

İstemeye istemeye gözlerimi açtım avuçlarımda keskin bir sızı vardı iki elimi de kaldırıp gözümün önüne getirdim fakat sargılılardı . Nasıl olduğunu düşündüm aklıma gelenlerle koca bir küfür ettim . Yattığım yerden doğruldum ve etrafa baktım topluydu. Hatta şöyle ki ilk defa odamı bal dök yala halde görmüştüm.kalkıp banyoya gittim ee ben yüzümü nasıl yıkayacağım
"Hay ben böyle işe, hadi bakalım Umay hanım nasıl yıkayacan bu yüzü"
Bari ıslak mendil ile sileyim diye odaya tekrer döndüm odada da bulamayınca odadan cıktım ve yüzüme buz gibi suyu yemem bir oldu kolumla yüzümdeki suyu silmeye çalıştım ardından ıslak kirpiklerim arasından . Canına kastı olan elemana baktım . Şeyda elindeki kovayla bana sırıtıyordu
"Günaydınnn, hadi kahvaltıya"
"Şeyda , sen canına mı susadın?"
"AA niye ki?"
Yerde duran terliği ayağımın ucuna takıp yukarıya kaldırdım elime gelen terliği Şeyda'ya fırlattım bunu beklemeyen Şeyda anlına gelen terlikle şoka girdi açıklama yapmama gerek yoktu sanırım .
"Öf ama Umay valla seni en sonunda şikayet edecem ha hep şiddet"
"Sus konuşma "
Dün geçirdiğim kıriz ile boşalmıştım uyanınca da tekrardan sahte , mutlu maskemi takmıştım. Zaten dünün sadece bir kısmını hatırlıyordum gerisi yoktu içimdekileri boşalmıştım. Kapıys doğru yürüdüm üzerinde salaş diz kapağımın hafif üzerinde siyah şort üstünde de askılı siyah buluzum vardı saçlarım ise darmadağın bir topuz du ama umrumda mı ? Tabiki hayır üşümemek adına siyah bir ceket aldım üzerima
"Heyy nereye?"
"Cehenneme"
"Kahvaltı?"
"Aç değilim"
"Bekle ben de geleyim "
"Gelme "
Şeyda tekrar umursamazca masaya oturdu kahvaltı yapmaya başladı. Bende odama tekrar girip telefonumu ve kartımı aldım onu da kaybetmemek adına telefonun arkasına koydum ardından evden çıktım lojmandan çıkıp yürümeye basladım baya bir yürümüştüm arada bir ara sokaklara giriyor bela arıyordum.
Düz bir şekilde yürürken az önce bela arıyordum ya işte bela hemen yan sokakta bir kızı sıkıştıran 4 pezevenk gördüm ama bu sefer karışmadan yoluma devam ettim... Tamam bu çok garip oldu tabiki anında olayın ortasına damladım.
"Hayırdır beyler bir sorun mu var?"
Uzun boylu kirli sakalı bir cevap verdi
"Yok sorun işine bak"
"Kızı alayım o zaman"
Sarı olan atladı hemen
"Yav siktir git bacım senle mi ugrasacaz"
Onun yanındaki kumral beni süzdü ardından pis pis güldü
"Aslında ugraşabiliriz"
"Gel gel uğraş gel , yada dur ben geleyim"
Adamın üstüne uçtum , evet gerçekten uçtum yarım saate yakın dövüşmüştüm hepsi yerde boylu boyunca yatarken belimi iki yandan tutarak eğildiğim yerden kalktım esneyerek konuştum
"Off güzel dayak yedim ama"
Evet ben de baya güzel dayak yemiştim ama ben bir yerken onlar üc yemişti ama olsun.
"A-abla ne yaptın be?"
"Ne yapmısım?"
"Adamların şaftı kaydı resmen"
Gülerek kıza döndüm sarı saçları omuzlarından dökülüyordu ufak yüzü vardı ve beyaz teni ile gerçekten efsaneydi
"Benimde kaydı "
"Abla bu dingillerin yediği dayağın yanında senin yediğin masaj falan herhalde"
Tam cevap verecekken polis arabalarını gördüm ay şimdi olduğum yere çöküp ağlayacam ama ha yeter
"Kim aradı ulan bunları?"
Karsıdaki binada bir yaşlı kadın elinde çekirdek bize bakıyordu bağırarak cevap verdi
"Ben aradım kızım iyi yapmışmıyım?"
"Ah be teyzem ben askerdim yaktın beni"
"Auvavvavvvvv"
Evet bu ses tam olarak teyzeden çıkmıstı teyzem yarın gel ambulans sireni olarak ise başla be . Önüme gelen polise baktım
"Bunları kim dövdü?"
"Ben dövdüm"
"Buyrun o zaman bizimle karakola geliyorsunuz"
"Ben askerim"
"Tabi ablacım tabi kimliğin nerede?"
Salak salak adamın yüzüne baktım
"Dur ben tahmin edeyim kesin evde kaldı"
"Nerden bildin?"
"Hadi kardeşim yürüyün "
Off ama ya polis arabasına gidip bindim niye ben tek dısarı cıkınca sonum nezaret oluyor?
Karakola gelince polisin kolundan cıktım
"Abicim ben yolu biliyorum"
Adam bana uzaylı görmüş gibi baktı müdürin odasına gittim müdür olmadıgı için nezarete götürdilüler hayır bu müdür niye yerinde yoktu? Ve ben neden onu beklemek zorundaydım?
Nezaretteki banka oturdum içeri nöbetçi asker girdi tam yerine oturacakken gözü bana takıldı
"Komutanım?"
"Oo başkanım nasılsın?"
Evet bu cumhurbaskanıydı
"Yine ne yaptınız be komutanım ?"
"Adam dövdüm "
"E ama yeter komutanım"
"Sus lan, neyse Metin nerede ?"
"İzinli bugün ögleden sonra gelir "
"Desene öğleye kadar buradayım"
"Öyle görünüyor "
Oflayarak diyer tarafa baktım dövdügüm adamlar bağırıyorlardı cıkarın buradan diye
"Lan kesin sesinizi"
"Ya abla çıkmamız lazım bizim"
"Niye ocakta yemeğin mı var?"
Adam sustu diğerleride sustu yandaki kadınlardan biri konuştu ,
"Kız senin burda ilk mi?, neden girdin içeri?"
Cumhurbaşkanından ögrenmiştim bunlar fuhuştan içeri alınmıstı
"Yok ablam ben gir çık yapıyorum can sıkıntısı başa bela haftada bir kez gitmezsem içim rahat etmiyor"
Sonra onları işaret edip konuştum
"Sizin ilk mi abla?"
"Maalesef "
"Alısırsın ve abla "
"Bı tanıdık ta yok ki kurtarsın"
"Boşver be abla bende bir tabur adam var bak gene buradayım"
Karsıdaki nezarete kaydı gözüm la bunlar geçen Şeyda ile dövdügümüz adamlar değil mi? Onlar da beni tanımış olmalılardı
"Vaaay komutanım nasılsınız?"
"Lan siz daha çıkmadınız mı ?"
Diyeri konuştu
"Yok be komutanım çıktık ta gene girdik, siz ne iş her hafta buradasınız"
"Ah ah sorma hepsi o teyze yüzünden"
"Hangi teyze komutanım?"
"Off neyse hadi susun çok konuştunuz"
Hemen susmuşlardı
Ardından geçip banka uzandım tek kolumu da gözlerime koydum biraz öyle ksldım sonra ayağa kalkıp dolandım bir kaç saat sonra içeri önde Metin olmak üzere Oğuz abim , Deniz abim, Alp, Tuğra binbaşı girdi bu binbası burda ne geziyordu? Her neyse diyerek tekrar yerime uzandım yandaki abla konuştu
"Hey maşallah analar neler doğuruyor, şşst kalk kalk seni almaya geldiler"
"Ben burda iyiyim gelmesinler"
Bana uzaylı görmüş gibi baksalar da omuz silktim
"Hayırsız evlat gibisin Umay karakollardan topluyoruz seni"
Metine bence tatlı olan bir bakıs gönderdim sonra beni beklettiği geldi aklıma
"Lan sen nerdesin ben seni bekliyorum sabahtandır"
"İzinliydik Umay hanım , bütün karakol öğrenmis asker olduğunu bundan sonra almazlar"
"He gene ben suçluyum"
"Hadi çık şurdan "
"Çıkıyorum zaten beğenmedim burayı bir dahaki geldiğimde lütfen şuraya bir koltuk atın ,birde yemek niye vermiyolar bana ben anlamadım açlıktan kasık kadar kaldım burada"
Dövdügüm adamlardan biri konuştu
"Abi Allah Peygamber askına şu deliyi alın götürün sabahtandır bütün herkesle tanıdık cıktı ben korkmaya başladım ne biçim çevresi var bunun"
Sinirle baktım adama
"Aradan elimden kaçan biri vardı o kesin sensin yoksa böylr konuşamazdın"
Ardından bizimkilere döndüm gözüm Tuğra binbaşında kaldı o gülmemek için kendini mı tutuyordu
"Offfffffffffff offfffffffffff"
Dışarı çıktım müdürün odasına girdim bir fırça da ona çektim hayır yani ben bunu beklemek zorunda mıyım?
Karakoldan çıkıp yürümeye basladım ama ensemden tutulup yönüm çevrildi
"Hayırdır ,kücük nereye "
"İzin verirseniz evime Deniz yüzbaşı"
"Bizle geliyorsun"
"Pardon da siz kimsiniz ? Ben sizle niye geleyim?"
"O nasıl soru kızım abiniziz kızım"
"Hımm abim he abim peki şimdi mi aklınıza geldi abi olmak "
"Umay konusalım mı güzelim"
"Konuşacak bir şey yok Oğuz binbası, haydi selametle "
Tuğra binbaşı karakoldan yeni çıkmıştı yanında da kurtardığım kız vardı omzuna kolunu atmış yürüyorlardı . Kardeşi miydi acaba ?
Sanane Umay sanane
Evet banane. Yönümü abimlere çevirdim
"Konuşalım bakalım ,affettiğimi de sanmayın"
Arabaya bindim gözüm hala binbaşındaydı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 42.76k Okunma |
4.84k Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |