
Hayatımızda iyiyse kötüsüyle bir dünyada yaşıyoruz ve bu dünya bir tartı üzerine kurulu .Ne çok iyi olabilir ne'de çok kötü olabilir .
Hayatınızda bir haksızlığa ve ,kötü bir duruma uğradığınız ve psikolojik olarak kötü hisetiniz .
Şimdi iki seçenek mevcut ya sineye çekip geri çekilmek ve kötülüğü Allaha teslim etmek.
Yada kendinizi ve karşınızdakine aynı seviyede olmayacak derecede insani hakkınızı kullanıp karşıdaki kişiye gerekli durumu yapmak yada söylemek.
Peki bazen gücümüzün yetmediği durumlar oluyor ve bu durumda bize en iyi derman olan Allaha sığınıyoruz bu sebeple Allahta bizi dinleyip kalbimizi yatıştırıyor. Geçen zamanlarda bir konu aklıma takıldı .Biri kötülük yapsa ve karşıdaki insanı incitip, gururunu yoksay'sa ve sonrada bu kişi samimi bir şekilde tövbe etse .Allahta bu kulunu affetse bu kişinin yanına karmı kalıyor? diye. Chatgbt 'ye sordum verdiği cevabı sizinle paylaşıyorum .
Güzel bir soru. İslam'a göre bir kişi samimi bir şekilde tövbe eder, pişman olur, Allah’tan af dilerse ve bir daha o hataya dönmemeye niyet ederse Allah affeder. Bu Allah ile kul arasındaki boyuttur.
Ama eğer yapılan hata bir *kul hakkıysa* —yani birini kırmak, gururunu incitmek, haksızlık yapmak gibi— sadece Allah’tan af dilemek yetmez. O kişiden de helallik istenmesi gerekir. Kul hakkı, ahirette de karşılık bulur; yani kişi affetmediği sürece bu hak Allah katında da geçerlidir.
*Özetle:*
- Allah affeder, ama kul hakkı varsa *o kişiyle de helalleşmek gerekir.*
- Aksi halde bu dünyada yanına kalmış gibi görünse de, *ahirette karşılığı çıkar.*
Bu yüzden hem Allah’tan af dilemek hem de gönül almak, helalleşmek önemlidir.
Bu sözleri duymak okumak kalbe şifa oldu .
Kısacası güzel insan, sen gerektiği yerde gerekeni yap ,Gücünün yetmediği yerlerde Allaha bırak ve elinden geldiğince affetmeye bak .
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.62k Okunma |
255 Oy |
0 Takip |
159 Bölümlü Kitap |