99. Bölüm

99. Bölüm

Emine Ekin Yavuz
okurveyazarolankiz

Yan yana yatıyorduk ama gerçekten eskisi gibi değildi. Ayıktık.

Ve... Parmağımda yeni bir yüzük vardı. Sarhoşlukla mı olmuştu.

" Evlenmek istemiyorum. Sarhoşlukla evet dedim. " Dediğimde ses çıkartmadı.

Birbirimizden uzaktık.

Nefesini verdi.

Cevap vermemişti.

Uyumayı denedim ama uykum olsa da uyuyamıyordum.

Bir burun çekme sesi duyunca gözlerimi geri açtım.

Tiagoya çevirdim başımı.

Hıçkıra hıçkıra aglıyordu.

Başımı kaldırıp cidden ağlıyor mu diye tekrar baktım.

Kollarını kendine sarmış dizlerini kendine çekmiş erkek çocuğu gibi ağlıyordu.

Güçsüzdü.

" Tiago " dediğimde bana döndü ve kafasını göğsüme yasladı.

Bu titreme sebep olmuştu.

Korkmuştum.

Kalp atışım hızlanırken hızlı hızlı nefesler alıp vermeye başladım.

İnip kalkan göğsümden dolayı başını çekti ve bana baktı.

Ayağa kalkınca bende kalkıp bir bıçak aldım.

Titreyen ellerimle ona uzattım. " Yaklaşma bana!" Diye bağırdım.

Geriye adımlar atıp kendini tuvalete kilitledi.

Nefeslenirken bıçak yere düştü.

Bir yerden destek alıp yakamı açtım.

Daha çok nefes almaya başladım.

- 3 saat sonra -

- Tiago -

Yerde ağlarken uyuya kalmıştı.

Minik kız çocukları istediğim kadın ona yaklaşmamdan korkuyordu.

Haklıydı.

Onu tecavüz etmiştim.

Astım krizine de girmişti.

Onu mahfediyordum.

Belki de evlenmememiz iyi gelirdi ona.

Bilmiyordum.

Şimdi elimi tutuyordu.

" Valencia hasta olursun hadi kalkalım. " Derken onu kucaklamaya atıldım.

İzin verince onu yatağına yatırıp üzerini örttüm.

" Gitme. " Dedi ve beni çekti.

" Ama Valencia gerçekten zor durumda kalıyorum. Korkuyorsun. Neden beni yanında istiyorsun. Evlenmeyec eksen söyle. " Dedim.

Sustu.

" Konuşmuyorsun da. 3 haftadır sessizsin. Uzun uzun konuşmak yerine cümle cümle konuşuyorsun. Bebeğim. " Dedim.

Bebeğim...

Korkar mıydı ki?

" Zaman ver bana. Biraz zaman ver alışayım eskisi gibi. Valla göğsümdeki iz gitsin diye goğüs küçültme ameliyatı yaparım. " Dedi.

" Sakın! Sakın böyle bir ameliyat yapma. " Dedim.

.... 

" Lan! John koçum sana acil ihtiyacım var benim!" Dedim.

İçeriye Alex geldi. " Karın bitirdi bizi. " Derken kılıcı atıp Elizabethin yanına oturdu.

" Buyur " dedi John.

" Tüm estetik doktorlarına söyle Valenciaya hiç bir şey yapmasınlar. " Dedim.

" Niye ?" Dedi.

" Salak! Dokundum diye göğüs küçültme ameliyatı yaparım dedi! " Dedim.

Arthur kahkaha attığında Katarina güldü.

" Yanlız bugün Kraliyet toplantısı var. Elizabeth,Katarina,Arthur,Jasmine,Louis sen ve Valencia gitmelisiniz. " Dedi.

" Valencia gidiyorsa ben gitmiyorum. " Dedim ve bende bir yere oturup sigara yaktım.

Biraz zamana ihtiyacım var.

" Sikecem zamanını da seni de!" Diye bağırıp masayı devirince yine sinirlendiğimi farkettim.

Valencia hep haklıydı.

Hep haklı olmuştu.

Onu darp ettin sen! Dövdün onu tekmeledin yumrukladın! Taciz ettin! Sonra siktirdin gittin! Bağırdın ona! Nefretini küstün sinirini ondan çıkarttın! Onu hep korkuttun! Tecavüz ettin onu! O sana yalvardı sen durmadın!

Sana sinirlisin sen dedi! Haklıydı.

Gözlerimi yumup şakağımı ovaladım.

Tekli koltuğa oturup ellerimi kelepçeledim.

Ardından ayaklarımı.

Sonra da kollarımı koltuğa zincirleyip ellerimle yüzümü kapattım.

Nefes alıp verirken lanet eski Tiagoya dönmememk için zihnime yalvardım.

Kulağım çınlamaya başladı.

Dizilerde kulak cınlama sahnesi gelince müzik koyarlar ya arkaya. Ve izleyenlerin de kulakları ağırır. Onun gibi bir sesti.

Gözlerimi daha sıkı yumarken bir bacağımı ister istemez titretmeye başladım.

" Kendine sinirlisin. " Diye mırıldandım.

Kendine sinirlisin.

" KAP'a çeneni. " Dedim zihnimde tekrarlanınca.

Yutkundum.

Kendime engel olamadan kafqma yumruk atmaya başladım.

" Gerizekalı Tiago! Gerizekalı gerizekalı gerizekalı gerizekalı gerizekalı gerizekalı!" Dedim.

" Tiago. " Diye uyardı Louis.

Jasmine den bir izin alıp yanıma geldi. Kelepçeleri ve zincirleri açtı.

Beni odadan götürürken " Gir bir odaya kilitle kendini. Valenciaya zarar verme. " Dedi.

Bir odaya girdim ve kilitledim.

Yere gidip oturdum.

- Valencia -

" Deliiryorum ya! Deliriyorum!" Diyerek içeriye girdim.

" Ne oldu?" Dedi annem.

" Yok bir şey!" Dedim ve oturdum bir yere.

Bir sigara yaktım.

Uzun bir nefes çekince öksürdüm ve üfledim.

" Aptal geçmiş. " Diye mırıldandım.

" Aptal geçmiş! " Diye bağırdım sonra da.

Ayaklanıp kendi kendime etrafta dolandım.

" Tabi efendim! Onu da ben yapayım oldu bokunuzu sıçmanıza yardım edeyim! Ne iyi! " Dedim.

Kendi bileğimi sinirden tırnaklıyordum.

Sakinleşmeyi denerken " Gerizekalı Alice! Gerizekalı Sofia!" Diye bagırdım.

Yere çömelip kulaklarımı kapattım.

" Dragons. " Diye mırıldandım.

Sonra da yere bakarken gözlerim kırmızılaştı.

Ayağa kalktım.

Pencereye baktığımda Ejderhalarımla karşılaştım.

" Lord. Yine günündesin bakıyordum da. " Dedi Eragon.

Kolhis konuştu. Çok az konuşan erkek ejderhaydı.

" Bence sus Eragon. " Dedi.

" Bence de!" Diye bağırdım.

" Ne oldu?" Dedi.

" Ne mi oldu! Ne olmadı ki! Gerizekalı Tiagoyla ne yapacagımı... " Derken sustum.

Tiago mu?

" Tiago ne alaka be. Geçmişle ne yapacagımı bilmiyorum! Lanet olası kabuslarım arttı! Her dakika başı kafam gećmişe gidiyor! İşkence mı ediyom kendime ne yapayım!" Diye bağırdım.

Eragon " Sabır nerdi bilirsin Lord. Herkese göre farklıdır sabır. Ama bil ki sabır bir güçtür de. Kendine hakim ol. Evet zor senin için biliyorum ama kolaylaştırsana. İlaçlarını kullanmazken tabiki böyle şeyler yaşarsın. " Dedi.

Sustum.

" Siktir etsene gećmişi! Ne gerek var onlara! Senin Tiagon var! Bu arada haberin olsun gelecekte bir... " Diyip devam ediyordu ki elimi havaya kaldırıp büyüyle onu susturdum.

" Gelecek hakkında konuşmak yok. Tamam teşekkürler şimdi gide... " Diyecekken kulağım çınlayınca durdum.

Kulagımı kapatıp inledim.

" Kulağım... " Dedim.

" Ne oldu?" Derken ayaklandı içerdekiler.

-Bir kaç gün sonra-

Hazırdım.

Toplantı salonunda evlenecektik.

Halk arasında olmasını ben istememiştim çünkü onlar hep evliyiz diye bilmişlerdi.

" Tanrım. " Dedi karşımda gözleri kapalı Tiago.

Damatlığı feci yakıyordu.

Güldüm.

Odamızdaydık.

" Hadi aç. " Dedim.

Açmadı ve başını olumsuzca salla.

Yaklaşıp ben actım.

Ona başımı kaldırıp baktım.

Beni süzdü. Agzı aćılırken eli ağzına kaydı.

Güzeldim. Evet.

Burukça gülümsedim.

Elini bana uzatınca vuracak sanıp kendimi korumak ićin ellerimi havaya kaldırdığımda elini hemen çekti. " Pardon. " Dedi.

Bende ellerimi indirdim.

Yavaşça saçımdan bir şey alınca bana vurmayacağını anladım.

Üfledi.

Tadı kaçmıştı sanki. Ben öyle bir tepki verdim diye miydi?

" Özür dilerim. " Dedik aynı anda.

Omuzlarım düştü.

" Çok... Güzel olmuşsun be. " Dedi ve elimi tuttu.

Onda siyah bende beyaz eldivenler vardı.

" Güzel oldum. " Dedim ve gülümsedim.

Yaklaşıp yanağımı öptü.

Duygu dahi hissedemedim.

" Hadi gidelim. " Dedi ve elimi tuttu.

Giderken bile düşündüm.

Evlenmeli miydim?

Duygu bile hisedemediğim bir adamla mı?

Beni döven? Tecavüz eden.

Aklım karışıyordu.

Ben bile ona böyle diyorsam...

Kim sevecekti onu?

Gözlerimin dolduğunu görünce durdu. " Valencia. " Dedi.

Hani nerede Küçük Hastam.

" Bir şey yok. " Derken akan yaşı hemen sildim.

" Var bir şey. Neden göz yaşı döktün sen?" Dedi.

Dilimi damağıma vurdum.

Başka tarafa bakmaktan vazgeçip gözlerine kenetledim bakışlarımı.

" Ben evlenmek istemiyorum. " Diye mırıldandığımda tepki vermedi.

Dudaklarımı dişledim.

" Çok özür dilerim ama ben... Ben eskisi gibi hissedemiyorum Tiago. " Dedim.

- Arthur -

" Nerde kaldı bunlar?" Dedi annem.

" Bilmiyorum ki? John! Koş git bakım nerde bunlar. " Dedim.

Bir kaç dakika sonra geldi.

" Koridordalar. Valencia ağlıyordu ve Tiago hiç bir şey yapmadan bakıyordu. " Dedi.

" Konu ney?" Dedim.

" Valencia evlenmek istemiyormuş. Eskisi gibi hisedemiyor özür dilerim filan falan diyordu. Beni görünce kovdu. " Dedi.

Annem " Şaşırmadım. O herifle olmasını da istemiyorum. " Dedi.

- Valencia -

" Tepki ver bir şey de Tiago!" Dedim.

" Neden? Benden korktun değil mi? " Dedi.

Sesi titremişti.

Tiagonun...

" Ben de olsaydım senin yerinde. Bende nefret ederdim. Evlenmek ne kelime... Yüzüne bile bakmazdım. Ama. Ben seni çok sevdim biliyor musun?" Dedi.

Eline bir silah ışınladı.

Kafasına dayayıp sıkacakken son anda silahı yukarıya doğrulttum.

Son anda ikimizde yere yapıştık.

Tiagoya baktım..." Tiago!" Diye bagırdım.

" Bağırma. " Derken beni de kendini de kaldırıp işkence odasına girdi.

Kapıyı kilitledi.

Sandalyeye oturdu ve bana baktı.

" Tamam evlenmeyelim. " Dedi.

" Senin yüzünden değ... Tiago eskisi gibi değiliz. Değilsin! Kahretsin ki eskiden beni öptüğünde bir şey olurdu içimde kelebekler uçuşurdu! Ama şimdi duygu hisedemedim ben! Eskiden... Hep iltifat ederdin. Derdin bir şeyler şımartırdın beni! Şimdi o da yok! Tiago ne oluyor? Sen bana kücük hastam bile demiyorsun. " Dedi.

" Bana doktor demiyorsun diye demedim. Bana alışamadın diye iltifat edemedim. Dokunmaya korktum haraket etmeye korktum. Senin yanında bir şey yapmaya korktum. Yapamadım Valencia. Ben... Bilmiyorum. " Dedi ve sessiz kaldı.

Yere oturdum.

Gelinliğim ortalığa sacılırken " Sen tecavüzcü olmasaydın ve bende tecavüz edilen biri olmasaydım. Hiç tanışmasaydık... Neler olurdu. Yeni bir defter alıp açsak ne olur Tiago. " Dedim.

Eline bir adet şok cihazı aldı.

" Kurtulalım. " Dedi.

" Ben geri hatırlıyorum. " Dedim.

" Ben yaparsam... Unutursun belki. Hadi... Yat masaya. Birbirimizi hatırlamak için eskilerden bir video koyuyorum buraya. " Dedi ve bir flaş bıraktı yere.

Ayaklanıp masaya yattım.

Ağzıma bir şey taktı.

Hemen sonra yanıma yattı.

Kafamıza iki kablo bağladı.

Elimi tuttu.

Birbirimize baktık. Kendi ağzına da bir şey koydu.

Düğmeye bastı.

... 

- Arthur -

Ejderhalar neler anlatmıştı.

Hafıza..." Kısaca Taigo tecavüzcü olduğunu ve Valencia da tecavüz edildiğini unuttuk. Bence hapistekileri de salın. Kimseye zararları olmayacak gelecekte. " Dedi. Eragon müdür nedir?

Tam bu sırada içeriye gülüşerek iki kişi geldi.

Tiago ile Valencia.

" Ben kaçar!" Dedi ve gitti.

Valencia kahkaha atarken Tiago gelinliğinin bel kısmından onu gıdıklıyordu.

Valencia onu ittirdi.

" Bak yeter!" Dedi.

Tiago güldü.

" Yooo! Yetmez! Gel lan buraya. " Dedi ve onu belinden tutup çekti.

Valencia gülerek onu ittirdi.

" Yeter! Valla bak nefesim daraldı!" Dedi.

- Valencia -

Ağzıma astım ilacını dayayıp geri çekince rahat bir nefes alabildim.

" İyi misin?' dedi.

Başımı salladım ve zıpladım.

" Şimdi beni kovala! Canım öyle istiyor!' dedim ve kaçmaya başladım.

Kaçarken ayagım kaydı ve tam Tiagonun arkasına düştüm.

Kafam Tiagonun ayakkabısına değiyordu.

Tiago önünü dönüp güldü.

" Gülme ya! " Dedim.

Kafamı ovaladım.

Kafam acıyordu.

Resmen zonkluyordu.

Eğilip koltuk altımdan tutup beni kaldırdı. Ben havadayken ve ayaklarım yere değmezken boyladımız eşitlenmişti.

" Kafan mı acıdı?" Derken bile gülüyordu.

" Gülme. " Dedim.

İnledim.

" Siktir! Beyin ameliyatı!" Derken beni indirdi.

Kafamdaki dikişlere bakmaya başlayınca boş boş ona baktım ve karnına bir yumruk attım.

Geriye sendelendi.

" Orası değil! Alnım acıdı aptal herif!" Dedim.

Güldü.

" Tamam tamam. " Dedi.

Elimi tutup çekti ve alnımı öptü.

" Geçti " dedim.

Güldü.

" Aptal koca göğüslü kadın" derken nikah memurunun yanına ilerledi.

Yaklaşıp kalçasına vurdum.

Sonra da kaçtım.

Sadece baktı.

" Hep sen mi vurcan!" Dedim.

" İntikam mı aldın sen?" Dedi.

Gülerek ondan önce Nikah Memurunun yanına gittim.

Arthur ve Louis de gelirken Tiago yanıma geldi.

Oturdu.

" Direkt evlenme yerine geç. Uzun uzun konuşmaya gerek yok. " Dedi.

Tam bir sigara yakıyordum ki dudağımdan alıp anneme attı.

Annem tutup kendi içerken " Doktor!" Dedim.

" Astım krizine gireceksin bak. " Dedi göğsüme bakarken.

Hızla inip kalkıyordu.

" Ama.... " Dedim.

Memura baktı. " Siz Tiago Trusova. Valencia İgnatova ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?" Dedi Memur.

" Elma ağaçları deme tamam mı ağlarım bak. Zaten geçen düğünde dedin pislik herif. " Dedim.

" Evet!" Diye bagırınca herkes alkışladı.

Bende refleksle alkışladım.

" Peki siz Valencia İgnatova, Tiago Trusova ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?" Dedi.

" Evet!" Dedim.

Şahitlere de sordu.

Onlar da kabul ettiler.

İmzaladık.

Aile cüzdanını havaya kaldırıp bağırdım.

" Ayağına basayım mı?' dedim.

Yavaşça bastım.

Islıklar da etrafı sararken güldüm.

Sonra işte dans filan ettik.

Eğlendik.

En son düğün bitiminde Tiago birden beni kucakladı.

" Millet size iyi eğlenceler! Ben karımı kacırıyorum!" Diye bağırıp buradan çıktı.

Merdivenlere gitti.

İndi.

Sonra saraydan çıkıp koşarak ata gitti.

Beni indirdi ve ata bindi.

Koltuk altımdan tutup arkasına da beni yan bindirdi.

" Sarıl belime. " Dedi ve hızla atı sürdü.

" Nereye?" Dedim.

Güldü.

Dakikalar sonra bir dereye geldik.

İndi.

Ve beni de indirdi.

" Şimdi. Sana bir şeyler söyleyeceğim. Ve sende bunları kabul edeceksin tamam mı? Seni buraya getirme nedenim içerde delirirdin. Sarayı bile yıkardın. Soğuk dere al sana. " Dedi.

Hemen atladığımda güldü.

Şu yüzeyine çıktım. " Söyle. " Dedim.

Yanıma geldi.

Cebindeki şeyleri atın yanına koydu.

" Bundan sonra sigara alkol ve uyuşturucu kullanmak yok. Günde 3 öğün yemek yiyeceksin. " Dedi.

" Şaka mı bu? Asıl konu ney?" Dedim.

" Asıl konu bu Kücük Hastam. Astımın çok ilerledi. Öksürüp duruyorsun farkında bile değildin. " Dedi.

Gözlerimi kırptım.

Nasıl yasak? Ne demek sigara alkol uyuşturucu....

 

Bölüm : 21.12.2024 09:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...