
OĞUZ KARATAY:
Amcamın yani albayın istediği belgeler için Alparslan'ın odasına girdim her yeri aradım ama bulamadım ardından arayıp sordum dediği yere en az on kez bakmıştım ama bulamamıstım her ne kadar söylensede gel diyip kapatmıstım telefonu koltuğa oturup onu beklemeye basladım .
Yarım saat boyunca Alparslan'ı bekledikten sonra nihayet gelebilmişti biraz kızmıstım ama o da ses etmeden hemen dosyayı alıp verdi.
"Gıdım mı abi?"
"Hayırdır ne bu acele?"
"Umayla vakit geçirecem bugün"
"Tamam hadi dikkat et özellikle de Umay'a"
"Tamam abi görüsürüz"
"Hadi koçum görüsürüz"
Alparslan çıktıktan sonra dosyayı Albaya götürdüm ve dısarı çıktım bahçedeki çardakta oturan timinin yanına geçip bende oturdum aradan birkaç saat gectikten sonra telefonum çaldı arayan yabancı bir numaraydı açıp kulağıma dayadım
"Binbaşı?"
"Kimsin?"
"Heh , ben Ekrem"
"Kimsin?"
"Binbaşı ayıp oluyo hem bak benim yanımda biri var "
Bir kaç hısırtıdan sonra Alparslan'ın sesi duyuldu
"Komutanım?"
"Alp iyi misin aslanım?"
"İyiyim "
Ardından şerefsiz tekrar konuştu
"Bekle gül cemalini de göreyim"
"Senin ecdadını s**** bana da binbası Oğuz demesinler"
Telefon kapandı ardından görüntülü aradı
"Heh bak burada iyi bak kardeşine "
"Ulan şerefsiz ben sana yapacağı biliyorum"
Tim arkama toplanmış onlarda sinirle izliyordu karsımdaki it arkamda göz gezdirdi
"Ne o Aslan yok mu?"
"Kes lan sesini yavsak "
"Aaa işte bendeki de akıl buradaymıs ya "
Telefonu Umay'a çevirince sinirim daha da arttı çünkü Alp'in çok fazla bir şeyi yoktu ama Umay'a işkence etmişlerdi . Elim ile kamerayı ve sesj kapattım
"Çabuk telefon sinyalini bulun bana!"
Tekrardan telefonu açtım
"Ah binbaşı ah , ikisinin de hayatı benim ellerimde hangisinden baslayayım sen seç hadi "
"Ulan orusbu çocuğu seni öldürecem sena bu fünyayı dar edecem "
"Anlasıldı ben seçeyim o zaman , hımmm Aaa Aslan sen seçildin "
"Dokunma ulan ona , seni diri diri gömerim Ekrem ! Ne istiyorsun?"
"Hadi canım güle güle , benim işlerim var telefon faturası çok tutmasın"
"Ecdadını s**** orusbu çocuğu seni öldürecem and olsun ki seni öldürecem"
Telefon kapandı hemen yanımdaki time döndüm
"Buldunuz mu?"
"Komutanım buldum ama buraya gitmemiz en az üç gün sürer"
Hemen kalkıp Amcamın yanına gittim kapıyı çalmada içeri daldım içerde Tuğra binbası vardı onu es geçip amcama döndüm
"Hayırdır Oğuz kuralları da mı unuttun?"
"Komutanım Alp ve Umay"
Amcam telaşla yerinden doğruldu
"Ne oldu ?"
"Ekrem adında bir şerefsizin elindeler , daha demin benle irtibata geçti yerlerini tespit ettik ama oraya varmamız en az üç gün sürer"
"Ekrem mı dedin?"
"Evet komutanım"
Amcam tekrar yerine oturdu
"Siz yola çıkın Aslan sizi karşılar"
"Komutanım rehin diyorum , Alp çok yara almamış ama Umay hatrı sayılır bir işkence çekmiş o halde nasıl kaçacak"
"Oğuz , ben askerimi tanımaz mıyım ? Heleki Aslan kızımı . Onun ben ciğerini bilirim ölmek üzereyken bile esir tutulduğu yeri patlatıp kactığını bilirim size ne diyorsam onu yapın"
"Albayım-"
"Oğuz eğer biraz daha itiraz edersen seni ve timini göndermeyeceğim "
"Emredersiniz komutanım "
Nasıl bu kadar rahat olurdu anlamıyorum benim kardeşlerim orada can çekişirken söz gidi o gelir diyordu tamam Umay'a güveniyordum Alp'e de öyle ama bu kadarı da fazlaydı
"Tuğra binbaşı timini topla sizde Oğuz binbasıyla gidiyorsunuz"
"Emredersiniz komutanım "
Tuğrayla beraber bahçeye çıktık
"Tim toplan "
"Kılıç toplan"
İkimizin de timleri yanımıza gelince ben konuşmaya başladım
"Göreve gidiyoruz yüzbaşı Umay ve Yüzbaşı Alparslan'ı almaya giziyoruz herkes 10 dakika içerisinde hazırlansın"
Hepsi beraber
"Emredersiniz komutanım "
Diyip içeri koştular ilerden gelen bela timini gördüm tam önümde durup tekmil verdiler
"Hayırdır bela timi nereye böyel izniniz bitmedi"
"Komutanım Umay komutanımız kaçırılmısken biz nasıl duralım bizde görev için geldik"
"Kesinlikle hayır izinlisiniz siz"
Arkada cıvıklıgı dısardan belli olan bir asker Tuğrayı gösterdi
."komutanım binbası ve timi de izinli hatta onlar daha fazla izinli ama buradalar kaçırılan bizim komutanımız olmasına rağmen biz neden gidemiyoruz?"
"Emri mı sorguluyorsun asker? Bu bir emirdir derhal evinize dönün"
Evet kılıç timi izinliydi ama Albay onları çağırmıştı ve şerefsiz benden önce onu aramış ,albay da bana söylememişti
"Oğuz binbası hadi geç kalacağız"
Tuğra'ya kafamı salladım seri şekilde biz de hazırlandık ve helikoptere bindik...
UMAY KARATAY;
gözlerimi araladığımda etrafımı inceledim tanıdık bir yerdi eski bir evdeydik
Allah'ım yarabbim tanıdık bir yer diyo
Sus iç ses sus
tavana zincirlenmiştim yanımda nefes sesi duyunca oraya dönünce Alparslan'ı gördüm
"Alp iyi misin?"
"Umay , sen , ne işin var burada?"
"Çok canım sıkıldı bir esir alınayın dedim iyi yapmış mıyım?"
Güldü
"İyi yapmışsın"
Odanın kapısı açıldı içeriye iki adam girdi
"Oo uyandınız mı?"
"Yok ben hala uyuyo olmalıyım ki iki tane orusbu çocuğu görüyorum karsımda "
Karnıma bir tekme yedim
"Kes sesini"
"Ne oldu yoksa zoruna falan mı gitti ?"
"Sana kes sesini dedim"
"Off çok sıkıcısınız ha "
Karsımdaki adam sırıtıp eline sopayı aldı
"Sen yeter ki iste"
"O zaman şunu söylemek istiyorum, yüzüme vurmayın güzelim yüzüm harap olmasın"
Der demez yüzüme iki yumruk yedim bir kez daha bana yaklşınce elini zincirlere sarıp adamın boğazına ayağımı doladım diyer adam bana doğrh gelince boğazını sıktığı mm adamı Alparslan'a ittim o da benim gjbi tuttu zaten bir süre sonra nefesleri kesilip geberdiler
"Alp bugün burdan cıkmamız lazım"
"Nasıl olacak o iş ip olsaydı işimiz kolaydı"
İçeri yine biri girdi yüzüne bakınca bir kahkaha patlattım
"Ooo Aslan hoş geldin"
"Sende hos gelin Eko nerelerdeydin özlettin kendini"
"İşlerim vardı minik aslan seni duyunca koşarak geldim , ben gelene kadar iyi baktılar umarım"
"Yok beğenmedim çay yok bir kere , yüzüme vurmayın diyom vuruyorlar aşk olsun eko bunca zamanlık düşmanlıgımız var"
"Cık cık cık ayıp etmişler ben onları öldürtürüm merak etme sen"
"Haleltim ben"
"Eyi yapmışın , bekle sana çay getirteyim"
Dışarı doğru seslendi iki çay getirin diye
Çaylar gelmeden önce abimi aramıştı beni konuşturmamıs sadece Alp konusmuştu abim sinir küpü olmuştu.
"Çayım nerde kaldı Eko,çok yavassınız"
"Tavşan kanı ayarlamaya çalısıyorlar minik aslan sabret "
Yan tarafa döndüm Alp dehşet içinde bize bakıyordu . Onun bu haline güldüm ardından bir adam elindeniki çay ile geldi . Beni zehirleyemezdi zehre bağısıklığım olduğunu sadece o ve ben biliyorum onun bölmesinin nedeni de ezziyet ederken her zaman doz doz arttırarak zehir vermişti ama bir süre sonra vücudum alısmış hiç bir zarar gelmemeye baslamıştı. Ellerimi gelip çözdü bir de sandalye getirdi oturdum çayı elime aldım
"Ee komutan anlat bakalım nasıl gidiyor?"
"Aynı be eko senin gibi pezevenklerle uğraş dur "
Kahkaha attı o sırada Alp'in sesi duyuldu
"Bu gördüklerime inanamıyorum, Umay kardeşim ne yapıyorsun?"
"Çay iciyorum"
"Ellerin serbes ve sen oturmuş bizi esir alan adamla karsılıklı çay mı içiyorsun?"
"Evet"
"Peki burdan cıkmayı düsünüyor musun?"
"Çayım bitsin,öyle"
"Peki sen piç kurusu, bı askeri hemde aslanı serbest bıraktığının farkında mısın?"
"Evet "
"BU AMINAGODUMUN YERİNDE NE DÖNÜYO BİRİ BANA AÇIKLASIN!"
Ekrem bana döndü işaret parmağıyla da Alp'i gösterdi
"Biraz sinirli sanki ?"
"Bilmem gerildi galiba"
Ekrem ona döndü
"Ben aslanı sizden daha önce tanıyorum kaç defa aldım onu yani şimdi ha elleri bağlı ha cözülmüş gene kaçacağı için salak adamlarım ölmesin bari"
"ALLAH'IM SEN BENİM AKLIMA MUKAYET OL"
çayımdan son yudumumu alıp ayağa kalktım masnın üzerindeki bıçağı alıp karnına sapladım
"En kısa zamanda tekrar görüşelim Eko"
O da cebindeki çakısını ben engelleyemedi karnıms geçirdi
"Mutlaka , arayı açmayalım"
Aynı anda bıçakları çıkardık ben elinden anahtarı alık Alparslan'ın zincirini açtım Alparslan Ekrem'e hemen saldırdı Ekrem yere düsüp bayıldı ardından öfkeyle bana döndü
"Kesinlikle bu yaptıkalrını Oğuz abim öğrenince deliye dönecek ve ben bunu söyleyen kişi olacağım"
"Hadi hadi oyalanma cıkalım"
"Umay yaralısın"
"Off Alp birseyjm yok hadi gidelim "
"Sen bittin hele bir dönelim bak sana neler yspıyorum"
Odadan çıktık evin arka tarafını dolandık ardından Ekremin cebinden çakfırmadan aldığım bir kaç bombayım evin etrafına koydum ardından hızlı şekilde Alp ile ilerlemeye başladık giderken iki adamın boynunu kırıp silah ve mermilerini aldık.
Evden uzaklasınca bombayı patlattım eve döndüm eş zamanla karnıma bir kurşun girdi geç fark etmiştim Alp hemen karsısaki adamı vurdu ardından bana döndü
"Hadi yürü ben dayanırım"
"Of Umay Of bir gidelim amcama iki aylık rapor yazdırtmazsam banada Alparslan demesinler"
"Canisin Alp "
"Kes sesini "
Epey bi yol yürüdük tampon yaptığım yer epey bj kana bulanmıştı
"Alp"
Sesim cılız cıkmıştı
"Efendim "
"Daha fazla yürüyemem "
Alp bana dönüp kucağına aldı
"Uyanık kal "
"Uykum var"
"Uykun yok Umay bayılamak üzeresin"
"Hayır lan gerçekten uykum var "
"Yeminle insanı kanser edersin."
...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 42.76k Okunma |
4.84k Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |