74. Bölüm

68. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Sıla yerinden kalkıp Alparslan’a uzandı. “Uyutayım,” dedi bebeği kollarına alırken.

 

Turan, bebeğin başına küçük bir öpücük kondurdu. “Tatlı rüyalar küçük adam,” diye mırıldandı.

 

Sıla mutfaktan çıkarken “Benim de uykum var,” diye ekledi.

 

Turan gülümseyerek, “Ben biraz oyun oynarım,” dedi hafifçe omuz silkerek.

 

Sıla başını sallayıp “Peki,” diyerek merdivenlerden yukarı çıktı.

 

Odasına girip yatağa uzandı ve bebeğini göğsüne yatırarak ona ninni söylemeye başladı. Yumuşak sesi, odanın içinde huzurla yankılandı. Alparslan, annesinin şarkısına küçük seslerle karşılık veriyordu. Sıla gülümseyerek ninnisini sürdürdü, minik ellerini tutup yanaklarını okşadı.

 

Bir süre sonra, kapı aralandı. Turan başını uzatıp gülümseyerek, “Bensiz eğleniyor musunuz?”

 

Sıla hafifçe başını kaldırıp ona baktı. Turan sessizce yatağa yaklaşıp yanlarına uzandı.

 

Sıla elini kaldırıp Turan’ın yanağına dokundu, parmaklarıyla hafifçe okşadı. “Oynamamışsın,” dedi yumuşak bir sesle.

 

Turan gözlerini kısarak gülümsedi. “Evet,” dedi, Sıla’nın eline hafifçe dokunarak. “Sizi özledim.”

 

Sıla, bebeği nazikçe uyutup beşiğine koyduktan sonra yatağa uzandı. Tam gözlerini kapatmışken, Turan’ın yataktan kalktığını fark etti. Yarı kapalı gözlerle elini uzatarak, “Yanımızda kal,” diye fısıldadı.

 

Turan duraksadı, sonra gülümseyerek tekrar yatağa döndü. Sıla ona doğru yaklaşıp başını göğsüne yasladı. Kalp atışları, huzurlu bir ritim gibi kulağına çarpıyordu. Birkaç dakika içinde, ikisi de derin bir uykuya daldı.

 

Gece yarısı, Alparslan’ın ağlama sesiyle irkildi Turan. Gözlerini açıp hafifçe doğruldu, ama Sıla hâlâ derin uykudaydı. Onu nazikçe omzundan salladı.

 

“Sıla,” diye fısıldadı.

 

Ağır göz kapaklarını araladığında, bebeğin ağlaması daha da yükselmişti. Uykulu hâlde doğrulup, Alparslan’ı kucağına aldı ve hafifçe sallayarak sakinleştirmeye çalıştı.

 

Sıla, Alparslan’ı besledikten sonra yavaşça beşiğine yatırdı. Küçük bedeninin huzurla gevşediğini görünce, uyuduğundan emin olup tekrar yatağa uzandı. Gözleri kapanmak üzereyken, Turan ona yaklaşıp sarıldı.

 

Turan’ın sıcacık sarılmasıyla Sıla hafifçe gözlerini araladı. Ona iyice sokulup fısıltıyla, “Turan…” dedi. Gözlerinin içine bakarak usulca ekledi: “Seni istiyorum.”

 

Turan, sımsıkı sarıldı. “Hep yanındayım,” diye karşılık verdi.

 

Sıla gülümseyerek başını göğsüne yasladı. “Çok şapşalsın,”

 

Turan, kaşlarını kaldırıp dirseğinin üzerine kalktı. “Nasıl yani?” diye sordu şaşkınlıkla.

 

Sıla gözlerini kırpıştırarak tekrar fısıldadı: “Seni istiyorum.” Sonra dudaklarına hafif bir tebessüm yayıldı. “Ama eğer hazır hissetmiyorsan, sorun değil.”

 

Turan afallayarak hızla başını iki yana salladı. “Yok, neden hissetmeyeyim? Hazırım,” dedi aceleyle. Sonra bir an duraksayıp, “Ama ya Alp uyanırsa? Ağlarsa?” diye sordu endişeyle.

 

Sıla gözlerini kapatarak gülümsedi. “Uzun süre uyanmaz.”

 

Turan heyecanla, “Tamam o zaman,” diyerek ışığı kapattı.

 

Sabah olduğunda, Turan gözlerini hafifçe araladı. Beşikten gelen tatlı sesleri duyunca doğrulup baktı. Alparslan, ağlamıyordu. Sadece keyifle kendi kendine sesler çıkarıyordu.

 

Bunu görünce rahatlayarak tekrar yatağa uzandı ve Sıla’ya sarıldı. Teninin sıcaklığı ona huzur veriyordu.

 

Sıla, gözlerini açmadan “Günaydın,” diye fısıldadı. Turan’ın elini teninde hissetmişti.

 

Turan yavaşça onu öperek, “Günaydın,” diye karşılık verdi.

 

Tam o sırada telefon çaldı. Yüksek ses, Alparslan’ı korkutmuştu. Bebek aniden ağlamaya başladı.

 

Turan, sinirle “Hayır ya!” diye söylenerek hızla doğruldu ve telefonu açtı.

 

Sıla hemen Alparslan’ı sakinleştirmek için beşiğini sallayıp onunla konuşmaya başladı. Bebeğin ağlaması kısa sürede kesildi.

 

Turan, telefonu kapattığında derin bir nefes aldı. “Ben acil çıkıyorum,” diyerek hızla banyoya girdi.

 

Sıla, hafifçe gülümseyerek Alparslan’la oynamaya devam etti. Turan kısa sürede banyodan çıktı, aceleyle giyindi. Önce Alparslan’ın, sonra Sıla’nın başına birer öpücük kondurup hızla evden çıktı.

 

Sıla, bir süre uyanık kalan bebeğini besledi. Sonunda Alparslan uyuyunca, kendisi de yataktan kalktı. Günlük işlerini halledip bebeğiyle birlikte aşağı indi.

 

İçinde tuhaf bir his vardı. Bir şey eksikti.

Aklına Güral geldi.

Telefonu eline alıp aramak istedi. Onu özlemişti…

 

Bölüm : 17.03.2025 13:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...