
Aslı, bir süre önüne baktıktan sonra şefkatle Murat’a döndü. “Murat,” dedi, sesi yumuşaktı.
Murat, bir an ona sevgiyle baktı, sonra tekrar gözlerini yola çevirdi. “Söyle, bir tanem,” dedi.
Aslı, yutkunarak konuşmaya devam etti. “Bana gerçekten kim olduğunu, aileni anlatacak mısın?” Sesinde merak ve çekingenlik vardı.
Murat’ın yüz ifadesi bir anda değişti. Omuzları gerildi, bakışları sertleşti. Hiçbir şey söylemeden ilerlemeye devam etti. Ama Aslı, bir cevap bekliyordu. Sessizliğin uzamasına dayanamayıp tekrar sordu: “Lütfen!"
Murat bu kez, keskin bir ses tonuyla, “Hayır,” dedi.
Aslı’nın yüzünde bir hayal kırıklığı belirdi. “Ama neden?” diye üsteledi.
Murat’ın sesi daha da gerginleşti. “Öğrenmek sana bir şey katmayacak,” dedi soğuk bir şekilde.
Aslı, yavaşça önüne dönüp derin bir nefes aldı. “Yine de… İlerde öğreneceğimde büyük bir olay olacakmış gibi hissediyorum,” dedi sakin ama düşünceli bir tonla.
Murat, direksiyonu daha sıkı kavradı. “Öğrenmen gerekmiyor. İlerde de öğrenmeyeceksin,” dedi kararlılıkla.
Bu kez Aslı’nın sabrı tükenmeye başlamıştı. Yüzünü Murat’a çevirerek sert bir şekilde, “Neden? Ne saklıyorsun?” diye sordu.
Murat cevap vermedi. Yutkundu, bakışlarını hala yoldan ayırmıyordu. Arabanın içinde sessizlik ağırlaştı. Aslı öfkeyle başını yana çevirip pencereden dışarı bakmaya başladı.
Arabanın içinde sessizlik ağırlaştı, yalnızca motorun sesi ve lastiklerin asfalta değmesi duyuluyordu. Aslı, eliyle koltuğun kenarını sıkarken düşüncelerine hakim olamıyordu. Neden bu kadar ketum? Ne saklıyor olabilir ki? diye içinden geçirdi. Göz ucuyla Murat’a baktı. Yüzü gergin, çenesindeki kaslar sıkılıydı.
“Murat,” dedi yine, bu sefer sesi daha kararlıydı. “Bu kadar basit bir soruya cevap vermemenin sebebi ne? Bana güvenmiyor musun?”
Murat derin bir nefes aldı, ancak gözlerini yoldan ayırmadı. “Bu seninle ilgili değil, Aslı,” dedi sert ama alttan alta duygusal bir tonla. “Bazı şeyler geçmişte kalmalı. Senin iyiliğin için.”
Aslı’nın kaşları çatıldı. “Benim iyiliğim için mi? Bu kadarına inanmamı mı bekliyorsun? Ben seninle bir hayat paylaşmaya çalışıyorum ama sen duvarlar örüyorsun.”
Murat bu sefer durup ona baktı, gözlerindeki sertlik bir an için yumuşar gibi oldu. Ama hemen toparlanıp tekrar yola döndü. “Bunu daha fazla konuşmayalım,” dedi keskin bir şekilde.
Aslı bu kez öfkesine engel olamadı. “Hayır Murat, konuşacağız! Bu sadece senin geçmişin değil, benim geleceğim de! Eğer benden bir şey saklıyorsan, o zaman bana karşı dürüst değilsin demektir. Ben böyle bir ilişkiye devam edemem!”
Murat frene bastı ve araba yolun kenarına çekti. İkisi de birbirine dönüp bakıyordu. Murat’ın bakışları derin ve karışıktı. “Bu konuyu kapatmanı söyledim,” dedi soğuk bir sesle. “Beni zorlamaktan vazgeç.”
Aslı başını iki yana salladı. “Zorlamıyorum, Murat. Sadece bilmek istiyorum. Benim hakkım olanı istiyorum. Eğer bunu bile yapamayacaksan…” Sözünü bitirmeden bakışlarını pencereden çevirdi ve sessizce iç çekti.
Murat’ın elleri direksiyonu sıkıca kavradı. Arabanın içinde gerilim doruk noktasındaydı, ama bu sefer konuşan olmadı. Murat sessizce arabayı yeniden çalıştırdı ve yola devam etti. İkisinin de zihni sorularla doluydu, ama cevaplar bir türlü ortaya çıkmıyordu.
Murat, arabayı bir otelin önünde durdurdu. İnip bagajdan eşyaları aldıktan sonra Aslı’nın tarafına geçti. Kapıyı açıp elini uzatarak, “İn hadi,” dedi.
Aslı, az önce arabada yaşanan sert tartışma yüzünden alınmıştı. Murat’ın elini tutmadan indi ve ona hiç bakmadan ilerledi. Murat, Aslı’nın elini tuttu ve otele doğru yürümeye başladı. Aslı isteksizce Murat’ın adımlarına ayak uyduruyordu.
Lobide kısa bir bekleyişin ardından oda kartını aldılar ve asansöre yöneldiler. Asansör katta durduğunda Murat önden çıktı ve hala Aslı’nın elini tutuyordu. Oda kapısına geldiklerinde kartla kapıyı açıp içeri girdi. Aslı’yı hafifçe iterek içeriye yönlendirdi.
Aslı hiçbir şey söylemeden dolaptan oda terliklerini aldı ve yatağa oturarak ayakkabılarını çıkardı. Terliklerini giyip banyoya geçti. Murat, Aslı’nın bu tavrına sinirlense de bir şey demedi. Koltuğa oturup onu izlemekle yetindi. Aslı’nın sinirle banyoya girişiyle Murat hırsla ayağa kalktı, elindeki araba anahtarını yatağa fırlattı. Kendi kendine, “İnadına başlıyor yine,” diye mırıldanarak yerdeki Aslı’nın ayakkabılarını sertçe itti.
Aslı, banyoda ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra lavaboya dayanarak derin bir nefes aldı. Her seferinde köyden uzaklaştıklarında bir tartışma çıkıyordu. Ama bu sefer istediğini öğrenmekte kararlıydı. Murat’ın geçmişte ne sakladığını ortaya çıkarmaya kararlıydı, ancak Murat’ın da söylememek için direnç gösterdiğini fark ediyordu. Yeniden derin bir nefes alarak banyodan çıktı.
Odaya geldiğinde Murat, sinirle bir köşeden diğerine gidip geliyordu. Aslı’yı fark etmemişti. Sessizce kıyafet çantasını almak için arkasından geçtiği anda, Murat aniden irkildi. Gözlerinde anlık bir korku belirdi.
Aslı, onun bu tepkisine şaşırdı. “Korkutmak istemedim, özür dilerim,” dedi, sesi ürkekti.
Murat, kaşlarını çatıp Aslı’ya baktı. “Ne zaman geldin sen?” diye sordu hâlâ şaşkınlıkla.
Aslı, hafifçe titreyerek, “Yeni çıktım banyodan. Eşyalarımı ayarlayıp duş alacaktım,” dedi. Murat’ın hâlâ ona kızgın olduğunu düşünüyordu.
Murat, derin bir nefes alıp başını salladı. “Duymadım çıktığını,” dedi. Sesinde yumuşamaya çalışan bir ton vardı ama hâlâ gergindi. Sonra arkasını dönerek pencereye yürüdü ve koltuğa oturdu.
Oda bir süre sessizliğe büründü; gerilim, konuşulmayan sözlerin arasında büyümeye devam ediyordu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 26.6k Okunma |
2.06k Oy |
0 Takip |
80 Bölümlü Kitap |