46. Bölüm

41. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

“Uzun süre ayakta durmanın etkisiyle bebek hareketlenmeye başladı. Oturalım mı artık? Belim ağrımaya başladı, gece uzun olacak gibi,” dedi Sıla, sakin bir gülümsemeyle.

 

Turan, “Tamam,” diyerek masaya doğru yöneldi. İkisi de yavaş adımlarla masaya geçip sandalyelere oturdular.

 

Sıla, bir elini sırtına götürüp hafifçe ovarken yüzündeki yorgunluk dikkat çekiyordu. Turan, göz ucuyla ona baktı. Gözlerindeki dinginlikle karışık yorgunluğu fark edince biraz endişelendi.

 

Sıla, “Bebeğin bu kadar hareketlenmesi normal mi?” dedi gülümseyerek, sevecen bir ses tonuyla.

 

Turan başını hafifçe sallayarak gülümsedi. "Artık oturduk ya, sakinleşir,” elini nazikçe onun eline koydu. Sonra su bardağına uzandı. Bardağı Sıla’ya doğru iterek, “Belki biraz su iyi gelir,” dedi.

 

“Teşekkür ederim,” diye yanıtladı Sıla, bardağı alırken.

 

Gece ilerlemiş, programın sonuna gelinmişti ama eğlence hâlâ doruktaydı. Turan, Sıla’ya dönüp, “Bir şey yemedin. Çıkınca bir yere gidip yemek yiyelim,” dedi.

 

“Kokoreç!” diye karşılık verdi Sıla, yüzünde kocaman bir neşeyle.

 

Turan, “Yapma ya...” diyerek bıkkın bir ifadeyle ekledi, “Olmaz.”

 

Sıla, çocukça bir heyecanla, “İstiyorum, lütfen! Lütfen, lütfen!” diye ısrar etti.

 

Turan, yüzünü buruşturarak, “Hep mi böyleydin? Yoksa hamilelik mi yaptı bunu?”

 

Sıla, muzipçe gülümsedi. “Kokoreç sevmeyen hayattan zevk almamıştır. Hem de seyyardan yiyeceksin!”

 

Turan ciddiyetle, “Asla. Seyyar falan yok. Gideriz, düzgün bir yerden alır, yersin,” dedi.

 

Sıla, “Ama o zaman tadı olmaz ki,” diyerek ısrar etti.

 

Turan gülümseyerek, “Tatlıyla ödüllendirirsem olur,” dedi.

 

“O zaman geçen günki amcaya gidiyoruz!” diye atıldı Sıla, büyük bir umutla.

 

Turan saate bakarak, “Maalesef kapanmıştır. Bizim yere gideriz,” dedi.

 

Sıla hayal kırıklığıyla, “Yaa, ama onun tatlıları güzeldi!” dedi ve ardından omzuna teselli eder gibi dokunarak, “Neyse, seninkinin de güzel. İdare edeceğiz,”

 

Turan gülerek, “İdare eder mi, utanma utanma!”

 

Sıla da gülerek, “Utanmayacaksam o amcanın tatlısının yanında idare edemez ki!” dedi.

 

Turan şaşkın bir ifadeyle, “İçtin mi sen?”

 

Sıla gülerek, “Hayır!"

 

Turan, “Fazla cesur konuşunca içtin sandım. Keşke içmiş olsaydın; artık tatlı da yok sana,” diyerek takıldı.

 

Sıla, “Ama benim değil, bebeğin canı çekiyor!”

 

 

O sırada Osman Bey birkaç kişiyle yanlarına yaklaştı. “Gençler, yemek mi yesek?” diye sordu.

 

Turan, Osman Bey’e dönerek çekingen bir ifadeyle, “Hocam, biz de onu konuşuyorduk. Canı kokoreç çekmiş de,” dedi ve bakışlarını Sıla’ya çevirdi.

 

Osman Bey gülerek, “O zaman biz de gelelim. Kokoreç yiyen hanımı yalnız bırakmak olmaz, değil mi?”

 

Turan hafifçe gülümseyerek, “Öyle diyorsanız, doğrudur,”

 

Sıla, sırıtmasını gizlemek için kendini zorladı ve çantasını karıştırmaya başladı.

 

Osman Bey, “Benim bildiğim güzel bir seyyar var. Hadi, beni takip edin,” diyerek eşiyle birlikte kapıya yöneldi.

 

Sıla, Turan’a dönüp sırıtmasını tutmaya çalışarak, “Seyyar!” dedi ve eliyle ağzını kapattı.

 

Turan da gülerek, “Gülme! Sinir etme beni,” dedi ama kendi de gülmekten kendini alamıyordu.

 

“Seyyar olmaz, asla olmaz diyen sen değil miydin? Şimdi Osman Hoca’ya ‘Tamam, hocam’ diyorsun!” diyerek Turan’ı alaya aldı.

 

Turan, Sıla’nın elinden tutup kapıya doğru çekmeye başlarken, “Şansını zorluyorsun, biliyorsun değil mi?” dedi gülümseyerek.

 

Sıla, “Sonunda yine ben kazandıysam şans zorlanabilir,” diye karşılık verdi. Sesinde yumuşak bir ironi vardı.

 

Turan muzip bir ifadeyle, “Tatlıyı unut!”

 

Sıla, “Ama ben ne yaptım ya! Olmaz, ben demedim seyyar diye. Bana ne!” diye itiraz etti.

 

Turan aynı muziplikle, “Bakacağız artık,”

 

Gülüşmeler eşliğinde arabaya binip Osman Bey’i takip etmeye koyuldular.

 

Bölüm : 06.02.2025 12:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...