13. Bölüm

13. Bölüm

Melodiyazar🎶
okurumsuokur_1

YAZAR ANLATIMI

 

Umay'ın gidişinden sonra hepsi bahçedeki çardakta oturmuş sabırsızca haber gelmesini bekliyorlardı içlerinden en sıkıntılı olan Alparslan'dı çünkü Umay onun ikiziydi ve ne kadar uzakta olursa olsun hissedebiliyordu

 

"yok bu böyle olmayacak içimde çok büyük bir sıkıntı var"

 

"karamsarlaşmayın gelecekler merak etmeyin hem o da bir asker "

 

 

Oğuz binbaşı , Deniz yüzbaşı, Alparslan yüzbaşı ve Aybars binbaşı sıkıntı ile oturmaya devam ederken albayın postası geldi

"Er Abdullah Gül Manisa emredin komutanım"

Oğuz er'e döndü

 

"Rahat, söyle Abdullah "

 

"komutanım Albay acil hepinize emrediyor çabuk gelsinler dedi"

 

"abi kesin bir şey ,oldu kesin"

 

hepsi binaya doğru koşarak ilerledi albayın kapısını çalmadan hemen içeriye daldılar albayın sıkıntılı ifadesini görünce zaten ne olduğunu anlamışlardı

 

"çocuklar Bela timi pusuya düştü sayıca fazlalarmış ve cephaneleri bitmiş acil desteğe gidiyorsunuz çabuk hazırlanın"

 

hepsi tekrardan koşa koşa hazırlanmaya gittiler ışık hızında hazırlanıp helikopterin yanına gittiler Albayı da beklemeden direk binip ilerlediler en son bulundukları köye geldiklerinde etrafa baktılar sadece siviller vardı ve başka kimse yoktu yaşlı bir adam Aybars binbaşının yanına geldi

 

"komutan oğlum hele diyesin bir şey mi olmuştur?"

 

"amcacığım buraya hiç tim geldi mi başlarında da bir kadın asker vardı?"

 

"geldiler oğul, biz onlar kurtardı sonra da şu yönde gittiler"

 

Aybars hemen diğerlerine de haber verip yaşlı adama teşekkür etti ardından yürümeye başladılar bir anda Alparslan'ın telefonu çaldı yabancı bir numaraydı açıp cevap verdi

 

"alo?"

 

"komutanım ben üsteğmen Osman, bizi pusuya düşürdüler şu an bir mağaradayız"

 

"Osman koordinatları verebilir misin?"

 

diğerleri duyunca hemen Alparslan'ın etrafına toplandılar

 

"komutanım köyün 600 metre ilerisinde büyük bir dağ var dağın üzerinde tek bir ağaç var o Ağaçlı dağın yaklaşık 300 kilometre sağında iki dağ arasında olduğumuzu tahmin ediyoruz"

 

"tamam hemen geliyoruz, yaralınız var mı? Umay o nerede?"

 

"Umay komutanım pilan hazırlıyor şu an bana sizi aramanızı söyledi"

 

"tamam aslanım biz geleceğiz birazdan, dikkat edin"

 

telefonu kapattıklarında daha hızlı bir arayışa geçtiler bu arada Alparslan da soğuk soğuk terliyordu ama hiçbiri farkında değildi köyün tam 600 metre ilerisine geldiklerinde açık alanda bir sürü mermi kovanı buldular

 

"komutanım şimdi buradan 300 kilometre sağda bir dağa gideceğiz"

 

 

hepsi birden etrafına bakındı ve tekrardan yürümeye başlayınca Alparslan'ın telefonu yine çaldı yine aynı numaraydı açtı

 

"komutanım ben Osman hızlı gelmeniz gerekiyor Umay komutanım Yaralı"

 

"nasıl yaralı ?,neresinden?"

 

"komutanım karın boşluğundan bir kurşun omzundan itibaren çizilmiş bir çizik ve nedenini anlamadığımız bir şekilde soğuk soğuk terliyor gözlerini açmakta zorlanıyor bu bir kurşun işi olmadığını tahmin ediyoruz"

 

Aybars hırsla ve sinirle daha hızlı yürümeye başladı

 

"Allah kahretsin zehirlemişler , acil gitmemiz gerekiyor geç kalmamalıyız çabuk olun çabuk"

 

tekrardan telaşla yola koydular oğuz'un tarif ettiği yere geldiklerinde hepsi çatışmaya duralaştı

 

"ben Umay'ın yanına gidiyorum bütün vücuduna yayılmadan çıkarmamız gerekiyor, siz beni koruyun ben hemen içeriye gidiyorum"

 

"alAybars'ı koruyun"

 

Aybars hızlı hareket ederek mağaranın girisine geldi kapıda kimse yoktu hemen içeriye girdi içerden iki kişi silah doğrulttu ama doğrultanlar bela timindendi

 

"Umay nerede?"

 

Durmuş seslendi

 

"burada komutanım hemen buradan çıkmalıyız"

 

Aybars çantasından birer silah verdi

 

" çabuk dısardakilere yardım edin ben Umay'ı götüreyim "

 

hepsi dısarı çıkınca Aybars Umay'ın yanına eğildi saçlarını yüzünden çekti kulaklığını kapattı çantasından küçük bir iğneyi çıkarıp Umay'ın bacağına vurdu

 

"Umay ,iyi misin? cevap ver güzelim ha?"

 

Umay güçsüz sesiyle seslendi

 

"A-Aybars"

 

"tamam burdayım güzelim burdayım bende kal tamam mı ? sakın bilincini kapatma sen güçlü bir kadınsın , çıkacaz buradan"

 

"A-Aybars b-ben üşüyorum "

 

Aybars üzerindeki ceketi çıkarıp üzerine attı ve Umay'ı kucaklayıp mağaradan çıktı diğerlerine kulaklıktan haber verip helikopterin geleceği yere arka taraftan gitmeye başladı. Aybas'ın planı çok farklıydı kimsenin anlamaması için ise çok iyi oynuyordu

 

"Umay hatırlıyor musun seni aramıştım , birşey söyliyecektim?"

 

"ha-hatırlamam mı? sinir krizi gecirttirdin bana"

 

"neden ?"

 

"meraktan"

 

Aybars'ın amacı bilincini açık tutmaktı fakat bir anada ağzından öyle bir sey çıktı ki

 

"Umay , ben sana fena vurulmuşum be kadın"

Yalandı.

"ha bende vuruldum bak "

 

Umay güldü, Aybars ciddileşti

 

"alaya alma be kadın, bunu daha romantik bir yerde söylemek isterdim ama ikimizde askeriz en nihayetinde bizim için en romantik yer dağlar oluyo . şimdi sırası değil ama yarınımızda belli değil"

 

Aybars hızlı hareket ettiğinden nefesini toparladı bir kere

 

"bana bir şans ver, yanında olayım yanımda ol.

Seni gördüğümden beri her yerde sen varsın sanki karanlığın icinde inatla açan beyaz gül gibi sadece seni görüyorum "

 

Umay hala alaya alıyordu oysaki neyin ne olduğunu biliyor fakat hisslerinden emin değildi çünkü o da öyleydi sadece onu görünce gözleri parlıyo ve onu görmeyince her yerde onu arıyor ve gergin oluyordu bunu o da çok iyi biliyordu fakat korkuyordu

 

"benden bir tane daha yok nasıl her yerdeyim yahu?"

 

Aybars üzerindeki yükten kurtulmuştu anlatmıştı, cevabını şimdi almasa bile alacağını bildiği için konuşmasını bitirdi. Planını adım adım uyguluyordu

 

"evet , senden bir tane daha yok "

 

helikopterin bulunduğu yere geldiler kulaklığı açıp diğerlerine seslendi

 

"binbası ne durumdasınız?"

 

" geldik geldik helikopterin arka tarafındayız"

 

Aybars derin bir oh çekti arkalarından gelselerdi boku yemişti hemen helikoptere bindiler Alparslan Umay'a uzanıp alacakken Aybars hafifçe geri çekti

 

"hareket etmesin canı acır kalsın böyle"

 

Alparslan onay vererek geri çekildi . helikopter hastanenin çatısına iniş yaptı doktorlar hazırda bekliyorlardı hemen sedyeye yatırıp ameliyata aldılar . her biri bir duvara yaslandı beklemeye başladı. Meryem hanıma haber verilmemişti telaş yapmasın diye . Albay da hastaneye geldi . Umay'ın ameliyatında kuzeni Eren de vardı zehrin beyinde bir etkisi olmuşmu ona bakıyor ve ameliyat gidişatını öğreniyordu Deniz Bela timini zar zor götürüp muayene ettirdi onlarda fazla bir şey yoktu . muayene olur olmaz hemen ameliyathanenin önüne gelip beklemeye başladılar.

 

🦁🦁

BOL AKSİYONLU BÖLÜM OLDU UMARIM BEĞENİRSİNİZ KEYİFLİ OKUMALAR

Bölüm : 23.11.2024 12:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...