
Sıla, Turan’ın odasına gitmesiyle biraz olsun rahatladı. Hızla üzerini değiştirdi ve odadan çıktı. Aşağı mutfağa inip bir şeyler içmek istedi, dolabı açmak için uzandığı anda karnına giren keskin bir kramp onu olduğu yere mıhladı. Acıyla tezgaha tutunarak derin nefesler aldı, sakinleşmeye çalıştı. Ama kramp dinmek yerine daha da şiddetlendi.
Zorlukla birkaç adım attı ve sandalyeye oturmayı denedi, ama ağrı buna izin vermedi. Dizlerinin üzerine çökerek yere yığıldı. Nefeslerini düzenlemeye çalışırken ağrı gittikçe artıyordu, vücudu sanki kontrolünü kaybediyordu. Gözleri dolmuştu, ama ağlamayı istemedi; sadece bu sancının geçmesini bekliyordu.
Bir süre bekledi, nefes alıp vererek sakinleşmeye çalıştı. O sırada Turan’ın merdivenlerden inip arka odaya geçtiğini duydu. Bu ses, garip bir şekilde ona rahatlık verdi. En azından Turan’ın yakınına gelmeyeceğini bilmek, bir nebze huzur verdi.
Kısa bir süre sonra kramp hafifledi ve Sıla, yere dayandığı ellerini kullanarak yavaşça ayağa kalktı. Zorlukla merdivenlere yöneldi ve ağır adımlarla yukarı çıkmaya başladı. Her basamak ona bir engel gibi geliyordu, ama sonunda odasına ulaştı.
Kapıyı sessizce kapatıp yatağına uzandı. Yorgunluk ve acı birleşince zihni tamamen karışmıştı, ama uyku onu fazla bekletmedi. Gözlerini kapadığı anda derin bir uykuya daldı.
Turan ise odasında koltuğa uzanmıştı. Düşünceleri bir süre daha zihninde dönüp durdu, ama nihayetinde yorgunluk onun da galip gelmesini sağladı. Zihni karışık, kalbi rahatsız bir şekilde o da uykuya daldı. Gece, ikisi için de sessizlik içinde geçti.
Alarmın tiz sesiyle uyandı Sıla. Gözlerini açtıktan sonra bir süre yatakta kalmayı denedi, ama ne kadar dirense de uyanması gerektiğini biliyordu. Zoraki bir şekilde yataktan kalkıp banyoya gitti. Yüzünü yıkayıp, kısa bir süre aynada kendine baktı. Yorgunluk yüzünden okunuyordu. Derin bir nefes alıp odasına geri döndü, giysilerini giydi ve aşağıya inmeye karar verdi.
Yavaşça mutfağa girdiğinde, Turan'ı bardaklara çay doldururken gördü. Turan, Sıla'nın geldiğini fark edince yüzünü ona çevirip hafif bir gülümsemeyle, "Günaydın," dedi.
Sıla biraz çekingen bir şekilde tezgaha yaklaştı, "Günaydın,"
Turan, bardakları alıp masaya doğru yürürken, "Hadi gel,"
Sıla, sandalyeyi çekerken, "Ben hazırlardım," dedi hafifçe mırıldanarak.
Turan, gülümsemesini bozmadan, "Bugünlük ben hazırladım, bundan sonra sen hazırlarsın," diyerek masaya ekmek sepetini koydu. Ardından bir sandalyeye oturup Sıla’ya dönerek, "Hadi, çay soğumadan başlayalım,"
Sıla, masaya otururken hala biraz mahcup hissediyordu. Sessizce eline bir dilim ekmek alıp tabağına koydu. Turan ise çayından bir yudum alıp Sıla’ya baktı. Aralarındaki gerilimin azalmış gibi görünmesine rağmen, ikisinin de konuşmaktan kaçınmaya çalıştığı belliydi.
Turan kahvaltısını bitirdikten sonra Sıla’ya bakıp, "Kahve istiyorum,"
Sıla, çatalını tabağın kenarına bırakıp, "Tamam," diyerek ayağa kalktı ve kahve malzemelerini hazırlamaya başladı. "Her zamanki gibi mi?"
Turan alaycı bir şekilde, "Başka şekilleri de var mı?"
Sıla, karşılık vererek, "Elbette. Denemeden bilemezsin,"
Turan, "Ben değişiklik istemiyorum,"
Sıla kahveleri hazırlayıp masaya oturdu. Bir yudum aldıktan sonra Turan, "Çok kahve içmesen iyi olur, biliyorsun. Günde bir iç ama iki içme," dedi.
Sıla sakin bir şekilde, "Tamamdır,"
Kahvelerini sessizlik içinde içmeye devam ettiler. Bir süre sonra Turan, "Afiyet olsun," diyerek masadan kalktı. Bardaktaki son yudumu içip masaya bıraktı ve arka odaya yönelirken, "İşin bitince gel, laflarız,"
Sıla kahvesini bitirip kalktı, mutfağı toparladı, yukarı çıkıp Turan’ın odasını toparlamaya başladığında, gece o odada yatmadığı belli oluyordu. Çamaşır sepetini alıp odadan çıktı, ardından kendi odasına girip etrafı topladı.
Aşağı inip kapı önünde duran ayakkabıları fark etti ve banyoya götürüp temizlemeye başladı.
Turan, açık kapıdan, "İşin bitmedi mi hâlâ?"
Sıla, "Hayır, biraz daha işim var," diye cevap verdi. Aslında pek işi kalmamıştı ama Turan’ın yanına gitmek istemiyordu.
Ayakkabıları temizledikten sonra yukarı çıkıp yerine yerleştirdi. Terasta vakit geçirmeyi düşündü ama kapıyı açıp soğuğu hissedince vazgeçti. Ellerini ovuşturarak içeri döndü. Aşağıya inip etrafına bakındı ve sonunda Turan’ın yanına gitmeye karar verdi.
Kapıya tıklattığında, Turan, "Gel, açık," dedi. Oyuna odaklanmış görünüyordu.
Sıla, kapıdan içeri girdi, "Bir şey ister misin?"
"Yok, gel otur,"
Sıla, isteksizce oturup Turan’ı izlemeye başladı. Onu kendi kendine konuşuyor sanıp biraz eğilerek baktı.
Turan, göz ucuyla Sıla’ya dönüp, "Ne oldu?"
Merakla, "Kimle konuşuyorsun?"
Turan, gülümseyerek, "Kendi kendime. Deliyim ben, haberin yok mu?" dedi alaycı bir şekilde.
Sıla da aynı alaycı tonla, "Allah kurtarsın," dedi gülerek.
Turan kahkaha attı. "Hasan’la konuşuyorum," dedi kulaklığını çıkarıp göstererek. Ardından, "Selamı var sana,"
Sıla, arkasına yaslanarak, "Sağ olsun, sen de söyle,"
Turan gülerek oyuna devam etti, ama kısa bir süre sonra oyunu kapattılar. Ardından Turan, "Film izleyelim mi?"
Sıla, koltukta biraz dikleşerek, "Pek istemiyorum," dedi ve ayağa kalktı.
Turan, "Neden?"
Sıla, kapının önünde durup Turan'a dönerek, "Bilmem, şu an istemiyorum. Belki sonra," diyerek odadan çıkıp mutfağa yöneldi.
Turan yerinden kalktı ve mutfağa yürüdü. Tezgaha dayanmış, su içen Sıla'ya ciddi bir şekilde, "Dün geceden kızgın mısın hâlâ?"
Sıla, bardağı tezgâha bırakıp, "Değilim,"
Turan, "Peki neden durgunsun?"
Sıla, kaşlarını hafifçe çatarak, "Bilmem. İyiyim aslında, durgun değilim," dedi ve bu kez dikkatlice Turan'a baktı.
Turan, omuzlarını silkerek, "Tamam, öyle olsun,"
Tam o sırada kapı çalınca Sıla derin bir nefes aldı, konuşmanın uzamasından rahatsızdı.
Turan, kapıyı açtığında apartman görevlisi acil bir toplantı olduğunu söyledi. Kapıyı kapatıp odasına çıktı, üzerini değiştirdi ve mutfağa geri döndü.
"Ben aşağı iniyorum,"
Sıla merakla bakınca, "Acil bir toplantı varmış, neymiş dertleri öğrenip geliyorum,"
Turan, telefonunu bulmaya çalışırken homurdandı:
"Gitmesem babamı arar bunlar, gitsem beynimi yorar. Yaşlı amcalar, dayılar... işte." Telefonunu bulunca, "Hadi görüşürüz," deyip evden çıktı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 32.25k Okunma |
3.13k Oy |
0 Takip |
110 Bölümlü Kitap |