69. Bölüm

63. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Aslı, koltukta uyuklamaya başladığında Murat yavaşça üzerini örttü. Ardından diğer koltuğa geçip uzandı. Aslı, gözlerini hafifçe aralayıp başını kaldırdı ve elini uzatarak, “Yanıma gel,” diye mırıldandı.

 

Murat, yattığı yerden doğrulup, “Rahat uyuman için buraya geçmiştim,” dedi ama elini tutarak yanına uzandı.

 

Aslı, Murat’ın boynuna sokuldu ve kısık bir sesle,

“Yanımda olduğunu hissetmek istiyorum,” dedi. Gözlerini kapattı ve kısa sürede derin bir uykuya daldı.

 

Murat, Aslı'nın nefes alışlarının düzenli ritmini dinlerken gözlerini kapadı. Ancak uykuya dalsa bile huzurlu değildi. Rüyalarında sürekli Aslı’yı ve kitleleri görüyordu. Her uyanışında alnını ovuşturup, “Allah'ım, ne olur gerçek olmasın,” diye mırıldanarak tekrar gözlerini kapatıyordu.

 

Sabah olduğunda, uykusuzluk içinde yataktan kalktı. Murat’ın hareket ettiğini hisseden Aslı da gözlerini açtı ve doğrularak onun yanına oturdu. Sessizce başını Murat’ın sırtına yasladı. “Gece boyu uyuyamadın, hep uyandın,” dedi, sesi şefkat doluydu. Bir yandan elini Murat’ın sırtında gezdirip onu sakinleştirmeye çalıştı.

 

Murat, gözlerini ovuşturup,

“Uyumakta hep zorlanıyorum zaten,” diye itiraf etti. Sonra bir an duraksayıp ekledi: “Kalkmam lazım. Okula gitmem gerekiyor.”

 

Aslı, başını kaldırarak hafifçe gülümsedi. “Tamam,” dedi. Murat, Aslı'ya bakıp kısa bir süre onun gözlerinde o huzurlu ifadeyi izledi. Ama içindeki karmaşa bir türlü dinmiyordu.

 

Murat, hazırlanıp okula geçti. Onun ardından Aslı, yavaşça yataktan kalktı, odayı ve mutfağı toparladıktan sonra banyoya geçti. Duşun altında bir süre hareketsiz durdu; sıcak suyun akışı, düşüncelerini dağıtıyordu. Sonunda duş almayı bitirip giyindi, saçlarını kurutup ördü. Ardından aşağı inip Murat’ı beklemeye koyuldu.

 

Bir süre sonra Murat, okuldan döndüğünde Aslı, kapıya çıktı. Hafif bir heyecanla,

“Bir yerlere gidelim, hadi,” dedi.

 

Murat, bir an duraksadı ve yüzünde bir tedirginlik belirdi.

“Aslı,” dedi sıkılarak, “randevu aldım. Hastaneye gideceğiz.”

 

Aslı, derin bir nefes alıp sakinliğini korumaya çalıştı.

“Tamam,” dedi. “Ama oradan sonra bir yere gidelim, yemek yiyelim, olur mu?”

 

Murat, bu kez gülümseyerek,

“Olur tabi. Neden olmasın ki?” dedi. İçeri girip araba anahtarını aldı ve dışarı çıktı.

 

Aslı, hafifçe gülümseyerek Murat’ı takip etti. İçindeki gerginliğe rağmen günü bir şekilde sakin ve güzel geçirme umudunu kaybetmemeye çalışıyordu.

 

Köyden sessizce çıkıp ana yola döndüler. Yolun başlangıcında yalnızca motorun sesi eşlik ediyordu. Aslı, sessizliği bozan ilk kişi oldu. Radyoyu açıp kanallar arasında gezinirken hareketli bir şarkıya denk geldi. Hafifçe camı indirip yüzüne çarpan serin rüzgârla birlikte şarkıya eşlik etmeye başladı. Şarkının ritmine kapılmışken, göz ucuyla Murat’a baktı.

 

“Hadi, sen de söyle!” dedi neşeyle. “Senin şarkı söylemeni özleyeceğimi hiç düşünmezdim,” diye ekledi gülerek.

 

Murat, dudaklarının kenarında beliren hafif bir gülümsemeyle başını salladı. "Havamda değilim," dedi kısık bir sesle ve yeniden yola odaklandı.

 

Aslı, biraz hayal kırıklığıyla radyoyu kapattı ve yüzünü Murat’a döndü. Hafif muzip bir ifadeyle, “Böyle kötümserliğe kapılmak yerine anı değerlendirmek olmaz mı?” diye sordu.

 

Murat gözlerini yoldan ayırmadan, belli belirsiz bir tebessümle karşılık verdi. "Değerlendiriyoruz zaten," dedi alaycı bir tonda.

 

Aslı, ciddileşen bir ifadeyle Murat’a baktı. “Kötü değilim, Murat,” dedi yavaşça. “Yapma artık, lütfen. Ne olursa olsun, hamileliğimin tadını çıkarmak istiyorum,” diye ekledi. Son cümlesinde sesi titremişti, ama kararlılığı hissediliyordu. Murat’ın elini tuttu ve sıkıca kavradı.

 

Murat, başını Aslı’ya doğru çevirip elini karşılık olarak sıktı. Gözlerinde geçmişe dair bir gölge, dudaklarında ise sakin bir gülümseme vardı.

 

“İnşallah,” dedi sessizce. “Bu benim de en büyük duam.”

 

Aslı, Murat’ın gülümsemesine karşılık verdi. Onun bu kısa anlık sıcaklığı, içindeki korkulara bir süreliğine bile olsa merhem olmuş gibiydi.

 

Hastanenin otoparkına vardıklarında Murat arabadan indi ve hızla Aslı’nın tarafına geçti. Kapıyı açıp ona destek oldu. Aslı, “Teşekkür ederim,” diyerek Murat’ın uzattığı eli tuttu ve arabadan indi. Murat’ın koluna girerek birlikte hastane girişine doğru yürüdüler. Resepsiyonda gerekli işlemleri tamamladıktan sonra doktorun odasının önündeki bekleme alanına ulaştılar.

 

Aslı bir koltuğa otururken Murat onun elini bırakmadı. Yanlarındaki yaşlı bir adamın ayakta olduğunu fark eden Murat, hemen yerinden kalkarak ona yer verdi. Ancak yine de Aslı’dan uzaklaşmadı. Ayakta durup onun elini sıkıca tutmaya devam etti. Diğer eliyle de Aslı’nın parmaklarını okşayarak aralarına kendi parmaklarını geçirdi. Gözleri endişeyle dalıp gitmişti.

 

Aslı, Murat’ın yüzünde giderek belirginleşen sıkıntıyı fark edince yerinden kalktı. Murat, aniden bir şey olduğunu düşünerek panikle, “Ne oldu?” diye sordu.

 

Aslı hafifçe gülümsedi. “Bir şey yok, sadece oturmak istemiyorum,” dedi ve birkaç adım uzaklaştı. Ancak Murat, onunla birlikte hareket etti. Aralarındaki bu kısa mesafeyi bile tolere edemiyormuş gibi davranıyordu.

 

Aslı, yavaşça Murat’a döndü ve başını onun göğsüne yasladı. “Lütfen yapma,” dedi titreyen bir sesle. “Kendi kendini bu kadar yorma.”

 

Murat, kolunu Aslı’nın omzuna doladı ve hafifçe iç çekti. “Kafam susmuyor,” dedi kısık bir sesle.

 

Bu anın ağırlığını, doktorun yardımcısının kapıda Aslı’nın ismini seslenmesi böldü. İkisi de derin bir nefes alıp içeriye girdiler. Aslı, doktorun karşısındaki sandalyeye otururken Murat hemen yanına geçti. Doktor, güler yüzle, “Hoş geldiniz,” dedi.

 

“Teşekkür ederiz,” diye yanıtladı Murat. Aslı ise hafifçe gülümseyerek başını salladı.

 

Doktor, Aslı’ya dönerek, “Şikayetiniz nedir?” diye sordu.

 

Aslı, tereddütle konuşmaya başladı. “Dün sol koltuk altımda bir kitle fark ettim, hafif ağrıyor. Aynı şekilde göğüs kafesimin kenarında da benzer bir şey var.”

 

Doktor başını sallayarak, “Ağrı yapıyorlar, değil mi?” diye sordu.

 

Aslı, “Evet,” dedi. “Dün fark ettim.”

 

“Muayene edelim,” dedi doktor ve perdeyle ayrılmış muayene alanını işaret etti. “Lütfen arka tarafa geçin.”

 

Aslı, yavaşça ayağa kalkıp perde arkasına geçti. Üzerindekileri çıkarırken Murat, doktorla kısa bir bilgi paylaşma gereği hissetti. “Yaklaşık 12-13 haftalık bir gebelik var,” dedi sessizce.

 

Doktor, başını salladı. “Önce bir el muayenesi yapalım, ardından ultrasona bakarız,” dedi ve Aslı’nın yanına geçti.

 

Kitleleri kontrol ederken yüzünde beliren ciddi ifade, durumu ciddiye aldığını belli ediyordu. Bir süre sonra perde arkasından çıkıp Murat’a döndü. “Ultrason muayenesi için birimden randevu alın. Bu kağıtla hemen sıra vereceklerdir,” dedi.

 

Doktorun notlarını aldığı kağıdı Murat’a uzatırken Aslı da perde arkasından çıkıp yanlarına geldi. Murat, kağıdı alıp ayağa kalktı ve doktorun söylediği yeri işaret ederek, “Tamam, teşekkür ederiz,” dedi, odadan çıktılar.

Bölüm : 06.03.2025 12:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...