63. Bölüm

57. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Akşam üzeri eve döndüklerinde içerisi sessizdi. Sıla, üzerini değiştirmek için üst kata çıkarken, Turan da peşinden geldi.

 

"Yardım edeyim," dedi usulca ve Sıla’nın elindekileri alıp odasına doğru yürüdü. Sıla, hafif bir baş hareketiyle teşekkür etti ama gözleri düşünceliydi.

 

Makyaj malzemelerini almak için tuvalet aynasının çekmecesini açtığında, karnında hafif bir sancı hissetti. Bir an duraksadı, elini refleksle karnına götürdü ve derin bir nefes aldı. Ağrının şiddeti artar mı diye bekleyerek birkaç saniye öylece kaldı. Sonra yavaşça tabureye oturdu.

 

Turan, eşyaları bıraktıktan sonra geri döndüğünde Sıla’yı oturmuş buldu. Kaşlarını hafifçe çatarak yaklaştı.

 

Sıla, yüzüne belirsiz bir gülümseme yerleştirerek başını salladı. "Bir şeyim yok, sadece biraz yorgunum."

 

Turan, "Tamam," diyerek yatağın üzerindeki eşyaları da alıp çıktı. Sıla, hafifçe karnını tuttu, bebeğinin hareketiyle gelen hafif acıyla iç çekti. Ama sancıyı görmezden gelerek yerinden kalktı ve Turan’ın arkasından odaya girdi.

 

Yatağın ucuna oturdu, sessizce Turan’ın eşyalarını dolaba yerleştirmesini izledi. Odanın içinde sakin ama yoğun bir hava vardı. Bir süre sonra Sıla, sesi yumuşak ama temkinli bir tonda sordu: “Kahve içer misin?”

 

Turan, banyoya yönelirken duraksadı, başını hafifçe çevirerek “Olur ama on dakika sonra falan olsun, bir duş alayım,” dedi ve kapıyı kapattı.

 

Sıla, odadan çıkıp merdivenlere yöneldiğinde bir anda sancıyla duraksadı. Derin bir nefes alıp elini korkuluklara dayadı, birkaç saniye bekledi ve yavaş adımlarla aşağı inmeye başladı. Tam o sırada sokak kapısı açıldı ve Haldun Bey içeri girdi.

 

Ancak Eflin Hanım yanında değildi. Haldun Bey, Sıla'ya kısa bir bakış atarak “Merhaba,"

 

Sıla, küçük bir gülümsemeyle karşılık verdi. “Hoş geldiniz.” Ancak bakışları hâlâ kapıdaydı, ardından kimse gelmeyince dayanamayıp sordu: “Eflin Hanım?”

 

Haldun Bey, derin bir nefes aldı. “Bir yerlere gitmiştir, haberim yok,”

 

Tam o anda kapı tekrar açıldı. Eflin Hanım içeri girer girmez Sıla’yı gördü ve yüzü anında değişti. Kaşlarını çatarak, açıkça tiksinti dolu bir ifadeyle baktı.

 

Sıla, bu bakışın kendisinde yarattığı rahatsızlığı belli etmemeye çalışarak sessizce mutfağa geçti. Arkasından Eflin Hanım’ın sesi yükseldi, sesi duyulacak kadar yüksek ama kibirli bir tonda: “Bir su getir bana.”

 

Sıla, bunu duymazdan geldi ve kahve yapmaya devam etti. Ama sesleri net bir şekilde duyabiliyordu.

 

Haldun Bey’in sesi sertti: “İleri gidiyorsun artık. Yeter.”

 

Turan, merdivenden inerken bu konuşmaları duymuş ve istemsizce duraksamıştı. Dikkatini tamamen aşağıdaki tartışmaya vermişti.

 

Eflin Hanım, küçümseyici bir kahkaha attı. “Hizmetçi değil mi? Getirecek tabii.”

 

Haldun Bey’in sesi daha da gerginleşti: “O senin gelinin. Torununu taşıyor. Artık bunu gör.”

 

Eflin Hanım, alaycı bir kahkahayla başını salladı. “Hizmetçi parçası gelinim olsa ne? Ona mı kaldı gelinim olması?”

 

O an Turan hızla merdivenlerden indi. Öfkesi sesine tamamen yansımıştı. “Bir daha ona bir şey dersen buradan defolup gidersin!” diye bağırdı.

 

Eflin Hanım, dik durarak oğlunun karşısına geçti. Gözleri soğuktu. “Kimin karşında durduğuna dikkat et,” dedi gözdağı verir gibi.

 

Turan’ın sesi bu sefer daha kontrollü ama bir o kadar da sertti: “Annem olman, sevdiğim kadını aşağılama hakkın olduğu anlamına gelmez.”

 

Eflin Hanım, dudaklarını büzüp küçümseyici bir ifadeyle başını salladı. “Sevecek başka birini bulamamış gibi.”

 

Sıla, mutfakta bu sözleri duyunca içinde tarifsiz bir gerilim oluştu. Gözlerini sımsıkı kapattı. Sancıları şiddetlenmişti ama kimseye belli etmek istemiyordu.

 

Turan, babasına döndü. “Gidin baba,” dedi keskin bir şekilde.

 

Haldun Bey, önce bir şey söylemek ister gibi durdu. Eflin Hanım, Turan’a son bir bakış atıp öylece durdu.

 

Turan derin bir nefes aldı, sonra mutfağa yöneldi. Kapıyı açtığında Sıla, yüzünde belirsiz bir ifade ile onu izliyordu. Ne bir şey söyledi ne de kıpırdadı.

 

Turan, Sıla’nın sancısının olduğunu anlamasa da yüzündeki solgunluğu fark etti ama olayların gerginliğine verdi. Onun bu halini görmek, içinde hem öfke hem de koruma içgüdüsünü aynı anda tetikliyordu.

 

Sessizlik içinde birbirlerine baktılar. O an söylenecek çok şey vardı ama ikisi de konuşmadı.

 

 

 

 

Bölüm : 28.02.2025 12:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...