30. Bölüm

Gözlerimi ağır ağır açtım . etraf karanlıktı yine bir mağarafaydım bu bende fantazi olmaya başlamıştı ha neyse etraf çok sessiz diye marş söylemeye başladım

"Koç yiğidim bahadırım ozanım

Alp dadaşım yağız efem ozanım

Koç yiğidim bahadırım ozanım

Alp dadaşım yağız efem ozanım

Bir narada dokuz tümen bozanın

Bir narada dokuz tümen bozanın

Tuğ kaldırıp yürüyecek Bozkurtum

Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum

Tuğ kaldırıp yürüyecek Bozkurtum

Tanrı Türk'ü koruyacak Bozkurtum"

kafı gürültüyle açıldı

"yeter kes sesini"

cevap olarak

"Dört yaman sızım var inceden ince

Vatanca bayrakça törece dince"

"kes dedim ulan kes sesini"

"ne oldu anten , çekmiyor mu "

"beni bir akıllı bulmaz zaten"

"ulan anten sen beni çağırdın geldim ben bulmadım yani"

"yakında yanlızlığın son bulacak , kara yel de gelsin beraber öteki dünyaya "

"çok şükür en azından eşşekler cehrnnemine gitmiyoz"

"çok zırvaladın , eğer bize karargahla ilgili bilgileri verirsen belki seni bağışlarız "

"ah aman tanrım , siz ne kadar merhametlisiniz tabiki söylerim tabiki ama yaklaş kimse duymasın"

şaşkınlıkla kaldı önce sonra köşeden bilgisayarı alıp biryere bağlandı

"bak albay askerin şimdi sizi ifşalıyacak "

Amcamı aramıştı onları da tam karsımdaki masanın üzerine bilgisayarı yerleştirdi

"özür dilerim albayım bunlar beni yaşatacak"

Albay gülmemek için kendini zor tutuyordu

"hem esir bağlar çayı sağındaki manzaradan çay içmek gibi bir hayalim var kudura baayın bu hayalimi gerçekleştirmeden ölemem"

Albay mesajımı alıp kenara çekildi onun yerine Aybars geldi

"ooo binbaşım nasılsınız en son oturamıyordunuz"

imalı imalı güldüm

"iyiyim yüzbaşı iyiyim ki seni soracaktım enerjik olduğuna göre sende iyisin "

"Bommbaa gibi"

bilerek bombaya baskı yapmıştım

"bilir misin en sevdiğim sayı dört ve genelde birilerini bir yere tıkar etrafına dört tane bomba koymayı çok severim "

"hımm güzel"

"hadi söyle bakalım Aslan karargah hakkında bilgi ver"

"ilk olarak sana bilmediklerini söyliyim"

gözleri parladı

"senin adın orusbu çocugu diye geçiyor , ve böyle geçmesini ben istedim"

şaşkınlıkla kaldı önce, ben ise kahkaha attım oda tabiki çok geçmeden bir yumruk bilgisayardan ses yükseldi

"ulan şerefsiz herif dokunma lan ona "

"kendi kaşınıyor "

"anten biraz daha vur lan vur ki buradan kurtulunca sana daha fazla işkence edeyim "

bir yumruk daha vurup sinirle dışarı çıktı bilgisayar açık kalmıştı

"Umay iyi misin?"

"her zaman"

"niye yapıyorsun böyle?"

"neyi?"

"Umay yapma şunu kendine zarar verdirmeyi bırak "

"binbaşı iyiyim ben sıkıntı yok siz biyan önce gelmeye bakın ama mağaranın etrafında fört tane bomba var onu duydum ve sanırım uzaktan kumandalı ilk onları halledin"

"Umay"

"efendim"

"sana- sana bir şey yaptılar mı?"

"binbaşı fazla merak aşk usandırır"

"alay etmenin sırası değil "

bir süre gözlerimizin içine baktık

"seni bulur bulmaz yıldırım nikahı basmayan

kara yel değil"

"Allah Allah "

"kurban olayım seni veren Allah'a "

"çok iddialısınız beyefendi biraz frenlere bassanız mı"

"tutmuyor"

"el fireni"

"kökünden koptu"

kıkırdadım

"o zaman bas gaza aşkım bas gaza"

dehşetle bana baktı

"Umay sana orada imail YK mı dinletiyorlar ?"

"heyy İmail YK ya laf yok hem benim pley listemin en güzide parçaları onlar arabamda da var "

"Umay"

"efendim "

"ben daha yakışıklıyım değil mi?"

"kimden?"

"İsmail YK'dan"

kahka attım

"sen sen İsmail YK'yı mı kıskandın"

kahkaya devam ettim

"Umay gülme de söyle hadi "

"bilemiyorum "

"ne ! ne demek bilemiyorum?"

"şimdi kara yel diye birisi var çok yakısıklıve kıskanç ama Aybars diye biri daha var hem yakısıklı hem karizmatik ve dehşetülvahşet bir beyefendi"

yüzü yumuşadı

"seni seviyorum "

"bende seni seviyorum "

"bulacağım seni dayan"

"sakın beni bulmak için kendini feda etme eğer öyle bir fışkı yersen vallah seni bu sefer çanaktan vurmam haberin olsun "

kapı açıldı içeri anten girdi ve arkasından pek te şaşırmamam gerekn biri binbaşı girdi

"Aslan naber bak seni çok özledim yanına geldim"

"ulan hayin şerefsiz , biliyordum senin hayin olduğunu biliyordum köpek"

"biraz oyun oynayalım ha ne dersin "

anten gelip bilgisayrı kapattı

"cık ben itlerle oynamıyorum"

"o zaman ben oyniyim seninle sen zaten bir şey yapamazsın"

bana doğru.yaklaştı.yüzüme doğru eğildi çok durmadan hemen burnuna kafa attım

"ahhh lan ne yapıyosun sen?"

"oynuyorum"

burnundan gelen kanı koluyla sildi

"oyun neymiş ben sana gösterecem dur"

diyip üzerime atladı ellerim bağlı olduğundan bie şey yapamadım sadece arada kafa atabiliyordum yorgun düşene kadar dövdü karnıma o kadar çok vurdu ki artık midem bılanmaya başım dönmeye başladı

"gel artık öldüreceksin "

"sen karışma anton buna hiç bir şey olmaz"

diyip yüzüme iyi bir yumruk daha attı anten kolundan tuttu

"sana yeter dedim "

"bende yetmez dedim"

"siktir git şurdan benim asabımı bizma öldüreceksin defol"

diyip mağaradan çıkardı kendide çıktı

amma da iyi dövmüştü ha hiçbir yerimi hissetmiyorum

YAZAR ANLATIMI;

Albay Umay'ın verdiği bilgiye göre yerini tespit etti deliydi hemde zır deli ama bir kez daha gurur duydu yiğeniyle

"Oğuz sen eve dön oğlunla ilgilen Deniz alp bela timini de toplayın gidiyorsunuz "

"Albayım bende geleyim"

"bu bir emirdir binbaşı Oğuz eve "

Oğuz bulunduğu yerden ayrıldı

karargahtan Aybars koşarak çıktı

"Albayım hain binbaşıymış şuan Umay'ın yanında"

"biliyordu Umay uyarmıştı bizi Aybars sende gidiyorsun binbaşı ve neydi adı ?"

Alp seslendi

"anten"

"ha anten canlı istiyorum, bidakika anten mi?"

Deniz Alp'e bir bakış atıp o cevapladı

"ne dediğini bilmiyor bu Anton ,Albayım"

"her ne haltsa gidin alın gelin, bu arada Umay'ın olduğu mağaranın etrafında dört tane bomba varmış dikkat edin"

"eklemek gerekirse Albayım uzaktan kumandalı olma ihtimali yüksek "

" dikkatli olun hadi hadi belayı da alın"

Aybars bela timin ve kendi timine seslendi ardından Deniz de kendi timleri ne seslendi üç tim hazırlanıp üç ayrı helikoptere bindiler belanın basına Alp geçti ve havalandılar.

HELLOOOO BEN GELDİMM 👐🏼 SİZE YENİ BÖLÜM GETİRDİMM KEYFİ OKUMALAR 💜 🤎