
Eve geldiklerinde Sıla kapının önündeki paketi fark etti ve Turan’a dönüp işaret ederek, "Yaren hediye göndermiş." dedi.
Turan şaşkınlıkla kaşlarını çattı. "Ne göndermiş?"
"Birkaç kıyafet, tulum, kanguru ve bir not defteri… Başka da bir şey yok."
Turan elindekilere göz gezdirip kaşlarını kaldırdı. "Bu da nereden çıktı şimdi?" diye söylendi.
Sıla, Alparslan’ı kucağına alırken sakin bir sesle, "Belki kötü bir niyeti yoktur, sadece bebeğe bir hediye göndermek istemiştir."
Turan ona alaycı bir bakış atarak yanağını sıktı. "Ne kadar da Polyanna’sın! Yaren’in her adımı planlıdır." diyerek elindekileri koltuğa bıraktı.
Sıla hafifçe iç çekti. "Direkt firmadan gelmiş, kendi hazırlamamış. O yüzden art niyet aramıyorum."
Turan sinirle gülümsedi ve konuyu kapatmak istercesine, "Neyse, yemek hazırlayalım. Açlıktan ölüyorum."
Alparslan’ı kucağına alıp sevgiyle öperken "Seni yemek diye yerim!" diyerek gıdıklamaya başladı.
Sıla mutfağa geçip yemek hazırlarken, Turan da Alparslan’ı kanguruya koyup mutfağa geldi. Sıla, onun bu halini görünce gülerek, "Oğlum, ne yaptı sana? İçinde büzüşüp kalmış gibi." dedi.
Turan da gülerek, "Ama çok kullanışlı bir şey almış Allah var. Bak, nasıl da hemen uykuya geçiş yaptı." diye gösterdi.
Sıla dikkatle incelerken, "Canı acımaz mı?"
Turan rahat bir sesle, "Yenidoğan aparatı var, acımaz. Rahat o." dedi ve Alparslan’ın yüzündeki gülümsemeye bakarak oyun yapmaya devam etti.
Yemeklerini yerken Alparslan, Turan’ın kucağında huzurla uyuyordu. Ortam sıcaktı, huzurluydu. Fakat tam o sırada kapı çaldı.
Turan yavaşça kalkıp kapıyı açtığında, karşısında Osman Bey ve eşi Emine Hanım’ı gördü. Osman Bey, kucağındaki Alparslan’a bakarak hafifçe gülümsedi.
"Müsait miyiz?" diye sordu Osman Bey.
Turan, hafif bir şaşkınlıkla geri çekilip kapıyı açtı. "Tabii, buyurun."
İçeri girdiklerinde Osman Bey, doğrudan Turan’ın kucağındaki Alparslan’a uzandı. Turan, kangurudan çıkartıp sessizce Osman Bey’e verdi. Osman Bey, bebeği büyük bir sevgiyle severken Emine Hanım elinde büyük bir paket uzattı. "Osman Bey beğendi hepsini." dedi gülümseyerek.
Sıla, istemsizce Osman Bey’e baktı. Osman Bey, tüm ilgisini Alparslan’a vermişti ama bir süre sonra Sıla’nın kendisini izlediğini fark edince başını kaldırdı. "Beğenmezseniz değiştirebiliriz." dedi sakince.
Sıla, içindekilere göz gezdirip gülümsedi. "Hepsi çok güzel, teşekkür ederiz."
Turan, hafif mahcup bir ifadeyle Osman Bey’e döndü. "Bunca şeye ne gerek vardı, hocam?"
Osman Bey, hafifçe gülümseyerek, "Ne demek ne gerek vardı? O benim de torunum sayılır."
Sıla, gelen eşyaları incelerken bazı süslemelere bakıp gülerek Turan’a döndü. "Baksana, her şey o kadar özenli ki…"
Bir süre sonra Alparslan uyanınca ortam daha da neşelendi. Osman Bey ve Emine Hanım bir süre daha kaldıktan sonra müsaade isteyip ayrıldılar.
Kapı kapandıktan sonra Turan derin bir nefes aldı. "Hocanın bu kadar sahiplenmesi bazen garip geliyor." dedi, hafif bir şaşkınlıkla.
Sıla, Alparslan’ın battaniyesini düzeltirken başını kaldırıp Turan’a baktı. "Bence kötü bir şey değil. Seni seviyor, değer veriyor. Ayrıca Alparslan’a da bağlanmış."
Turan bir an sustu, sonra hafif bir gülümsemeyle "Evet, öyle." diye mırıldandı.
Sıla, Alparslan’ı beşiğine yatırırken bir yandan da Osman Bey’in bakışlarını düşünmeden edemiyordu. Onun Alparslan’a bu kadar derin bir bağ kurmuş olması ve bunu saklayamaması Turan'ı rahatsız etmeye başladığını fark etmişti.
Sıla, Alparslan’ın üzerini örterek mutfağa geçti.
Turan, mutfağa geçip su içerken bir an dalgınlaştı. "Sence de hocanın bu kadar ilgisi fazla değil mi?"
"Seninle yıllardır bir bağ kurdu. Bence bu yüzden. Ayrıca Alparslan bebek sonuçta, ona bağlanmamak mümkün mü? Hemde çok tatlı bir şey!" dedi bebeğini düşününce sevgiyle yüzü değişti.
Turan omuz silkti. "Öyle ama... bilmiyorum, yine de bazen garip geliyor."
Sıla, suyu dolaptan alıp bardağa doldurduktan sonra Turan’a bakarak gülümsedi. "Bence fazla kuruntu yapıyorsun. Osman Bey kötü biri değil."
Turan kaşlarını çatıp başını salladı. "Tabii ki değil. Sadece bu kadar fazla sahiplenmesi tuhaf geliyor bazen."
Konuyu uzatmamak için Sıla omuz silkerek konuyu kapattı. "Önemli olan şu an biziz. Bizim huzurumuz, değil mi?"
Turan gülümsedi ve elini Sıla’nın beline dolayarak onu kendine çekti. "Evet, önemli olan bu." deyip boynundan öptü.
O gece, her şeyin yolunda olduğunu düşünerek uyudular.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 32.25k Okunma |
3.13k Oy |
0 Takip |
110 Bölümlü Kitap |