4. Bölüm

4. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Sıla, aldığı çarşafları yatağa serdi ve yeni kıyafetlerini yatağın üzerine koydu. Ardından banyoya gidip dolaplara göz attı ve kendine birkaç havlu ayarladı. Antreye baktığında Turan’ı göremedi. Merdiven kenarında hâlâ aşağıda bıraktığı çantaları fark edince, onları alıp odasına taşıdı ve düzgünce bir köşeye yerleştirdi.

 

Sonra kıyafetlerini alarak banyoya girdi.

 

Sıla, banyoya girip kapıyı arkasından kilitledi. Havluyu askıya asıp lavabonun üzerine eğildi, aynadaki yansımasına bakıyordu. Yorgun bir yüz, gözlerindeki belirsizlik ve içinde biriken karmaşık duygular... Derin bir nefes aldı, ama bu nefes bile içinde sıkışıp kalmış gibiydi.

 

Gözleri istemsizce doldu. Yaşadığı son birkaç günün ağırlığı omuzlarına çöküyordu. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki, ne olup bittiğini anlamaya fırsat bulamadan kendini burada bulmuştu. Hayatına hükmeden bu yeni düzene karşı koyamamanın verdiği çaresizlik içinde yankılanıyordu.

 

Aynadaki yansımasına daha uzun süre bakamadı. Kendi yüzü bile ona yabancı geliyordu artık. Bir süre daha öylece kaldı; suyun akışını duyuyor, ama musluğu kapatacak gücü kendinde bulamıyordu. "Toparlanmam lazım," diye mırıldandı, sesindeki titremeyi bastırmaya çalışarak.

 

Derin bir nefes daha aldı, ardından başını iki yana sallayıp toparlanmaya çalıştı.

 

“Bu da geçecek,” diye fısıldadı kendi kendine, ama içindeki ses bu söze pek inanmıyordu. Havluyu alıp yüzünü yavaşça kuruladı.

 

Banyoda üzerini giyindikten sonra saçlarını havluya doladı ve derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Ayak seslerinin yankılandığı boş koridor ona yalnızlığını hatırlatıyordu. Odasına geçip yerdeki çantalara yöneldi. Çantaları karıştırırken her parça eşyayı dikkatle inceliyor, ama zihni bambaşka düşüncelerle meşguldü. Bir süre sonra içindeki huzursuzluk dayanılmaz hale geldi.

 

Odayı toparlayamayacağını hissedip çantaları olduğu gibi bıraktı ve odadan çıkıp merdivenlere yöneldi. Adımları yavaş, ama gergindi. Merdivenlerden aşağı inmeye başladığında, köşeyi döndüğü anda aniden Turan’la karşılaştı.

 

Sıla irkilerek bir adım geriye çekildi, neredeyse dengesini kaybediyordu. Kalbi aniden hızlanmıştı; bir yandan beklenmedik karşılaşmanın şaşkınlığını yaşıyor, bir yandan da Turan’ın o soğukkanlı ve dikkatli bakışlarının altında eziliyordu.

 

Turan, kısa bir an durduktan sonra alaycı bir tebessümle, “Korkutmak istemezdim,” dedi. Sıla gözlerini kaçırarak, “Sorun değil,” diye mırıldandı.

 

Turan, hafif bir kahkaha atıp, “Biraz daha rahat hissetmen gerek. Burası artık senin de evin,” diye ekledi. Ama bu sözlerin altında bir anlam daha gizliydi; Sıla bunu hissediyor, ama anlamlandıramıyordu.

 

Sıla, “Haklısınız,” diyerek kendini toparladı ve hızla yanından geçti. Turan’ın bakışlarının sırtında olduğunu hissederek mutfağa doğru ilerledi.

 

Birkaç dolabı açıp içine baktı, ama aradığı şeyi hemen bulamadı. Bardak dolabını fark edince içinden sade bir bardak seçip tezgâha koydu. Gözleri dolapları taradı; bu kez sürahi arıyordu. Ancak tezgâhın üzerinde duran cam sürahiyi görünce duraksadı.

 

Bardağını alıp dikkatlice sürahiden su doldurdu. Su bardağına dökülürken çıkan ses, odadaki sessizliği anlık da olsa bozdu. Bardak dolduğunda bir an sürahiye baktı, sonra aldığı yere geri koydu.

 

Elinde bardakla karşıdaki yemek masasına yaklaştı ve rastgele bir sandalyeye oturdu. Bardağı masanın üzerine bırakırken parmaklarını hafifçe kenarında gezdirdi. Oturduğu yerde derin bir nefes alıp duraksadı. Gözleri masanın üzerinde geziniyor, ama zihni tamamen başka bir yerdeydi.

 

Yorgunluk, üzerine bir battaniye gibi çökmüş; sessizlik, düşüncelerini daha da yoğunlaştırıyordu. O an, bu boş evde ne kadar yalnız olduğunu bir kez daha hissetti. Ama bir yandan da bu sessizlikte kendini sorgulamak ve olanları düşünmek için bir alan bulmuştu.

 

Turan, hızla mutfağa girdi ve aceleyle, "Ben gidiyorum," dedi. Sıla hemen kalktı, arkasından yürüyerek kapıya yaklaştı. Turan, ayakkabılarını giyerken, "Sıkıntılı bir doğum varmış," dedi. Anahtarı alıp asansöre binerken, "Sen uyu," diyerek Sıla’ya seslendi.

 

Sıla kapıyı kapatıp salona yöneldi. Köşeye dayanıp başını yasladı, düşünceleri karışıktı. Bir süre öylece kaldı, vücudu yorgundu ama kafasında dönüp duran çok şey vardı. Sonunda gözleri ağırlaşmaya başladı ve sessizce uykuya daldı.

Bölüm : 25.12.2024 07:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...