36. Bölüm

32. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Kabanlarını giyip bahçeye çıktılar. Sarı ışıkların sıcak bir atmosfer kattığı büyük masanın etrafı yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Herkes, belirli bir düzen içinde yerlerini alıyordu.

 

Turan, masanın en köşesine oturdu ve Sıla'yı sol tarafına yerleştirdi. Masanın başında Hasan yer alıyordu; Turan’ın karşısında Hale, Sıla'nın karşısında Sevim vardı, yanına ise Meral oturmuştu. Masanın diğer ucunda, çapraz köşede Serhat ve Musa yan yana oturuyor serhatla Musa karşısında kerim ve cihan masanın diğer başında işe Halit yer alıyordu.

 

Halit, masanın diğer köşesinde birkaç espri yaparak ortamı neşelendirmişti. Kahkahalar yavaşça yükselirken, Turan sessizce Sıla'ya doğru eğildi ve tabağını uzatıp, "Ne istersin?" diye sordu.

 

Sıla, başını hafifçe çevirip, "Fark etmez," dedi. Turan, birkaç yemekten tabağına koydu ve sonra kendi yemeğine döndü.

 

Sıla, tabağından birkaç lokma alırken, Halit'in bulunduğu taraftan yine kahkahalar yükseldi. Refleks olarak o yöne baktığında, gözleri bir anlığına Serhat'la buluştu. Bu kısa an, kalbinde aniden bir sıkışma yarattı. Panik içinde başını eğdi ve gözlerini tabağına sabitledi.

 

Dün... Dün aklına gelmişti bir an. O an, nefesi kesiliyormuş gibi hissetmişti.

 

Sıla, karnının sağ tarafına giren kramp yüzünden sessizce bir iç çekti. Eliyle o bölgeye hafifçe bastırarak yavaş yavaş masaj yapmaya başladı. Hareketlerini fark eden Turan, kaşlarını hafifçe çatıp ona döndü.

 

"Ne oldu?" diye sordu, sesinde hem merak hem endişe vardı.

 

Sıla, kısa bir an tereddüt etti, sonra hafifçe gülümseyerek, "Sanırım dört dönüyor,"

Gülümsemesi zorlama olsa da durumun ciddiyetini gizlemeye çalışıyordu.

 

Turan, tereddüt etmeden elini Sıla’nın tuttuğu yere uzattı. Sıla, hafif bir şaşkınlıkla elini çekti ve ona izin verdi. Turan’ın eli, dikkatli bir şekilde rahatsız olan yere dokundu.

 

Bir süre sessizlik içinde geçti. Sıla, başını hafifçe eğip, "Özür dilerim," diye fısıldadı.

 

Turan, ona bakıp hafifçe gülümsedi. Başını Sıla’nın başına yasladı ve yumuşak bir sesle, "Boşver," dedi.

 

Sıla, "Seni kırmak istemedim," dedi, sesi hafifçe titriyordu.

 

Turan, onu sakinleştirmek ister gibi başını öptü. "Biliyorum," diye karşılık verdi. "Asıl ben teşekkür ederim."

 

Bu sırada Hale ve Sevim, kendi aralarında konuşup gülüşüyordu. Sevim birden, "Gözümüzün önünde aşk yaşıyorsunuz, kıskandırıyorsunuz beni!" dedi, muzip bir ifadeyle.

 

Turan gülerek başını kaldırdı. "Evde kalmayı sen seçtin! Ben sana kaç kere birini ayarladım, beğenmedin," diye takıldı.

 

Sevim, gülerek savunmaya geçti. "Ama çok çirkinlerdi!"

 

Turan, şaşkın bir ifadeyle, "Hadi ordan! Sana hastaneden doktor arkadaşımı ayarladım. Hem de çok yakışıklıydı!" dedi.

 

Sevim, muzipçe yüzünü buruşturdu. "Ama koca kafalıydı!"

 

Turan, kahkahalarla, "O adam? O koca kafa şimdi evleniyor ama,"

 

Sevim, dramatik bir ifadeyle, "Yaa, tüh! Keşke biraz daha bekleseydi, belki tekrar görüşebilirdik," dedi ve ardından gülerek ekledi, "Neyse, kendi kaybı!"

 

Sevim, çatalını tabağına birkaç kez vurdu ve muzip bir ifadeyle, "Koca istiyorum, koca!" diye sitem etti.

 

Hale, gülerek kızdı. "Kız yapma, kıracaksın takımımı!" dedi ve çatalı Sevim’in elinden aldı.

 

Sevim, aynı muziplikle omuz silkerek, "Koca yoksa tabağın ne önemi var, Hale?" dedi, kahkahalarla.

 

Hale, çatalı masaya koyarken gururlu bir ifadeyle karşılık verdi. "Benim kocam var, tabağımı rahat bırak!"

 

Sevim, ellerini iki yana açarak dramatik bir şekilde, "Alın alın, hainler!" diye bağırdı ve ardından Meral’e doğru elini uzattı. "Evde kalanlar biziz!"

 

Meral, Sevim’e kısa bir bakış attı ve ciddi bir şekilde, "Koca istemiyorum. Sen ara," dedi, ardından tekrar tabağına döndü.

 

Yemek faslı kahkahalar eşliğinde sona ermişti. Kadınlar tabakları mutfağa toparlarken, erkekler salona geçip oturdular. Hale ve Sıla'ya ise bir şey yaptırmadan mutfağı hızlıca toparladılar.

 

Salona girdiklerinde, Turan Sıla’nın geldiğini görünce hemen yer açtı. Sıla, tereddüt etmeden onun yanına oturdu. Hale ise, Hasan'ın kalktığı yere yerleşti.

 

Turan, Hale’ye bakarak hafifçe gülümsedi. "Senin canavarlar yine paylaşıma mı gittiler?" diye sordu.

 

Hale kahkahalarla başını salladı. "Evet! Gece de orada kalacaklar, bakalım yarın geri alırız."

 

Bir anlık sessizlikten sonra Hale, "Eee, siz ne zaman tanıştınız? Anlatın bakalım!" diye merakla sordu.

 

Turan, Sıla’ya dönüp gülümseyerek, "Ne zaman tanıştık biz?" diye sordu.

 

Sıla, hafifçe gülümseyip, "Tarih olarak hatırlamıyorum,"

 

Turan, başını sallayarak, "Hastanede tanıştık, onu hatırlıyorum," diye ekledi.

 

Sıla, başıyla onayladı.

 

Hale heyecanla, "Eee, sonra?" diye üsteledi.

 

Turan, omuz silkerek, "İşe aldım, tanıştık, arkadaş olduk, sonra da… oldu işte," dedi, biraz çekingen bir ifadeyle.

 

Hale, kaşlarını kaldırıp, "Ne zaman oldu bu ya? Anlatsanıza! Ne ara? Of Turan, senlik değil böyle şeyler zaten," diye homurdandı.

 

Bu sırada Meral, aniden sert bir tonla, "Peki neden yardımcım diye tanıştırdın ya bizimle?"

 

Turan, Meral’e dönüp merakla baktı. "Öyle olduğu için," dedi, sakin bir şekilde.

 

Meral, alaycı bir ifadeyle, "Bizimle tanıştığında hamileydi yani, sevgilindi, değil mi?" diye üsteledi.

 

Turan’ın yüzü ciddileşti. "Evet, hamileydi de," diye net bir şekilde cevap verdi.

 

Meral, alay ve öfkeyle, "O zaman Yaren’den Sıla için ayrıldın,"

 

Turan, sinirini bastırmaya çalışarak, "Ne alakası var? Ben Yaren’i sevmediğimi ona da söyledim. Hem, Sıla’yla Yaren’in arasında zaman vardı," diye karşılık verdi.

 

Meral, küçümseyen bir tonla, "Peki, insan neden temizlikçisine aşık olur ki?"

 

Turan, sesini yükseltmeden ama sert bir ifadeyle, "Sıla benim temizlikçim değildi. Temizlik için gelen bir ablam vardı. Kaldı ki, temizlikçim olsa da severdim Sıla’yı,"

 

Meral, kaşlarını çatıp, "Temizlikçin değilse neyindi peki?" diye üsteledi.

 

Turan, arkasına yaslanıp soğukkanlı bir şekilde, "Sana bir şey açıklamak zorunda değilim. Sen diyorsan ki Yaren’i Sıla için bıraktım, öyle düşünmeye devam et," dedi ve konuyu kapattı.

Bölüm : 24.01.2025 12:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...