
"komutanım siz de gelir misiniz?"
Bekir'in seslenmesiyle kendime geldim
"nereye ?"
"dedik ya komutanım rakı balık yapacak bu akşam siz de gelir misiniz?"
"ha yok benim işlerim var"
"komutanım ne işiniz var ? gelin işte!"
"işim var dedim"
"ne işi Allah aşkına?"
"üsteğmen Coşkun haddini asıyorsun"
"emredersiniz komutanım"
yerimden kalkıp bahçeye cıktım . nefes alamıyorum. dısarda , sokakta ,evde , tugayda hiçbir yerde nefes almıyorum biraz ilerledikten sonra çardakta oturan kasırga timini gördüm beni izliyorlardı
"ÇAVUŞ"
Esat çavuş koşarak geldi
"emredin komutanım"
"Bela timini bahçeye çağır bir dakika içinde burada olsunlar "
"Emredersiniz komutanım "
koşarak içeri girdi. bir dakika sonra bela timi karsımda yerini aldı
"500 tur başla "
ben bugün eğitime katılmadım saadece izledim kimin ne eksiği var diye kontrol ettim hoş aklım bir karış havadayken bu imkansızdı ama neyse
"bela şınav pozisyonu al 550 başla "
bela timine soluksuz eğitim yaptırdım ardından odama cıkıp düsüncelerime daldım . sinirimi onlardan çıkarmıştım . hep neden sonradan jeton düşüyor ki bir salak gibi özel hayatımı işime yansıtmıştım böyle bir hatayı nasıl yapabilirim. ben bu değildim. bir erkeğe bel bağlayıp o gidince de dağılacak biri hiç değildim. en azından onları üzmemem gerekiyordu .
odamdan çıktım dinlenme odasına girince kasırganın da burada olduğunu gördüm hepsi ayağa kalktı yüzbası Emre hariç
"rahat, oturabilirsiniz"
ben de yerine oturdum
" Aras koş bana bir çay kap gel"
"emredersiniz komutanım"
diyerlerine döndüm
"ee gençler egitim nasıldı?"
"iyi ki komutanım"
tek kaşımı kaldırdım
"açıkcası ebemizi ağlattınız komutanım "
"komutanım bekir'in söylediğine ek olarak ağzımıza sıçtınız "
"ee hangi mekandayız bu gece ?"
"ne mekanı?"
Aras çayımı önüme bırakıp yerine gecti
"rakı balık yapacaz ya onu diyorum?"
"hee komutanım siz gelmiyorum diyince bizde iptal ettik"
"valla ben bu halde şurdan şuraya kalkamam"
"ne oldu şeyda üsteğmen ağır mı geldi"
"asla komutanım az bile "
"e az sa biraz daha yap sen ne dersin"
"aman komutanım almiyim "
birkaç dosya işini hallettikten sonra geriye yazsan gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım tamam uykuya dalacakken kapım çaldı içeriye albay pastası girdi
"komutanım Albay sizi emretti"
"geliyorum koçum "
albay postası çıktıktan sonra amcamın yanına gittim kapıyı çaldım içerden gel komutunu duyunca içeri girdim
"aslan gel otur"
ayakta bekledim
"bu bir emirdir otur şuraya"
hemen oturdum ve amcamı dinlemeye başladım
"biliyorsun ki yüzbası Aybars Kartal hayin çıktı , bu konu zaten yoruma kapalı"
maalesef bizzat öğrenmiştim bunu
"zaten binbası açığı vardı alayda. hem binbaşı hemde timi geliyor "
biraz durdu
"oğuza söyledim zaten karsılayacak kişi sen ve timin bu da dünkü nezaret cezan olsun "
"ya Albayım ben yarın yatacağım ama "
amcam tek kaşını kaldırdı . tamam sevdiğim haiyin pezevenk bir it çıkmış olabilir sizde bana kızmayın ama el insaf bütün ömür üzülemem uykum önemli hemde bizimkileri üzüyorum hiç gerek yok kanı bozuk bir it için değmez sayesinde gönül kapılarım tamamen kapandı bende rahatladım
"kusura bakmayın albayım"
"aslan tim ve binbasını karşıla"
"bir sorum olacak"
"sor?"
"bunlar niye kendi gelemiyo da ben gidip karşılıyorum?"
"ah benim salak yavrum buraya gelecekler zaten karşıla derken tugayı tanıt. alışsınlar hemen "
"hem anlatamıyon hem ben salak oluyom ya"
"ASLAN"
"AMANIN, KOMUTANIM BEN KAÇTIM"
amcamın elinden kaçıp odama girdim üzerimi değişip eve gittim Şeyda'yı normalde ben bırakıyordum fakat bizimkiler bırakmak istemişti bugün bende eve geçtim duş alıp hazırladım gözlerimin altı mor torbalarla dolmuştu adeta . amaan salla gitsin diye aşağa indim anneme haber verip tekrar çıktım.
arabama binip mekana gittin tim benden önce gelmiş en güzel yere oturmuşlardı . burası benim mekanım sayılırdı buranın patronuyla olsun çalısanlarıyla hepsiyle hasır neşirdim
"oo Umay abla hoş geldin , senin masa dolmuş istersen kaldırayım"
"hoşbuldum Selo , kalsınlar onlar da benden , donat masayı"
"ayıp ettin abla hemen , ÇETİN USTAĞĞ , USATAĞĞĞĞĞ UMAY ABLA GELDİĞĞĞ"
"Ulan salak Selahattin bağırma "
"pardon abla heyecandan"
gülüp bizimkilerin yanına gittim ayağa kalktılar
"oturun , ben size kaç defa diyecem toplum içinde arkadaşınızım diye"
"pardon komutanım"
"Aras"
"aman unutmuşum komutanım"
"ben kime ne anlatıyom ki"
garsonlar masaya balıkları rakıları ve salatalrı getirdiler bizde yemeye başladık
"gençler kaybetmeyin kendinizi"
ilerleyen saatlerde gülüşüp sohbetlerimizi ettik epeyce bir kaynaştık
"beyler mekanda tek siz yoksunuz biraz sesiz mi olsanız"
arka masadan bir kadın sesi geldi dönüp bakmadan rakımı yudumladım
"kusura bakmayın hanımefendi"
şeyda kadına cevap verdi ama kadın rahat durmadı
"beyler dedim yanlız tatlım sen işine bak "
şeyda 360 derece kadına döndü
"bakmazsam ne olurmuş"
"şeyda dön masaya boşver"
"bı dakika Osman abi sen söylesene ne olacak"
"ne o 5 e 2 mi atıyosunuz size fazla onlar"
"hanımefendi terbiyenizi takının huzuru bozmayın, şeyda sende dön önüne "
Durmuş araya girdi
hala rahat bir tavırla rakımı yudumluyordum bu sesi tanıyordum bu kadını yine aynı mekanda yine bu lafları için eski timimde kafasını masaya vurmuş estetik olan burnunu haşat etmiştim
"ben huzur bozmam genelde huzur veririm sizin kokunuz da bana huzur vermeye başladı"
arkamı dönmeden cevap verdim
"en son estetikli burnun haşat olmuştu sen hala nefes alabiliyor musun?"
"sen kimsin be? hem benim burnum doğa-"
cümlesini bitirmeden arkamı döndüm kadının gözleri far görmüş tavşan gibi açıldı yutkundu
"sen?"
"he ya ben , ne oldu beğenemedin mi ? o ikinci kez estetik yapılan burnunu seviyorsan dön önüne zıkkımlan millete de bulaşma"
"hadi gelsene kızım birincide bir şey demedim acıdım sana ama bu sefer acımam haberin olsun"
gür bir kahkaha attım diyer masalar bizi dinliyordu
"Umay dön önüne"
"sen bana mı acımayacaksın?"
"komutanım"
"bana acımayacaksın öyle mi ?"
"lan tütun şu deliyi gene nezarete düşecek "
"valla ben tutmam "
"bende canıma susamadım"
"komutanımın kavgasını izlemek daha cazip geldi Osman abi "
"hay ben sizin yapacağınız işe "
Osman abi hızla önüme gećip beni tuttu o zamana kadar da zaten mekanın sahibi içeriye girdi benim tartıştığımı görünce hemen geldi daha kadının cırlamasını dinlemeden 'Umay bir şey yapıyorsa haklıdır dışarı çıkın' diye kovdu bizde biraz daha oturup dağıldık
Merhabaaaaaaa nabersinizzz? geçen hafta sonu bölüm gelmedi temizlik yaptığım için bende telafi olarak bugün atayım dedim bu cumartesi Pazar günleri de bölüm gelecek iki olmasada bir tane atmaya çalışacağım şimdiden iyi bayramlar çiçeklerimmmmmm
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 42.76k Okunma |
4.84k Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |