85. Bölüm

78. Bölüm

Gelip geçen biri
okurdayazarda

Koridordaki gergin sessizlik, içeriden gelen tedirgin edici uğultularla daha da ağırlaşıyordu. Murat, gözlerini kapıya dikmiş, içeriden gelecek en ufak bir haberi bekliyordu. Ama hiçbir şey duyamıyordu. Sadece içinde giderek büyüyen korkuyu…

 

Sonunda, perde arkasından biri çıktı.

 

Doktor.

 

Murat, onun yüzüne baktığında bir şeylerin yolunda gitmediğini anladı. Doktorun gözleri kaçıyordu, yüzündeki ifade her şeyden daha fazla konuşuyordu. Sonra doktor başını yere eğdi.

 

O an, Murat’ın nefesi kesildi.

 

Geri adım attı.

 

Doktor ona doğru ilerledikçe Murat, istemsizce geriye çekiliyordu. Ayakları titriyordu, koridordaki soğuk hava nefes almasını zorlaştırıyordu.

 

"Hayır…" diye fısıldadı kendi kendine.

 

Doktor adım adım yaklaşıyordu. Selçuker, olduğu yerde donmuştu. Harun nefes bile almıyordu.

 

Murat, kalbinin göğsüne sığmadığını hissediyordu. O an kaçmak, hiçbir şey duymamak istiyordu. Ama doktor tam karşısına geldiğinde, artık kaçacak yer kalmamıştı.

 

Başını yavaşça kaldırıp Murat’a baktı.

 

Ve o an, zaman durdu.

 

Koridorda yankılanan sessizlik, doktorun dudaklarından dökülen kelimelerle paramparça oldu.

 

"Başınız sağ olsun."

 

Murat, geri çekilmiş olmasına rağmen bu sözler beyninde yankılanıp durdu. Ayaklarının altındaki zemin kayıyor gibiydi, nefesi göğsüne hapsolmuştu.

 

Doktor, Murat’ın gözlerine kısa bir an baktı, ardından derin bir nefes alarak ekledi:

 

"Allah evladınızı size bağışlasın."

 

Sonra uzaklaştı.

 

Murat acı içinde nefes almaya çalışıyordu, ama gözleri Selçuker’e kaydı. Onun ifadesiz yüzüne, titreyen ellerine… Sonra yukarıda, onu bekleyen oğlunu hatırladı.

 

Adımları ağır, ruhu donuk bir halde yukarı çıkarken, Harun arkasından seslendi:

 

"Nereye gidiyorsun?"

 

Murat durdu. Yavaşça döndü ve boş gözlerle "Oğluma," dedi sadece.

 

Yukarı çıktığında, hemşireler onu sessizce karşıladı. Ağlamaklı bir yüzle ona yaklaşan hemşire, küçük bir battaniyeye sarılmış bebeği kucağına verdi. Hastane kıyafetleri içindeki bebek, minicikti.

 

"Başınız sağ olsun."

 

Murat bebeği titreyen elleriyle aldı. Ona baktıkça gözleri doluyor, boğazındaki düğüm büyüyordu. Yavaş adımlarla yürümeye başladı. Ama bacakları onu taşıyamaz olmuştu. Birkaç adım sonra dizlerinin üzerine çöktü.

 

Kucağındaki bebeğe bakarak hıçkırarak ağladı. "Her şey benim yüzümden," diye fısıldadı. "Gitti… Her şey bitti…"

 

Harun hızla yanına çömelip kolundan tutarak kaldırmaya çalıştı. Ama Murat’ta kalkacak güç kalmamıştı.

 

Gözleri Harun’a kaydı, boğazından zorlukla çıkan bir sesle tekrarladı: "Benim yüzümden…"

 

O sırada Selçuker yaklaştı. Elleri titriyordu ama gözleri sertti. Murat’ın kolunu sıkıca tuttu. Selçuker, sesi titreyerek. "O bize emanet."

 

 

Murat, kucağındaki minik bedene baktı. Acısı büyüktü, ama Selçuker'in sözleri kulaklarında yankılanıyordu.

 

"O bize emanet."

 

 

Bölüm : 27.03.2025 13:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...