95. Bölüm

95. Bölüm

Emine Ekin Yavuz
okurveyazarolankiz

1 saat daha geçmiş hala ağlıyordum.

5 uyuşturucu kullanmış 7 şarap bitirmiştim.

Şimdi ise karnımdan akan kanlar yüzünden başım dönüyordu.

Kendimi bıçaklamıştım. Ve yavaş yavaş kesiyordum ağlamayı.

Bağdaş kurmaya devam ettim.

" Sarılabilir miyim?" Dedim ejderhalarıma bakarken.

Bana her bir yandan gelip sarıldıklarında onlara sarıldım.

Nefesimi verdim.

" Çok soğuksun Lord. İçeriye geç. " Dedi Eragon

Başımı salladım.

Ayaklandım ve her şeyi ışınladım.

Saçma spana yürümemek için dengemi kurdum ve sendelene sendelene bir yere turuna tutuna içeriye geçebildim.

Sırılsıklamdım.

Dinlenme odasına gittim.

Kapıyı açar açmaz içeriye sendelensemde dengemi kurdum.

Sikeyim.

Louis,Arthur annem ve bir kaç Kral buradaydı.

Hemen geri çıktım.

Dövme odasına geçtim.

Bir kaç kişi daha vardı.

Lena buradaydı.

Dövme yapıyordu ayak bileğine.

Severdi böyle görünmeyen yerlerine yapmayı.

Gelip bir yere oturdum.

Sağ bileğime Tiagonun gözünü çizmeye başladım.

Aynısı onun ensesinde vardı.

Benim gözüm.

Yaptıktan sonra Lena bana " Uyuşturucu kullanman sana zarar. Kendini kesmen veya içki içmen. " Dedi hatırlatma yaparcasına.

" Sikimde değil. " Dedim.

" Bence olmalı. Kendini öldürüyorsun. " Dedi ve çıktı.

Nefesimi verdim.

Tam bu sırada içeriye Arthur geldi.

Bağırdı bana.

" İçerde ağlıyor kadın! Sana yaşattıklarından dolayı özür dilemek istiyor! Nefesi kesiliyor! Ne yaptın sen ya! O sana ne yaptı da sen ona böyle davranıyorsun! " Dedi.

Dudaklarım titrerken gözlerim doldu.

Louis geldi içeriye.

Arthurun kolundan tutup onu ittirdi.

" Kadın yalvarıyor! Sen ne yapıyorsun! Söylesene! Sen burda istediğin her şeyi yaparken o kadın orada can çekişiyor!" Diye bağırdı.

Louis yüzüne sert bir yumruk attığında Arthur sustu.

" Bağırma Valenciaya! " Diye bağırdı ona.

Kulaklarımı kapattım.

" Valencia mı daha çok acı çekti Annem mı! " Diye bağırdığında Arthur susmaya devam etti ve bana baktı.

Bedenim tır tır titremeye başladığında " Valencia. " Dedi bağırmadan.

" Özür dilerim. Ben çok öÜr dilerim ben ne yapıyorum. " Dedi ellerine bakarken.

Kaç kurtar kendini!

Ayağa kalktım ve koşarak Tiagonun ameliyatına gittim.

İçeriye girdiğim gibi en köşeye gidip başımı duvara koydum.

Ağlamaya başladım.

Tiago " küçük hastam. " Dedi.

Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya devam ettim.

Koridordan bağırış sesleri geldi.

Arthurun " Özür dilerim! Valencia özür dilerim. " Demesi.

Kulaklarımı kapattım.

Ve sessiz sessiz ağlamaya devam ettim.

...

3 saat sonra.

Yere çöküp ağlamaya devam ediyordum.

Tiagonun ameliyatı bitmişti.

Ve ellerini yıkamış sweati ile duruyordu karşımda.

Hasta bile odasına götürülmüştü.

" Küçük Hastam. Arthur sana bir şey mi yaptı. " Dedi.

Başımı salladım.

Ona döndüm ve sarıldım.

Karnımı gördü. " Seni mi bıçakladı. " Dedi.

Başımı olumsuzca salladım.

" B-bağırdı sadece.. ç-çok korktum b-ben. " Dedim titreyen sesimle.

" Şşt. Tamam tamam sakin ol güzelim. " Dedi ve sarıldı bedenime.

Nefes alıp vermem ćok zorlaşıyordu.

" Boğma kendini. Nefes al hadi. " Dedi.

Yavasça bir nefes aldım ve verdim.

' bir daha. ' dedi.

Deidğini yaptıktan sonra biraz iyi hisedince sustum.

Ağlamam bitmişti. Ağlayamıyordum da.

" Sakin ol. Gel yaranı dikelim. " Dedi beni yavaşça kucaklayıp burdaki sedyeye yatırırken.

Karnımı açtı ve kuruyan kanları silip bir dikiş attı.

Hem bileğini tutmuştum.

Sonra gelip göz yaşlarımı sildi.

" İyisin. " Dedi kulağıma doğru.

Dudağını öptüm.

Geri ćekildim.

" Sevişirken daha iyi olabilirim. " Dedim.

Kahkaha atınca bende attım.

" Eski haline geldi. Ha!" Dedi.

Gülerek ayaklandım.

" Doktor! Yatakta bekliyorum tamam mı?" Dedim.

Güldü. " İşim vardı zaten. 5 dakikaya geliyor olucam! Krem sür az. " Dedi.

Kahkaha atarken odama gittim.

- Tiago -

Dinlenme salonuna girdiğim gibi koltukta ağlayan Arthurun yakasına yapıştım.

Duvara onu sabitleyip yüzüne yumruk attığımda Elizabeth bağırdı.

" Valenciaya mı bağırdın lan sen! " Dedim.

Cevap vermedi.

" Nefes alamadı lan ağlayacağım diye! Bana bak! Onu sen mi bıçakladın!" Dedim.

Louis ' Kendini bıçaklamış şu olaylara ağlarken" dedi.

" Bak yarın düğünüm var. O na zarar ver yaşatmam lan seni duydun mu beni! Emin ol şu annesinden daha çok kırdın kalbini!" Diye bağırıp onu bıraktım.

" Dua et Tanrıya. İşim var. " Dedim ve sakınnce bir nefes verdim.

Mutfak kısmına gidip elimi yüzümü yıkadım.

" Valencia beni böyle görse boşar. " Diye kendi kendime mırıldanıp yüzümü sildim.

Louis " Ameliyatın yeni bitmedi mi ? Ne işin var. " Dedi.

" Hanfendi hazırlanmış onu sikmemi bekliyor. " Derken güldüm.

Tam bu sırada içeriye bornozla Valencia girdi.

Benim bornozumdaydı.

Ve bornoz yere değiyordu.

" Tiago! İki saattir yatakta bekliyorum ya nerde kaldın be?" Dedi.

Güldüm.

" Ne oldu bacağını açıcam diye kramp mı girdi?" Diye sordum.

Ciddi ciddi salladı başını.

Bileğimi tuttu ve beni odamıza çekti.

" Bekle. " Dedim kapıyı kilitlerken.

Yatağa yattı.

Bornozu açtı.

" Ciddi anlamda diyorum. İçine girmeyeli daralmışsın! Geçen parmaklarım zar zor girdi. Bana yer aç orda. " Derken çekmeceden kayganlaştırıcı bir jel verdim.

Ona fırlattığımda tuttu.

Hemen üzerimi çıkarttım.

Yanına geldim.

Bacaklarını iki yana açtı.

" Kendin hallet. " Dedi.

Jeli açıp sürdüm.

Yavaşça içine girdim. Kolay olmuştu.

" Bu acıyı özledim!" Derken kaslarımı tırnaklamaya başladı.

Kalçasını salladı.

Bir şaplak attığımda güldü.

Bir kaç tane daha attım.

Göğsüne baktım. " İlahi güzellik! " Dedim ve birine yapıştım.

Isırmaya başlarken elim diğerine kaydı.

İçimde haraket edince bende başladım.

Tamı tamına akşam 10 olana kadar seviştik.

En sonunda öpüşmekten ve sevişmekten bitip yığıldık.

Dudağıma tekrar yapışacakken " Dur bir nefes al be!" Dedim.

Güldü.

Battaniye üzerimizdeydi ve bu sefer koltuktaydık.

İçimde zıplayınca inledim.

Bir tane yaptı ve sonra kalçasını salladı.

Kalçasına en sert şaplağımı atınca inledi. " Pislik herif!" Dedi ve yanağımı ısırdı.

" Ağzım boş kaldı. " Dediğimde hemen göğsünü yaklaştırdı.

Gülerek emmeye devam ettim.

Ćok terli ve ıslaktı.

" Sikeyim Tiago. " Diye mırıldanırken saçlarımı yoldu.

Dudaklarımı çektim.

Dudağıma yapıştı.

Geri çekildi.

Diliyle kaslarımı yaladı.

" Prezervatif derine gidiyor çıkar şunu. " Dedi.

Güldüm. İçinden çıkıp prezervatifi çıkarttım.

Yere attım.

Yerde bir sürü vardı.

" Off yoruldum. " Dedi.

Ayağa kalktım.

Dağılmış saçlarını düzeltti.

İnledi.

" Ben nasıl kalkcam şimdi. Pislik herif!" Dediğinde kasıklarına masaj yaptım.

Yavaşça kalktığında elimi çektim.

Yeni iç çamaşırları eşofman ve tişört giydi.

Bende iç çamaşırı,eşofman ve sweat giydim.

" Dinlenme odasına gidiyorum. Prezervatifleri sen topla!" Dedi ve kaçarak gitti.

Arkasından güldüm.

- Valencia -

Sadece dinlenme salonunda koca tekli koltukta oturuyordum.

İçerdeki annem olacak kadın ve Arthuru siklemeden boynuma kadar gelen terleri sılıyordum.

Louis " Terleme nedenini sormuyorum bile. " Dedi.

Gülümsedim.

Tam bu sırada içeriye Tiago geldi.

" Lanet rujun çıkmıyor! Bu arada 3 prezervatif kullanmışız ne yapmışız biz be!" Dedi.

Kıkırdadım.

Yanıma oturdu ve beni kucağına oturttu.

" Ben doyamadım. Ne yapıcaz. " Dedim.

" Valla ben nasıl kalkıcam diyen de sendin?" Dediğinde kolunu cimcikledim.

İnledi.

" Düğün yeri hazırlanmış. Yani sular filan hepsi temizlenmiş. Yağmur tekrar yağarsa filan diye de önlemler alınmış. Düğün arkasına bir alan kurulmuş. Orada makyaj üst değiştirmeyi filan yaparsınız. " Dedi John.

" Gelinliği gördüm var ya of! Herkes düşer! Tabi gelinlik dışında başka şeyler de güzel olunca daha ayrı oluyor. " Dedi Tiago.

Utandım.

" Utanışa bak ya!" Dedi Tiago ve beni ters oturttu.

Şimdi ona bakıyordum.

Boynunu gösterdi.

" Şu sevişirken ruj sürme işini kapatsam mı acaba. " Dedi.

Başımı olumsuzca salladım.

Ellerini belimde gezindirdi.

Bir kez hapşurdu.

Burnunu çekti.

Gülümsedim. Çok tatlı hapşuruyordu. Hapşururken sıçrıyordu da.

" Doktor. Var ya. Dedem yaşında herifsin ama seni bazen çocuk olarak görüyorum. " Dedim. Ellerimi boynuna doladım.

" Valla bana göre de hiç bir zaman yetişkin değil Küçük Bir Hastasın. Benim hastam. " Dedi.

Gülümsedim.

Gözlerinde kayboldum yine.

Güldü.

Beni ters çevirince gözlerini göremedim.

" Doktor ya!" Dedim.

Bu sefer ellerini karnıma dolayıp dikişe dikkat ederek çekti beni.

" Soru soruyorum! Bende en beyendiğin şey ne!" Dedi birden bire.

Bu kadar kolay mıydı?

" Baklavaların. Çok basit. Peki! " Dedim ve ona baktım.

" Bende nere!" Dedim.

Elleri göğsümü kavradı ve sıkmaya başladı.

" Tanrı bu şeyleri benim için yaratmış. " Dedi.

Elimi alnıma vurdum.

Kahkaha attı.

" Ama ney? Yalan mı? Sen diyorsun bana öküzsün diye! Bu memelerin de öküz gibi. " Derken yine sıkmaya başladı.

Derin bir nefes aldım ve verdim.

Ellerini çekti.

" Yok valla bende doyamadım sevişmeye. Ne özlemişim be. " Dedi.

Tam bu sırada içeriye Natho Abel ve Rosalie geldi.

Biraz sohbet ettik ve oturdular.

" Aslında biz buraya... İsimlerimizi sormak için geldik. Ben sevgilimin ismini bilmek istiyorum. " Dedi Natho.

" Senin ismin Natho sevgilinin Rosalie ve seninde Abel. " Dedim.

Başlarını salladılar.

" Evleniyorsun diye duyduk. " Dedi Abel.

Annem olacak kadın bu sırada X sin yani Abelin burada olma şokunu yaşıyordu.

Kolumun patlama sebebi de Abeldi. O patlamayı o yapmıştı.

Zamanında babamın yakalamak istediği kişi de Abeldi.

Ama yapamamıştı.

Çocuklarımın bunlardan olduğunu da biliyordu.

" Tekrardan özür dileriz. " Diyerek ayaklandılar.

Başlarını eğip gittiler.

Nefesimi verdim.

Tiagoya baktım.

Sakalları uzamıştı.

Biraz okşadım.

" Uyuyalım mı?" Dedi. Yatak görmek istemiyordum! Görsem b7yük ihtimalle sevişmek isterdim.

Hemen bir battaniye ışınladı.

Üzerimize örterken beni yan yatırdı.

Başımı koluna yasladım.

Koltuğu ayarladı ve açtı.

Tamamen dümdüz yatabilirdik şimdi.

Tek sorun koltuk tekliydi. Ama sıgardık.

Nefesimi verdim.

" Hiç rahat olamadım. " Dedi Tiago yastığı düzeltirken.

" Bende. " Dedim ve sütyenimi çıkarttım.

İleriye atıverdim.

O da Sweatini çıkarttı.

Şimdi uyuyabilirdim.

Bölüm : 15.12.2024 19:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...