramış ama telefon açılmamıştı. İyice telaşlanan kız son çare Muratı aramıştı.
"Murat. Zeynebe ulaşamıyorum. İki saat oldu evden çıkalı. Telefonlarını açmıyor."
" Ne demek açmıyor Aylin. Ne zaman çıktı evden"
"Dedim ya iki saati geçti."
"Tamam sakin ol. Halledicem"
🍀
Adam telefonu kapattıktan sonra Zeynebi arasada telefonu açılmamıştı. Belkide ilk defa mesleğini şahsi durumu için kullanmış teknik ekipteki arkadaşlarından konumunu istemişti. Sahil kenarını gösteren konuma gitmek için hemen yola çıktı. Denizin kenarında bankta oturan kızı görünce usulca yanına oturup onun gibi denizin sesini dinlemeye başladı. Genç kız kendisini farketsede bir tepki vermemişti.
🍀
"Neden burdasın?" İlk konuşan Murat oldu.
"Denizi dinlemeyi seviyorum".
" Hava soğuk "
"Üşümüyorum"
Kıza doğru döndü adam. "Zeynep neden bakmıyosun telefonuna" Onun aramalarından sonra sessize almıştı Zeynep. Telefonu çıkarıp baktı Aylinden on iki arama vardı. Komiserden ise dört.
"Sessizde unutmuşum. Sen ne arıyosun burda"
"Sana telefondan ulaşamayınca yanına gelmek zorunda kaldım"
"Burda olduğumu nerden biliyosun"
"Meslek sırrı diyelim". Öylece baktı kızın yüzüne. Burnunun ucu kıpkırmızı olmuştu.
" Zeynep yapma lütfen. Keşke duymamış olsaydım. Aramanın yanlışlıkla olduğunu anladığımda kapatabilseydim. Ama merakıma yenik düştüm."
"Sorun değil. Duymamışsın gibi yapabiliriz" diyerek ayaklandı kız. Tam gidecekken kolundan tuttu Murat.
"Yapamam Zeynep. Ben kimseyi kalbime alamam. Benim tek sevdam mesleğim ve üniformam. Benden kimseye yar olmaz ancak yara olur"
🍀
🍀
Zeynep tam gidecekken adamın son söylediği sözler inat damarını kabartmıştı. Hırsla arkasını döndü.
"Öyle mi komiser" İşaret parmağını adamın göğsüne bastırdı. "Bende Zeynepsem senin bu taş kalbine o sevdayı sokacağım." diyerek deri ceketinin yakalarını tutup adamı kendisine çekti ve dudaklarına dudaklarını bastırdı. Murat ani yaşanan bu olaydan gözlerini yerinden çıkacakmış gibi açtı. Kız kendisini öyle bir tutuyordu ki geri dahi çekilemiyordu. İki eli yandan yumruk olmuştu. Kız hiç kıpırdamadan sadece dudaklarını bastırıyordu. Bir anda kendine gelen Murat iki elini kızın beline koyarak kendisinden itti. Elinin tersi ile dudaklarını sildi ve olabilecek en sert bakışla kıza baktı
"Sakın! Sakın bir daha böyle bir şey yapmaya cürret etme." Sakin ama sert bir şekilde konuştu.
Genç kız daha da dikleştirdi omuzlarını.
"Bu gün bu dediklerini unutma komiser. Sakın unutma. Çünkü ben bugün söylediğin her kelimeyi tek tek yutturucam sana. Tükürdüğün her cümleti yalayacaksın. Sevemezsin he mi?. Öyle bi seveceksin ki feleğin şaşacak".
🍀
Son cümlesini söyleyip arkasını döndü ayaklarını tere vura vura yürüdü. Biranda sinirle yaptığı hareketten arkasını döner dönmez pişman olmuştu. Kendisini zerre sevmeyen bir adama ilk öpücüğünü vermişti. Ama yine de düşürmedi omuzlarını. O ketum adamı aşktan divane edecekti. Bu adamın o taş kalbinde çiçek açtıracaktı.
🍀
🍀
🍀
BÖLÜM SONU..
selam canlarım nasılsınız
biraz hızlı bir geçiş oldu ama zeynep kendisi bile farkedemeden içinde buldu kendini.
yeni bölümü beğendiniz mi?
şimdi ne olacak.
zeynep bu ketum adamı yola getirebilecek mi?
murat neden bu kadar sert bu konuda.
Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin canlarım
yeni bölümde görüşürüz💕🤭
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |