74. Bölüm

68. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Bir süre sonra Aslı’nın düzenli nefes alıp verişi, onun derin bir uykuya daldığını gösteriyordu. Murat, gözlerini tavana dikti, başının altındaki yastığı düzeltti ama huzursuzluğu bir türlü geçmiyordu. Aslı’nın arabada söyledikleri beyninde yankılanıp duruyordu: 'İlerde öğrendiğimde büyük bir olay çıkacak.' Haklıydı. Aslı’dan sakladığı bu sır, ortaya çıktığında ilişkilerini paramparça edebilirdi. O an için erteliyor, yüzleşmekten kaçıyordu. Ama biliyordu; bu sadece geçici bir çözümdü.

 

Gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı, fakat zihni susmak bilmedi. Nefesi hızlandı, kalbindeki sıkışma hissi gittikçe arttı. Bir anda yerinden kalktı ve banyoya yöneldi. Soğuk zemin çıplak ayaklarını üşütse de umursamadı. Musluğu açtı, sıcaklıkla karışan ılık suyun altına girdi. Ellerini yüzünde gezdirip gözlerini sımsıkı kapattı, fakat düşüncelerinden kaçamıyordu.

 

“Bu kadar büyütmesem? Söylesem mi? Ya kaybedersem?” diye düşünüyordu. Su omuzlarından aşağı süzülürken, zihnindeki karanlık ve şüphelerin ağırlığı daha da büyüyordu. Kendi kendine kızdı: “Bu kadar güçsüz müyüm? Bir gerçeği söyleyip arkasında duramıyor muyum?” Ama ardından gelen korku, her şeyi gölgeliyordu. Aslı’nın öfkesini, hayal kırıklığını ve uzaklaşmasını düşünmek bile kalbine ağır geliyordu.

 

Su durmaksızın akarken, Murat’ın zihni de aynı hızla kendi içinde dönüp duruyordu. “İlerde patlayacak,” diye mırıldandı sessizce. Bu düşünce, onun zihninden bir türlü silinmiyordu.

 

Murat, banyodan çıkıp havluyla Aslı’nın yanına uzandı. Ona doğru sokulup sıkıca sarıldı. Aslı, omzundaki ıslaklığı ve soğuk tenin hissini fark edince gözlerini araladı. Hafif bir uykulu sesle, “Çok soğuksun... Giyinsene,” dedi.

 

Murat gülümseyerek, "Sana sarıldıkça ısınırım ben," diye mırıldandı ve alnına yumuşak bir öpücük kondurdu. Sözlerindeki rahatlık, içinde kopan fırtınayı gizlemeye çalışıyordu.

 

Aslı bir şey demedi, sadece Murat’ın kendisine sarılmasına izin verdi. Gözlerini tekrar kapatırken, sesi fısıltı kadar yavaş ama derindi: "Benden bir şey saklama... Ne olur."

 

Murat bir an nefessiz kaldı, boğazı düğümlendi. Aslı’nın kelimeleri içini delip geçmişti. Gözlerini kapattı ama zihni hala karmaşa içindeydi. Onun bu sözlerine ne cevap verebilirdi ki? Suçluluğu daha da ağırlaştı. Elleri hafifçe titredi ama bunu belli etmedi.

 

"Sadece uyu, hadi," dedi alçak bir sesle. Aslı’nın düzenli nefes alışverişlerini duyana kadar kıpırdamadan bekledi. Ama gözlerini bir türlü kapatamıyordu. Aslı'nın yanında huzur bulmak istiyordu ama zihni, bir sır gibi, sessizliği sürekli bozuyordu.

 

Zor da olsa uykuya dalmıştı Murat. Zihnindeki düşünceler bir süreliğine sessizliğe gömülmüş, vücudu yorgunluğa yenik düşmüştü. Ancak gecenin sessizliği, sabaha karşı Aslı’nın çığlıklarıyla bozuldu.

 

Murat irkilerek uyandı, gözlerini açar açmaz Aslı’nın korkuyla yataktan fırladığını gördü. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızla atıyordu. Aslı, nefes almakta zorlanıyor, boğazından gelen hırıltılar odanın sessizliğini dolduruyordu. Panikle banyoya yöneldi, Murat da hemen peşinden kalktı, ancak ne yapacağını bilemeden kapının eşiğinde kaldı.

 

Aslı, lavabonun kenarına sıkıca tutundu, başını kaldırıp aynadaki yansımasına baktı ama yüzündeki korkuyu görmemek için hızla gözlerini kaçırdı. Buz gibi suyla yüzünü yıkamaya çalışırken birden gerildi, hızlı hareket etmesi karnında keskin bir ağrıya neden olmuştu. Eli istemsizce karnına gitti, acıyla hafifçe kıvrandı ve nefes almakta daha da zorlanmaya başladı.

 

Murat, kapının eşiğinden ona bakıyordu. Aslı’nın ağrıdan yüzünün buruştuğunu görünce donakaldı. İçinde yükselen endişe ve panik bir an için onu hareketsiz bıraktı. “Bir şey mi oldu? Neden bu kadar acı çekiyor?” diye düşünüyordu, ancak Aslı’ya yaklaşmaya çekiniyordu.

 

"Aslı?" diye seslendi nihayet, sesi alçak ama kaygılıydı. Aslı cevap vermedi, sadece lavabonun kenarına daha sıkı tutundu. Birkaç saniye boyunca banyoda ağır bir sessizlik hakimdi, sadece Aslı’nın düzensiz nefesleri ve musluktan damlayan suyun sesi duyuluyordu.

 

Aslı hafifçe doğrulup kapıya yönelmek istedi, ancak karnındaki kasılmalar hareket etmesini zorlaştırıyordu. Her adımında yüzü acıyla buruşuyor, dudaklarından kontrolsüzce bir inilti yükseliyordu. Murat hemen yanına gidip ellerini tuttu. "Hastaneye gidelim," dedi, sesi ciddi ve endişeliydi.

 

Aslı başını hızla sağa sola salladı. "Hayır, istemiyorum. Hızlı kalktım, kasıldı sadece... Geçer," diye mırıldandı. Ancak sesi titrek ve inandırıcılıktan uzaktı.

 

Murat, ona karşı çıkmadan beline sarıldı, dikkatlice yürümesine yardımcı oldu. Aslı’yı yatağın kenarına oturttuktan sonra hızla dolaba yönelip üzerini giyindi, bir yandan da eşyaları toparlamaya başladı. Aslı, onun her hareketini sessizce izliyordu. Murat tekrar yanına geldi, kararlı bir ses tonuyla, "Hadi, gidiyoruz," dedi.

 

Aslı derin bir nefes aldı, elini Murat’a uzatarak, "Murat, sakin ol. Gerçekten hafifledi," dedi. Sesindeki yorgunluk ama aynı zamanda onu sakinleştirme çabası dikkat çekiyordu.

 

Murat, Aslı’nın elini tuttu ve yanına oturdu. Gözleri, onun yüzünde bir şey arar gibi dolaşıyordu. "Sana bir şey olacak diye korkuyorum," dedi, sesi fısıltı kadar alçaktı ama içinde sakladığı tüm duygular açığa çıkmıştı. "Bitanem..." diye ekledi ve Aslı’yı kollarına çekti.

 

Aslı, başını Murat’ın göğsüne yasladı, derin bir nefes aldı. "İyiyim," dedi sessizce, sanki onu da buna inandırmak ister gibi. Murat, bir eliyle sırtını sıvazladı, diğer eliyle saçlarını nazikçe okşadı. Başını öptü, derin bir nefes alarak kokusunu içine çekti. "Sana bir şey olursa... Dayanamam," diye fısıldadı, sesi titriyordu.

 

Aslı, Murat’ın bu kadar açık bir şekilde korkularını dile getirmesine alışkın değildi. Onun bu halini gördükçe içindeki acıyı bastırmaya daha çok çabaladı. Sessizlik, odada ikisinin nefes alışverişlerinden başka bir şey bırakmamıştı.

Bölüm : 13.03.2025 12:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...