64. Bölüm

58. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Sıla, Turan’a yaklaşıp omzuna hafifçe dokundu. "Turan," diye fısıldadı. "Lütfen sakin ol."

 

Turan, Sıla’nın elini omzundan çekmesi için hafifçe geri çekildi. Sıla, bir sandalye çekip otururken Turan yüzünü duvara çevirdi, ona bakmamak için.

 

Sıla, nazikçe Turan’ın çenesini tuttu ve "Bana bakmayacak mısın?" diye sordu, sesinde sevgi vardı.

 

Turan, yavaşça başını çevirerek onun ellerine uyum sağladı. Sıla, hafif bir tebessümle "Benden saklama," dedi ve gözündeki yaş damlasını silerken Turan’ın elini tuttu.

 

Turan, Sıla’nın elini yüzüne bastırıp gözlerini sıktı. "Çok sıkıldım artık," diye fısıldadı.

 

Sıla, acıyla dudaklarını ısırdı. Derin bir nefes alarak, sesini kontrol etmeye çalışarak, "Biraz uzansam iyi olacak," dedi ve elini hafifçe çekti.

 

Turan başıyla onayladı. "Gelebilir miyim?" diye sordu sessizce.

 

Sıla gülümseyerek "Tabii," dedi ama sancısı artmıştı.

 

Merdivenleri çıkarken Haldun Bey’in elinde bir valizle geldiğini gördü. Sıla, merakla Turan’a baktı ama Turan hızla yukarı çıkıp odasına geçti.

 

Sıla, Haldun Bey’e yaklaşarak, "Gidiyor musunuz?"

 

Haldun Bey iç çekerek, "Evet kızım, gitmek en doğrusu,"

 

O sırada Eflin Hanım da arkasından çıkıp Sıla’ya sert bir bakış attı.

 

Turan yukarıdan seslendi. "Sıla, gelir misin?"

 

Haldun Bey, Sıla’nın omzuna nazikçe dokunarak, "Ona iyi bak. En çok senin sevgine ihtiyacı var,"

 

Sıla birkaç adım atmıştı ki ani bir sancıyla olduğu yerde büküldü.

 

Haldun Bey hemen ona destek oldu. "İyi misin?" diye sordu endişeyle.

 

Sıla, acıyla karnını tutarak, "Bugün çok yoruldum, pek dinlenemedim," dedi, zoraki bir gülümsemeyle. "Teşekkür ederim," diyerek Haldun Bey’in elini hafifçe sıktı ve yukarı çıktı.

 

Odaya girerken kapıyı kapattı. O sırada Turan banyodan çıktı. Sıla’nın solgun yüzünü görünce bunu yaşanan olayların etkisine verdi.

"Dinlenmelisin," diyerek elini uzattı ve Sıla’nın elini tuttu.

 

Sıla, bir an duraksayıp ona baktı. "Benim hafta aralığında doğum oluyor mu?" diye sordu aniden.

 

Turan şaşkınlıkla kaşlarını çattı. "Neden? Bir şey mi var? Ne oldu?" diye sordu panikle.

 

Sıla, "Sadece merak ettim," dedi ama yüzündeki acı onu ele veriyordu.

 

Turan, endişeyle "Sancın mı var?"

 

Sıla, "Yorgunum sadece," diye geçiştirmeye çalıştı ama acı yüzüne yansıyordu.

 

Turan, önünde diz çökerek yüzüne baktı. "Ne zamandır var bu sancı?"

 

Sıla, "Öğleden beri ama yorgunluktan sanırım," diye itiraf etti.

 

Turan, acıyla bükülen Sıla’yı geri oturttu. "Hemen hastaneye gidiyoruz!" dedi kararlı bir sesle.

 

Sıla, onun kolundan tutarak "Hayır! İstemiyorum!"

 

Turan, kaşlarını çatarak "Saçmalama!" diye çıkıştı ve Sıla’yı yatakta oturmaya zorladı.

 

Sıla, acıyla kıvranıp "İstemiyorum!" diye çığlık attığında kapıda beliren Haldun Bey, "Turan, bir sorun mu var?" diye sordu endişeyle.

 

Turan, "Baba, yardım et! Gel!" diye seslendi.

 

Haldun Bey hızla içeri girip Sıla’nın kolunu tutarak ayağa kaldırdı. Ama Sıla’nın acıdan kıvranması üzerine, "Ben arabaya taşıyorum, sen arkadan gel!" dedi ve Sıla’yı kucakladı.

 

Turan, aceleyle birkaç eşya çantasına koyarken Haldun Bey, merdivenlerden aşağı indi. Salondaki Eflin Hanım’a seslendi. "Kapıyı aç!"

 

Eflin Hanım umursamaz bir tavırla ağır hareketlerle kapıya yöneldi.

 

Haldun Bey, onun yavaşlığından sinirlenerek, "Bir kere de insan gibi davran! Başkalarını düşün be kadın!" diye çıkıştı ve kapıdan çıktı.

 

Turan, annesine tek bir bakış bile atmadan arkasından çıktı.

 

Arabada, Sıla acı içinde nefes almakta zorlanırken, Turan kollarını sımsıkı sararak onu sakinleştirmeye çalıştı.

 

Haldun Bey, arabayı hızla sürerken Turan, hastaneyi arıyordu.

 

 

Bölüm : 03.03.2025 13:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...