97. Bölüm

Sırtım tamamen yatak başlığındayken bacaklarımı kendime çekmiş üzerimde tek bir battaniye Tiagoyu bekliyordum.

Sehpada 2 kadeh vardı.

Tam bu sırada kapı açıldı.

Tiago.

Ama arkasındaki lanet 3 Kraldan dolayı üzerimi açamadım.

Wallace,Loyal ve Gabriel.

" Artık Kralsın. " Diyordu Wallace.

Tiago bana baktı.

Ona bakarken yarım ağız sırıttım.

Tam karşıma geçip arkasındakilerin görüş açısını kapatınca battaniyeyi açıp bacaklarımı iki yana açtım.

Bacak arama baktı.

Kaşları havalanıp indi.

Islık çaldı ve Krallara " Evet Krallık meselesi. " Dedi.

Gelip üzerime atladı.

Kafası göğsüme kadar gelirken eğilip bacak aramı ısırmaya başladı.

" Bence gidin. " Dedim ve hemen gittiler.

Taigo kravatını ceketini ve gömleğini çıkarttığında bir şey oldu.

Bir sızı hisettim.

Tiago da durdu.

Lanet orgamzım Tiagonun boynuna patlamıştı. Yapışkan sıvım benim bile canımı yakmıştı.

İnledim.

Pantolonunu çıkarttı ve üzeirme geldi.

" Sikeyim Valencia. " Dedi ve baksırı attı.

İçime girince güldüm.

Dayanamıyordum bu tutkuya!

... 

" İyi misin?" Dedi Tiago.

İnledim.

" Devam et. " Dedim ve kalçamı salladım.

Lanet olası bir orgamz patlaması daha yaşamıştım.

Nefes alıp verdim.

" Banyo yapalım. " Dedi ve beni kucakladı.

Güldüm.

Banyoya geçtik.

Yıkanmaya başlarken bile seviştik.

Beni küvete oturttu.

Yavaş yavaş göğsümü emdi.

Hemen sonra kaldırıp geri yıkandık.

... 

" Dur! Sikeyim Tiago! Canım feci yanıyor!" Diye bağırdım.

Aptal herif durmadı tabi.

Ve biz tamı tamına 3 gün seviştik!

3 gün!

............. ....

Dövüşteydim. Elbette bu sefer Loyalın Kraliyetindeydi dövüş.

Yarı finale yükselecektim kazanırsam da.

Suratımda simsiyah bir maske vardı. Sadece gözlerim görünüyordu.

Ve ellerimde boks eldivenlerim rakibin atağını bekliyordum.

Yüzüme bir yumruk savurunce eğildim.

Karnıma bir tekme yiyince geriye savruldum.

Dengemi koruyup suratına bir tekme yapıştırınca geriye savrulan o oldu.

Yere düşünce beklemeden karnına oturdum ve sert bir yumruk attım yüzüne.

Hakem düdük çalınca durup ayaklandım.

" 5-4-3-2-1 kazanan! Maskeli adam!" Dedi.

Maskeli adam bendim. Takma adım.

Hakem elimi kaldırınca klasik haraketimi yapmak için ringin iplerine çıktım.

Şarkı çalmaya başladı.

A a ashi ashi kısmı geldiğinde parmağımla ileriyi gösterdim.

Sonra da kendimi.

Elimi yumruk yapıp gözlerime yaklaştırdım.

Ağlama ifadesi verdim.

Dans etmeyi kesip adama baktım.

Yazık oldu. ( Hayır hiçte yazık olmadı. Bilerek göğsüne yumruk atması onu yazık mı kılıyor )

Göz devirip ringin kenarına geçtim.

Astığım havluyu alıp boynuma bastırdım.

Gelen rakibimi beklerken nefeslendim.

Biraz zıplamaya ve yumruklarımı havaya vurmaya başladım.

" Son tür! Kazanan Yarı Finale yükselir!" Diye bağırdı hakem.

Alkışlar birden artarken rakibim çıktı.

Fazla cüsseli biriydi.

Ve boyu resmen Tiago kadar vardı.

" Korkuyor musun?" Dedi.

Eğitmeni onun boynundaki terleri siliyordu.

" Korkuyor musun?" Diye aynı soruyu ona yönelttim.

Güldü.

" Gebereceksin güzelim. " Dedi.

Kaşlarım inip kalkarken güldüm.

Pozisyonunu alınca ortaya gelip yumruklarımı havaya kaldırdım.

Hakem başlayın diyince beklemeden yüzüne geçirebildiğim en sert yumruğu geçirdim.

Geriye savrulurken karnıma tekme atmasıyla sırtım ringin ipleriyle buluştu.

Beni sıkıştırıp yüzümü yumruklamaya başlayınca yüzümü korumak için ellerimi yüzüme sabitledim.

Ama resmen kaybediyordum!

Yüzüne bir yumruk atabildim.

Boyum yetmiyordu!

Geriye savrulunca ringin iplerine çıktım.

Üzerine atlarken ayaklarımı göğsüne koyup onu ittirdim.

Ringin ucuna uçarken yere indim.

Gelince biraz daha yumruk yumruğa dövüştük.

Birden bire karnıma bir bıçak sapladı.

Hakem araya girip rakibi ittirirken " Korkmalıydın!" Dedi bana.

Yere düşmemi mı bekliyordu?

Sikeyim ciddi anlamda basım dönüyordu.

Zaten kendimi geçen b8çaklamıştım! Oradan tekrar bıçaklanmak iyi gelmemişti.

Sikeyim!

" Gebertirim lan seni!" Diye bağırdım.

Yakasını kavradıgım gibi onu kaldırdım.

Diğer elimle yüzüne bir yumruk attığımda etraftan bir sürü hakem koşturdu.

Onu ileriye fırlattım.

" Tanrıya dua et gebertmedim. " Derken indim ringden.

Çantamı aldım ve atıma bindiğim gibi kendi Kraliyetime gittim.

Sinirliydim!

" Aptala bak!" Diye bağırırken dinlenme odasına girdim.

Çantamı duvara fırlatırken " Korkuyor musun mu! Ciddi mi bu herif! " Derken maskemi çıkarttım.

Kendimi koltuğa attım.

" Siktiğimin herifi. Aptala bak. Keşke gebertseydim!"dedim.

" Sakin mı olsan?" Dedi içerdeki Louis.

Ona baktım.

Jasminenin karnına doğru yatmış karnını dinliyordu.

Hemen yanında Katarina ve Arthur oturuyordu.

Onların yanında da annem.

Nefes alıp verirken " Tiago nerde?" Dedim.

" Ameliyatta. " Dedi Arthur.

" Yine mi? " Dedim ve ayaklarımı uzatıp yattım.

Kendj kendjme bjr şeyler mırıldandjm.

Sıkılıyordum.

" Sıkıldım. " Dedim.

" Siz 3 gündür neredeydiniz? Kayboldunuz sandık!" Dedi Louis.

" Sevişiyoruduk. Sanırım rekor bu! " Dedim.

Sikeyim yaptıkları aklıma geliyordu. Ve kasıklarımı sıcaklık basıyordu.

" Çok güzeldi. Ama!" Dedim ve Louise baktım.

" Hayvan herife durması için yalvardım. Adamda tık yok! " Dedim.

Güldü.

Arkamdan da bir gülüş sesi geldi.

Tiagoya ait.

" Doktor!" dedim.

Önüme geldi.

Doktor kıyafetleriyleydi.

" Özel hayatın gizliliği. " Dedi aç8klayarak.

Omzuna bir şaplak attım.

Güldü.

" Sus! Zaten küstüm öyle yaptın diye! Canım hala yanıyor piç !" Diye bagırdım.

" Lan! Sen o kadar şey yaptın ben bir şey diyor müyüm? Her dakika başı twerk atıyorsun zıplıyorsun! Arada bacakların kapan8yor diye kendini zorlayıp yeniden bacaklarını acıyorsun! İkimiz sevişirken kendine mastürbasyon yapıyorsun! Onları geçiyorum! 5 kere orgamzım patladı bir rahat duramıyon mu!" Dedi.

Yerden bir terlik alıp kalçasına attığımda inledi.

" Sus! " Dedim.

" Lan birde tırmalıyorsun! " Dedi ve önce doktor önlüğünü sonra da üzerindeki sweati çıkarttı.

Atletini de attı.

Sırtını döndü.

Ama! Feci tırnak izleri vardı. Boş yer yoktu! Kabuk bağlamıştı bazıları! Bazıları ise kanıyordu!

Kıkırdadım.

Ama sinirdendi.

" Açtırma benim ağzımı Tiago!" Dedim.

" Ben sana ne yaptım ki!" Dedi önünü dönerken.

Sinirler üzerimi çıkarttım.

Sütyen ve iç çamaşırı ile laınca ona göğsümü gösterdim.

" Göğsümü dişlediğinden ve sıktığından şişti ve mosmor!" Dedim.

Arkamı döndüm.

Kalçamda el izi vardı.

Kıkırdadı ve bir tane daha attı.

Elimi alnıma vurdum.

Beni belimden tutup kendine çekti.

Kulağıma " Özür dilerim. " Dedi.

" Bende. " Dedim.

Güldü.

" Şimdi giyin. Uzun bir süre seks yok. " Dedi.

" Ama yeter! 17 gündür sevişmiyorduk zaten!" Dedim.

Gülümseyişi büyüdü.

Bir an durduk. Zaman durdu yada başka bir şey ama bir kaç saniye duruduk ve zaman geri ilerledi.

Bu sefer içerdeki her erkeğin- ki zaten içeride annem,Katarina Jasmine ve benden başka kadın yok - gözleri kırmızı oldu.

Tiago bana bakarken " Doktor iyi misin?" Dedim.

Arthur birden ayaklandı.

Bende ayağa kalktım. " İyi misiniz?" Dedim.

Arthur kollarımı tutup belime kenetleyince Tiago üzerime geldi.

Arkadan Alex geldi. Kalçalarımı okşamaya başladı.

Tiago birden ellerini göğsüme koyarken donmuştum. Haraket dahi edemiyordum.

Bu tutku değildi. Bu kesinlikle tutku değildi!

Tecavüz müydü?

Tiago....

Bağıracakken birden bire John eliyle ağzımı kapattı.

Bacaklarımdan kasıklarıma doğru bir el daha hisettim.

9 erkek vardı. Daha fazla belki de. Hepsi bir yerlerimi okşuyordu.

Sadece Tiagoya baktım.

Elleri tişörtümü kavrayıp yırtarken Louisin bedenimi sardığını hisettim.

Tiago sütyenimi yırtacakken hiç beklemediğim bir şey oldu. Kızlar donmuştu evet. Ama annem..

Annem.

Eline aldığı kılıçla Tiagonun sırtını kesince Tiago bir robot gibi yere yığıldı.

Annem hemen sonra John ve Alexsin de sırtını kesti.

Louis ve Arthurunda. Oğullarının da.

Geriye kalan erkekleri de.

Ama kan yoktu.

" Büyü. 20 saniye sonra kendilerine gelecekler. " Dedi bana baktı.

" İyi misiniz?" Dedi.

Bedenimde hala eller vardı.

Hala dokunuyorlardı.

Başımın üzerinden bir tişört geçtiğini hisettim.

" Gel. " Dedi ve bana sarıldı.

Bana...

Sarıldı.

Annem.

Ama direnemedim. Bedenim boşluğa düşerken kafamda iki çift diz hisettim.

Sonra da konuşup inlemeler.

Tiagonun " Ne oluyor be. " Demesi, yanağıma nazikçe dokunan eller.

" Kızım " dedi annem.

Louis " Valencia! Valencia bayılmış!" Dedi.

Tiago ayaklandı. " NE OLDU ONA!" Dedi.

Belimi tam kavramıştı ki annem beni kendine çekip bağırdı.

Dalgalar onları iterken annem " Kızıma yaklaşırsanız gebertirim sizi! Pislik tecavüzcüler!" Dedi.

Bilincim tamamen kapandı.

.... 

Bugün günlerden Ekim 1 ve pazartesi.

Atlatamadığım tek bir olay vardı.

Boklu hava şartları!

3 hafta gecmişti. Ama...

Ama...

Amalarım geri başlamıştı.

Yine. 

Dövüşler hava şartlarından iptaldi.

Yağan lanet yağmur benim göz yaşlarımdı.

Annemin ilk defa saclarımı okşarken Kraliçeler ağlamaz demesinden ben ağlayamıyordum evet ama ruhum ağlıyordu.

3 hafta boyunca her gün 1 paket sigara bitirmiş 9 uyuşturucu kullanmıştım.

Yemek hiç yememiştim.

Hiç...

Hala hayattayım.

Ama ruhum ölmüştü.

Yaşıyor muydum?

Hayır.

Ellerime boks eldivenlerimi giyerken bir şey dikkatimi çekti.

Yüzük.

Atmıştım. Ona ait her şeyi atmıştım.

Her şeyi.

Aile cüzdanını bile.

Evli değildim. Bekardım ve hep öyle kalacaktım.

Yağmur hızlanırken umursamadan eldivenleri ellerime giydim.

Şort ve crop giymiştim.

Açık mıydı? Açıktı ama hasta olmak ićin idealdi.

Boks torbasına baktım.

Sert bir yumruk ve başka yumruklar.

Sonra kulağıma bir kulaklık takıp devam ettim.

Müziğimi açtım. ( Şarkı adı Behind Blue Eyes )

Vurmaya devam ederken aklım dopdoluydu.

Chrisin aptal kardeşinin yaptığı bu şeylerden yeni bir savaş gelecekti.

Emindim.

" Duygular Lord. Karıştırmamak gerekir. Üzüntün ve korkun sinire geçiyor. Sinir de pişmanlık demektir. Neler yaptığına dikkat et. " Dedi birden bire yanıma gelen Eragon isimli ejderham.

Umursamadan doğum kontrol hapı kullandım.

Boks eldivenlerini çıkartıp beyaz eldivenlerimi giydim.

Haltere gittim.

500 kilo taktım.

Hemen sonra iki yandan kavradım.

Havaya kaldırdım.

Silkme yapacaktım.

Çeneme kadar getirince nefeslendim.

Son kez bir nefes alıp halteri havaya kaldırdım. Bir ayağım önde bir ayağım arkamdayken 3 saniye havada tutabildim.

Bıraktım ve nefeslendim.

Aynı halterle kalća çalışmaya başladım.

Abel,Natho, 4 adam,Tiago,Alex,Louis ve bedenimi sattığım adam.

Hepsi beni okşamıştı.

Belki de daha fazlası. Saymayı bıraktım.

" Annen.... Gerçekten de babanın zoruyla yaptı her şeyi. " Dedi Eragon.

Yutkundum.

" Annem.. beni anlayan tek insan. Ona minnettarım. Bu arada sen insan değilsin diye demedim. " Diyip bir kez daha kalça çalıştım.

Bacağıma iğnemi yaptım. İlaçlarımı içtim.

" Yemek ye. Zapzayıfsın ve ağırlık kaldırıyorsun. Sana zarar bu. 5 katını kaldırıyorsun. " Dedi.

Umursamadım.

Boş gözlerle ona baktım.

Gülümsedi.

" Gitmeliyim. Kendine iyi bak lord. " Dedi ve kanatlarını çırpıp gitti.

Nefesimi verdim.

Yağmurda biraz daha ıslandım.

Ve sonra umursamadan şınav pozisyonu aldım.

Çekmeye başladım.

- Tiago -

Pencereden izlemeye devam ettim.

Bir yandan sessiz göz yaşları döküyordum. Ses cıkartarak birtek onun yanında ağlardım.

" Gerçekten bunu yaptık mı?" Dedi Louis annesine bakıp bilmem kaçıncı defa sorarak.

Elizabeth ona baktı.

" Louis aptal mısın sen oğlum!" Diye bağırdı.

Bazen Valencia gibiydi o da.

Zaten hiç 49 yaşında gibi durmuyordu!

30 gibiydi.

" Olayı ben anlamadım. " Dedi John.

" Şöyle diyeyim. 3 hafta önce bir büyüyle Valenciayı 9 kişi tecavüz ettiniz. Hepiniz birden bire bir şey yaşadınız. Zaman durdu birden bire. Kızların haberi bile yok onlar tamamen döndü. Bir tek ben donmadım. " Dedi Elizabeth.

" Valencia nasıl kurtuldu?" Dedi Arthur.

" Sizi kestim. Bu büyü daha önce babanızda da vardı. Sırtından kesince büyü gidiyordu. " Dedi Elizabeth.

Valenciayı kurtarmıştı.

" Ben hatırlamaya başladım! Arthur sen bunun kollarını tutuyordun!" Dedi John. " Ve bende ağzını kapatmıştım !"

Ben aklımdan çıkartamamıştım.

Göğsünü okşayıp tişörtünü yırtmıştım.

Sütyenini yırtmayı da denemiştim ama annesi kesmişti sırtımı. Sikeyim bana yalvaran gözlerle bakmıştı bir bok anlamamıştım.

" Tiago belki sen ona yardım edersin! Evlisiniz! O seni hep anladı. " Dedi Arthur.

Bana baktı.

Bakmadım.

Minik kadına baktım.

Küçük hastaya.

Sahiplenme eki yoktu. Olmayacaktı. Asla.

Yüzüğü,fotoğrafları,tabloları ve tüm eşyalarımı atmıştı.

Bana ait her şeyi.

Ama kıyafetleri bavula koyup bırakmıştı.

Aile cüzdanını da yırtmıştı.

Artık puzelle bozulmuştu. Yırtılmıştı parça.

Ben yırtmıştım.

Yine. 

" Tiago. " Dedi Louis.

Valencia bu sırada ayaklandı.

Omuzları çökmüştü.

Arkasına döndü.

Etrafına bakındı.

Bir şeyden korkuyordu.

Hemen toparlandı.

Bir sigara daha yaktı.

Astımı başlıyordu. İçme diyemiyordum. O da bir doktordu.

Saray ilerlerken " Tiago!" Diye bağırdı biri.

Başımı salladım.

" Sana diyorum oğlum baksana!" Dedi Arthur.

" Artık tanışmıyorlar bile. Valencia yüzüğü attı. Aile cüzdanını fotoğrafları ve daha fazlasını. Evli de değiller arkadaşta değiller. Kızımı kimlere emanet ediyorum. " Dedi Elizabeth.

" Sen emanet etmedin Valencia beni kabul etti. " Dedim.

Sonra da kendi kendime " yanlış bir karardı. " Dedim.

Bir sigara yaktım.

" Bunların aşkı bile bittiyse. " Dedi Alex.

Uzak bir yerde duran koltuğa oturdum.

" Bence uyu. " Dedi Arthur gözlerimi gôsterirken.

Valencia olmadan uyuyamıyorum diyemedim.

- Valencia -

Dinlenme salonundan içeriye girdim.

Çantamı kenara bırakıp kahve makinesine sıcak bir su kattım.

Ama ne iyi ki kahve makinesini titreyen elimden düşürdüm ve kaynar su ayaklarıma döküldü.

Ciddi anlamda sıcak buhar çıkıyordu.

Sigaramdan son bir nefes çekip bileğimde söndürdüm.

Lanet Tiagonun gözünün hemen üzerinde.

Sonra da sigarayı çöpe attım.

Yeri silip yeni bir su doldurdum.

Güvendesin Valencia.

Değilsin burası tecavüz edildiğin yer!

" Sikeceğim kahveni de şeyini de ha. " Diyip kahveyi yaptım.

Bardağa katarken mal gibi elime de döktüm.

Hemen sonra bardağımı ve çantamı alıp odama ilerledim.

Gelince eşyalarımı bıraktım.

Banyoya girdim.

Lanet küvet... Kırıktı. Yatakta öyle.

Tiagoyla sevişmemi...

" Sus. " Diye mırıldanırken gözlerim kapalı bedenimi sabunladım.

En çok da özel yerlerimi.

Dokumuşlardı. Ama geçmiyordu.

Son kez 10 dakika daha yıkandım. Çıkınca hemen giyindim.

Eşofman ve sweat giydim.

Nefeslendim.

Nefesim daralıyordu.

Astım.

Başlangıç.

Güldüm ama bu bile hırıltılıydı.

Sigarayı bırakmalıydım.

Odama geçtim. 3 kapı sonrası gelen çalışma odama.

Masaya oturup evrakları inceledim.

4 saat onunla uğrastım.

Saat 12 olurken esnedim.

Uykum gelmişti. İlk defa.

Hiç haraket etmeden ayaklarımı masaya koyup gözlerimi kapattım.

Ve ben ilk defa uyudum.